4 Ocak 2013
Sayı: KB 2013/01

 Kızıl Bayrak'tan
Kürt sorununda AKP’nin yeni “entegre” oyunu sahnede
Batı Kürdistan halkı
kazanımlarını çoğaltıyor!
Erdoğan’dan Suriye’ye yönelik saldırgan açıklamalar
2012: Dünya çapında sınıfsal öfkenin sokağa taştığı yıl
OECD raporunda öngörülen azgın sömürü!
Asgari ücrete komik zam
Şişecam işçileri ile sınıf dayanışmasını yükseltelim!
Yeni yılı direnişle karşıladılar!
Abdi İbrahim işçileriyle direniş üzerine
TOFAŞ’ta işçi kıyımı:
Bin işçi çıkarıldı!
MİB MYK Ocak ayı toplantısı…
Değerlendirme ve sonuçlar
2012’de de emperyalist güçlerle
suç ortaklarının hedefindeydi!
ODTÜ direnişinin gösterdikleri üzerine
2012’de gençlik
hareketinden yansıyanlar
Her yer ODTÜ,­ her yer direniş!
Avukat Zeycan Balcı Şimşek ile kurultay üzerine
Kapitalizm şiddettir,
şiddete karşı mücadeleye!
İstanbul’un iki yakasında kurultay çağrısı
Devrimci Kadın Kurultayı hazırlıkları seminerlerle sürüyor
Suriye’deki Filistinlilerin trajedisi ve geri dönüş hakkının merkezliği
Remzi Barud
Roboski katliamının birinci yıldönümünde
2012’de doğal ve kentsel çevre talanı hız kazandı
Cumartesi Anneleri kayıplarını istiyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Her yer ODTÜ, her yer direniş!

 

ODTÜ ayakta!

ODTÜ öğrencileri 27 Aralık günü kitlesel bir eylem yaparak “ODTÜ ayakta” dediler.

Öğle saatlerinde hazırlık önünde toplanan yüzlerce öğrenci, “ODTÜ ayakta, AKP’ye karşı direniyor!” pankartı açarak devrim tarihinde önemli bir yeri olan “Devrim Stadyumu”na doğru yürüyüşe geçti. Diğer üniversitelerden gelen öğrenciler de üniversite girişlerindeki engelleme çabalarına rağmen içeri girerek yürüyüşe destek oldular.

Coşkulu sloganlar eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüş süresince kitlenin sayısı sürekli olarak arttı. Devrim stadına giriş yapıldıktan sonra öğrenciler geleneği sürdürerek “ODTÜ AYAKTA” yazacak şekilde birbirlerine kenetlendiler. Bu süre zarfında stada gelenlerle birlikte sayı binleri buldu.

Etkinlik konuşmalar ve müzik dinletileri ile sürdü. Program süresince Marsis, Pınar Aydınlar, Sevinç Eratalay, Grup Gündoğarken, Nejat Yavaşoğulları, Redd’den Güneş Duru ve Bandista ezgileriyle ODTÜ’lüleri selamladı, Beyoğlu Kumpanya ise bir kaç kez sahne alarak oyunlarını sergiledi.

ODTÜ Araştırma Görevlisi Ercan Bölükbaşı, Kommer’in arabasının yakıldığı eylemin tanıklarından Tuncay Çelen, ODTÜ öğrencileri adına İlknur Özcan, ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Ali Gökmen, tiyatro ve sinema sanatçısı Gülsen Tuncer, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Oyuncu Emre Canpolat de söz alarak öğrencilere seslendiler.

İTÜ

ODTÜ’de yaşanan polis saldırısının ardından öğrencileri kınayan açıklamanın altına imzasını atan rektörlerden İTÜ Rektörü Muhammed Karaca protesto edildi.

