28 Mart 2008 Sayı: SİKB 2008/13

  Kızıl Bayrak'tan
  Kızıl 1 Mayıs’ı kazanmak için birleşik devrimci mücadeleyi örelim!
  Birleşik, kitlesel ve devrimci 1 Mayıslar’ı yaratmaya hazırlanalım!
Sosyal yıkım yasasını
sokakta parçalamak için eyleme!
Düzenin efendilerinden düzen siyasetine müdahale!
Cheney geldi, aldı ve gitti!
Newroz’un gösterdikleri...
  Newroz eylemlerinden...
  Birleşik devrimci bir hareket için birleşik devrimci bir örgüt!
  Gençlikten Newroz kutlamaları...
  Gençlik hareketinden...
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  İlbek işçilerinden direnme kararlılığı!
  SSGSS kadınlar üzerindeki çifte sömürü ve köleliği derinleştiriyor!
  Büyükçekmece 2. İşçi Kurultayı hazırlık çalışmalarından...
  Pakistan’da genel seçimler…
  Hristofya ile Talat’ın ilk görüşmesi gerçekleşti…
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gençlik hareketinden...

Geçiş yasağına karşı dekanlığa yürüyoruz!

İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Genç-Sen olarak başlattığımız fakülteler arası geçiş yasağı kampanyasını sürdürüyoruz. Çıkardığımız afiş, pul ve bildiriyi yaygın olarak kullanıyoruz. Ayrıca dilekçe kampanyası da devam ediyor.

26 Mart günü de Fen-Edebiyat Fakültesi’nde dilekçe toplamayı sürdürdük. Dilekçeleri 1 Nisan’da Edebiyat Fakültesi önünde yapacağımız bir basın açıklamasıyla dekanlığa vereceğiz. Basın açıklamasını “Şaka değil, gerçek! Üniversitemize giremiyoruz!” başlığıyla gerçekleştireceğiz. Ayrıca bu başlıklı çıkardığımız bildirileri kullanmaya devam edeceğiz.

İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi’nde de Genç-Sen faaliyetlerimiz sürüyor.

Yaptığımız toplantılarda Yusuf Ziya Özcan’ın açıklamalarını teşhir ederek, okulumuzdaki baskı koşullarına dikkat çekecek ve bunlar üzerinden Genç-Sen’i anlatacağımız bir anket ile bir pano çalışmasına karar verdik.

Hafta başından itibaren panoyu hazırlayıp astık ve anketlerimizi yapmaya başladık. Edebiyat Fakültesi’nde toplanan dilekçeleri Hazırlık’a taşıdık. Fakülteler arası geçiş yasağına karşı toplanan dilekçeler öğrencilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı.

İstanbul Üniversitesi / Ekim Gençliği


Kamp-Üs 3. sayı çalışmalarımız sürüyor...

İkinci dönem çıkardığımız Kamp-Üs’ün 3. sayısının dağıtımına devam ediyoruz. Geçen hafta Edebiyat Fakültesi’nde ve Yabancı Diller Bölümü’nde toplu satışlar gerçekleştirdik. Yaklaşık 300 dergi kullandık.

24 Mart günü de haftalık yaptığımız toplantılardan birini gerçekleştirdik. Mayıs ayında yapmayı planladığımız şenliği ayrıntılı olarak tartıştık. Bir haftalık program üzerinden gerçekleştirmeyi planladığımız şenlikte panel, söyleşi, film gösterimi, tiyatro vb. etkinlikler gerçekleştireceğiz.

Bu etkinliklere hazırlık amaçlı çeşitli ekipler oluşturduk. Kimisini atölye olarak düşünüp şenlikten sonra da çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Bu kapsamda, tiyatro, film, fotoğraf, resim alanlarında ekipler oluşturduk.

Tiyatro ekibi şenlik alanında oyun sergileyecek. Film ekibi kısa film hazırlayacak. Fotoğraf ve resim ekibiyle bir sergi hazırlanacak. Şenlik çalışmaları boyunca ve şenlik alanında bu fotoğraf ve resimleri sergileyeceğiz. Ayrıca şair ve yazarlarla söyleşiler yapacağız.

“Üniversitede neler yaşıyoruz? Üniversiteye gelirken nasıl bir eğitim bekliyorduk? Ancak nasıl eğitim görüyoruz?” vb. konularda paneller ve tartışma toplantıları gerçekleştireceğiz. Son gün de bir konser gerçekleştireceğiz.

