25 Haziran 2005
Sayı: 2005/25 (25)


  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimciler ölmez,
devrim davası yenilmez!
  Dersim şehitleri İstanbul’da binlerin
katılımıyla, güneşe uğurlandı
  TKİP İstanbul Örgütü’nden çağrı
  Maoist Komünist Partisi’nin açıklaması
  Katliamı protesto eylemlerinden
  Kürdistan Devrimci Sosyalistleri’nden
açıklama
  Van’da binler katledilen gerillalara
sahip çıktı
  Özelleştirmeye karşı mücadele ve Telekom
  Tayyip Erdoğan Beyrut’a gitti
  Seydişehir Alüminyum işçileriyle konuştuk
  Tersane işçileri iş cinayetlerine
“artık yeter!” dedi
  DİSK’in 15-16 Haziran
Kocaeli-İstanbul yürüyüşü
  Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni
dönem (Orta sayfa)
  “Aydınlar bildirisi” ve
düşündürdükleri
  Üniversitelerimizde faşiste, polise,
sermayeye yer yok!

  ÖSS sınavı 19 Haziran’da yapıldı

  Irak bataklığına saplanan işgalcilerin
direnişi zayıflatma çabaları
  Lübnan seçimlerinden “Suriye karşıtı” ittifak galip çıktı
  İran’da seçimlerin ikinci turunda
iki aday yarışacak
  Bolivyalı işçi ve emekçilerin kararlılığı
sistemi zorluyor
  GOP İşçi Derneği Genel Kurulu
başarıyla gerçekleştirildi
  Cinsel taciz ve tecavüz; Yaygın bir kirli savaş yöntemi
  Rosenbergler;  İnançlarından ödün vermeyen iki onurlu insan
  Paris’te “Dünden bugüne devrimci
hareket” üzerine bir konferans
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Rosenbergler...

İnançlarından ödün vermeyen iki onurlu insan

1950'ler, “soğuk savaş“ olarak nitelenen yıllar... Bir tarafta ABD, diğer tarafta SSCB... ABD sömürgeci politikalarını bütün dünyaya yayma çabasını arttırırken, muhalif sesleri susturmayı unutmaz. 1947'de Amerikan Karşıtı Aktiviteler Komitesi (HUAC) kurularak, senatör McCarthy öncülüğünde komünist avı başlatılır. Aralarında Charlie Chaplin'in de bulunduğu birçok komünist ve ilerici insan, sanatçı, yazar, düşünür sorguya çekilir.

Böylesi bir süreçte, 17 Temmuz 1950'de, Komünist Partisi üyesi Julius Rosenberg Rus casusu olmakla suçlanır ve tutuklanır. Çok geçmeden 11 Ağustos günü karısı Ethel Rosenberg de aynı suçtan tutuklanır. Ölüm cezasıyla yargılanırlar. Uydurma delillerle suçlu bulunan Rosenbergler ölüm cezasına çarptırılırlar.

Karar, dünyanın dört bir yanında sokaklarda protesto gösterileriyle karşılanır. Kitlesel protestolar karşısında ABD, Rosenbergler'le pazarlık yapmak zorunda kalır. Suçlamaları kabul etmeleri halinde, ölüm cezalarının kaldırılacağı teklifi Rosenbergler tarafından reddedilir. Ethel Rosenberg, bu teklife “Ey yoldan çıkmış para yiyiciler, ey satılmışlar, ey bu güzel dünyamızı kirleten iğrenç, kötü insanlar, işte size yanıt: Sizin lanetlenmiş lütfunuzla başım eğik yaşamaktansa kocamla birlikte ölmeyi yeğlerim” yanıtını vererek, adlarını tarihin onur sayfasına yazdırır. İdam kararı, evlilik yıldönümleri olduğu için, Rosenbergler'in isteğiyle bir gün sonra, 19 Haziran tarihinde gerçekleşir.

Onlar boyun eğmeyen tutumlarıyla tarihimizin onurlu sayfalarında yerlerini aldılar. Emperyalist haramiler ise bütün dünyada kan akıtmaya devam ediyorlar. Dünya emeğin olduğunda, bu sömürgenlerin saltanatlarıyla birlikte savaşlar da sona erecek. Sevgiye ve sevince dikilen anıtlarla büyüyecek çocuklarımız, gözyaşlarıyla değil...

İ. Deniz

------------------------------------------------------------------------------------------

Anı

Bir çift güvercin havalansa

Yanık yanık koksa karanfil

Değil bu anılacak şey değil

Apansız geliyor aklıma

Neredeyse gün doğacaktı

Herkes gibi kalkacaktınız

Belki daha uykunuz da vardı

Geceniz geliyor aklıma

Sevdiğim çiçek adları gibi

Sevdiğim sokak adları gibi

Bütün sevdiklerimin adları gibi

Adınız geliyor aklıma

Rahat döşeklerin utanması bundan

Öpüşürken bu dalgınlık bundan

Tel örgünün deliğinde buluşan

Parmaklarınız geliyor aklıma

Nice aşklar, arkadaşlıklar gördüm

Kahramanlıklar okudum tarihte

Çağımıza yakışan vakur, sade

Davranışınız geliyor aklıma

Bir çift güvercin havalansa

Yanık yanık koksa karanfil

Değil unutulur şey değil

Çaresiz geliyor aklıma.

M. Cevdet Anday

(Rosenbergler için yazılmıştır...)

------------------------------------------------------------------------------------------

 

Eğer ölürsek

(Ethel Rosenberg'in idam edilmeden önce

çocukları Robert ve Michael için yazdığı şiir...)

