4 Mart 2011
Sayı: SİKB 2011/09

 Kızıl Bayrak'tan
Bahar dönemi, olanaklar,
tehlikeler ve görevler
Erbakan: ABD’nin “Yeşil Kuşak
Projesi”nin “mücahidi”!
Diktatörlüğe karşı ayaklananlar emperyalist işgale de direnecektir!
Aleviler İzmir mitinginde buluşuyor
Emekçi kadınlar
8 Mart’a yürüyor.
Deride toplu sözleşme
süreci başladı
Kapitalistler servetlerini katlıyor
Metal İşçileri Birliği Merkezi Yürütme Kurulu Mart Ayı
Toplantısı Sonuçları
Mehmet Beşeli: 30 yıllık bir düzen çatırdamaya başladı
D.S.C işçilerine polis terörü
“Metal işçisi kazanırsa
hepimiz kazanırız”
Yaşasın Ontex / Canbebe direnişimiz!
Ontex işçileri boykota çağırıyor
Eğitim Sen şubelerinde
genel kurullar
Tuzla’da yaygın faaliyet
Tunus ve Mısır’da emekçilerin mücadelesi devam ediyor.
“Ankara elini yakamızdan çek!”
Ortadoğu’da emekçiler ayakta!
Gazi direnişi 16. yılında.
Uluslararası yağma kurultayı
AÜ’de eylemler
Üniversitelerde soruşturma ve
ceza terörü
İsyan ruhu fabrikalara, havzalara taşınıyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

AÜ’de eylemler...

Polis terörüne öfke

Gelecek ve Özgürlük İçin Mücadele İnisiyatifi Anadolu Üniversitesi’nde yaptığı çalışmalarla polis terörünü teşhir etti. Fakülte kantinlerinde masa açan inisiyatif, duvar gazeteleri ve afişlerle polisin ‘faaliyetlerini’ istatistiki verilerle, karikatürlerle, fotoğraflarla ve ajitasyon konuşmalarıyla öğrencilere anlattı. Hafta boyunca öğrenciler polis terörüne karşı mücadele etmeye çağrıldı. Fakültelere ve yemekhaneye asılan ‘Sizce polis nedir?’ ozalitini öğrenciler kendileri doldurarak, polis hakkında düşüncelerini aktardılar. Üniversitelinin polise nasıl baktığını anlatan yeni duvar gazetelerini oluşturdular. Bu duvar gazetelerinde üniversitede polise karşı çok ciddi bir öfke olduğu ortaya çıktı.

Hafta boyunca çalışması yürütülen polis terörü eylemi 1 Mart Salı günü, yemekhane önünde gerçekleştirildi. Yemekhane önünde müzik dinletisi verildi. Halayların çekildiği sloganların atıldığı dinleti öğrenciler tarafından ilgi ile karşılandı. Dinletinin ardından basın açıklaması gerçekleştirildi.

Devrimci bir havanın egemen olduğu ve 80 kişinin katıldığı eyleme TKP’li Öğrenciler, DYG, Öğrenci Kolektifleri, DPG, ÖGD, SDP ve SGD destek verdi.

 

Binali Yıldırım protestosu

Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde sistemin uşaklarından biri olan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a üniversite rektörlüğünün ‘fahri doktora’ unvanı vermesi 28 Şubat günü protesto edildi.

