20 Ağustos 2005
Sayı: 2005/33 (33)


  Kızıl Bayrak'tan
  Sınıfa güven kazandıran bir çalışma
  Erdemir işçisi yağmacılara
karşı nöbette
   Özelleştirmeler ve uygulanmayan
mahkeme kararları
  Belediye Gelirleri Kanun Taslağı
yasalaşmayı bekliyor
  Özelleştirmeye karşı mücadele ve sorunları
İşsizliği kapitalizm üretiyor
Deprem öldürdü, kapitalizm
süründürüyor!
  KESK’in “eylem” takvimi!
  Görüşmelerden çekilip greve hazırlanılmalı!
  Tersanelerde iş cinayetleri biz sessiz
kaldıkça devam edecek!..
Örgütlenelim ve ayağa kalkalım!
  Kapitalist barbarlık bebeklerimizi de
katlediyor!
  Emekçi kadın özgürlük ve eşitlik, yani sosyalizm ister!
  Mamak II. Kültür ve Sanat Festivali
deneyimi (Orta sayfa).
  Başarılı ve coşkulu bir festival
  Siyonist işgalciler Gazze Şeridi’ni
boşaltıyor
  İran’a ABD-İsrail tehdidi

  İşgalcinin gölgesinde yapılan anayasa
pazarlıkları tıkandı

  Bush yönetimi “arka bahçe”deki askeri
yığınağı arttırıyor
  Bir gezi ve anlattıkları
  ODTÜ’de soruşturma saldırısına karşı
kampanya
  Taban inisiyatifleri üzerine /Kamu Emekçileri Bülteni
  Şoven gericiliğin
hizmetindeki aydınlar
  Genç İşçi Bülteni'nden
  Çernobil, kanser ve devlet gerçeği...
  Tekirdağ F Tipi'nde saldırılar
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

ODTÜ'de soruşturma saldırısına karşı kampanya

Geçen sene ikinci dönem gerçekleştirilen eylemlerden sonra ODTÜ'deki devrimci öğrencilere yönelik soruşturma terörü başlatılmıştı. Fizik bölümünün Emniyet Genel Müdürlüğü'ne kiralanması üzerine okulun içine çevik kuvvet amirleri ve baş komiserlerin hizmet içi eğitim almak üzere gelişini protesto eden öğrencilere jandarma şiddet uygulamıştı. Dersi engelleme girişimi ve rektörlükle görüşmek üzerinden gerçekleştirilen eylem ile izinsiz eylem yapmaktan ve okula sokulan ses sistemlerine yurt müdürlerinin el koymasından sonra çıkan tartışmalar neticesinde soruşturmalar açılmıştı. Son birkaç yıldır böylesine kapsamlı bir saldırı yaşanmamıştı. Soruşturma terörünün dönemin son haftasına rastlaması, saldırıya tam anlamıyla bir yanıt verilememesine neden oldu.

20'nin üzerinde öğrenciye 40'ın üzerinde soruşturma açıldı. Bu soruşturmalar Ağustos'un ilk haftası itibariyle sonuçlandırılmaya başlandı. İki ODTÜ öğrencisi okuldan atılırken, 10-15 öğrenci 1 ve 2 dönem uzaklaştırma, yaklaşık 10 öğrenci de 1 hafta ile 1 ay arasında değişen uzaklaştırma cezaları aldılar. Soruşturma açılan ve ceza alan öğrencilerin ortak yanı, politik faaliyet yürütmeleri ve ODTÜ'nün devrimci geleneğini sürdürmeleridir. Gerçekleştirilen bu saldırı yalnızca soruşturma açılan öğrencilere değil, tüm üniversite öğrencilerini sindirmeye yöneliktir.