 İstanbul Üniversitesi / Kamp-Üs dergisi


DEÜ’da Genç-Sen faaliyetleri 

Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Çeşmeler Genç-Sen bileşenleri yoğun tartışmalar, öneriler ve toplantıların ardından pratik faaliyetlerine fiili olarak başlamış bulunuyor.

Hafta başından itibaren başlayan ve aralıksız olarak her gün süren pratik faaliyetimiz, “YÖK” ve “paralı eğitim” başlıklarını bütünlüklü olarak işliyor. Genel konular dışında Dokuz Eylül’de paralı eğitim ve YÖK saldırılarını konu alan faaliyet örgütleniyor.

Faaliyetlerimiz esnasında bildiri, afiş, duvar gazetesi gibi araçları yoğun olarak kullandık. Yer yer ÖGB’lerin müdahaleleriyle karşılaşsak da çalışmamıza bu müdahalelerin teşhirini yaparak devam ettik. Yerleşke içerisindeki bahçede dağıttığımız “YÖK: Eğitim paralı olmalıdır!” başlıklı bildirilerimiz olumlu tepkilere konu oldu.

Bu tepkilerden aldığımız güçle biz devrimci Genç-Senliler yerleşke içerisinde açık, kitlesel bir Genç-Sen toplantısı yapmayı önümüze hedef koyduk. Ayrıca yerleşke içerisine Genç-Sen masası açarak hem öğrenci arkadaşlarla yakından iletişime geçmeyi hem de “Dokuz Eylül’de masa açılamaz” yargısını kırmayı planlıyoruz.

Dokuz Eylül Üniversitesi / Ekim Gençliği


Adana Genç-Sen’den toplantı

 Adana Genç-Sen, 22 Mart günü Ziraat Mühendisleri Odası toplantı salonunda gerçekleştirdiği geniş katılımlı toplantı ile yolunu yürümeye devam ediyor.

Gençlik hareketinin gündemleri üzerinden yapılan tartışmalar sonucunda Çukurova Üniversitesi Genç-Sen, YÖK Başkanı’nın “üniversiteler paralı olsun” açıklamasına karşı bir kampanya örgütleme kararı aldı. Kampanyanın şiarı “Paralı eğitime karşı birleşiyoruz, eğitim hakkımıza sahip çıkıyoruz!” olarak belirlendi. Kampanyanın araçları üzerinden yapılan ayrıntılı tartışmalarla birlikte 24 Mart gününden itibaren yaygın bir faaliyet örgütleme kararı alındı.

Kampanya, temel olarak imza ve anket faaliyetleriyle yürütülecek. Yaygın olarak afiş ve bildiri kullanılacak. Değerlendirme ve tartışma toplantıları temelinde kolektif bir kampanya örgütlenecek.

Çukurova Üniversitesi / Ekim Gençliği


Dokuz Eylül’de ÖGB terörü!

Dokuz Çeşmeler Genç-Sen olarak “Sermaye Sağlığımıza, Geleceğimize, Sigortamıza Saldırıyor” başlıklı SSGSS’yi işleyen çalışmamıza masa açarak devam etme kararı aldık ve faaliyetimize başladık.

Masamıza saldırıyı işleyen duvar gazetesi ve afişlerimizi astık. Bir süre sonra birkaç ÖGB’linin, masa açmanın “yasak” olduğu, masa kaldırılmazsa kendilerinin zorla kaldıracakları yönündeki tehditleriyle karşılaştık. Masayı kaldırmayacağımızı dile getirmemiz üzerine yanımızdan ayrıldılar. Ardından daha kalabalık gelerek kimliklerimiz istediler. Bu istemlerine “hayır!” yanıtını aldıktan sonra masamıza zor kullanarak müdahale ettiler, afişlerimizi sökmeye çalışarak okulda terör estirdiler.

Saldırı esnasında, oldukça kalabalık olan Dekor-San Cafe’de bu olayın teşhirini gerçekleştirdik. Bu okulun bizim olduğunu, parasız eğitim ve parasız sağlık istediğimiz için bu tür saldırıların gerçekleştirildiğini, bu tür baskıların bizi yıldıramayacağını, çalışmalarımızı ara vermeden gerçekleştireceğimizi tok bir sesle haykırdık. Daha sonraki günlerde de çalışmalarımız devam edecek.

