21 Mayıs 2010
Sayı: SİKB 2010/20

 Kızıl Bayrak'tan
İşçi sınıfına ihanetin hesabı mutlaka sorulmalıdır!
Anayasa değişikliği tartışmaları ve devrimci tutum
Baykal Amerikancı rejim tarafından
saf dışı edildi!
Polis destekli ırkçı-faşist saldırılar yayılıyor..
Madendeki patlamanın sorumlusu sömürü düzenidir!
BDSP: İş cinayetleri devam ediyor!
Sendika ve meslek örgütlerinden maden faciasına tepkiler
Ankara’da işçiler “Genel grev-genel direnişi” tartıştı
BES Adana Şube Başkanı Sinan Tunç
ile konuştuk
Türk-İş’ten 26 Mayıs ihaneti!
İşçi ve emekçi hareketinden..
Yeni dönem MESS Grup TİS süreci ve görevlerimiz
MİB: Sınıfa ihanet edenler hedefimiz olmaktan kurtulamayacaklardır!
İstanbul Kamu Emekçileri Kurultayı gerçekleştirildi!
Mayıs şehitleri eylemlerle anıldı
Gençlikten Kaypakkaya ve Mayıs şehitleri anmaları...
Sokak Üniversitesi’nde “Kapitalizmin krizi ve Yunanistan” dersi
NATO’da “stratejik” dayanışma
Krizin faturasına karşı
emekçiler sokakta!
Devrim şehitlerini anmak, kavgayı zaferle taçlandırmakla mümkündür!
Siyaset ve ahlak! - M. Can Yüce
Hasta tutsaklara özgürlük!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mücadele Postası

Rant köprüsünü durduracağız!”

3. Köprü Yerine Yaşam Platformu, 15 Mayıs günü Taksim'de gerçekleştirdiği eylemle İstanbul Boğazı'na 3. köprü yapımını protesto etti.

Saat 13.00'te Beyoğlu Tünel Meydanı'nda toplanan platform üyeleri, destekçi kurumlardan katılanlarla birlikte Taksim Tramvay Durağı'na yürüyüş gerçekleştirdi. “Kuzey ormanlarını halk dikti, AKP’ye yağmalatmayacağız, 3. köprüyü yaptırmayacağız / 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu” pankartının açıldığı basın açıklamasını, İstanbul Orman Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Kader Cihan gerçekleştirdi. AKP hükümetinin İstanbul'a yapılması planlanan 3. köprünün güzargahını açıkladığını hatırlatan Cihan, bu köprünün İstanbul'a yönelik büyük bir cinayet olduğunu söyledi. Cihan, 3. köprüyle İstanbul'un “trafik sorununun çözüleceğinin söylendiğini ancak bugüne kadar yapılan iki köprünün de bu sorunu çözmediğini sözlerine ekledi.

Cihan, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“3. köprü trafik için bir çözüm değildir, bir rant projesidir. 3. köprü İstanbul için bir ihtiyaç değildir. Sermayenin doğayı ve çevreyi katleden azgın saldırılarına karşı insanca ve doğayla barışık bir kentte yaşamak hepimizin hakkıdır. Doğal yaşamın en önemli parçası olan ormanlarımızı savunmak geleceğimizi ve İstanbul'u savunmaktır. 3. köprünün güzergahını açıklayanlara sesleniyoruz. İnsanca yaşam kavgamız bitmedi, daha yeni başlıyor. 3. rant köprüsünü durduracağız. İstanbul'u hep birlikte savunacağız."

 


FHDD: Büyük felaket sürüyor

Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği (FHDD), 15 Mayıs günü gerçekleştirdiği eylemde, El Nakba’nın (Büyük felaket) 62. yıldönümünde İsrail siyonizmini lanetledi.

FHDD üyeleri, Filistinliler tarafından El Nakba-Büyük Felaket olarak tanımlanan İsrail’in kuruluş gününün 62. yıldönümünde Taksim Tramvay Durağı’nda basın açıklaması gerçekleştirdiler.

“Büyük felaket sürüyor. Filistin’de 62 yıllık işgale son!”, “Filistin Filistinlilerindir”  pankartlarının açıldığı eylemde, “Tanklara karşı taş, direnen Filistin kazanacak!” dövizi taşındı.

Basın açıklamasını FHDD Yönetim Kurulu Üyesi Selim Sezer gerçekleştirdi. Sezer, Türkiyeli Filistin dostları olarak, işgal devletinin kuruluşunu bir kez daha lanetlediklerini belirtti. Sezer, siyonist proje tümüyle yenilgiye uğratılıncaya ve Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e kadar tüm Filistin toprakları özgürleşinceye kadar yürütülen mücadeleye tam destek vereceklerini de sözlerine ekledi.

