30 Ekim 2009
Sayı: SİKB 2009/42

  Kızıl Bayrak'tan
  “Açılım süreci”nin
ölü doğma ihtimali güçleniyor…
  Hezeyana dönüşen “Kürt açılımı”
“Açılım” eşliğinde
devlet terörü sürüyor
25 Kasım uyarı grevine hazırlanalım!
25 Kasım’a doğru şube ve işyerlerinden yansıyanlar...
  Entes güncesinden...
  Kent AŞ işçileriyle dayanışma eylemlerinden...
  Sınıf hareketinden...
  Gençlik çalışmasının güncel sorunları
  Gençlikten...
  İşçilerle konuştuk...
  Honduras halkının cunta
karşıtı direnişi sürüyor!
  NATO Savunma Bakanları’nın Bratislava Toplantısı…
  Dünya işçi ve emekçi hareketinden
  Sermaye, meslek odalarını denetimi altına almak istiyor...
  EMO “Yetkin, Yetkili ve Uzman Mühendislik Kavram ve Uygulamaları Kurultayı” düzenledi
  “Demokratik Türkiye ulusu”
hakkında birkaç söz -I-
M. Can Yüce
  Hrant Dink davasında kontrgerilla hukuku
işlemeye devam ediyor…
  Hasta tutsaklara özgürlük!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

EMO “Yetkin, Yetkili ve Uzman Mühendislik Kavram ve Uygulamaları Kurultayı” düzenledi

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İstanbul Şubesi tarafından “Yetkin, Yetkili ve Uzman Mühendislik Kavram ve Uygulamaları Kurultayı” 24-25 Ekim 2009 tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi Merkez Kampüs Oditoryum Salonu’nda gerçekleştirildi. İki gün süren kurultay, forum şeklindeki oturumlar halinde düzenlendi.

Kurultay, TMMOB içerisinde uzun yıllardır tartışılan ve farklı uygulama şekilleri bulunan yetkin/yetkili/uzman mühendislik kavramlarının EMO içerisinde tartışılması ve tartışmalar sonucunda bir karar birlikteliğine varılması amacıyla gerçekleştirildi.

Kurultay açılış konuşmaları ve öncesinde Ankara, Kocaeli, Bursa, İstanbul, Mersin, Denizli, İzmir, Adana, Samsun şubelerinde düzenlenmiş yerel etkinliklere ilişkin bilgilendirmeler yapılmasıyla başladı.

Bilgilendirmelerin ardından 1. oturuma geçildi. Oturumda “AB Uyum Yasaları, GATS Süreci ve Türkiye’deki Yasal Düzenlemeler” başlığı altında bir sunum gerçekleştirildi. Sunum kapsamında tarihsel olarak nasıl süreçlerden geçildiğine, bu süreçlerin eğitim alanında ve TMMOB özelindeki yansımalarına değinildi. GATS anlaşmasının birçok hizmetin piyasaya açılmasını sağlayan bir anlaşma olduğu ve anlaşma kapsamına mühendislik-mimarlık hizmetlerinin de girdiği belirtildi. AB-GATS sürecinin TMMOB, YÖK (diplomalardan ünvanların kaldırılması), üniversiteler üzerindeki etkileri açıklandı. FEANI (Ulusal Mühendislik Birliklerinin Avrupa Federasyonu), ECTS Kredisi, ABET, Akreditasyon vb. kavramlar tanımlanarak, yetkin/yetkili/uzman mühendis tartışmalarına da bu kavramlar ve yaşanan süreçler içerisinde bakılması gerektiği sunum içerisinde vurgulandı. Sunumun ardından söz alan katılımcılar AB, GATS sürecine, uzmanlık tartışmalarına dair fikirlerini belirttiler.

Aranın ardından gerçekleştirilen 2. oturum, “Mühendislik Eğitimi, Akreditasyon, YÖK ve Diploma Ünvanları” başlıklı sunumla başladı. Sunumun ardından ilk oturumdaki şekliyle konuşmalar yapıldı. Kimi konuşmacıların kişileri hedef alan tartışmaları salonda bir takım rahatsızlıklara yol açtı.

Kurultayın 2. günü söz öğrencilerde!

Kurultayın ikinci günü “Yetkin/yetkili/uzman Mühendislik, Belgelendirme, Meslek İçi Eğitim ve TMMOB İçi Uygulamalar” başlıklı oturumla başladı. Önceki gün söz sırası yetişmeyen EMO Genç üyesi öğrenciler, uzmanlık, belgelendirme vb. yürütülen tartışmaların yeni mezunlar ve öğrenciler üzerindeki yansımalarına değinen konuşmalar yaptılar. Öğrencilerin konuşmalarının ardından oturum başlığı ile ilgili katılımcılar söz haklarını kullandılar. Konuşmalarda hayat boyu eğitim dayatmalarına, belgelendirmenin bir eleme sistemi olduğuna, mühendislik, mimarlık eğitimine TMMOB’nin müdahil olması gerektiğine, yetkinlik veya belgelendirme tartışmalarının sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda gündemleştiğine, TMMOB’nin bu tartışmalarda taraf olması gerektiğine vb. değinildi.