27 Aralık günü Asistan Dayanışma Noktası’nda buluşan İTÜ’lü öğrenci, akademisyen ve çalışanlar buradan Rektörlük Binası’na yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe başlamadan önce Mimarlık Fakültesi’nden Öğretim Görevlisi Oruç Çakmaklı, İnşaat Fakültesi’nden Öğretim Görevlisi Tevfik Açıktepe ve İTÜ’de direnen asistanlar adına Sema Alaçam ODTÜ direnişini sahiplenen bir açıklama gerçekleştirdi.

Yapılan konuşmaların ardından yürüyüş başladı. Rektörlük binası önüne gelindiğinde ise güvenliklerin binanın kapısının önüne etten duvar örmesi üzerine öğrenciler kapıyı zorlayarak içeriye girmek istediler. Kısa bir süre sonra eylemin örgütleyicisi olan TKP’li öğrenciler kendi kitlesini alarak alanı terk etti. Uzun süre yaşanan arbedenin ardından içeriye temsilci gönderme kararı alındı. Görüşmeye yanaşmayan Karaca yerine içeride Genel Sekreter Tayfun Girdap’la bir görüşme gerçekleştirildi. Girdap’a öğrencilerin hazırladığı istifa dilekçesi verildi. İçeriden gelen öğrencilerle birlikte binanın önünde istifa dilekçesi okunarak eylem sonlandırıldı.

Galatasaray Üniversitesi

ODTÜ’yü kınayan açıklamaya imza atan Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof Dr Ethem Tolga, üniversitenin hocalarından ve öğrencilerinden büyük tepki almış, 26 Aralık'ta gerçekleştirilen eylemlerle rektör istifaya çağrılmıştı. 27 Aralık'taysa rektörün istifa edeceği yönlü haberler basına yansımıştı.

Sabah saatlerinden itibaren toplanan öğrencilerin yaptığı boykot çağrısı üniversite genelinde karşılık buldu ve rektöre yönelik tepki kendini okulda hayatı durdurarak gösterdi. Akademisyenlerin de desteği ile üniversitedeki tüm dersler iptal edildi.

Önce bir forum yapan öğrenciler, ilerleyen saatlerde rektörlüğün önünde toplandılar ve çevresini sardılar. Rektör öğrencileri temsilen üç kişiyle görüştü. Görüşmede yanlış anlaşıldığını söylediği ancak “İstediğinizi yapmayacağım” diyerek de tutumunda direttiği öğrenildi.

YTÜ ve İTÜ’den de GSÜ öğrencilerinin eylemine destek için bir çok öğrenci geldi. Ancak GSÜ kapıları kilitleyerek öğrencilerin girmesini engellemeye çalıştı. Bunun üzerine kapıyı kıran öğrenciler GSÜ öğrencilerinin mücadelesine desteklerini sundular.

Rektör öğrencilerle görüşüp bir açıklama yaptı. Yanlış anlaşıldığını söyleyen rektör, buna rağmen imzasını geri çekmeyeceğini belirtince kitle tarafından yuhalandı ve binaya geri kaçtı.

Kocaeli

Kocaeli Üniversitesi’nde 28 Aralık günü sosyal tesisler önünde toplanan KOÜ öğretim üyeleri, öğretim elemanları ve çalışanları ile öğrenciler ODTÜ’lü öğrencilere destek vermek ve Kocaeli Üniversitesi’nde yoğunlaşan polis, ÖGB saldırılarını, soruşturmaları kınamak için eylem gerçekleştirdi.

Katılımın 450’yi bulduğu eylemde akademisyenler ve öğrenciler rektörlüğe yürüdü.

Hukuk Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Yasemin Özdek’in okuduğu basın açıklamasında polisin her eylemde kampüs içinde tazyikli su, biber gazı ve cop kullanarak saldırmasının olağanlaştırıldığını belirtti. Özdek, Kocaeli Üniversitesi’nin de içinde yer aldığı Batı Karadeniz Üniversiteleri Birliği adına yapılan ibret verici açıklamaları da kabul etmediklerini ve düşüncelerini yansıtmadığını ilan etti.

