19 Ağustos 2016
Sayı: KB 2016/31

Tek yol direniş, tek yol devrim!
Dinci iktidarın dış politikada çöküşten çıkış arayışı
AKP’nin karanlık planları ve devrimci sorumluluklar
İşçi sınıfı anti-emperyalist mücadelede onurlu yerini almalıdır
“Ya darbe başarılı olsaydı?”
Devlet Mezarlığı’nda yatan bir darbeci: Kenan Evren
Düzen demokrasisi
Hacı Bektaş-ı Veli’yi Anma törenlerinin gösterdikleri!
Özgür Gündem’e kapatma saldırısı ve polis baskını
Kirli savaşa ilişkin torba yasa
TKİP V. Kongresi sunumlarından... - Kamu emekçileri hareketi
Tofaş’taki kıyımla açığa çıkan gerçekler!
OHAL’de işçiler hakları ve gelecekleri için direniyor
Kot taşlama işçileri Silikozis’le katlediliyor
Filler tepişir çimenler ezilir
Tekstil sektöründe kadın işçilerin durumu
Meslek liseleri sömürünün “amiral gemisi” olacak!
Almanya’da yeni saldırı yasaları hazırlığı: Gerçek hedef ilerici ve devrimci güçlerdir
İspanya’nın kızıl çiçeği: Federico Garcia Lorca!
Onurlu sanatçının yeri işçi sınıfının mücadele saflarıdır
Sacco ve Vanzetti’nin zaferi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Meslek liseleri sömürünün “amiral gemisi” olacak!

 

Meslek liseleri üzerinde sermayenin denetimini arttıracak olan “ihtisaslaşmış meslek liseleri” projesinin geçtiğimiz günlerde açıklanmasının ardından, 11 Ağustos’ta TEOG sonuçlarını açıklayan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, mesleki eğitim ile ilgili yapılacak yeni yasal düzenlemelerle ilgili de bilgi verdi. 12 Ağustos’ta ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) sitesinden Suriyeli öğrencilerin meslek liselerine alınacağı duyurulurken, gene aynı tarihte Konya’da meslek liseleri müdürleri ve sermaye temsilcilerinin katılımı ile “sektör işbirliği toplantısı” gerçekleştirildi. Sermaye iktidarı bu hamleleri ile mesleki eğitim alanında gerçekleştirmeyi hedefledikleri dönüşüm konusunda her zamankinden daha emin ve hızlı adımlar atacağının sinyallerini vermekte.

Çıraklık eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alınıyor, teşvikler artıyor...

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz TEOG sonuçları ve yerleştirme koşulları ile ilgili açıklama yaparken, bir yandan da OHAL koşullarını fırsat bilerek eğitim alanında gerçekleştirdikleri ve hedefledikleri dönüşümlerle ilgili bilgi vermekten de geri durmadı. Bu kapsamda öğretmenler için güvenceli çalışmanın son bulması anlamına gelecek olan “sözleşmeli öğretmenlik”in ayrıntıları ile ilgili konuşurken, son olarak da mesleki eğitim alanının sermayenin talanına açılması için yapılacaklarla ilgili hedeflerini de açıkladı.

Yılmaz, bu kapsamda kararnamelerde değişiklik yapıldığı ve meclise sunulduğunu belirterek, çıraklık eğitiminin zorunlu eğitim kapsamına alınacağını belirtti. Yılmaz’ın “Türkiye’yi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkartacak büyük reform” olarak tanıtımını yaptığı tasarı ile iktidarın sermayenin üzerinden yük almak için planlar yaptığı görülüyor. Bu uygulamaya göre 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda yer alan “staj” ve “tamamlayıcı eğitim” kavramları kanun kapsamına alınacak. Böylece sermayeye teşvik adı altında kamudan kaynak aktarımı sağlanacak ve çıraklık eğitimi kapsamında işletmenin büyüklüğüne göre çalışanlara ödenen asgari ücretin yüzde 30’unun 2/3’ü veya 1/3’ü devlet tarafından karşılanacak. Öngörülen düzenleme ile sigorta yükü de patronların üzerinden alınacak ve bir süredir uygulamada olan İŞKUR İşbaşı Eğitim Programı kapsamında yapıldığı gibi, çıraklık eğitimi adı altında istihdam edilenler sadece iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanacak.

Ayrıca Yılmaz konuşmasında, “Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve Eylem Planı” kapsamında da üzerinde durulan mesleki eğitim sermaye işbirliğine de değindi. Organize sanayi bölgelerindeki (OSB) özel mesleki ve teknik okullarda öğretim gören öğrenciler için verilen yıllık 4 bin ile 6 bin lira arasında değişen oranlardaki desteğin OSB dışında açılacak özel mesleki okulları da kapsayacağını belirtti. Böylece son dönemde sermayenin yüzünü meslek liselerine dönmesi için sık sık yapılan çağrıları da yineledi.

