13 Nisan 2012
Sayı: SYKB 2012/15

 Kızıl Bayrak'tan
Siyasal gelişmeler ve 1 Mayıs’ın artan önemi
Saldırganlık ve savaş planlarını bozma kararlılığıyla devrimci 1 Mayıs’a!
TKİP; işçileri ve emekçileri devrim mücadelesini büyütmeye çağırıyor
Uludere katliamı sahiplenildi
Patronlar daha fazla sömürüye “teşvik” ediliyor!
Polis terörüne öfke!
Sınıf devrimcileri 1 Mayıs’a çağırıyor!
Tuzla’da 1 Mayıs toplantısı
“1 Mayıs mücadele günüdür!”
Direniş masaya getirdi
Tersane önünde iş cinayeti protestosu
Bursa’da eğitim semineri
MEPA direnişi sona erdi
1 Mayıs V.I.Lenin
1 Mayıs düşüncesi ilerliyor Rosa Luxemburg
Hugo Boss direnişinin ardından
Enerji işçileri 1 Mayıs’a çağırıyor!
Mali’de siyasi kriz ve çatışmalar derinleşiyor!
Suriye’ye yönelik emperyalist saldırganlık kızışıyor
Mısır’da değişim yok!
Özgürlüğümüze sahip çıkıyoruz!
Denizler’in yolunda düzene başkaldırıyoruz!
Ekim Gençliği’nin
çalışmalarından
DTCF’de Sokak Üniversitesi
Liseli gençlik
işçi sınıfının saflarına!
Hoşçakal Özge yoldaş
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Patronlar daha fazla sömürüye

“teşvik” ediliyor!

 

Emekçilerin sırtına bindirilen son zam yükünden sonra, AKP hükümeti, hizmetinde olduğu sermaye sınıfı için hazırladığı yeni teşvik paketiyle efendilerine hizmette kusur etmediğini bir kez daha gösterdi. “Cari açığa çözüm” ya da “bölgesel eşitsizliği gidermek” adı altında sunulan bu yeni teşvik sistemi, şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı teşvik programı olarak sermayenin hizmetine sunulmuş oldu.

2009 yılından beri uygulanan bölgesel teşvik uygulamasına göre 4 bölgeye ayrılan Türkiye, açıklanan yeni teşvik paketiyle sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyine göre il bazlı 6 bölgeye ayrıldı. “Genel teşvik uygulamaları, bölgesel teşvik uygulamaları, büyük ölçekli yatırımların teşviki, stratejik yatırımların teşviki” olarak 4 ana bileşenden oluşan sistemle patronlara KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, faiz desteği, yatırım yeri tahsisi gibi destekler sağlanıyor.

Belirtmek gerekiyor ki, hem yerli hem uluslararası sermaye için oldukça cazip teşvikler hazırlayan AKP, bunu kamudan kaynak ayırarak yapacaktır. Bu da demektir ki, öncekilerde olduğu gibi, bu teşvik paketinin de tüm faturası işçi ve emekçilerin sırtından ödenecektir.

Teşvik paketinde neler var?

Yeni teşvik paketinde patronlara pek çok “kıyak” uygulama var. Örneğin, ilk defa KDV iadesi desteği geliyor. Asgari 500 milyon lira tutarındaki yatırımların, bina, inşaat harcamaları için KDV iadesi yapılacak. Bu çerçevede ilk defa uygulamaya koyulan KDV iadesi desteği ile patronların yatırım dönemindeki finansman yükü hafifletilmiş olacak. Organize sanayi bölgelerinde yapılacak olan yatırımlarda, patronlar için daha ucuza getiriliyor.

Stratejik yatırımlara ise önemli destekler veriliyor: Yatırım malı ithal makine ve teçhizat için gümrük vergisi muafiyeti, makine ve teçhizat için KDV istisnası, yatırımın tamamlanmasını müteakiben 7 yıl sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım tutarının yüzde 50’sine tekabül eden miktarda vergi indirimi imkânı, kullanılacak yatırım kredileri için 50 milyon liraya ulaşan faiz desteği, yatırım yeri tahsisi vb.

