17 Ocak 2014
Sayi: KB 2014/03

Gericilerin iktidar dalaşı kızışıyor…
Düşmanlarımızın davası için değil kendi davamız için dövüşeceğiz!
Sınıfın devrimci baharına yürüyoruz!
Beyzbol sopası AKP şeflerini hizaya getirdi
Eğitimde 10 yılın sahte bilançosu!
11 Ocak mitingi üzerine...
Emekçiler yolsuzluk düzenine karşı yürüdü
Daha fazla Ontex, Greif, Feniş... - D.Umut
Aloğlu’nun yalanları Feniş gerçeklerinin üzerini örtemeyecek!
Feniş işçileri Hak-İş’i çözüme zorluyor!
Taşeronluk köleliğine son vermek için mücadeleye!
Karayolları işçileri kadro için eylemde!
Punto işçilerinden coşkulu yürüyüş!
Bosch’ta Türk Metal düzenbazlığı...
“Tüm insanları şifreleme silahlarını kuşanmaya davet ediyoruz!”
“Beyrut Kasabı” hesap vermeden öldü!
Lavrov-Kerry-Brahimi görüşmesi…
Mısır’da anayasa referandumu…
Hamburg’da kavga yeni başlıyor!
Berlin’de on binler Karl ve Rosa’nın mezarı başındaydı…
Yeşil / Sosyal demokrat hükümetin saldırıları boşa çıkartılacak!
Bu daha başlangıç...
Mücadele tarihimizden bir sayfa: Tariş Direnişi
“Birlikte üretmek ve paylaşmak için...”
Devlet çocuk evlerinde taciz ve fuhuş!
Roboski’de ailelere saldırı!
Devrimci tutsaklardan mesajlar...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Lavrov-Kerry-Brahimi görüşmesi…

 

Cenevre-2 Konferansı hazırlıkları kapsamında biraraya gelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ABD’li mevkidaşı John Kerry, birkez daha Suriye krizini görüştü. Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleşen görüşmeye Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Lahdar Brahimi de katıldı.

Ateşkes ihtimali…

İki gün süren görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Kerry, insani yardımlara izin verilmesi, ateşkes ve mahkûm takası konusunda, Lavrov’la mutabık olduklarını belirtti.

İlk adım olarak Halep ve çevresini kapsayacak bir ateşkesi teşvik ettiklerini ifade eden Kerry, ABD ile kökten dinci çeteler arasındaki işbirliğini, dolaylı da olsa, itiraf etti. Zira Kerry, çeteleri ateşkes konusunda ikna edebilecekleri mesajını da vermiş oldu.

Suudiler, konferansı sabote etmeye çalışıyor

İnsani yardım, mahkûm takası ve ateşkes sağlanması için çaba harcadıklarını teyit eden Lavrov ise, isim vermeden, Suudi Arabistan’ın Suriye’deki savaşı kışkırttığını ve Cenevre-2 Konferansı’nı sabote etmeye çalıştığını vurguladı.

Bu arada hem İran’ın konferansa katılmasını engellemeye çalışan hem kökten dinci çeteleri mali açıdan finanse eden Suudi Arabistan’ın, savaşı durdurabilecek olası gelişmeleri engellemeye çalıştığını gösteren veriler artıyor. Lavrov’un Suudi rejimini suçlaması, belli ki, somut bilgilere dayalı verilere ulaşmasından kaynaklanıyor. Nitekim, esir alınan cihatçı çeteler arasında çok sayıda Suudinin olduğu ve bunlar tarafından verilen bilgilerin, Amerikancı kral ve şeyhlerin, cihatçı çetelerle suç ortaklığını çoktan kanıtlamıştır.

Beşar Esad’ı devirmek için her yola başvuran Amerikancı Suudi şeyh ve emirleri, “Esadsız çözüm” dayatmasında bulunmaya devam ediyorlar. Oysa bu “çözüm” gündemde değil. Suriye muhalefeti diye adlandırılan farklı kesimler bile, en azından şimdilik, “Esadsız çözüm” ısrarından vazgeçmiş bulunuyor. Buna rağmen körfezin kokuşmuş şeyh ve emir takımı, finanse ettikleri cihatçı katillerin savaşı daha da körüklemeleri için petro-dolar ve silah sevkiyatına fütursuzca devam ediyor.

İran’ı dışlama çabası…

Katılımcı ülkelere davetiye gönderen Brahimi, henüz İran’ı davet etmiş değil. ABD ile işbirlikçileri, İran’ın konferans dışında tutulmasını veya Esad yönetimine destek sunmayacağı garantisi vererek katılmasını dayatıyorlar. Ancak görünen o ki, bu dayatmalar pek bir işe yaramayacak. Zira ABD-Fransa-Suudi Arabistan-Türkiye cephesinin doğrudan, siyonist İsrail’in ise perde arkasından yaptıkları dayatmalara, İran’ın boyun eğmesi için hiçbir neden görünmüyor.