Sermaye için yeni sömürü kapısı: Suriyeli öğrenciler

Sermaye iktidarının mesleki eğitim alanındaki sürpriz (!) uygulamalarından bir tanesi de karşımıza Suriyeli öğrencilerin meslek liselerine alınması olarak çıkmaktadır. Uygulama 12 Ağustos’ta Milli Eğitim Bakanlığı’nın sitesinde şu şekilde duyuruldu:

Türkçe bilen Suriyelilerden halk eğitim merkezlerinde ‘Türkçe Seviye A1’ programını almış olmaları veya okuma yazma 1´inci kademe seviye tespit sınavından başarılı olmaları şartıyla, doğrudan boş kontenjanı bulunan okulların Anadolu Meslek Programı 9’uncu sınıfa kayıtları yapılacak. Geçici koruma altında bulunan Suriyeli öğrencilerin mesleki ve teknik Anadolu liseleri, mesleki ve teknik eğitim merkezleri ile çok programlı Anadolu liseleri, açıköğretim liseleri, mesleki açıköğretim lisesi ile mesleki eğitim merkezlerine kayıt işlemlerine ilişkin usul ve esasları belirleyen yazı illere gönderildi.”

Böylece sermaye iktidarı mesleki eğitime dahil edeceği Suriyeli göçmenler için Türkçe bilme dışında herhangi bir kriter aramayarak, asıl amacının mesleki eğitimin daha nitelikli hale getirilmesi değil, sermayenin talep ettiği ucuz ve nitelikli eleman ihtiyacını hangi yolla olursa olsun karşılamak olduğunu da gösterdi. Mevcut haliyle niteliksiz eleman olarak azgın sömürü koşullarına maruz kalan Suriyeli göçmenlerin nitelikli hale getirilerek sömürülmesinin önü açılmış oldu.

Mesleki eğitimin gelişmemesinin sebebi “FETÖ” ve “dış mihraklar”

Konya’da Selçuklu Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilen sektör işbirliği toplantısına ise MEB sözcüleri, 124 meslek lisesi müdürü ve sermaye temsilcileri katıldı. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci’nin toplantıda yaptığı konuşma incelendiğinde 15 Temmuz darbe girişiminin konuşmaya yön verdiği ve mesleki eğitimde ön görülen dönüşümlere dayanak yapılmaya çalışıldığı görülmekte. Bununla birlikte “Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve Eylem Planı”nda da öne çıkartılan “ahilik”e de değinen Demirci, geçmişten günümüze mesleki eğitime önem verildiğini, İzmir İktisat Kongresi’nde çıraklık okullarının yaygınlaştırılması kararı alındığını hatırlattı.

Demirci konuşmasında, “yabancı devletlerin Türkiye´de üretimi arzu etmedikleri”ni söylerken, tüm bu engellemelere rağmen hedeflerinin mesleki eğitimi MEB’in “amiral gemisi” yapmak olduğunu belirtti. Darbe süreçlerinin mesleki eğitimde yarattığı tahribatları (!) ise şöyle tanımladı:

Özellikle Turgut Özal ile başlayan ve belirli bir kıvama gelen meslekî eğitim 1990’ların ortalarına geldiğimizde Anadolu’da yeni bir hamleye dair ihtiyaç duyduğumuz insan kaynağını yetiştirebilecek bir potansiyele ulaşmıştı. Fakat 28 Şubat’la beraber Türkiye’nin siyasi hayatına bir ‘balans ayarı’ yapıldı.”

Kısacası Demirci mesleki eğitimde istenilen düzeye ulaşılamamasının sorumluluğunu ustalıkla (!) 15 Temmuz’un ardından cemaate yıkılan “28 Şubat post-modern darbe girişimi”ne ve gene 15 Temmuz’la birlikte revaçta olan anti-Amerikancı, anti-emperyalist söylemlerle birlikte “yabancı devletler”e yükledi.

Hedef: Sermayeyle işbirliğini arttırmak

Aynı toplantıda konuşan Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay ise Konyalı sanayicilere seslenirken iktidarın meslek liselerine yönelik politikalarının adeta özetini sunuyor:

Özellikle sektöre nitelikli iş gücünü kazandırmak için hükümetimiz çok büyük bir yetki verdi. Herhangi bir kuruluş bir meslek okulu yapıp müdürünü ve öğretmenini sözleşmeli olarak seçtikten sonra öğrenciler 4 yıl boyunca sizin işletmenizde çalışır ve okur. Bitirdiğinde de ister işletmenizde çalışır isterse üniversitede yoluna devam eder. Biz bu masrafların yüzde 50’den fazlasını karşılayacağız. Bununla ilgili Bakanlar Kurulu kararı çıkmış ve yönetmelik yayımlanmıştır. Dolayısıyla sizler kendi altyapınızı kendiniz oluşturabileceksiniz.”

Birbirinin peşi sıra ve birbirini tamamlayacak şekilde yapılan açıklamalar ve hayata geçirilen yasal düzenlemelerden de görüldüğü gibi mesleki eğitimin tamamen sermayenin denetimine girmesi için sermaye iktidarı tarafından her türlü olanak seferber edilmektedir. Bu uygulamalarla sermaye iktidarı tüm kaynaklarını teşvik adı altında sermayeye sunarken, mesleki eğitim alacak olanları ise sömürünün azgın pençesine itmek için her türlü düzenlemeyi yapmaktadır.


 
§