23 Eylül 2011
Sayı: SİKB 2011/36

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalizmin savaş ve saldırganlık cephesine demir attılar!
Emperyalizme uşaklık için sınırları aştılar!…
“Radar İsrail’in güvenliği için!”
Kürt halkına yönelik baskı ve terör artarak sürüyor
“Kıdem tazminatı güvencemizdir!”
Ümraniye’de “Kıdem tazminatı
hakkı” forumu
19 Eylül ve TMMOB
Alaattin Karadağ davasında 5. duruşmaya giderken
“Cezaevlerinde işkence, saldırı, keyfi uygulamalara son verilmelidir”
Zor dönemin bilinçli,
inançlı ve soluklu
devrimcileri
Ulucanlar direnişi 12. yılında.
Ulucanlar’da katledilen Habip Gül ve Ümit Altıntaş’ın avukatı İbrahim Ergün’le konuştuk
Ulucanlar’da devrimci tutsak,
fabrikada direnişçi işçi!
Gizli zamma tepki!.
Devrimci mücadeleyi
yükseltelim!.
Yüzbinler bağımsız
Filistin için yürüdü
Atina çalkalanıyor
Şili’de sınıf mücadelesi
ve olanaklar
“Şili’nin en büyük yüreği” Neruda kavgamızda yaşıyor!
Şarlatan davasında 2. duruşma
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Yüzbinler bağımsız Filistin için yürüdü

Batı Şeria’da yüzbinlerce Filistinli, bağımsız Filistin devleti talebiyle alanlara çıktı. BM’de Filistin’in 194. üye devleti olma başvurusu öncesinde birçok kentte coşkulu eylemler gerçekleştirildi. Ramallah, Nablus, Cenin, El Halil gibi Filistin’in büyük kentlerinde yapılan eylemler kitleselliği ile dikkat çekti. Filistin bayrakları taşındı,  kefiyyeler takıldı.

Ramallah’ta binlerce kişi, Yaser Arafat’ın anıt mezarının önünde toplanarak önce El Menara meydanına ve ardından adı Arafat Meydanı olarak değiştirilen Saatli Meydan’a yürüdü. Yürüyüşte Filistin halkının devlet olma hakkının vurgulandığı sloganlar atıldı.

Meydanda kurulan platformda konuşan El Fetih Merkez Komite üyesi Tayyib Abdülrahim, İsrail ve Amerika’nın, Filistinlileri şiddete başvurmaya sürüklemeye çalıştığını belirtti. “Bu oyuna gelmeyeceğiz. Arafat’ın uğruna canını verdiği davadan sapmayacağız” dedi.

El Halil ve Nablus kentlerinde de oldukça kitlesel eylemler gerçekleştirildi. On binlerce Filistinli, El Halil merkezindeki El Menara meydanına kadar 2.5 kilometrelik bir yolu hınca hınç doldurdu; Nablus’ta El Fetih Merkez Komite üyelerinden Mahmud Alul bir konuşma gerçekleştirdi. “Müzakerelerle çok vakit kaybettik” diyerek, İsrail hükümetinin bir barış hükümeti olmadığını söyledi.

Nablus’taki gösteriye, İsrail devletini tanımayan Yahudi Neturei Karta üyeleri de katıldı. Nablus’a gelen 30 kadar Neturei Karta üyesi, BM’de Filistin devletinin tanınması konusunda Filistinlilerle dayanışma sergilerken, Neture Karta hahamlarının yaptığı İbranice konuşma, Arapçaya tercüme edildi.

Beytüllahim, Kalkilya, Tubas, Tulkarem, Salfit ve Eriha kentlerinde coşkulu gösteriler düzenlendi.


 


“İsrail’e kalkan halka düşman Erdoğan!”

Filistin Halk Komiteleri’nin çağrısıyla Filistin’in Birleşmiş Milletlere tam üyelik başvurusu yaptığı gün olan 20 Eylül günü dünya çapında düzenlenen gösteriler kapsamında İstanbul’da bir destek eylemi gerçekleştirildi. Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi Taksim Tünel’den Taksim Tramvay Durağı’na kadar yürüdü.

Tünel girişi önünde toplanan kitle “İsrail’e kalkan olan Filistin’e dost olamaz! Füze kalkanına hayır!”, “İsrail’e boykot! / Filistin için israil’e karşı boykot girişimi” pankartlarını açarak kortej oluşturdu. Kurumları temsil eden flamaların açıldığı eylem İstiklal Caddesi üzerinden Tramvay Durağı’na kadar sürdü.

Tramvay Durağı’na gelindiğinde basın açıklamasını Züleyha Gülüm okudu. Açıklamada İsrail’e karşı AKP hükümetinin aldığı yaptırımların göstermelik, halkı kandırmaya dönük olduğu, stratejik ortaklığın devam ettiği dile getirildi.

Açıklamanın devamında şunlar söylendi: “Bugün Türk, Kürt, Arap, Acem bütün Ortadoğu halkları açısından bir tehdit oluşturan İsrail saldırganlığını durdurmanın tek yolu, bir katliam aygıtı olarak kurulan bu siyonist devletin uluslararası alanda tecrit edilmesidir. Eyleme geçmeyen sözlerin İsrail’e değil iç kamuoyuna ve Arap halklarına yönelik bir siyasi şovdan öte gitmediği ortadadır.” Eylem boykot çağrısı ile son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul



Yemen kan gölü

Yemen’de geçitiğimiz bir hafta boyunca azgın devlet terörü devredeydi.