Dokuz Eylül Üniversitesi / Ekim Gençliği


KTÜ’de soruşturma terörü 

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde üniversitede sergilenen tiyatro gösterimine savcılık tarafından “halkı kin ve nefrete teşvik etmek” iddiası ile soruşturma açılmıştı. Soruşturmanın ardından birçok öğrenci yurtlarından ve evlerinden gözaltına alınmıştı.

Savcılığın ardından KTÜ Rektörlüğü de, “Jandarmaya görevini yaptırmamak ve izinsiz basın açıklaması yapmak” iddiası ile soruşturma açtı. İki Ekim Gençliği okuru hakkında açılan soruşturmanın genişletileceği tahmin ediliyor.

Trabzon / Ekim Gençliği


Sivas’ta Kızıldere anması...

Devrimci gençlerin düzenlediği Kızıldere anması, Kızıldere şehitleri şahsında tüm devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Devrimci gençler adına yapılan konuşmada “Mahir gibi, onlar gibi yürümek, onların yarattığı devrimci değerleri, ahlakı bugüne taşımaktır” denildi. Şiir ve müzik dinletisinin ardından etkinlik sona erdi. Etkinliğe 100’ü aşkın genç katıldı.

Sivas / Ekim Gençliği



Faşist çetelerin tasmaları çözüldü!

“Faşizme karşı omuz omuza!”

İÜ’de faşist saldırı teşhir edildi 

24 Mart’ta İÜ Merkez Kampüs’te faşistler bir saldırı gerçekleştirdi. “18 Mart Çanakkale” etkinliği yapma bahanesiyle yemekhaneye girerek, devrimci, yurtsever öğrencilere bıçak ve satırlarla saldırdılar. Bir öğrenci başından yaralanırken bir kişinin de ayağı kırıldı. Saldırganlar polis koruması eşliğinde okuldan çıkarıldı. Faşistlerin kaçmasına göz yuman polis, ilerici ve demokrat beş arkadaşımızı gözaltına aldı.

Saldırı aynı gün yapılan bir eylem ile protesto edildi. Eczacılık Fakültesi önünde bir araya gelen öğrenciler, “Faşizme karış omuz omuza!”, “Beyazıt faşizme mezar olacak!”, “Gözaltına alınanlar serbest bırakılsın!”, “Katil polis üniversiteden defol!” dövizleri taşıyarak, sloganlarla Beyazıt Merkez Kampüs Ana giriş kapısı önüne kadar yürüdüler. Beyazıt ana girişte “Üniversite Öğrencileri“ adına açıklama apıldı. Beyazıt Marşı’nın söylenmesiyle eylem sona erdi.

Gözaltına alınan arkadaşlarımız akşam serbest bırakıldılar. Faşistler 25 Mart günü de Edebiyat Fakültesi’nde provokatif bir etkinlik düzenlediler. Ancak karşılarında 100’ü aşkın ilerici, devrimci öğrenciyi görünce afişlerinin indirilmesine dahi seslerini çıkaramadılar.

Faşistlerin denetimindeki “Türkçe Yaşam Kulübü”nün etkinliği başlamadan önce, bir önceki gün gerçekleşen saldırıyı anlatan ve Türkçe Yaşam Kulübü’nü teşhir eden bildiriler dağıtıldı. Arkasından halaylar çekildi. Etkinliğin uzun olması nedeniyle toplu çıkış yapılması kararlaştırıldı. Toplu çıkışı etkinliğin olduğu Fen Fakültesi’nden yapmaya karar veren kitle, Cemal Bilsel Konferans Salonu’na doğru sloganlarla yürüdü. Polisin o yöne barikat kurması üzerine, kitle Fen Fakültesi yönüne giden diğer kapıya yürüyerek sloganlarla okuldan ayrıldı. Toplu çıkış sırasında “Beyazıt faşizme mezar olacak!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!” sloganları atıldı.

İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği


AÜ: Faşist saldırılara geçit vermeyeceğiz!

20 Mart günü İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde iki faşiste müdahale edildi. Faşistlerin kaçmasının ardından fakülte içinde teşhir konuşmaları yapıldı. Devrimcilere pervasızca saldıran bu faşistlere ve faşist düşünceye Anadolu Üniversitesi’nde yer olmadığı, bundan sonra da faşistlerin nerde görülürlerse cezalandırılacağı söylendi.

Çıkış saatinin gelmesi beklenirken, saat 15:30 sıralarında Meslek Yüksek Okulu’nda bir arkadaşımızın faşistler tarafından saldırıya uğradığı haberi geldi. Yaklaşık 50 kişi saldırının hesabını sormak için bu fakülteye doğru yöneldi. Girişe izin verilmemesi üzerine burada beklenerek teşhir konuşmaları yapıldı ve yaralı arkadaşın getirilmesi sağlandı.

