04 Haziran 2005
Sayı: 2005/22 (22)


  Kızıl Bayrak'tan
  Sermaye iktidarı alaşağı edilmeden
emperyalist kuşatma dağıtılamaz
  Eğitim-Sen ve anadilde eğitim hakkı
  ABD ve uşaklarının karanlık planlarını bozalım!
  “Her yer Seydişehir, her yer direniş!”
  Aliağa’dan Seydişehir’e destek eylemi
  İSDEMİR ve özelleştirme
  Paralı sağlık hizmeti adım adım hayata geçiriliyor
  Eğitim-Sen’in kapatılması AB’den
gelecek direktiflerle durdurulamaz
  Kayseri BDSP’den açıklama
  “20. Yılında Özelleştirme Gerçeği
Sempozyumu” üzerine
  “Asrın projesi” kimin için?
  Ermeni sorunu konulu konferans ertelendi
  Ölümleri çığlık olup durdurmalıyız!
   Gençlik hareketinin sorunlarının çözümünde devrimci bir odak
olabilmek için! / (Orta sayfa)
  İstanbul Üniversitesi’nde yaz okulları paralı hale getiriliyor!
  ÖSS geleceksizliktir!
  Fransız halkından emperyalist AB
projesine sert tokat!

  Fransa referandumu üzerine

  Lübnan’da dört turlu seçimlerin ilk turu
Beyrut’ta yapıldı
  Mahmut Abbas halkların celladı
Bush’un huzuruna çıktı
  Emperyalist-kapitalist düzen işkenceyi
“yasal güvence”ye kavuşturma yolunda!
  Emperyalist ordular 50 bin askerle Bağdat’a saldırı başlattı
  Maltepe BDSP’den Mayıs şehitlerini
anma eylemi
  Kadın programları yayından kaldırıldı
sömürü, şiddet ve yıkım sürüyor
  Bültenlerden
  “GOP İşçi Derneği 1. Olağan Genel
Kurulu’nda buluşalım!” başlıklı bildiriden
  Vicdani retçi Mehmet Tarhan’a baskılar artarak sürüyor!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

SSK hastanelerinde kuyruk işkencesi devam ediyor...

Paralı sağlık hizmeti adım adım hayata geçiriliyor

AKP hükümetinin her derde deva olarak sunduğu SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devriyle birlikte yaşanan sorunlar çığ gibi büyüdü. Hastanelerin devir işlemlerinin ardından yapılan her uygulama adeta birer işkenceye dönüştü. Bu uygulamalar kuyrukları bitirmedi, tersine arttırdı. Numara alma kuyruğu, randevu kuyruğu, muayene olma kuyruğu, imza kuyruğu, kaşe kuyruğu ve en son olarak eczaneden ilaç alma kuyruğu... Tam “her şey bitti” derken evraklardaki eksik bir imza ya da kaşenin olmaması hastaların geri gönderilmesine yol açıyor.

 Devirden önce SSK'lı hasta işlemlerini tek başlarına hallederken, şimdi yanlaraında en az bir kişi götürmek zorunda kalıyor. Hastanenin belirli sayıda hasta kabul etmesi de hastaların tedavi olabilmeleri için sabahın 06.00'sında sıraya girmelerine neden oluyor. Eski sistemde hasta en azından numara alıp almadığını bir gün önceden telefonla öğrenebiliyor, ücretsiz ilaç alabiliyordu. Şimdi ise geç kalanlar belli sayıdan sonra numara alamayarak evine geri dönüyor.