Bir gün öğreneceksiniz evlatlarım, öğreneceksiniz,

Neden kestik şarkımızı yarıda,

Neden kitabımızı açık bıraktık, işimizi tamamlamadan

Neden gittik toprak altında uyumaya

Ağlamayın artık evlatlarım, ağlamayın.

Yalanlar ve pislikler neden sarmış dört bir yanı?

Neden bu gözyaşları, bu zulüm neden?

Öğrenecek bir gün bunu bütün dünya.

Yeryüzü gülümseyecek, evlatlarım, gülümseyecek

Ve sevinçler yeşerecek mezarımızın üstünde

Savaşlar sona erecek, dünya olacak mutlu

Kardeşliğin ve barışın koynunda.

Çalışın, evlatlarım, çalışın ve bir anıt dikin,

Sevgiye ve sevince bir anıt,

İnsanlık onuruna ve de inanca,

Sizin adınıza koruduğumuz ve çocuklarınız adına!..

------------------------------------------------------------------------------------------

Mamak İşçi Kültür Evleri kampanya çalışmalarından....

Kampanyamızın temel şiarını emekçilere taşımaya devam ediyoruz!

İşçi Kültür Evleri'nin yoksulluğa ve bunun sonucunda ortaya çıkan kültürel dejenerasyona ve yozlaşmaya karşı başlattığı kampanyayı Mamak'ta güçlü bir şekilde sürdürmeye devam ediyoruz. Bildirilerin dağıtımı ve afişlerimizin yaygın bir şeklide kullanılmasının dışında geniş bir kitleye kampanyamızın şiarını taşıyabilmek için 18-19 Haziran tarihlerinde 2 ayrı etkinlik yaptık. İlk önce 18 Haziran'da Şirintepe cadde üzerindeki parkta kampanyamızı bölgedeki emekçilere anlatan bir açık hava etkinliği gerçekleştirdik. Parkın etrafındaki sınırlı bir bölgede ön çalışmasını birebir emekçilerin kaplarını çalıp onlarla konuşarak ve etkinlik afişlerimizi sokaklara asarak yaptık. ‘Yoksulluğa mahkum yozlaşmaya teslim olmayacağız!' şiarlı pankartımızı parka astık. Afişlerimizle ve duvar gazetemizle parkı donattık.

İşçi Kültür Evleri adına bir arkadaş çalışmamızın içeriğini anlatan bir konuşma yaptıktan sonra Mamak İşçi Kültür Evi müzik topluluğu halk müziği dinletisini sundu. Etkinlikte ses düzeni olmamasına karşın dinleti oldukça canlı bir havada geçti ve beğeniyle dinlenildi. Halaylar çekildi. Parktaki herkesle birebir ilişki kuruldu ve semtimizdeki sorunlar üzerine sohbet edildi. Yine İşçi Kültür Evleri adına kampanya çerçevesinde bir konuşma yapıldı. Çekilen halaylardan sonra serbest kürsü yapıldı.

Bir sonraki gün ÖSS sınavı olduğu için bir arkadaş sınavın fırsat eşitsizliğinden başka bir şey olmadığından bahsetti. Ardından Şirintepe'de yaşayan emekçi bir kadın herkesi devrimci kurumlara sahip çıkmaya ve düzenin her türlü pisliğine karşı mücadeleye çağıran bir konuşma yaptı. Yaklaşık 1,5 saat süren etkinliğe 80 kişilik bir katılım oldu. Ardından Mamak İşçi Gençlik Kültür Evi'ne kadar bir yürüyüş gerçekleştirdik. Kampanya şiarının yazılı olduğu pankartımızı açarak yaptığımız eylemde “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Kurtuluş devrimde kurtuluş sosyalizmde!”, “Çetelere geçit vermeyeceğiz!” sloganları sıklıkla atıldı. Caddede oldukça ilgi çeken eylemde tüm yürüyüş yolunu kuşlarımızla donattık. Yürüyüş sonunda bize katılan emekçilerle birlikte çay içip sohbet ettik.

Etkinlik ve eylem uyuşturucu kullanımından, çeteleşmeye ve fuhuşa kadar her türlü sorunun son yıllarda çok derinden yaşandığı geniş bir kesimin apolitize olduğu Şirintepe'de olumlu bir etki yarattı. Bundan sonra da bölgedeki emekçilerin sesi soluğu olmaya devam edeceğiz.

19 Haziran'da da Şirintepe'deki etkinliğin bir benzerini Tuzluçayır Feyzullah Çınar Parkı'nda gerçekleştirdik. Yine bu parkı da pankartımızla ve afişlerimizle donattık. Burada ek olarak standımızı açtık. Yapılan konuşmalar, bildirimizin okunması, çekilen halaylar, söylenen türkülerin ardından burada da pankartımızı açarak sloganlarla parktan Mamak İşçi Kültür Evi'ne kadar bir yürüyüş gerçekleştirdik. Etkinliğe 60 kişilik bir katılım oldu. 2 saat kadar süren etkinlik boyunca oldukça işlek bir yerde olan parkta emekçilere bildirilerimizle seslendik. Bu parkta Şirintepe parkı gibi bu süre boyunca devrimci marşlar, türkülerle özgürleştirilmiş oldu.

Böylece dışarıdaki dağıtım faaliyetlerini park etkinlikleriyle birleştirdiğimiz 2 etkinlik yapmış olduk. Bölgemizde düzenin çürümüş kültürüne karşı işçi sınıfının devrimci kültürünü güçlü bir şekilde varetmeye devam edeceğiz.

Mamak İşçi Kültür Evleri çalışanları