Binali Yıldırım okula özel güvenlik önlemleriyle alınırken, ilerici ve devrimci öğrencilerin önü sivil polis ve çevik kuvvet barikatıyla kesildi. Öğrenci Kolektifleri’nin barikat önünde sloganlar atarak beklemesiyle başlayan eyleme, Gelecek ve Özgürlük İçin Mücadele İnisiyatifi (DGH, DÖB, DPG, Ekim Gençliği, Eskişehir Gençlik Derneği ve YDG), Genç-Sen ve TKP’li öğrenciler de katıldı. Yunusemre Yurdu önünde toplanan gençlik örgütleri bir süre ajitasyon konuşmaları ve sloganlarla bekledikten sonra barikata yüklendi. Bu sırada pazarlık yapma girişimiyle kitleyi oyalamaya çalışan sivil polislere devrimci öğrenciler gereken yanıtı barikatı zorlayarak verdiler. Bir süre devam eden arbedeyle öğrenciler polis barikatını aşarak rektörlük önüne geldiler. Bu sırada Binali Yıldırım üniversitenin diğer kapısından çıkarılırken rektörlük önünde basına açıklamalar yapıldı. 

 

AÜ’de rektörlükle görüşme

Anadolu Üniversitesi’nde rektörlük ile öğrenci örgütleri temsilcilerinin yapmakta olduğu görüşmelerin üçüncüsü gerçekleşti. 23 Şubat günü bir raya gelen ilerici, devrimci öğrenciler “Söz yetki karar hakkı bizimdir/soruşturmalar geri çekilsin” pankartını açarak sloganlarla eylemlerini başlattılar. Daha sonra temsilciler rektörlükle görüşmeye gittiler. Ekim Gençliği, DHF Gençlik Komisyonu, Gençlik Derneği, DPG, SGD, Genç-Sen, Kolektifler, Gençlik Muhalefeti, ÖGD, TKP’li Öğrenciler, Emek Gençliği’nden temsilcilerin katıldığı toplantı yeni rektör yardımcısı Naci Gündoğan ile gerçekleşti.

Toplantı başlar başlamaz görüşmelerdeki amacının talepleri kabul etmek olmadığını sadece öğrencileri dinleyerek bu toplantıları ‘diyalog’ süreci olarak gördüğünü belirten rektör yardımcısına, “görüşmelerin amacının diyalog olmadığı, toplantıların, taleplerin kabul edilip edilmemesi açısından önemli olduğu, talepler kabul edilmezse görüşmelerin bir anlam ifade etmediği” görüşü iletildi. Rektör yardımcısı gericiliğini daha önceki toplantılarda sözü verilmiş olan görüşmelerin tutanağa geçirilmesi konusunda da gösterdi. Görüşmenin tutanağa geçmesine karşı çıkan Gündoğan bu tutumunu ‘benim sözüm yeter’ gibi demagojik bir tavırla gösterdi.

Bu ön konuşmalardan sonra tüm öğrenci temsilcilerinin ortaklaşa sunduğu taleplere geçildi. İlk talepte rektörlüğün soruşturmaları geri çekmesi gerektiği ifade edildi ve rektörlüğün soruşturma konusundaki tavırlarına değinildi.

Osmangazi Üniversitesi’nde okuyan birçok öğrenciye 2 Eylül Kampüsü’ndeki olaylardan dolayı soruşturma açılması ve soruşturma kağıtlarının öğrencilere verilmesinden önce ailelere gönderilmesi örnekleri verilerek rektörlüğün bu konudaki saldırgan ve samimiyetsiz tutumuna dikkat çekildi. Rektör yardımcısından, soruşturmaların geri çekilmesi ve bir daha hiçbir öğrenciye soruşturma açılmayacağı konusunda söz istendi. Kendisinin böyle bir söz veremeyeceğini belirten rektör yardımcısı, “eylemler yasal mı yasal değil mi” tartışmasına yeltendi.

Öğrenciler ise taleplerinin kısa zaman içinde karşılanmaması durumunda toplantıların anlamsızlaşacağını ve toplantılara katılmayacaklarını açıkladılar.

Rektör yardımcısı iyice sıkışınca çareyi bir dahaki toplantıyı 11 kişiyle değil 5 kişiyle yapmak istediğini söyledi. Devrimciler ise buna şiddetle karşı çıkarak bu tutumu mahkum ettiler. Başta Öğrenci Kolektifleri olmak üzere Genç-Sen ve Gençlik Muhalefeti de bu tutuma tavır almayarak, ‘değerlendiririz daha sonra biz içimizde’ demekle yetindiler.

