22 Şubat 2008 Sayı: SİKB 2008/08

  Kızıl Bayrak'tan
  Saldırılar, mayalanma ve devrimci müdahale sorumluluğu!
  15 Şubat’ta Kürt halkı mücadele enerjisini, devlet de terörist yüzünü gösterdi…
Kitlesel öfke ve kararlılıkla
Newroz’a doğru!
Dinci AKP’den Filistin halkının cellâdına özel ağırlama…
Sermayenin kölelik dayatmasına karşı mücadeleye!
Grev ve direnişlerle dayanışmayı büyütelim! 
  İlbek Tekstil işçisi emeğine sahip çıkıyor!
  Tersaneler cehenneminden...
  Çiğli Emekçi Kadın Kurultayı gerçekleşti!
  Her açıdan daha güçlü bir komünist gençlik örgütü için!
  Eksen Yayıncılık’a polis baskını! 
  DİSK Genel Kurulu gerçekleştirildi...
  TEGA işçisi ile dayanışmayı yükseltelim!
  İşçi ve emekçiler 20 Şubat’ta alanlardaydı!
  Lübnan halklarıyla dayanışmayı yükseltelim!
  Kosova parlamentosu “bağımsızlık” ilan etti…
  ABD’de başkanlık ön seçimleri
gösterisi sürüyor!
  TC’de cisimleşen çizgi: İttihat Terakki’nin devlet–ulus programı!
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

Gazete biçiminde okumak için tıklayın

 

Dinci AKP’den Filistin halkının cellâdına özel ağırlama…

İsrail Savunma Bakanı silah satışı için Ankara’daydı!

Dinci-gerici AKP hükümeti türban tartışmalarıyla ortalığı toza dumana katarken, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ı Ankara’da ağırladı.

Konuğunu askeri törenle karşılayan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, siyonist bakanın Türkiye ziyaretine denk düşen doğum gününü kutladı. Ehud Barak Ankara’da AKP’lilerle doğum günü pastası keserken, İsrail ordusu Filistin halkının üzerine bomba yağdırıyordu. Türban sallayarak dinden siyasi rant devşiren Tayyip Erdoğan ile müritleri, aynı anda “müslüman” Filistin halkının önde gelen cellâtlarından Ehud Barak’la yeni anlaşmalara imza attı.

Konuğunun huzurunda konuşan AKP’li Vecdi Gönül, “İsrail kurulduğunda da ilk tanıyan ülkelerden birisi Türkiye idi ve ilk Müslüman ülkeydi” ifadelerini kullanarak, Filistin halkının felaketi anlamına gelen İsrail devletinin kurulmasına Türk egemenlerinin ilk günden destek vermesiyle övündü. Hayatları tehlikeye giren Yahudiler’e Osmanlı döneminden beri Türkiye’nin kucak açtığını söyleyen savunma bakanı, ırkçı-siyonistlerin ölüm kusan namluları gölgesinde yaşam savaşı veren Filistin halkının, her an tehlikede olan can güvenliğinden elbette söz etmedi.

Siyonist bakanı, “Çok müstesna bir kariyere sahip” sözleriyle öven dinci-gerici Vecdi Gönül, “Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İşçi Partisi liderliği, Başbakanlık gibi çok önemli görevlerde bulunmuş bir devlet adamı ve asker” sözleriyle tanıttı.

Türkiye-İsrail orduları arasındaki askeri işbirliği faaliyetlerinin üst seviyede olduğunu hatırlatan Vecdi Gönül, giderek büyüyen bu işbirliğinin, bölgenin barış ve istikrarına katkıda bulunduğunu iddia etti.

ABD güdümündeki iki ülke savaş makinesinin faaliyetinin “üst seviyede” olduğu bir gerçek olmakla birlikte, bu işbirliği bölgeye barış değil savaş “armağan” etmektedir. İsrail ordusu Filistin, Lübnan, Suriye halkları üzerine bomba yağdırmak ya da taciz etmekle uğraşırken, Türk ordusu Kürt halkının üzerine bomba yağdırıyor. Halklara karşı işlenen bu suçlar yetmezmiş gibi, her iki ordu, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren ABD savaş makinesiyle de suç ortaklığı yapıyor.

AKP’li savunma bakanının verdiği bilgiye göre, iki gerici rejim arasında 15 anlaşma imzalanmış olup, bu anlaşmalara dayalı olarak ortak askeri hareketler yapılmaktadır. Örneğin bölge halklarının üstene bomba yağdıran İsrailli pilotlar Konya Ovası’nda deneyim kazanırken, sınır ötesi saldırıları sürdüren Türk ordusu, İsrail’in insansız hava araçlarıyla elde edilen bilgilerle saptanan hedefleri bombalamaktadır. Bu arada Türk savunma bakanının, “Bu cihazları, yer ekipmanlarını ve takımlarını Türkiye’ye göndermiş olmalarından dolayı Sayın Bakan’a teşekkür ediyorum” sözleri, PKK’nin, “Türkiye’nin gerillalara yönelik olarak düzenlediği operasyonlara İsrail’in bizzat katıldığı ve İsrailli pilotların yaptıkları keşif sonucu gerilla kayıplarının yaşandığı” açıklamasıyla örtüşmektedir.

