29 Ocak 2016
Sayı: KB 2016/04

Efendiler uşaklara ayar çekti!
O “masa” hiç olmadı ki!
HDP 2. Kongresi’nde ‘yerel yönetim’ vurgusu
Yine kin kustu
“Zam yoksa üretim de yok!”
Öyleyse MESS’i yeneceğiz, başka yolu yok!
TOMİS Genel Kurulu başarıyla toplandı!
“Ücret sorunu” ebedi mi?
Bir fabrika deneyimi: Ben varım ama...
Devrimci sınıf sendikacılığı mücadelesinde artık daha güçlüyüz!
“Deneyimlerden öğrenerek örgütlenmenin önündeki engelleri aşmalıyız!”
Mücadele tarihinde kadının yeri
“Bizim sesimizi duyurun artık, burada çok büyük bir katliam var!”
Akademisyenlere destekler sürüyor
Hedefte geleceğimiz ve özgürlüğümüz var!
DLB’den liseli buluşmaları
“Sanatsever” Borusan’ın sanatçı işçiyi işten atması üzerine
Çin Ortadoğu’da etki alanını genişletiyor
Tunus’ta öfke sokaklara taşmaya devam ediyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Tunus’ta öfke sokaklara taşmaya devam ediyor

 

Tunus’ta yaklaşık olarak Ocak ayının ortasından beri sokakları dolduran kitlelerin öfkesine karşı devlet 22 Ocak akşam 08.00’den 23 Ocak sabah 05.00’e kadar “sokağa çıkma yasağı” ilan etti.

Son olarak polisin Tunus şehrinde 16 kişiyi gözaltına aldığı haberleri yansırken, gece uygulanan sokağa çıkma yasağıyla ilgili Tunus İçişleri Bakanı, “resmi görevliler dışında yasağa uymayanların cezalandırılacağını” duyurdu. Eylemlerin patlak verdiği Kasrin vilayetinde yine bir gecelik sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.

Öte yandan Avrupa’da bulunan Başbakan Habib Essid’in “durumun kontrol altına alındığını” öne sürdüğü, bu iddiasına rağmen Avrupa turunu yarıda kesmek zorunda kaldığı bildirildi.

“Reform”lar emekçilerin durumunu değiştirmedi

Eylemlerin ülke geneline yayıldığı kaydedilirken 2011 yılında patlak veren halk hareketinin ardından 5 yıl geçmesine rağmen yapılan sözde “reformlar” emekçilerin durumunu değiştirmedi.

İşsizliğin artmaya devam ettiği ülkede, bir hafta önce Rıda Yahyavi adlı gencin iş talebiyle elektrik direğine tırmandığı sırada akıma kapılarak yaşamını yitirmesiyle öfke yine sokaklara taştı. Kasrin kentinde gerçekleşen olayın ardından eylemler özellikle bu kentte devam ederken, eylemlerin Silyane, Sidi Bu Zeyd, Kafsa, Bace, Cendube, Kayravan, Mehdiye, Safaks, Tatavin ve Medenin vilayetlerine de yayıldığı öğrenildi.

“Hükümet çatışmadan sesimizi duymuyor”

Militan eylemlere karşı devlet terörünün hayata geçirilmeye çalışıldığı belirtilirken, sokaklara dökülen kitlelerin öfkesinin dinmediği, “İş, özgürlük ve onur” sloganlarıyla eylemlerin devam ettiği bildirildi.

Sokaklarda yine genç emekçilerin, işsizlerin ve yoksul kesimlerin ağırlıkta olduğu gözlenirken, çalışma talebi eylemlerin temel hedefi olarak göze çarptı. Burjuva basına demeç veren işsiz bir gencin, “Çalışma hakkımızı savunuyoruz. Hükümete sesimizi duyurmanın tek yolu çatışma. Başka türlü duymuyorlar. Beş yıldır soruyoruz zaten ama henüz cevap vermediler. Biz 8 kişilik bir aileyiz. Peki geçimimizi kim sağlıyor? Kız kardeşim üniversite diploması olmasına rağmen sokak temizlikçisi olarak çalışıyor. 8 kişi için 234 dinar (110 dolar), buna inanabiliyor musunuz? Evimizde kiracıyız ve ev sahibi üç yıldır bizi sokağa atmaya çalışıyor” ifadelerini kullandığı dikkat çekti.

Bunun yanında devlet yeni istihdam olanaklarının yaratılacağını duyursa da eylemler sürüyor.