Ayrıca, savunma, havacılık, uzay, demiryolu ve deniz yolu ile yük ve yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar, madencilik, turizm koruma ve gelişim bölgelerindeki yatırımlar da nerede olursa olsun desteklenecek.

Yansıra Yeni Teşvik Sistemi’nde eğitim yatırımları da “öncelikli” olarak desteklenmektedir. Çünkü Erdoğan yaptığı açıklamada, 4+4+4 ile attıkları adım gereği, bir yıl içinde belli bir miktarda ilkokul ve ortaokula ihtiyaç duyduklarını söylüyor. Bu teşvik paketiyle de kısa sürede bu okulların tamamlanacağının hesabını yapıyor. Ayrıca eğitimde özelleştirmenin daha da artacağı bu uygulamayla özel okullara emekçilerden yapılan kesintilerle kaynak ayrılmış oluyor. Bundan dolayı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de özel okullara sağlanacak teşvikle, eğitim alanındaki ‘bütün dertlerin’ çözüleceğini iddia edebiliyor!

Sermaye hükümeti AKP’nin teşvik paketinde Kürt illerinin bulunduğu bölge en önemli desteği alıyor. 6. bölgedeki Kürt illerine yatırım yapan patronlar SSK işveren payı, SSK işçi payı ve Gelir Vergisi stopajı ödemeyecek, brüt 886.50 lira olan asgari ücretin üzerindeki 251.86 liralık vergi ve SSK primi yükü devlet tarafından ödenecek. Bu illere yapılan yatırımlalar, patronların başka illerdeki kazançlarından %80 oranında vergiden düşürülebilecek vb.

Bu teşvik paketiyle AKP, sermayeyi desteklemenin dışında, Küt halkının örgütlülüğünü kırmaya yönelik bir amaç da taşıyor. Çünkü açıklamalarında sürekli “terörün” engelleneceği argümanıyla sunulan teşvik paketiyle, Kürt halkının örgütlülüğü karalanıyor. Devletin neden şimdiye kadar bölgeye ilgi göstermediğinin gerekçesi olarak Kürt halkının örgütlü mücadelesi gösteriliyor. Erdoğan, “bölge girişimcilerini bölgeye yatırım yapmaya, kendi memleketlerine kendi baba, ana yurtlarına yatırım yapma”ya çağırıyor. Anadilini konuşması yasak olan, ulusal kimliği yok sayılan bir Kürt halkı gerçeği orta yerde duruyorken, girişimci Kürt patronları ‘kendi’ yurtlarına çağrılıyor! İşlerine gelince bölge, bir halkın anayurdu olarak kabul ediliyor ancak, bu halkın talepleri ve kimliği hala yok sayılıyor!

Patronlar daha fazla sömürüye teşvik” ediliyor!

Pek çok kapitalist kuruluş ve örgütün sevinerek karşıladığı, patronların örgütü TÜSİAD’ın “çok olumlu bir adım” olarak değerlendirdiği bu teşvik paketinin işçi ve emekçiler için ne getirteceği ortadadır. Sömürüye dayalı bu kurulu düzende patronlarla işçilerin çıkarları birbirine zıttır. Bu nedenle patronların “teşvikinin” işçi sınıfına bir katkısı sözkonusu olamaz.

Ayrıca eklemek gerekir ki, patronlar sadece teşvik paketleriyle desteklenmemektedir. Yeni yasalarla da patronlar lehine uygulamalar getirilmektedir. İşçiler için esnek, güvencesiz çalışma biçimleri, düşük ücretler, ağır çalışma koşulları getirecek olan yeni yasalar kapıdadır. Özel istihdam büroları, kıdem tazminatının gaspı, bölgesel asgari ücret vb. tüm bunlarla birlikte düşünüldüğünde önümüzdeki süreçte patronlar giderek semirirken, işçi ve emekçilerin yaşadıkları sorunlar artacaktır.

