03 Ocak 2014
Sayi: KB 2014/01

Çürümüş düzende sağlam çark olmaz
AKP-cemaat çatışması ve “kuvvetler ayrılığı”
İktidar dalaşı ve düzen medyası
Riyakarlıkta sınırları yok!
Her dönemin has uşağı: CHP
Yolsuzluk, yağma ve sömürü düzeninden hesap sormaya...
Sınıf devrimcilerinden yolsuzluk eylemleri
Yolsuzluklar protesto edildi
Oyak Renault’ta patron-Türk Metal işbirliğiyle işçi kıyımı...
Türk-İş asgari ücrete ‘muhalif’ kaldığını açıkladı!
Esenyurt’ta işçiler foruma hazırlanıyor
Hacettepe işçisinden zafer kutlaması!
2013: İşçi sınıfı kin ve öfke biriktirdi!
“Bürokratik-icazetçi sendikal çizgiyi aşmak için taban inisiyatiflerini yaratalım!”
Dünya basınında yolsuzluk ve rüşvet operasyonu
2013: Kriz, çatışma, savaş, direniş…
Seçim dönemi ve reformizmle mücadele
Eğitim piyasalaşırken...
İÜ’de mücadele etkinliklerle sürüyor
Roboski için yaygın eylemler
“Yargılanan değil, yargılayan olduk!”
Özgürlük ve eşitlik yürüyüşümüz sürüyor
EKK’dan yeni yıl mesajı...
Kartal Emekçi Kadın Komisyonu kuruldu
Devrimci tutsaklardan yeni yıl mesajları
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Türk-İş asgari ücrete
‘muhalif’ kaldığını açıkladı!

 

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçileri ‘temsil eden’ Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), asgari ücretin patron-devlet kesimi temsilcilerinin oy çokluğuyla belirlendiğini açıkladı. Türk-İş’in karara katılmadığı ve muhalif kaldığını belirtti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda geçim koşullarını hesaplaması için TÜİK’in görevlendirildiğini aktaran Türk-İş, devletin resmi kurumu olarak TÜİK’in 1.205,10 lira belirlediğini vurguladı. Bu hesaplamada ‘çalışanın ailesi’ dikkate alınmadığına dikkat çekilen açıklamada, 2014 enflasyon oranlarıyla bu ücretin dikkate alınması görüşünün aktarıldığı ifade edildi. Açıklamada patronların ve sermaye hükümetinin tutumu için şunlar ifade edildi: “Ancak devletin resmi kurumu TÜİK tarafından belirlenen tutar bile Komisyonda görev yapan işveren-devlet kesimi temsilcileri tarafından pazarlık konusu yapılmış ve asgari ücret daha düşük belirlenerek, oy çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir. Asgari ücret belirlenirken çalışanların değil işverenlerin durumu dikkate alınmış ve talepleri belirleyici olmuştur. Ülkenin ve işletmelerin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak ve sürdürmek anlayışı egemen kılınmıştır.

Yani AKP’nin sermayeye hizmete devam ettiği, patronların da kendi çıkarlarını savunduğu açık. Ancak konumuna uygun davranmayan, “işçileri temsil etme” iddiasıyla komisyonda yer alan Türk-İş’tir. Patronlar ve hükümetin açık tavrı karşısında muhalefet şerhi düşmek dışında Türk-İş’in karşı duruşu yoktur.

Türk-İş sendika konfederasyonu olarak sorumluluklarını atlamak için yaptığı açıklamada şu mazaretleri ifade etti: “Komisyon çalışmalarında kamu temsilcileri tarafından yıllık program, ekonomik göstergeler temel alınarak ifade edilen ülkenin ekonomik durumuyla ilgili olumlu gelişmeler, işçilerin günlük yaşantısına ve gelirine yansıtılmamıştır. Bu yaklaşım gelir eşitsizliğini ve adaletsizliği daha da büyütmektedir. Devlet sosyal koruma görevini iktisaden zayıf olan işçiden yana kullanmamıştır. Belirlenen bu asgari ücret, ülkede uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların önemli bir göstergesi, siyasal iktidarın ve işverenlerin çalışanlara yaklaşımının yansımasıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlenen asgari ücrete, gerek miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından yukarıda sıraladığımız gerekçelerle katılmıyoruz ve işçi kesimi olarak muhalif kalıyoruz.

