İşgalci İsrail ordusunun Filistin halkına karşı giriştiği topyekûn saldırı BM gündemine taşındı. Siyonist vahşeti teşhir eden Filistin’in BM temsilcisi Riyad Mansur, Güvenlik Konseyi’nin İsrail’i derhal kınamasını talep etti. Bu talebin karşısına “50 yıldan beri olduğu gibi” yine ABD emperyalizmi çıktı.
Güvenlik Konseyi toplantısında konuşan Riyad Mansur, İsrail’in Gazze’deki hayati önemi olan elektrik ve su santrallerini bombaladığını, ayrıca İçişleri Bakanlığı ile bazı okulları vurduğunu, aralarında bakan ile milletvekillerinin de bulunduğu 70’e yakın yetkiliyi tutukladığını hatırlatarak, “BM Güvenlik Konseyi, savunmasız sivil halka karşı girişilen bu denli ağır bir askeri operasyona karşı sessiz kalmamalı” dedi. Filistinli temsilci, Güvenlik Konseyi’nin İsrail askerlerinin derhal Gazze’den çekilmesini ve hükümet yetkililerinin serbest bırakılmasını öngören bir deklarasyon yayımlaması gerektiğini dile getirdi.
Güvenlik Konseyi’nin İsrail’i kınayacak bir metin yayımlanmasına engel olan ABD’li temsilciler, “İsrail’den önce Filistin hükümetinin ve terörizme destek verdikleri için Suriye ile İran’ın kınanması gerektiğini” söyleyerek, hem Filistin halkını hedef alan barbarca saldırıyı, hem de saldırıyı gerçekleştiren siyonist cellat takımını savundular.
Haydutbaşı Bush’un BM temsilciliğine atadığı, neo-faşist çetenin azgın isimlerinden John Bolton, Filistin, İran ve Suriye’yi hedef aldığı konuşmasında, “ABD, krizin ve uzun vadede Ortadoğu’daki sorunların çözümü için, Suriye ile İran’ın teröre destek verme eğilimlerinden kurtulmaları ve Hamas ile ilişkilerini gözden geçirmeleri gerektiğini düşünmektedir” dedi.
“BM Güvenlik Konseyi’nden, kendi amaçlarının dışına çıkmasına ve kendisiyle çelişkiye düşmesine neden olacak bir istekte bulunamayız” diye konuşan eli kanlı neo-faşist, “Krizin en hızlı ve iyi çözümü, Hamas’ın İsrail askeri Gilad Şalit’i derhal ve şartsız serbest bırakmasıdır” ifadelerini kullanarak, İsrail vahşetine maruz kalan Filistin halkını hedef aldı.
ABD temsilcilerinin küstahlığı Tel Aviv’deki canilerin temsilcisini de cesaretlendirmiş, İsrail’in BM temsilcisi utanmadan yapılan saldırının askeri kurtarmak amaçlı olduğunu iddia edebilmiştir. Oysa İsrail işgal ordusu, vahşi saldırısının ilk gününde Gazze’deki üç köprüyü, ana elektrik trafosu ile bazı güç kaynaklarını ve su santrallerini vurmuş, yazın kavurucu sıcağında, 1.3 milyonluk Gazze’nin can damarlarını koparmıştır.
Amerikan emperyalizminin BM’deki temsilcilerinin İsrail’i savunmaları, Ortadoğu halklarını açıktan hedef almaları, Filistin halkına ve hükümetine yapılan saldırıların Washington-Tel Aviv tarafından ortak planlandığının kaba bir itirafıdır aynı zamanda.

-----------------------

Esir alınan Filistinli milletvekilleri İsrail zindanlarında açlık grevine başladı

Filistin topraklarını işgal eden İsrail ordusunun düzenlediği baskınlarda bakan, milletvekili ve yerel yöneticilerden oluşan 70’i aşkın Filistinli yönetici zorbalıkla İsrail zindanlarına kapatıldı. Filistin halkının iradesini çiğneyen bu küstahça saldırı ile güdülen hedeflerden biri de Filistin hükümetinin işlevsizleştirilmesidir. Ancak dünyanın gözleri önünde sergilenen bu pervasızlık, kirli siyonist emellerin gerçekleşmesine yetmedi. Filistinli yetkililer, hükümetin çalışmalarını sürdüreceğini, tutuklanan yöneticilerin işlerinin aksatılmadan yapılacağını ilan ettiler.
Birer işkence merkezi olan İsrail zindanlarına kapatılan Hamaslı bakan ve milletvekilleri ise açlık grevine başladı. İsrail’in Ofer zindanına getirilen 45 Hamaslı bakan ve milletvekili, İsrail ordusunca kaçırılmalarını protesto amacıyla açlık grevine başladı.
Filistin Başbakanı İsmail Haniye, Gazze’ye yönelik İsrail saldırısından sonra ilk kez halka hitap ederek, Filistinliler’den “güçlü” olmalarını istedi. Haniye, İsrail’in, bakan ve milletvekillerini esir almasının, hükümet çalışmalarını etkilemeyeceğini, bu bakanların tüm görevlerinin üstlenildiğini belirtti. Saldırılara ve 60’tan fazla bakan ve milletvekillerinin gözaltına alınmasına rağmen Hamas’ın siyasetini değiştirmeyeceğini ifade etti.
İsrail’in Filistin hükümetini hedef alan ırkçı icraatlarından biri de Kudüs’te yaşandı. Siyonist ordu, gözaltına aldığı Hamas’lı bir bakanla üç milletvekilini Doğu Kudüs’ten sürgün etti. Doğu Kudüs’ten Filistin topraklarına gönderilen Kudüs İşleri Bakanı Halid Ebu Arefe ile milletvekilleri Mohammed Ebu Teyr, Ahmed Attun’la Mohammed Tota’nın avukatları, ırkçı kararın iptali için İsrail Yüksek Mahkemesi’ne temyiz için başvuracaklarını açıkladılar.