Gelen sivil polislerin de protesto edilmesinin ardından 80 kişi Cumhuriyet kapısından toplu çıkış yaptı. Çarşıya kadar toplu bir şekilde yüründü.

Kısa bir süre sonra KESK lokalinden çıkan üç arkadaşımızın saldırıya uğradığı haberini aldık. 21 Mart sabahı fakültede görülen iki faşist cezalandırıldı.

Faşist saldırganlığı teşhir etmek amacıyla 25 Mart günü de Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü’nde bir eylem gerçekleştirildi. Saat 12:30’da Yunus Emre Yurdu önünde toplanmaya başlayan devrimci, demokrat öğrenciler “Faşist saldırılara geçit vermeyeceğiz! Çeteler dışarı bilim içeri! Anadolu Üniversitesi Öğrencileri” pankartını açarak ve slogan atarak bir süre burada bekledikten sonra yemekhaneye doğru yürüyüşe başladılar.

Yemekhanede yapılan konuşmanın ardından eylem alanına geçildi. Migros’un karşısında gerçekleştirilen basın açıklamasında, geçen hafta yaşanan saldırılar anlatılarak, saldırılara sessiz kalınmadığı, bundan sonra da kalınmayacağı vurgulandı. ÖTK ve kimi kulüplerde örgütlenen sivil faşistlerin buraları kullanarak ırkçı-gerici eylemler gerçekleştirdiği belirtildi. İstanbul Beyazıt ve Ankara DTCF’de yaşanan saldırılar kınanarak basın açıklaması bitirildi.

Ekim Gençliği, DPG, DGH, DÖB, Eskişehir Gençlik Derneği, Öğrenci Kolektifleri, SGD, ODAK, ÖDP Gençliği, TKP’li Öğrenciler ve Emek Gençliği’nin örgütlediği ve SDG’nin destek verdiği eyleme 130 kişi katıldı.

Anadolu Üniversitesi Ekim Gençliği


“DTFC faşizme mezar olacak!”

 Soruşturma terörü ile yıldırılmaya çalışılan devrimci ve demokrat öğrenciler, 24 Mart günü bir basın açıklaması yaparak, üniversite yönetimi ve uyguladığı terörü teşhir ettiler. 

“Söz, eylem ve örgütlenme hakkı engellenemez!/Genç-Sen” pankartının arkasında kortej oluşturan öğrenciler önce kantin içerisinde bir konuşma yaptılar. Ardından üniversite kapısı önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasından sonra eylem sona erdi.

Akşama doğru eli satırlı bir grup faşistin “özel güvenliğin” gözleri önünde bir Kürt öğrenciye saldırdığı haberi geldi. Bunun üzerine okul içinde toplanan devrimci ve demokrat öğrenciler arkadaşlarının kaldırıldığı hastaneye doğru toplu bir şekilde yürüyüşe geçti. Satırla yaralanan öğrencinin ameliyata alınacağı öğrenilince toplu olarak hastaneden Sakarya Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçildi. “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!”, “Faşizme karşı tek yumruk tek barikat!”, “Dil Tarih faşizme mezar olacak!” sloganları ile Sakarya Caddesi’ne gelindi.

Ekim Gençliği / Ankara


Ankara’da faşist saldırganlık sürüyor!

Ankara’da 25 Mart günü Ankara Üniversitesi Tandoğan Kampüsü’nde ve Dil-Tarih Coğrafya Fakültesi’nde eş zamanlı iki faşist saldırı gerçekleşti.

DTCF’de çatışma

İlk saldırı öğlen saatlerinde DTCF’de yaşandı. DTCF’de 24 Mart günü bir faşist saldırı gerçekleşmiş, bir öğrenci hastaneye kaldırılmıştı. 25 Mart günü DTCF öğrencileri faşist saldırıları protesto etmek amacıyla saat 13.00’de DTCF’de buluştu.

Öğrenciler yürüyüşe geçtiği sırada faşistler ellerindeki satırlarla öğrencileri tehdit etmeye yeltendiler. DTCF öğrencilerinin faşistlere tepki göstermesiyle polis her zamanki gibi faşistleri kollayarak devrimci ve demokrat öğrencilere müdahale etti. Öğrencilere kampüs içinde gaz bombalarıyla azgınca saldıran polis, öğrencilerin taşlarla karşılık vermesi üzerine saldırısını daha fazla devam ettiremedi. Olay esnasında aldığı taş darbeleriyle yaralanan polisler oldu. 3 öğrenci gözaltına alındı.