İsrail’in OECD üyeliğine onay vererek işgali birkez daha meşrulaştıran Türkiye hükümetine de muğlak sözler söylemek yerine İsrail ile olan tüm askeri, diplomatik ve ticari ilişkileri kesme çağrısında bulunan Sezer, açıklamasının sonunda İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınıra yaklaşan 78 yaşındaki bir Filistinlinin 15 Mayıs günü vurulduğunu hatırlattı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 


DYG-M’ye operasyon

Sermaye devletinin Kürt hareketine dönük saldırganlığının son örneğini DYG-M’ye yönelik operasyonlar oluşturdu. Bu çerçevede, Balıkesir, Aksaray ve Düzce birçok ev baskını gerçekleştirildi. Polislerin servis etmesiyle birlikte burjuva medyada “terör örgütü PKK’nin gençlik yapılanmasına yönelik operasyonlar” başlığında haberlerin çıkması da uzun sürmedi. Gözaltına alınanların “Koma Ciwaken Kurdistan (KCK) / Türkiye Meclisi’nin kentlerdeki gençlik yapılanmasına üye oldukları” iddia edildi.

Balıkesir’de 15 Mayıs günü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla birçok eve eş zamanlı baskınlar düzenlenerek 35 kişi gözaltına alındı. 17 Mayıs günü savcılık sorgularının ardından mahkemeye sevkedilen öğrencilerden 15’i tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Aksaray’da ise 18 Mayıs günü jandarma tarafından üniversite öğrencilerine yönelik ev baskınları gerçekleştirildi. 6 öğrencinin gözaltına alındığı baskınlar sırasında birçok eşyaya el konuldu.

18 Mayıs günü bir başka operasyon da Düzce gerçekleştirildi. Düzce İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı ekipler tarafından düzenlenen ev baskınları sonucu 11 üniversite öğrencisi gözaltına alındı.


 

Eczacılardan İTS açıklaması

İstanbul Eczacı Odası 18 Mayıs günü “İlaç takip sistemi ‘sanal’ oldu!” başlığıyla yaptığı basın açıklaması ile 16 Mayıs 2010 tarihinde altyapı hazırlıkları tamamlanmadan uygulamaya konulan İlaç Takip Sistemi’yle ilgili değerlendirme yaptı.

Açıklamada, İTS’nin 17 Mayıs günü günboyu çalışmayarak ülke genelinde ilaç hizmetini durdurduğu ifade edildi. Akşam saatlerinde yapılan değişiklikle, her kayıt edilen ilaca bir kez kayıt onayı vermesi gereken İTS’nin, aynı ilacın farklı reçetelerde ve elden yapılan tüm satışlarda onay verir hale getirildiği belirtildi.

“Yani sisteme her türlü ilaç kayıt edilebilmekte, aynı ilaç defalarca sistem üzerinden satılabilmektedir. Sistem, olmayan, hayali karekodlara dahi onay vermektedir. Böylece sahte ilacı önlemek iddiası ile devreye sokulan İlaç Takip Sistemi, mükerrer satışa onay verecek şekilde değiştirilmiştir. Bu da sistemin fiilen çöktüğünü göstermektedir.” denilen açıklamada yetkilileri sorumluluklarını yerine getirmeye ve tamamen işlevsiz kalan İlaç Takip Sistemi uygulamasını derhal son verme çağrısı yapıldı.

Ayrıca, Danıştay 10. Dairesi'nin aldığı kararla karekodsuz ilaçların 1 Haziran tarihinden itibaren geçersiz olması uygulamasının yürütmesini durdurduğu söylendi.



Gençlik Federasyonu üyelerine tutuklama

15 Mayıs günü İstanbul Okmeydanı’nda iki kişi, Erzincan’da ise evlere yapılan baskın sonucu 6 kişi gözaltına alınmıştı. İstanbul'dan Erzincan’a götürülen Gençlik Federasyonu üyelerinden gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle günlerce haber alınamamıştı.

18 Mayıs günü Erzurum 2 No’lu Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıkarılan devrimcilerden Mahir Aslan, Sevgi Dalyan, Sercan Ahmet Arslan, Mehmet Aracı tutuklanarak Erzurum Cezaevi’ne gönderildi.

Gençlik Federasyonu üyelerinin gerçekleştirdiği birçok meşru eylem, tutuklamalara gerekçe olarak gösterildi.