-----------------------------------

İzmir’de emperyalist saldırganlığa karşı eylem birliği...

“Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak!’’

Başını Amerikan emperyalizminin çektiği emperyalist saldırganlık ve olası İran işgaline karşı İstanbul’da oluşturulan birlikteliğin bir ayağı da İzmir’de oluşturuldu. Yapılan toplantılar sonrasında bir takım kararlar alındı ve eylem programı oluşturuldu. Eylem programının duyurulması ve Filistin’deki son gelişmeleri protesto etmek için bir eylem gerçekleştirildi.
5 Temmuz Çarşamba günü Konak Kemeraltı girişinde yapılan eylem saat 12.30’da başladı. Eylemde Belediye-İş, BDSP, DHP, Devrimci Hareket, EHP, ESP, HÖC, ILPS, Kaldıraç, Kurtuluş Partisi, Partizan, 78’liler Derneği imzalı ‘’Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak!’’ pankartı açıldı. Yapılan açıklamada Filistin halkına yönelik saldırılara değinildi ve emperyalizmin hedefi durumundaki İran halkına yönelik olası saldırılar karşısında sessiz kalınmayacağı ifade edildi. Eylem programının açıklanmasının ardından eylem sona erdi.
Eylemde “Katil ABD Ortadoğu’dan defol!’’, “Ortadoğu halkları yalnız değildir!’’, “Filistin halkı yalnız değildir!’’, “Emperyalizm yenilecek direnen halklar kazanacak!’’ sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak/İzmir

-----------------------------------

İsrail savaş uçakları Suriye’yi taciz etti

Bush liderliğindeki savaş kundakçılarının desteğiyle başlayan İsrail saldırısı Filistin topraklarının işgaliyle sınırlı tutulmadı. Buna Suriye ve kısmen Lübnan’da dahil edildi. İsrail Adalet Bakanı, olaydan sorumlu tuttukları Suriye’de sürgünde yaşayan Hamas’ın siyasi büro lideri Halid Meşal’in “hedefteki adam” olduğunu açıkladı. Bu saldırgan açıklamanın “Halid Meşal’in Şam’da konumlanmasına izin veren Suriye’de hedeftir” anlamına da geldiği açıktır.
Bu ve benzer açıklamaların ardından 4 İsrail savaş uçağı, Suriye’nin kuzeybatısındaki Lazkiye kenti üzerinde uçuş yaparak siyonist saldırganlığın kural tanımazlığını bir kez daha dünyaya gösterdi. Suriye devlet televizyonu, İsrail uçaklarının sabah saatlerinde Suriye kıyılarında uçtuğunu duyurdu. İsrail uçaklarının Suriye semalarında uçmasının provokasyon amaçlı olduğu belirtilen haberde, hava kuvvetlerinin uçaklara doğru ateş açarak bölgeden ayrılmaya zorladıkları kaydedildi.
Bir İsrail televizyon kanalı, provokatif uçuşla ilgili haberinde, “Başbakan Ehud Olmert’in, İsrail ordusunun kollarının ne denli uzun olduğunu kanıtlamayı amaçladığı” ifade edildi. Oysa emperyalist ahtapotun sırtında dolaşan İsrail’in kollarının nerelere uzanabileceği daha önceden de biliniyordu.
Bu arada Lübnan sınırına askeri yığınak yapan siyonist ordu, Lübnan’a saldırmak için de tetikte bekliyor.
Emperyalistlerin çok yönlü desteği ile gerçekleşen İsrail saldırılarının çoğunda Filistin-Lübnan-Suriye birleşik hedeftir. Gazze işgali ile başlayan süreçte aynı şeyin tekrarlanması, ortada önceden planlanmış bir saldırı olduğunun bir başka göstergesidir.