Yeni sistemin uygulamaları bu kadarla da kalmıyor. Hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devrinden sonra acil durumda olan hastalara da normal hastalarla aynı muamele uygulanıyor. Protez ya da hayati ameliyat gerektiren hastalardan eksiksiz heyet raporları isteniyor. Bu hastalara da gittikleri hastanelerden “prosedürün değiştiği” gerekçesiyle ya rapor verilmiyor, ya da hastane hastane, il il dolaştırılarak vazgeçmeye zorlanıyorlar. Hükümet bir yandan “artık hastanelerde rehin kalınmayacak” derken, diğer yandan da hastaneleri hastalardan para almak için sıkıştırıyor. Şu an rehin hasta olayının gündeme az gelmesinin nedeni AKP'nin söylediği gibi “devlet aylık geliri düşük vatandaşından hizmet karşılığı para almayacak” uygulaması değil, hastalara imzalattırılan senetlerden dolayıdır. Bu senetler faiziyle hastadan gerisin geri tahsil edilecektir.

Bir diğer konu ise Mayıs'ın başında SSK'lılara kapılarını açan özel hastanelerin durumu. SSK'lılara bir devrim gibi sunulan özel hastanelerden ücretsiz yararlanma uygulamasınında bir aldatmaca olduğu görüldü. 27'si İstanbul, 5'i İzmir ve 1'i Tekirdağ'da olmak üzere 33 SSK, ilk aşamada 33 özel hastaneyle sözleşme imzaladı. Fakat “kuyrukları çözeceği ve ücret alınmayacağı” denmesine rağmen, hasta muayenesinde 10 YTL, ameliyatlardan ise 100-200 YTL arasında farklar alınmaya başlandı. Randevu ve numaralı sistemlerin kullanıldığı ve kuyrukların yoğun olduğu bu hastanelerde muayene, röntgen ve ameliyatlar için ancak aylar sonra randevu alınabiliyor.

Son olarak, maliyeti yüksek olduğu gerekçesiyle SSK bünyesindeki tomografi kliniklerinin kapısına kilit vurduruldu. Tomografi hizmetlerinin dışarıdan daha ucuza mal olacağını belirten Sağlık Bakanlığı, hastaları anlaşmalı özel tomografi merkezi aramak zorunda bırakıyor. Tomografi maliyetinin bir kısmını hastalardan alacak olan anlaşmalı merkezler, hastalara haftalar sonrasına gün veriyor, acil hastalara da ayrıcalık tanımıyor!

İşçi ve emekçiler sefil bir yaşama itilirken, hastane önlerinde, kuyruklarda, ilaçsızlıktan-doktorsuzluktan ölmeye terkedilirken üç maymunu oynayan AKP hükümetinin şu anda düşündüğü tek şey Dünya Bankası'na, İMF'ye ve tekellere verdikleri sözlerin yerine getirilmesidir. AKP'nin şu ana kadar vaadettiği herşeyin birer yalan olduğu artık daha açık görülmektedir.

Bu kapsamlı saldırıları ancak militan bir sınıf mücadelesi durdurabilir. Sermayenin uşağı AKP hükümetinden hesap sormak ve bu sömürü düzenini tarihin çöplüğüne atmak için sınıf mücadelesini yükseltelim.

Z. Güneş

-------------------------------------------------------------------------------------------

Sağlık emekçilerinin eylemi İzmir'den başladı...

“Sağlık hakkına sahip çıkalım!”

SES üyesi sağlık emekçilerinin “Sağlık hakkına sahip çıkalım!” şiarıyla sağlık ve sosyal güvenlik hakkının gaspedilemesine karşı 30 Mayıs günü İzmir'den başlayıp 3 Haziran günü Ankara'da Sağlık Bakanlığı önünde sona erecek olan eylemi, İzmir'de 30 Mayıs günü başladı. Konak YKM önünde biraraya gelen sağlık emekçileri Konak Meydanı'nı sloganlarla geçerek Büyükşehir Belediyesi önüne geldiler. Burada yaptıkları açıklamada “Ne mevcut kötü sağlık koşullarına, ne de AKP hükümetinin İMF dayatması sahte reformuna mahkum değiliz” diyerek taleplerini ifade ettiler. Ayrıca sağlık emekçileri taleplerini içeren bildirilerin dağıtımını yaptılar. Yapılan açıklamanın ardından yürüyüş kolu otobüslere bindi ve eylem bitirildi.

Kızıl Bayrak/İzmir