1 Haziran 2012
Sayı: SYKB 2012/22

 Kızıl Bayrak'tan
15-16 Haziran’ın direniş kararlığıyla
sermaye saldırılarını püskürtmeye!
Gerici-faşist rejimin son icraati
grev yasağı
Dizginsiz polis terörü sürüyor!
Roboski için inkar ve baskı sürüyor
19 Aralık’taki organize katliam mahkemelerde aklanıyor!
23 Mayıs grevi üzerine
Toplu sözleşme oyunundan
sefalet zammı çıktı
"İşyerlerine dönmeliyiz!”
Güngör Otomotiv’de
patron-Türk Metali işbirliği
TOGO’da direniş
dayanışmayla sürüyor
Kıdem hakkı için direniş!
3. ART direnişi başladı
Alkış ve tezahüratlar eşliğinde tırmanan gericilik!
Dinci-gerici AKP’nin saldırıları bitmiyor...
Sömürü, eşitsizlik, şiddet, tecavüz...
Tahrir’in direniş geleneği sürüyor!
Almanya’da metal işkolunda TİS sonuçlandı
“Kore işçi sınıfıyla omuz omuzayız!”
Suriye kıskacı daraltılıyor
Gençlik sokakları terketmiyor!
“Anti-kapitalist Müslüman Gençler” üzerine
DLB Mayıs şehitlerini andı
HES karşıtlığı ‘terör suçu!’
“Taşeronlaştırma durdurulsun!”
15-16 Haziran ruhunu yaratan
bir mevzi: Alpagut işgali
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sömürü, eşitsizlik, şiddet, tecavüz...

“Kadının kurtuluşu devrimde, sosyalizmde!”

Toplumsal yaşamın her alanında çürümenin kaynağı olan kapitalist sistem, yürüttüğü politikalarla kadınları da sınıfsal, cinsel ve ulusal sömürünün çarklarında öğütüyor.

Kapitalist düzenin politikalarının uygulayıcısı ve politik temsilcisi AKP/Cemaat koalisyonu da, sömürü düzeninin kadına yönelik bakışını özetleyen kararlar ve açıklamaların altına imza atıyor.

Kürtaj tartışmaları ışığında...

Dinci-gerici AKP hükümetinin şefi Tayyip Erdoğan’ın, ırkçı-gerici dünyasındaki fikirlerini kusarak gündeme soktuğu ‘kürtaj tartışmaları’ da bu düzenin kadına bakışının en tipik örneği.

Sezaryanla doğuma karşıyım, kürtajı cinayet olarak görüyorum” diyen Erdoğan’ın sözlerinin anlık olarak ağızdan çıkan sözcükler olmadığı ve bir devlet politikası olarak hayata geçirildiği gerek düzen/Cemaat yargısının imza attığı yargı kararları gerekse de faşist baskı ve terör tablosu üzerinden görülüyor. Çocuk ölümleri konusundaki sicili hayli kabarık olan sermaye devletinin temsilcileri, devletin kadın bedeni üzerinde kurmak istediği egemenlik heveslerini her açıklamasında dışavuruyor.

N.Ç, Fethiye, Siirt: Düzen yargısı tecavüzcüleri aklıyor

Son günlerdeki kürtaj tartışmaları, utanç davası olarak hafızalara kazınan N.Ç. kararını akıllara getiriyor. Düzen yargısının, 13 yaşında satıldığı 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç.’nin davasında küçük kızın, babası yaşındaki kişilerle rızasıyla birlikte olduğu yorumunu yapması ve vahşi tecavüzü aklaması bu düzenin kadına bakışının en çarpıcı örneklerinden.

Fethiye’de görülen toplu tecavüz davasında, B.S.’ye tecavüz etmek suçundan yargılanan 8 sanığın tamamı hakkında, “delil yetersizliği” gerekçesi ile beraat kararı verilmesi ise kürtaj tartışmaları konusunda dinci-gerici hükümetin şefinden gelen açıklamaların ikiyüzlülüğü ve sahteliğini gösteriyor.

Siirt’te 4 genç kıza tecavüz etmekten yargılanan 36 kişiden davası sonuçlanan 10 sanık hakkındaki kararın gerekçesinde; sanıklara alt sınırdan ceza verilmesi ve genç kızların ‘rızası olduğu’nun kabul edilmesi yeni N.Ç. kararlarının devam edeceğinin de işareti niteliğinde.