Dışarıda bekleyen kitlenin yanına gelinerek içerdeki konuşma hakkında bilgilendirmede bulunuldu.

Ekim Gençliği / Anadolu Üniversitesi

 

 

 

“Bologna süreci ve eğitimde dönüşümler”

İzmir’de TMMOB’nin çeşitli odalarına üye öğrenciler ile Genç-Sen üyesi mühendislik öğrencileri ve +İvme dergisinin oluşturduğu bileşenin yaptığı çalışmalar kapsamında 26 Şubat’ta bir panel yapıldı.

Saygı duruşuyla başlayan panelde Ada ve İstihdam adlı kısa filmler gösterildi.

İlk konuşmayı Dokuz Eylül Üniversitesi Araşırma Görevlisi Ümit Akıncı gerçekleştirdi. Akıncı konuşmasında Bologna Süreci’nin tarihsel sürecinden bahsetti. Bologna Süreci’nin hedeflerini, yaşam boyu öğrenimi, YÖK’ün uygulamalarını anlattı. Ardından sürecin kapitalizmle bağlarını ve sermayedarların konu hakkında söz sahibi oldukları halde öğrencilerin temsil edilmediğinden bahsetti.

Meltem Yıldırım ise modüler insan kavramından söz etti, ardından YÖK’ün kontenjan arttırma ve üniversite sanayi işbirliği çalışmalarının Bologna Süreci’yle bağlarını ortaya koydu.

Yıldırım’ın ardından sözü Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisi Yusuf Ekici alarak daha somutta Bologna Süreci’nin öğrencilere yönelik sonuçlarını anlattı.

Konuşmaların ardından soru-cevap ve serbest kürsü kısmına geçildi. Panelin ardından Konak Belediyesi taşeron işçilerinin başlattığı direnişe ziyarete gidildi.                  

İzmir’den Toplumcu Mühendislik Mimarlık Planlama Öğrencileri

 

 

 

Edirne’de ulaşım eylemi

Edirne Belediye Meclisi’nin, 2 Şubat’ta gerçekleştirdiği toplantıda şehiriçi ulaşım ücretlerine yaptığı yüzde 33’lük zamma tepkiler büyüyor.

21 Şubat günü şehir merkezinde gerçekleştirilen kitlesel protestonun ardından 24 Şubat günü Trakya Üniversitesi öğrencileri ulaşım zammına karşı sokağa çıktı. Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesi’ndeki Fen Fakültesi önünde toplanan yaklaşık 500 öğrenci, Edirne Belediye Başkanı CHP’li Hamdi Sedefçi’yi protesto etti.

Öğrenciler yerleşkeye çıkan yolu trafiğe kapattılar. Zamların geri alınmasının talep edildiği eylemde öğrenciler yerleşke dışına çıkarak yaklaşık 10 kilometre uzaktaki Ayşekadın Yerleşkesi’ne yürümek istediler.

Yolu araç trafiğine kapatarak yürümek isteyen öğrencilere izin vermeyen kolluk güçleri 5 kilometrelik bir mesafeyi yürüyen öğrencilerin önünü keserek yürüyüşe izin vermedi.

Polis barikatının kaldırılmasını isteyen öğrenciler içerisinden TKP, Emek Gençliği, Öğrenci Kolektifleri ve Öğrenci Muhalefeti’nin yer aldığı grup kitleden ayrılarak polis eşliğinde yürüyüşlerine devam ettiler.

Trakya Üniversitesi Öğrenci Platformu ve bağımsız öğrenciler ise polis ablukasının kaldırılmasını istediler. Barikat önünde halaylar çeken öğrenciler oturma eyleminin ardından protestolarını sona erdirdiler.

Kızıl Bayrak / Edirne