Bugüne kadar askeri eğitim ve öğrenim kurumlarında 810 askeri personele eğitim verildiğini ifade eden AKP’li bakan, iki ülke hava kuvvetleri arasında Alçak İrtifa Uçuş Eğitimi, Elektronik Harp Eğitimi ve Anadolu Kartalı Eğitimi yapıldığını söyledi. Savunma sanayi alanında çok önemli işbirliğinin gerçekleştirildiğini de ifade eden bakan, bunların en önemlilerinin, F-4 ve F-5 uçakları ile M-60 tanklarının modernizasyonu ve “MALE” tipi insansız hava aracı olduğunu kaydetti.

“Görüşmede istihbarat amaçlı casus uydusu alımı konusu gündeme geldi mi, Türkiye, bu projeye İsrail’i davet edecek mi?” sorusunu yanıtlayan AKP’li bakan, bu konunun teknik seviyelerde görüşüldüğünü söyledi. Bakan, “İsrail ile Türkiye arasında çok miktarda proje olduğu için bunları teknik seviyede görüşülmeye bıraktık. Savunma Sanayii Müsteşarımız ile İsrail Savunma Bakanlığının Direktör Generali bunu görüşecekler. Yalnız bunu değil, bütün projeleri görüşecekler” dedi.

İsrail güvenlik yetkilileri de, siyonist bakanın Ankara ziyareti sırasında temel gündem maddesinin Türkiye’ye İsrail Aerospace Industries (IAI) tarafından üretilen 300 milyon dolar tutarındaki Ofek istihbarat uydusunu satmak olduğunu belirttiler.

Dışişleri Bakanı Ali Babacan’la da görüşen siyonist bakan, ardından Tayyip Erdoğan’la bir saat 45 dakika süren bir görüşme gerçekleştirdi.

Genelkurmay Başkanı’nı da makamında ziyaret eden İsrailli bakanla burada yapılan görüşmeye Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun ile Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan da katıldı.

Görüldüğü üzere, bu uğursuz ziyaret esnasında yapılan görüşmelerin içeriği olsun, varılan anlaşmalar olsun, gündemin merkezinde silahlanma ve savaş vardı.

Irkçı-siyonist rejimle somut anlaşmalar yapılırken, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El Maliki ile Filistin’in Avrupa’daki Büyükelçileri de Ankara’ya geldiler. Bu sefer Filistin halkının cellâtlarının kasalarını dolduran anlaşmalara imza atan Tayyip Erdoğan’la müritleri “Filistin halkının dostu” kesildiler. En iğrenç demagojiyi ise yine başbakan yaptı.

Siyonistlerin kasalarını yüzmilyonlarca dolarla dolduracak anlaşmalara imza atan Amerikancı AKP hükümetinin başı Tayyip, kendisini ziyaret eden Filistin heyetine hitaben yaptığı konuşmada; “Sizlerin oralarda yaşadığınız acıyı, her zaman yüreğinizde hissettiğimizi özellikle bilmenizi isterim. Sizlerin maruz kaldığınız acı ve sıkıntıları, bizler kendi sıkıntımız gibi görürüz…” türünden laflar etmekte sakınca görmedi.

Tayyip Erdoğan riyakârlık abidesi sözler sarf ederken, dinden sağladığı siyasi rantın azalmasını önlemeye çalışıyor olsa gerek. Ancak bunun hiçbir inandırıcılığı olmadığı ortadadır. Filistin’e dair söylenenler iç boş sözlerden ibaret kalırken, ırkçı-siyonistlerle yapılan çok yönlü fiili işbirliği günden güne artmaktadır.


SES eylemine polis engeli!

Ankara’da yargısız infaz sonucu katledilen DHKP-C militanı Kevser Mırzak’ı anmak amacıyla gerçekleşen mezar ziyaretinde gözaltına alınan ve ardından tutuklanan SES MYK üyesi Meryem Özsöğüt ile dayanışma eylemleri devam ediyor.

SES Ankara Şubesi’nin aldığı karar doğrultusunda 15 Şubat günü Meryem Özsöğüt’e kart ve mektup gönderildi.

Polisin provokatif tutumları eylem öncesi başladı. SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara, SES üye ve yöneticileri, GİMA önünden geçerken polisler tarafından engellenmeye çalışıldı. Polisin engelleme ve tartaklamalarına rağmen SES üyeleri kararlı bir tutum takınarak postaneye doğru yürüyüşe geçtiler. Polisin tutumunu sürdürmesi üzerine Ziya Gökalp Caddesi’nde oturma eylemi başlattılar ve caddeyi tek taraflı olarak trafiğe kapattılar. Eylemcilerin kararlı tavrı üzerine polis geri adım atarak, eylemcilerin postane önüne gitmesini engelleme tutumundan vazgeçti.

Kızılay Postanesi önünde yapılan açıklamada, Meryem Özsöğüt’ün serbest bırakılması talep edildi ve 22 Şubat 2008 tarihinde Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davaya katılım çağrısında bulunuldu. Meryem Özsöğüt’e dayanışma kartlarının gönderilmesinin ardından eylem sona erdi