11 Mart günü Taksim’deki polis karakolunda, bir kadının gözaltındayken komiser yardımcısının tecavüzüne uğradığının açığa çıkması düzenin karakollarındaki vahşeti ve kadına bakışı gözler önüne serdi.

Kadın cinayetleri %1400 arttı

AKP’nin iktidarda olduğu son 10 yıllık dönemde kadın cinayetlerinin %1400 oranında artması; 2005-2011 yılları arasında 4190 kadının katledilmesi, 3074’ün tecavüze uğraması, 3320 kadının tacize uğradığı için mahkemeye başvurması; 2011 yılının ilk 8 ayında 230 kadının işkenceyle katledilmesi de düzenin kadına bakışını ortaya koyan sadece resmi rakamlar.

İşçi kadınlar sömürülüyor, katlediliyor...

Cinayet haberlerine sürekli bir yenisi eklenirken, işçi kadınlar ise fabrikalarda, atölyelerde kapitalizmin sömürü çarkları arasında eriyip gidiyor. Pameks’te 8 kadın işçinin minibüs kasasında mal gibi taşınarak katledilmesi, Bursa’da bir iplik fabrikasında 5 kadın işçinin diri diri yakılarak ölüme gönderilmesi ise düzenin işçi ve emekçi kadınlara reva gördüğü yaşamı anlatan birkaç örnek.

Kürt kadınları hedefte

Ve son olarak, Kürt halkına yönelik sürdürdüğü imha ve inkâr saldırılarına çeşitli boyutlarda devam eden sermaye devletinin bu politikalarından en çok etkilenenler ise Kürt kadınları oluyor. Şimdiye kadar, devletin yürüttüğü kirli savaşta pek çok kadın bu saldırıların hedefi oldu. Gözaltında yaşanan taciz ve tecavüz vakalarının en çok Kürt illerinde görüldüğü biliniyor.

Kadının kurtuluşu devrimde, sosyalizmde!

Tüm bu tablo içerisinde, kadınları katledenin yalnız başına, tetiği çeken, bıçağı tutan el olmadığını görmek gerekiyor. Kadını ikinci sınıf insan olarak kabul eden/ettiren, kadının ezilmesi ve çifte sömürüsü ile çarklarını döndüren, beşikten mezara zor ve şiddetle kadını baskılayan bu düzen ve onun temsilcileri bu tablonun baş sorumlularıdır. Bu nedenle; çifte sömüreye, baskıya, eşitsizliğe ve her türden köleliğe karşı kadının kurtuluşu devrimde, sosyalizmdedir.

 

 

 

 

Bakanlık önünde kadın eylemi


Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, öldürülen kadınların aileleriyle, “kadına yönelik şiddet yasasının uygulanması’’ talebiyle 29 Mayıs günü Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı.

Platform üyeleri, Zonguldak’ın Devrek ilçesinde pompalı tüfekle öldürülen Kader Demiroğlu ile Konya’da eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Dilber Yılmaz’ın aileleriyle Bakanlık önüne geldi. Aileler, ellerinde ölen kızlarının fotoğraflarının bulunduğu pankartlar taşıdı.

Platform temsilcisi İlke Acar, artık kadın katillerinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasının yetmediğini dile getirerek, öldürülmeden önce büyük mücadele vererek yetkililere giden kadınların başvurularını işleme koymayanların da suçlu olduğunu kaydetti.


 

 

 

HDK Kadın Meclisi: Kürtaj haktır!

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi, 28 Mayıs akşamı Taksim’de yaptığı açıklamada, kürtajın kadınlar için yaşamsal bir hak olduğunu, doğurma kararını iktidarların, erkeklerin veremeyeceğini vurguladı.

Galatasaray Lisesi önünde buluşan ve sadece kadınlardan oluşan kitle “Kürtaj haktır yasaklanamaz! / HDK İstanbul Kadın Meclisi” pankartını açtı.

İstiklal Caddesi’nden yürüyerek Taksim Tramvay Durağı’na gelen kadınlar adına açıklamayı okuyan Birsen Kaya, Başbakan’ın kadının toplum içinde nasıl konumlanacağına dair sık sık söylemlerde bulunduğunu hatırlatarak, bunun erkek egemen kapitalist devletin kadın emeğine, bedenine ve kimliğine yönelen bir saldırı olduğuna dikkat çekti. Kaya, Erdoğan’ın “kürtaj cinayettir” açıklamasının, kadın bedenine doğrudan müdahale ve Uludere’nin cinayet olduğu itirafı olduğunu da vurguladı.

Kızıl Bayrak / İstanbul