Bu arada Rusya-İran-Suriye dışişleri bakanlarının konferans öncesinde Moskova’da biraraya gelecek olmaları, Cenevre Konferansı’na katılsa da katılmasa da, İran’ın şimdiden sürece dahil olduğunu gösteriyor.

BM kaynaklarının bildirdiğine göre, yaklaşık 20 ülkenin dışişleri bakanı düzeyinde katılması beklenen konferans çalışmaları, 22 Ocak’ta İsviçre’nin Montreux kentindeki bir otelde başlayacak. İki gün süreceği bildirilen ön görüşmelerden sonra, konferans, BM’nin Cenevre’deki merkezinde devam edecek.

 

 

 

 

Maliki’den
IKBY’nin petrol ihracatına tepki

 

Irak Kürdistanı’ndaki petrol ve doğalgaz kaynaklarının paylaşım krizi sürüyor.

Irak devletinden bağımsız bitirilmek istenen petrol anlaşmasıyla başlayan kriz belli geri adımlar atılmasının ardından soğumuştu. Fakat AKP hükümeti ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) ihracat konusunda anlaşmaları ihlal etmesi Bağdat yönetimi tarafından tepkiyle karşılandı.

Petrol sevkiyatının başlaması üzerine Irak Başbakanı Nuri El Maliki açıklama yaptı. Maliki konuya dair şunları ifade etti: “Irak petrolünün Petrol Bakanlığı yoluyla ihracatı dışında bir yolu hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz. Bu, anayasa ihlali. Önlemlerimiz var. Kuzey Irak, Irak petrolünün yüzde 17’sini üretiyor. O bölgenin petrolü merkezi hükümete devredilmek zorunda. Türkiye Irak’ın bağımsızlığına zarar veren bu konuya karışmamalı.”

Maliki ayrıca petrol sevkiyatının sürmesi durumunda merkezi hükümetin federal bütçeden yerele aktardığı kaynağı durdurma tehdidi savurdu. Enerji ihracatının kontrolleri altında olması konusunda kararlı olduklarını söyledi.

Irak Başbakan Yardımcısı Hüseyin El Şehristani ise, Türkiye devletinin Bağdat Büyükelçiliği maslahatgüzarı Efe Ceylan’ı konutuna çağırarak görüştü. Görüşmenin ardından açıklama yapan Şehristani, Irak hükümetinin Türkiye’yi bu konuda sorumlu tuttuğunu ve kayıplarını isteme hakkını saklı tuttuğunu belirtti. Yansıyan bilgilere göre Şehristani, Türk yetkililerin Irak Petrol Bakanlığı’ndan yetkililerin Kürt bölgesinden ihraç edilen petrol miktarını görmelerini engellediğini ifade etti.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, geçen hafta ham petrolün Türkiye’ye gönderilmeye başlandığını, Avrupa’ya ihracatın da bu ay sonu başlayacağını açıklamıştı.

 

 

 

 

NSA bilgisayarlara sızdı”

 

ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA)’nın bilgisayar takibi, telefon dinleme için kullandığı yöntemlere ilişkin haberler yansımaya devam ediyor. New York Times gazetesi, NSA belgeleri ve uzmanlara dayandırarak yaptığı haberde, internet bağlantısı olmayan bilgisayarlara da sızıldığını aktardı.

NSA, ABD dışındaki ülkelerde genellikle ağlar yoluyla erişilen bilgisayarlara casus yazılım yerleştiriyor. Fakat internete hiç bağlanmayan bilgisayarlara erişmek için radyo frekanslarının kullanıldığı ya da USB aracılığı ile bilgisayarlarla bağlantı kurulduğu iddia ediliyor.

Haberde bu yöntemin 2008’den beri uygulandığı belirtiliyor. Yöntem olarak çanta büyüklüğündeki bir aygıtın belli bir mesafeden verici olarak görev yaptığı ve saniyeden daha az bir sürede radyo dalgalarıyla hedef bilgisayara veri yükleme, alma ya da değiştirme işlemi yapabildiği belirtiliyor.

Dünya genelinde 100 bin bilgisayara yerleştirildiği iddia edilen casus yazılımın, ABD içinde herhangi bir bilgisayara yerleştirildiğine ilişkin henüz bir bulguya rastlanmadığı ifade edildi.

Ayrıca casus yazılımın sadece bilgisayarlara değil, akıllı telefonlara da yerleştirilebildiği ifade edildi.

 
§