Kıdem tazminatının fona devri konusunda da aynı ‘muhalif’ sınırlarını koruyan Türk-İş bürokratları, Üçlü Danışma Kurulu’nda sözlü eleştiriler dışında adım atmamıştır. İşçilerin eylemli tepkisinin açığa çıkmaması için çalışan Türk-İş, aynı argümanlarla “devlet ve patronlar kol kola” demekle yetiniyor. Böylece bürokratlar işbirlikçi-uzlaşmacı çizgilerini gizlemeye çalışıyor. “İşçileri temsil etme” iddiasındaki Türk-İş bürokratları, hak gasplarında ve sefalet ücretinde patronlar ve sermaye hükümeti kadar karara ortaktır.

 

 

 

 

Asgari ücrete sefalet zammı

 

Asgari Ücret Tespit Komisyonu son toplantısını 31 Aralık’ta tamamlayarak 2014 yılı için asgari ücreti belirledi. Komisyon toplantısının ardından açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 2014 yılında asgari ücretin yılın ilk altı ayı için yüzde 5, ikinci altı ayı için de yüzde 6 arttırıldığını açıkladı.

Çelik’in açıklamasına göre, 2014 yılı ilk 6 ayında yüzde 5 ücret artışı ile asgari ücret net 846, brüt olarak 1071 TL oldu. İkinci 6 ayda ise yüzde 6 ücret artışı ile net 891, brüt olarak 1134 TL oldu.

Asgari ücrette 16 yaş ayrımı kaldırılırken, asgari geçim uygulamasındaki 4 çocuk sınırı 3 çocuğa indirildi.

Yine sefalet ücreti!

Yıllık ortalama yüzde 11 olarak açıklanan zam oranı, yıllardır tekrarlanan sefalet zamlarının yeni bir örneği oldu. Zira 2014 yılı için belirlenen asgari ücret de açlık ve yoksulluk sınırlarının yakınından dahi geçmiyor.

Ayakkabı kutularında milyon dolarları götürenler ya da buna göz yumanlar, sıra işçi ve emekçilere gelince bir kez daha sefaleti dayatıyor. Öyle ki, yapılan hesaplamalara göre, bir asgari ücretlinin o meşhur ayakkabı kutusunu doldurabilmek için, hiç harcama yapmadan 953 yıl para biriktirmesi gerekiyor.

Yüzde 11 zammı bir ‘lütuf olarak’ sunan sermaye hükümeti, bir yandan da bunu, son günlerde yıpranan imajını kurtarmak için şova çeviriyor.

 

 

 

 

Asil Çelik’te sözleşme imzalandı

 

Grev kararı alınan Asil Çelik’te toplu iş sözleşmesi imzalandı. Sözleşme konusunda 27 Aralık günü Birleşik Metal-İş Genel Sekteteri Selçuk Göktaş fabrika önünde bir bilgilendirme toplantısı yaptı.

Anlaşmaya göre birinci 6 ay (Eylül 2013) saat ücretlerine 60 kuruş, ikinci 6 ay 6 aylık dönem enflasyon oranına ek olarak 12 kuruş ücret zammı yapıldı. Bu zam uygulamasından önce saat ücreti 5 TL’nin altında olanların ücreti 5 TL’ye tamamlandı.

Taraflar arasındaki anlaşmazlık sendikanın saat ücretine 1 TL istemesi karşısında patronun 25 kuruş dayatması nedeniyle ortaya çıkmıştı.

 

 

 

 

DDSB’den asgari ücret eylemi

 

Ankara DDSB, 28 Aralık’ta Yüksel Caddesi’nde biraraya gelerek asgari ücret ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.

“Asgari kölelik ücretine hayır! İnsanca yaşam, yaşanabilir ücret/DDSB” pankartı açılarak, asgari ücret görüşmeleri protesto edildi. Basın açıklamasında bütçe görüşmeleri teşhir edildi. Soygun operasyonuna da değinilen basın açıklamasında, işadamlarının ayakkabı kutularından milyar dolarlar çıkarken emekçiye yine zamların, işsizliğin, sefalet ücretinin ve yoksulluğun reva görüldüğü söylendi.

Bir DDSB’li emekçinin ayakkabı kutusundan ne çıkabileceğinin somut olarak göstermek için getirdiği ayakkabı kutusundan, faturalar ve %4,5 asgari ücret zammı çıktı.

Kızıl Bayrak / Ankara

 
§