Öğrencilerin bekleyişi sürerken faşistler okuldan çıkarıldı. Öğrencilerin bir süre daha süren bekleyişinin ardından okuldan toplu çıkış yapıldı. Dışarıda bekleyen öğrencilerle buluşulup Yüksel Caddesi’ne bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüş esnasında “DTCF faşizme mezar olacak!”, “Faşizme ölüm tek yol devrim!”, “Türkeş’in itleri yıldıramaz bizleri” sloganları atıldı. Yüksel Caddesi’nde yapılan basın açıklamasının ardından eylem son buldu.

DTCF’de okul 31 Mart gününe kadar tatil edildi. Gözaltına alınan öğrenciler 26 Mart günü “polise ideolojik mukavemet” ettikleri gerekçesiyle tutuklandı.

Tandoğan kampüsünde faşist saldırı

Diğer bir faşist saldırı ise AÜ Tandoğan kampüsünde yaşandı. Burada devrimci ve demokrat öğrenciler tarafından 28 Mart günü düzenlenecek Kızıldere anmasının duyurulduğu “Kızıldere son değil, savaş sürüyor!” şiarlı afişlerden biri bir faşist tarafından yırtıldı. Bunun üzerine bir anda çoğalan eli satırlı faşistler tepki gösteren öğrencilere saldırdı. Saldırı sonucu iki öğrenci satır darbesiyle yaralandı. Öğrenciler Gazi Hastanesi’nde tedaviye alınırken yaralananlardan birinin yoğun bakıma sevk edildiği öğrenildi.

Saldırıyı protesto etmek için Fen Fakültesi önünde bekleyen öğrencilere DTCF’den çıkan öğrenciler destek verdi. Tandoğan kampüsü yüzlerce öğrencinin “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganlarıyla çınladı.

Yüksel Caddesi’ne çıkan öğrenciler burada bir basın açıklaması gerçekleştirerek Tandoğan’da yaşanan saldırıyı anlattılar. Mücadeleyi daha da yükselterek sürdüreceklerini ifade ettiler. Eylem öğrencilerin “Tandoğan faşizme mezar olacak!” sloganlarıyla son buldu.

Ekim Gençliği / Ankara


ÇÜ’de faşist saldırılara karşı eylem!

ÇÜ Öğrenci Kolektifleri 26 Mart günü faşist saldırıları protesto eden bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde okunan basın metninde İstanbul’da ve Ankara’da yaşanılan saldırılar teşhir edildi. Ekim Gençliği’nin de destek verdiği eylem sloganlarla bitirildi.

Öte yandanw Çukurova Üniversitesi’nde devrimci demokrat yurtsever öğrenciler, Türkiye genelinde artan faşist saldırılara karşı 1 Nisan günü, üniversitede kitlesel bir eylem örgütlemeye hazırlanıyorlar.

Çukurova Üniversitesi Ekim Gençliği


Liseli gençlikten...

İLGP Kuruluş Şenliği’ne doğru...

25 Mart günü, 12 Nisan’da yapılacak “İLGP Kuruluyor” şenliğine hazırlık amacıyla Karşıyaka Çarşısı’nda bildirilerimizi dağıttık. “Ticari eğitime, emperyalist savaşlara karşı İLGP kuruluyor!” başlıklı bildirimizi okul çıkışları ve dersane etüt başlangıçlarına denk gelen bir sırada dağıttık. Dağıtım sırasında lise ve dersane öğrencileriyle konuşma fırsatı yakaladık.

Faaliyetimiz Liselilerin Sesi’nin ve Karşıyaka Gazi Lisesi’ne kuruluş çağrı bildirilerinin ulaştırılmasıyla son buldu. Şenliğe çağrı bildirilerini ve Katalizör’ü ulaştırdığımız lisedeki yönetimin gerici kimliğini ve okulda yaşanan yozlaşmayı biliyorduk. “Niye komünizm propagandası yapıyorsunuz?” diyen öğrenciler ile ticari eğitim ve disiplin yönetmelikleri üzerine konuşma yaptık. Gerçek çelişkilerin liselilerin eğitim hakkını gaspedenler ile okumaya çalışan biz emekçi çocukları arasında yaşandığını söyledik. Bunun üzerine kendileri de okul idaresi tarafından dayak atıldığını, haksız yere para toplandığını belirterek tepkilerini dile getirdiler.