 

 

 

 

Avrupa’nın ‘mülteci’ yaklaşımı

 

Avrupa’nın temel gündemi olan mülteci sorunu, Davos’ta da tartışılan temel konuların başında yer alırken, IMF Başkanı Lagarde da büyük bir yüzsüzlükle, sorunun kaynağı olan emperyalist savaşları ve kendi sorumluluklarını göz ardı ederek mültecilere sermaye sınıfları olarak nasıl yaklaştıklarını gözler önüne serdi.

IMF verilerinin, göçmenlerin Avrupa’ya akını ile ülkelerin GSYH’sini 2015’te yüzde 0.05 arttırdığını belirten Lagarde, bu sayede 2016’da yüzde 0.09 ve 2017’de yüzde 0.13 oranında büyüme olacağını dile getirdi.

Avrupa’nın “işgücünün entegrasyonu” adı altında göçmenleri ucuz işgücü olarak kullanması gerektiğini ifade eden Lagarde, buna karşın ücretler üzerindeki baskının “kısa süreli” olacağını iddia etti.

 

 

 

 

Danimarka utanç yasasını onayladı

 

Göçmenleri hedef alan yasal düzenlemelere bir yenisi daha eklendi. Danimarka hükümeti tarafından hazırlanan ve göçmenlerin takı ve paralarına el koyulmasını öngören yasa 26 Ocak günü parlamentoda kabul edildi.

Yeni yasal düzenleme ile ilgili açıklama yapan Entegrasyon ve Göç Bakanı Inger Stojberg, göçmenlerin kalış masraflarını karşılamak için beraberlerinde neler getirdiklerini söylemesinin zorunlu kılınacağını, polise bu kişileri ve çantalarını arama yetkisi verileceğini kaydetmişti. Stojberg açıklamasının devamında şunları ifade etti; “Bir sığınmacının beraberinde getirdiği 10 bin krondan fazla nakit, yiyecek ve barınma masrafları için elinden alınacak. Toplam değeri 10 bin kronu geçen eşyalar da masrafları karşılamak için alınacak. 10 bin kron bizce adil bir rakam. El konulan eşyalar, masrafların karşılanması için daha sonra açık artırma ile satılacak. Buna dair bir kılavuz hazırlanıyor”.

 

 

 

 

Siyonist terör sürüyor

 

Siyonist işgal ordusuna bağlı botlar 22 Ocak sabahı Gazze’nin güneyinde yer alan Han Yunus ve Rafah şehriyle, kuzeyinde yer alan Beytlahiye şehirleri açıklarında Gazzeli balıkçılara saldırdı. Saldırı sonucu can kaybı olmazken tekneler zarar gördü. Filistinli gençlere yönelik yargısız infazlarına devam eden işgal güçleri Kudüs’ün kuzey doğusunda yer alan Aneta beldesine yakın Anatot yerleşkesi kavşağında bıçaklı eyleme kalkıştığı iddiasıyla Filistinli bir genci öldürdü.

Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada 23 Ocak sabah erken saatlerde siyonist İsrail askerlerinin ateşiyle öldürülen kız çocuğunun 14 yaşındaki Rukiye Abdu Muhammed Ebu İd olduğu belirtildi. İnfazla ilgili açıklama yapan işgal polisi sözcüsü, yirmilerinde olan bir Filistinli gencin yerleşke girişinde nöbet tutan güvenlikçiye bıçakla saldırmak istediğini, ancak güvenlikçinin fırsat vermeden kendisine ateş açtığını ve genç kızı ağır yaraladığını iddia etti.

 

 

 

 

Humus’ta intihar saldırısı: 32 ölü, onlarca yaralı

 

Suriye’nin Humus kentinde 26 Ocak günü meydana gelen patlamalarda 32 kişi yaşamını yitirdi. 90 kişinin de yaralanmasına neden olan patlamaların intihar saldırısı olduğu belirtiliyor.

Suriye’nin resmi haber ajansı SANA saldırılarla ilgili iki araçta bulunan bombaların patlatıldığını, 6 kişinin öldüğünü ve 37 kişinin yaralandığını duyurdu.

Patlamalar muhalifler ve hükümet arasında yaklaşık bir ay önce alınan ateşkes kararından sonra gelen ikinci büyük saldırı. Yine aynı kentte daha önce gerçekleşen saldırıları cihatçı çete IŞİD üslenmişti.

 
§