Kurultay değerlendirmesi ve sonuç bildirgesi taslağı

Aradan sonra kurultayın değerlendirilmesine geçildi. Değerlendirme konuşmalarında, önceki güne oranla yapılan tartışmaların daha doyurucu ve anlamlı olduğu kimi konuşmacılar tarafından vurgulandı. İki gün boyunca süren tartışmalar ışığında EMO’nun ve genelinde TMMOB’nin tavrının net olması gerektiği ifade edildi. Değerlendirmelerden sonra, ilerleyen günlerde deklare edilecek olan kurultayın sonuç bildirgesine dair çerçeve bir metin okundu. Sonuç bildirgesinde yapılan tartışmalar ışığında ortaklaşılan ve farklılaşılan noktalara değinildi.

Metinde ortaklaşılan noktalar olarak şunlar belirtildi; EMO özelinde yetkin/yetkili/uzman mühendisliğin savunulmadığına ve bu yönlü uygulamalara karşı mücadele edilmesi gerektiği, diplomalardan ünvanların kaldırılması ile ilgili TMMOB’nin hukuksal bir çalışma yapması gerektiği, TMMOB’nin ve özelinde EMO’nun “parasız, bilimsel” eğitimi savunması gerektiği ve kapitalizmin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırılmaya çalışılan eğitim sistemine müdahale etmesi gerektiği vb. noktalar belirtildi.

Farklılaşan başlıklara dair şunlar ifade edildi; Belgelendirmenin MİSEM (Meslek İçi Sürekli Eğitim Merkezi) kapsamında yapılmasını böylece AB, GATS, DTÖ dayatmalarına karşı durulacağını - belgelendirmeye tümden karşı durup, AB, GATS ile bağlantılı olarak belgelendirme tartışmalarının ortaya çıktığını ve bunun eni sonu yetkinliğe dayandığını söyleyenler, akreditasyonu bir takım gerekçelerle olumlayanlar ile akreditasyonu üniversitelerin ticarileşmesinin bir sonucu olarak görüp karşı duranlar olarak çerçeve metinde yer aldı.

Sonuç bildirgesine dair bilgilendirmenin yapılmasının ardından kurultay sonlandırıldı.

Toplumcu Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılaıı


 

Almanya’da aşı skandalı

Almanya’da vatandaşlar için sipariş edilen domuz gribi aşısı ile Federal İçişleri Bakanlığı’nın siyasetçiler ve ordu için sipariş ettiği aşıların farklı çıkması üzerine gündemleşen tartışmalar sürüyor.

İçişleri Bakanlığı, yan etkisi bulunun aşının vatandaşa, daha iyi olanının ise siyasetçilere uygulanacağı haberini yalanlayarak, bu durumun üstünü örtme çabasında.

İçişleri Bakanlığı bir süre önce vatandaşlar için “GlaxoSmithKline” şirketinin ürettiği Pandemrix adlı aşıdan 50 milyon doz sipariş etmişti. Bu aşı, içindeki etki güçlendirici bileşim nedeniyle vücudun bağışıklık sistemini de etkileyerek aşırı reaksiyonlara sebep oluyor. Sözü edilen yan etkiler arasında, aşı yerinde şişme ve ağrı, baş dönmesi, aşırı terleme, boğaz ve baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, titreme, yorgunluk ve ateş sayılıyor. Aşılama sonrasında mide bulantısı, kusma ve işitmede güçlük gibi yan etkilere de rastlanmış.

Etki güçlendirici bu bileşim, bakanlıklar, ordu ve polis için sipariş edilen 200 bin doz aşıda ise yer almıyor.

Springer tekeline ait Bild gazetesinde yer alan haberde Almanya Başbakanı Angela Merkel’in vatandaş için uygun görülen Pandemrix aşısından olma kararı aldığını, Sağlık Bakanı Ulla Schmidt’in de, “halka dağıtılan aşı güvenli ve etkili, ben de onu kullanacağım” dediği vurgulandı. Bu durum belleklerimizde Çernobil kazasından sonra Cahit Aral’ın kameralar karşısında radyasyon yok diyerek çay içmesini canlandırıyor.  

Almanya Tabipler Birliği Başkanı Michael Kochen, aile doktorlarına, hastalarına domuz gribi aşısı yapmamaları tavsiyesinde bulundu; bu aşının faydadan çok riskler taşıdığını savundu. Domuz gribi aşısı testi yapılan kişilerde aşı yapılan bölgede ağrıların oluştuğu, ayrıca bu kişilerin eklem ve baş ağrısı çektiği, titreme nöbetine tutuldukları, ateşin çıktığı ve yorgunluk hissine kapıldıkları belirtildi.