Bu olay bize şunu anlatıyor: Bugün gençliğe yönelik gerçekleştirilen saldırıların niteliği, bunu en kör gözlere gösterecek ve en sağır kulaklara duyduracak kadar somuttur.

Önümüzdeki dönemde İzmir Liseli Gençlik Platformu’nun kuruluşunu bu gerçekler ışığında daha geniş kitlelere duyuracağız.

 İzmir Liseli Gençlik Platformu


Çürüyen kapitalist sistem can almaya devam ediyor!

 Fatih Sultan Mehmet Lisesi’nde okuyan iki lise öğrencisi 13 Mart günü okulun yanındaki inşaatta ölü olarak bulundu. Fatih Sultan Mehmet Lisesi’nde her sene “serseri” öğrenciler okuldan atılıyor ve okul toplu olarak bu “serserilerden kurtulmuş” oluyor! Bu sene de yaşananlar bunun yeni bir örneği oldu. İdare yine okuldan toplu olarak öğrenciler atarak okulu “temizleme” yoluna gitti. Bu seneyi diğerlerinden ayıran ise, öğrencilerin toplu olarak okuldan atılmasının ardından iki öğrencinin bu nedenle canına kıymış olmasıydı.

Esenyurt İLGP olarak FSM Liseli önünde bu olay üzerinden eğitim sistemini teşhir eden bildiri dağıtımı gerçekleştirdik. Öğrencilerin bildirileri okuduklarını ve bazılarının arkadaşlarına vermek üzere sakladıklarını gördük. Bu ilgiden rahatsız olan okul yönetimi, bildiride yazanların yalan olduğunu ifade eden bir konuşma yaptı. Daha sonra okul yönetimin ihbarıyla okula gelen jandarma çevredeki pastanelere dek arama yaparak, okul yönetiminin bu teşhirden ne kadar rahatsız olduğunu gösterdi.

Esenyurt İLGP


Liselerde baskılara son!

 İzmir LGP Girişimcileri olarak Karşıyaka Anadolu Lisesi’ne bildirilerimizle gittik. “Liselerde baskı ve sömürüye son!” başlıklı bildirimizi arkadaşlarımıza ulaştırdık.

Geçtiğimiz haftalarda birçok okulda, gerek 20 Mart Irak işgalinin yıldönümü gerekse de 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’yle ilgili panolarımıza astığımız yazı, şiir ve resimlerimiz okul idareleri tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin indirilmiş, arkadaşlarımız disiplin cezalarıyla korkutulmuş ve LGP Girişimi’nden yoldaşlarımızın her türlü girişimi susturulmaya çalışılmıştır.

Bizler de bu baskılara karşı bildirilerimizi Karşıyaka Anadolu Lisesi’nde dağıtmaya başladık. Arkadaşlarımızın tepkileri genel olarak olumluydu. Panolarımızı indiren okul idaresinin saldırgan tavrı duvara çarpmış oldu. Özgür, eşit ve demokratik lise, savaşsız sömürüsüz dünya mücadelemizin önüne çıkan her engeli sonuna kadar teşhir edeceğiz.

İzmir LGP Girişimcileri


Sefaköy İLGP Meslek Lisesi Kurultayı’na yürüyor…

 Sefaköy’de kurultaya hazırlık çerçevesinde pilot okullar üzerinden yürüyen meslek lisesi çalışmamız devam ediyor. Bildiri dağıtımlarımızı iki liseye taşımanın ardından, Liselilerin Sesi satışları ile birlikte alana politikalarımızı ve örgütlenme çağrımızı ulaştırdık.

Meslek Lisesi Kurultayı’na hazırlanırken çıkardığımız bülten ile yola devam ediyoruz. Çıkardığımız bültende yer alan yazılarımızla kurultay çağrımızı daha net ve daha tok olarak taşıyabilmeyi hedefliyoruz.

İLGP’de örgütlenme çağrısı, meslek liselerinde staj sömürüsü vb. konulara dair yazıların yer aldığı bülten, Meslek Liselileri İLGP’de örgütlenmek üzere kurultayda birleşmeye çağırıyor.

Okul önlerinde bülten dağıtımlarımızı sürdürüyoruz. “Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında Yenibosna’da MEB tarafından pilot ilan edilen okulun çıkışında bülten dağıtımı gerçekleştirdik. 

Sefaköy İLGP