Soruşturmaların yaz okulu bitiminde sonuçlandırılması ise şaşırtıcı değildir. Bu olay, okuldaki öğrencilere yönelik çalışmayı bir ölçüde engelledi. Ancak yine de yapılan bir toplantıyla kampanyanın ilk adımları atılmaya başlandı. Tüm öğrencilere ve ilerici devrimci kamuoyuna yönelik bu saldırı karşısında bir ortaklaşma sağlanmalıydı. Sorunları anlatmak, diğer öğrencilerle paylaşmak ve herkesi mücadeleye çağırmak için bir metin kaleme alındı. Soruşturmalara karşı yargı sürecini başlatmak için ÇHD (Çağdaş Hukukçular Derneği) ile görüşmelere başlandı. Soruşturmalardan ceza alan öğrencilerin hemen hemen hiçbirinin dava masraflarını karşılayacak durumda olmaması başka bir sorundu. Ancak TMMOB'a bağlı odalarla ve Eğitim-Sen'le yapılan görüşmelerle bu sorun büyük ölçüde çözüldü.

Bu saldırı karşısında kamuoyunu harekete geçirmek gibi bir görevle karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Bu bilinçle kampanyaya dört elle sarılarak bu önemli saldırıyı gündeme taşımalıyız ve yapmaya çalıştığımız da budur. En geniş öğrenci kitlesini bu sorun etrafında mücadeleye çağırabilmek, birleşik devrimci bir gençlik hareketini yaratma görevimizden yalnızca bir tanesidir.

Birleşik, devrimci, militan bir gençlik hareketi için ileri!

ODTÜ Ekim Gençliği

-----------------------------------------------------------------------------

Adana'da tutuklamalar protesto edildi...

"Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!"

Adana'da 14 Ağustos günü İnönü Parkı'nda yapılan basın açıklamasında tutuklamalar ve polisin keyfi uygulamaları protesto edildi. Basın açıklamasında, ESP'li Eylem Güden, Deniz Doğangüneş, Çiğdem Miçooğuları, Volkan Sağaltıcı, Murat Selenoğlu, Soydan Dadük, Şirvan Çelik; DHP'den Mahir Yasin Yavuz; BDSP'den Yiğit Demirel; İnce Mehmet Kültür Merkezi'nden Çilem Ünsel'in tutuklandığı belirtildi. Ev baskınlarında bulunan çalar saatin bomba yapımında kullanıldığını söyleyip, tutuklanan arkadaşları bombacı olarak teşhir eden basının tutumu teşhir edildi. Açıklamada ‘Bomba malzemesi denilen şey evde bulunan çalar saattir. Artık bundan sonra kimse evinde çalar saat bulundurmasın. Her an bombacı olabilir' denildi. 2 Ağustos günü gül atma eylemine katıldıkları gerekçesiyle Durmaz Özmen, Nuriye Aksoy, Adnan Uygun'un da tutuklandığı belirtildi.

ESP, BDSP, İHD, KESK, Genel-İş, ÖDP, EMEP, DEHAP, Partizan, DHP, Alınteri, Barikat, ve TUHAY-Der'nin katıldığı eylemde,'Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!', ‘Tutuklular serbest bırakılsın!', ‘Komplolar boşa çıkarılacak!' sloganlar atıldı.

Kızıl Bayrak/Adana

-----------------------------------------------------------------------------

Adana'da 10 tutuklama...

Tutuklama terörünü kitlelerin gücüyle boşa düşürebiliriz

‘Devlet, burjuvazinin daha rahat sermayesini arttırmaya ve milyonlarca emekçiyi baskı altında tutmaya yarayan aygıttır.' (Lenin)

8 Ağustos sabah saatlerinde onlarca ev TMŞ ekipleri tarafından basıldı. 7 ESP'li ve bir DHP'linin evleri saatlerce didik didik arandı. İçerdekiler gözaltına alındı. Bir gün sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından akşam saatlerinde tutuklanarak Kürkçüler Cezaevi'ne konuldular. Bizlerin de evleri ağır silahlarla basıldı. Fakat evde kimsenin olmaması nedeniyle terör estiremeden defolup gittiler. Sonrasında 6 kişi daha gözaltına alındı. Ertesi gün çıkarıldıkları mahkeme tarafından bir İşçi Köylü okuru ve bir Kızıl Bayrak okuru tutuklanarak Kürkçüler Cezaevi'ne konuldu. Daha birçok kişi ise aranıyor.