Yeni yatırımların işsizliğe çözüm olarak sunulması ise tam bir aldatmacadır. Esnek çalışma koşullarında ağır sömürü altında “iş” bulmak ölümü gösterip sıtmaya razı edilmektir. Çıkarlarına geldiklerine kapı önüne konulan, çıkarına geldiğinde keyfi-kuralsız-güvencesiz çalışma koşullarına mahkûm edilen işçiler için bu teşvik paketi daha fazla sömürüden başka bir şey değildir. İşçi ve emekçilerden kesilen teşviklerle desteklenen patronlar, bu yatırımlardan işçilerin emeği üzerinden büyük kârlar elde edeceklerdir. Patronlar sınıfı daha çok kazanırken, fatura hep işçi ve emekçiden kesilecektir. Patronlara prim desteğinin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenmesi ya da patronların ödemediği vergilerin emekçilerin sırtında yüklenmesi gibi.

Bu teşvikler düşük ücretlerle, güvencesiz, kölece çalışma koşullarında çalışmaya mahkûm edilen işçi ve emekçilerin hayatını daha da zindana çevirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Zira teşvik edilen sermaye sınıfıdır. Sermayenin daha da sömürme hırsıdır. Bu nedenle sömürü üzerine kurulu bu kapitalist düzene karşı mücadele etmekten ve örgütlenmekten başka bir kurtuluş seçeneğimiz yoktur.

 

 

 

 

Bursa’da zam eylemi

Son dönemde yapılan elektrik ve doğalgaz zamlarını protesto etmek için Bursa’daki sendikalar ve ilerici devrimci kurumlar 7 Nisan günü Osmangazi Metro İstasyonu girişinde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Zam Zulüm İşkence İşte AKP!” pankartının açıldığı eylemde basın açıklamasını KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ergin Uygun okudu.

Son doğalgaz zammının dünya fiyatlarıyla bir ilgisi olmadığını söyleyen Uygun, AKP’nin bu zammı dünyada doğalgaz fiyatları düşerken yaptığına dikkat çekti. Enerji fiyatlarının son 4 yılda % 90 arttığı bilgisini vererek Türkiye’de elektrik fiyatlarının AB ülkelerinden iki katı olduğunu söyledi. “Bu zamlar AKP’nin ekonomiyi kötü yönetmesinin vatandaşa çıkan faturasıdır” diyen Uygun açıklamayı “İşçiye, emekliye, memura, yoksul halka zam yapmaya gelince ekonomik istikrar bozulmasın diye zam yapmayan hükümet; elektrik, doğalgaz, benzine gelince çok cömert davranarak bizlerle dalga geçmektedir” sözleriyle sonlandırdı.

Eylemi KESK Şubeler Platformu, DİSK, Petrol-İş, TÜMTİS, TMMOB İKK, Halkevleri, ÖDP, HDK, BDSP, İşçi Hakları Derneği, Bursa Tüketici Hakları Derneği, Nilüfer Kent Konseyi örgütledi.

Kızıl Bayrak / Bursa

 

 

 

 

Zamlara tepki eylemi

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, DİSK İstanbul Merkez Temsilciliği, İstanbul Tabip Odası ve TÜKODER, elektrik ve doğalgaz zamlarına karşı 7 Nisan Günü İstanbul’da basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdiler.

Katılımcılar adına EMO İstanbul Şubesi Başkanı Beyza Metin tarafından yapılan açıklamada AKP’nin sürekli olarak ekonomik büyümeden bahsettiğini, fakat insani koşullar açısından Türkiye’nin Dünya ülkeleri içerisinde çok geri sıralarda olduğu ifade edildi.

Metin, ayrıca DİSK-AR’ın yayımladığı rapora göre Türkiye ekonomisinin son 33 yılda yüzde 351 büyürken, gerçek asgari ücretin sadece yüzde 6 artığının ortaya çıktığını söyledi.

Kızıl Bayrak / İstanbul