15 Eylül günü, ülkenin güneyinde bulunan Taiz kentinde gerçekleşen rejim karşıtı gösteriler sırasında Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’e bağlı kolluk güçleri eylemcilerin üzerine ateş açtı.

Salih’in oğlu Ahmed Ali’nin komuta ettiği Yemen Cumhuriyet Muhafızları ile gösterciler arasında yaşanan çatışma sonucu 23 kişi yaralandı.

Taiz’deki çatışmalar, başkent Sana ve güneydeki liman kenti Aden’i sabah saatlerinde vuran ve 3 sivilin ölümüne, 5 sivilin de yaralanmasına neden olan ağır silah ateşi ve patlamaların ardından yaşandı.

18 Eylül günü Salih’in istifası talebiyle onbinlerce kişi alanlara çıktı. Bu eyleme de devlet terörü damgasını vurdu. Sana merkezinde rejim muhaliflerinin bulunduğu kamplardan cumhurbaşkanlığı sarayına yürümek isteyen kitleye yönelik saldırıda kolluk güçleri göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı. Bununla beraber göstericiler çıkan çatışmada kitleye makineli tüfek ve uçaksavarlarla ateş açıldığını da belirtiyorlar.

Çıkan çatışmalar ara sokaklara yayılarak sürerken, gece boyunca devam etti. Çatışmalarda en az 26 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.

Yemen, 20 Eylül sabahına kanlı uyandı.

Başkent Sana’da göstericilere ait bir kampa düzenlenen iki ayrı roket saldırısında en az iki kişinin öldüğü bildirildi. Görgü tanıklarına göre, onbinlerce protestocunun “Değişim Meydanı”nda kurduğu çadırlara ateş açıldı.




Demokratik Arap
Sendika Forumu kuruldu

Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan toplumsal hareketler içerisinde yer alan işçiler, bu süreç içerisinde örgütlenmelerini de büyütüyorlar. 16 Eylül 2011 tarihinde Ürdün’ün başkenti Amman’da buluşan 10 ülkeden 15 sendika Demokratik Arap Sendika Forumu’nu kurarak anlamlı bir adım daha atmış oldu.

Forum’a, Bahreyn’den GFTU, Mısır’dan EFITU, Irak’tan GFIW, Kuwait’ten KTUF, Libya’dan FLWF, Moritanya’dan CLTM, CNTM ve UTM, Fas’tan CDT, CGTM ve UMT, Filistin’den PGFTU, Tunus’tan UGTT ve Yemen’den GFYWTU katıldı. Forum’un başkanlığa Tunus UGTT adına Abdülselam Cerat, Genel Koordinatörlüğe Filistin PGFTU adına Shaher Saed seçildi.

Cerat yaptığı açıklamada; “Demokrasiye geçiş süreci ve devrimci mücadeleler Arap sendikal hareketinin katkılarına ihtiyaç duymaktadır. Arap Dünyası’nda herkese onurlu bir yaşam sağlamak için önceliklerimiz gerçek bir demokrasi ve sosyal adalettir” dedi

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow ise yayınladığı mesajda; “Güçlü ve birleşik bir Arap Sendikal Hareketi, özellikle hareketin ön saflarında yer alan kadınları ve gençleri etkileyen işsizlik, güvencesizlik, yoksulluk ve eşitsizlikle baş edilmesinde kilit bir rol oynayabilir” ifadelerine yer verdi.

DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Genel Koordinatör Shaher Saed’e gönderdiği mesajda  “Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da bağımsız sendikaların önündeki en önemli görevlerin bölge halklarını emperyalizmin ve baskıcı rejimlerin etkisinden kurtarmak işçi haklarına saygılı ve laik rejimleri inşa etmek olduğunu” ifade etti.


Forum’un Kuruluş Bildirgesi şöyle:

“Sendikal hareket, uzun yıllardır zor şartlar altında işçilere ve ailelerine onurlu bir yaşam sağlamak için mücadele ediyor. Bağımsız sendikalar bölgede yoğun baskılara ve ayrımcılığa maruz kaldılar. Bu baskılar işçi haklarını zarar verdi, sosyal eşitsizlikleri derinleştirdi, işsizliği ve yoksulluğu arttırdı, kayıt dışı ekonomiyi ve güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırdı.

Bağımsız sendikal hareket yeni tarihsel sorumluluklarla karşı karşıyadır. Vahşi küresel kapitalizmin ve çökmüş ulusal ekonomilerin yarattığı sorunları aşmak için şimdi tabana daha yakın olmalıyız. Özellikle işçilere yönelik olağan dışı baskıların görüldüğü Bahreyn ve Suriye’de dayanışmayı yükseltmeli, birliği ve ortak eylemleri güçlendirmeliyiz.

Sendika içi demokrasiye ve şeffaflığa inanan demokratik Arap sendikal hareketi Arap ülkelerindeki demokratik geçisin sağlanmasında öncü bir rol oynamak istiyor. Bu uğurda özgürlüğe, ilerlemeye ve eşitliğe inanan diğer toplumsal güçlerle birlikte çalışmak istiyoruz.

Toplu pazarlık hakkı, sendikalara yönelik dış müdahaleleri reddetmek, kamusal ve bireysel özgürlüklere saygı, ifade özgürlüğü ve barışçıl gösteri özgürlüğü, kadın erkek eşitliği, her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması, gerçek sosyal diyalog, kayıt dışı olanlar dâhil bütün işçiler için etkili sosyal koruma önceliklerimizdir.”