Tutuklananlar üzerinden yerel basın, ‘Eylem hazırlığında olan teröristler yakalandı, ev aramalarında bomba için kullanılacak 2 masa saati bulundu' vb. gülünç söylemlerle devlet terörünü meşrulaştırmaya çalıştı.

23 Temmuz tarihinde Genelkurmay 2. Başkanı İlker Başbuğ bir basın toplantısı düzenleyerek birçok çevreye talimat vermiş, medyaya nasıl çalışması gerektiğini anlatmıştı. Ardından işçilere, emekçilere ve devrimci güçlere yönelik faşist saldırılarını başlattılar. Adana'da ve birçok yerde terör estiriyorlar.

Adana, ABD emperyalizminin kullandığı önemli bir şehir. İncirlik Üssü'nün yanısıra Şakirpaşa Havaalanı kullanılıyor. 17'ler için yapılan eylemlerin üzerinden bir ay geçti. Bu süre içerisinde saldırmayan devlet 28 Ağustos günü İncirlik Üssü önünde yapılacak protesto eylemini zayıflatmak için devrimci muhalefetin önünü kesmeye çalışıyor.

Sermaye devleti TCK, CMK ve CİK'i yasalaştırarak saldırılarını hızlandırdı. Devlet yeni yasalarla eylem resimlerinden dolayı insanları tutukluyor. Adana bunun bir örneği. Birbuçuk ay içerisinde 15 kişi tutuklandı.

Faşist baskı ve terörü ancak kitlelere giderek, onları devlet terörüne karşı duyarlı hale getirerek ve harekete geçirerek engelleyebiliriz. Afişlerimizle, eylemlerimizle, bildirilerimizle, ev toplantılarıyla, gazete satışlarıyla kitlelere gidelim. Saldırıları boşa düşürmenin yolu mücadeleyi büyütmekten geçiyor.

Adana'dan bir genç komünist

----------------------------------------------------------------------------------

17'ler Gazi Cemevi'nde yapılan bir etkinlikle anıldı...

"Mercan şehitleri ölümsüzdür!"

17 Haziran günü Dersim Ovacık'ta devlet güçleri tarafından katledilen MKP şehitleri 14 Ağustos günü Gazi Cem Evi'nde yapılan etkinlikle anıldı.

17'ler şahsında tüm devrim şehitleri için saygı duruşu ile etkinlik başladı. Ölüm orucu gazisi Tekin Yıldız'ın okuduğu şiirin ardından bir ana konuşma yaptı. Ananın 17'lere ağıt yakması üzerine kitledeki coşku bir hayli arttı. DHP adına konuşma yapan Taylan Yıldız'ın kardeşi Eylem Yıldız mücadeleye daha sıkı sarılma çağrısı yaptı. Ali Rıza Sabur'un abisi Hıdır Sabur'un yaptığı konuşmanın ardından bahçeye çıkıldı. Bahçede devam eden etkinlikte Grup Mercan müzik dinletisi verdi. Serbest kürsüde Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Mücadele Birliği Platformu, ESP adına birer konuşma yapıldı. Etkinliğe mesaj gönderen kurum ve kişilerin mesajları okundu.

Verilen bir saatlik aradan sonra sinevizyon gösterimi ile süren etkinlik şiir dinletisi ve Grup Munzur'un müzikleriyle sona erdi. Aşırı sıcağa rağmen etkinlik coşkulu geçti. Anmaya 400 kişi katıldı. Etkinlikte ‘Mercan şehitleri ölümsüzdür!', ‘Dersim faşizme mezar olacak!', ‘Yaşasın devrimci dayanışma!' sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak/GOP