Namık Kemal Üniversitesi

Namık Kemal Üniversitesi Rektörlüğü’nün ODTÜ öğrencilerini kınayan tutumunu protesto etmek için bir araya gelen NKÜ Öğrencileri, Çorlu MYO öğrencileri ve Çorlu Mühendislik Fakültesi öğrencileri merkez ana kampüste bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirmek istediler. Üniversite yönetiminin “yıllardır burada basın açıklamasına izin vermiyoruz, yapacaksanız kapının önünde yapın” diyerek eylemi engelleme çabasına, kapının önündeki ÖGB barikatını aşarak yanıt veren öğrenciler, bunca yıldır aşılamayan bir engeli aşmış ve basın açıklamasını kampüsün içinde yapma iradesini göstermişlerdir. Barikata yüklenen öğrencilerin tespit edilmesi için yoğun çaba harcayan üniversite yönetimi ve sivil polisler, durumu kurtaramayacaklarını anlayınca içeri çevik kuvvet arabasını sokmak istediler fakat bir kez daha öğrencilerin direnişiyle karşılaştılar. Bununla birlikte ÖGB'lerin barikat kurmasıyla öğrenciler tekrar barikata yüklendi. Üniversitenin genel sekreteri ve rektör yardımcısıyla yapılan görüşmeler sonucu barikat geri çekildi.

Çevik kuvvetin de üniversiteden ayrılmasıyla birlikte öğrenciler basın açıklamasını yapmak istedikleri yere sloganlar ve alkışlarla yürüdüler. Öğrenciler merkez kampüs içerisindeki kantin önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Eylemde ayrıca duruşu ve siyasal yaşamından ötürü üniversiteden çıkarılması istenen öğretim görevlisi Mukkades Akdeniz bir konuşma yaptı.

 

 

 

 

Ankara’da Ekim Gençliği okurlarına yönelik polis tacizi

 

Son aylarda Ekim Gençliği okurlarının ailelerini arayarak ya da görüşerek sistemli bir saldırı yürüten Ankara polisi, geçtiğimiz günlerde de bir Ekim Gençliği okurunun ailesini görüşmeye çağırarak tehditlerini sürdürdü.

Bildik taktikleri kullanan polis, önce aileyi kazanmaya çalışarak “kızınız henüz örgütün içine girmeden onu kurtarmak istiyoruz” yalanlarıyla işkenceci yüzlerini gizlemeye çalıştı. Hatta işbirliği teklif ettikleri aileye “Diğer çocuğunuzun işi hazır, hemen gelsin başlasın” dedi. Bu yöntemlerle aileyi kazanamayınca ise “Kızınızı ve diğer tüm arkadaşlarını 7 aydır izliyoruz, her şeyi biliyoruz. Uyarmadan gelip tutuklasaydık daha mı iyiydi?” sözleriyle niyetlerini de açıkça belli etti.

Son aylarda sürekli tekrarlanan polis tacizi ve tehditlerine karşı açıklama yapan Ankara Ekim Gençliği ise hiçbir baskı, taciz ve engelleme girişiminin mücadeleyi engelleyemeceğini, Ekim Gençliği’nin devrimin ve sosyalizmin sesi olmaya devam edeceğini belirtti. Açıklamada şunlar ifade edildi: “Görüşmenin gizli kalmasını isteyen TMŞ polisleri bir kez daha yanlış kapı çaldılar. Aylardır sürdükleri bu baskı ve tacizlerin devrimci öğrencilere geri adım attırmadığını, devrimci faaliyetin sekteye uğratılamadığını gördükçe daha da saldırganlaşan siyasi polisin şunu iyi bilmesi gerekiyor. Değil bu tür oyunlarınız; gözaltılarınız, tutuklamalarınız, işkenceleriniz, katliamlarınız dahi genç komünistleri mücadelesinden alıkoyamaz. En zor koşullarda bile devrimin ve sosyalizmin sesi olmaya devam edeceğiz. Bu sesi susturamayacaksınız!”