26 Nisan 2017
Sayı: KB 2017/16

Haklarımız ve geleceğimiz için 1 Mayıs’a!
16 Nisan referandumu üzerine
Referandum sonuçları ve CHP’nin ikiyüzlülüğü
Referandum ve işçi sınıfı
Kamu emekçileri ihraçlara karşı direniyor
Çalışma Bakanı’nın kıdem tazminatı yalanları ve gerçekler
Saldırı dalgası kıdem tazminatı ile başlıyor!
Sınıf devrimcilerinden 1 Mayıs etkinlikleri
Tarihten güncelliğe dünyada ve Türkiye’de 1 Mayıs - H. Fırat
II. Enternasyonal’in 1 Mayıs kararı ve F. Engels
OHAL koşullarında 1 Mayıs
1 Mayıs’ta alanlarda sesimizi yükseltelim!
Erdoğan’ın yenilgisi ve Kürtlere dönük kirli hesapları
Filistinli tutsaklar açlık grevinde
Özgürlüğümüz ve geleceğimiz için 1 Mayıs’ta alanlara!
Yeni Çernobiller’in olmaması için mücadeleye!
TKİP’nin işçilere, emekçilere ve gençliğe 1 Mayıs çağrısı...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sınıf devrimcilerinden 1 Mayıs etkinlikleri

 

Sınıf devrimcileri 23 Nisan’da birçok kentte gerçekleştirdikleri etkinliklerle işçi ve emekçileri sömürü ve kölelik düzenine karşı 1 Mayıs alanlarına çağırdı.

Küçükçekmece

Küçükçekmece Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), İşçilerin Birliği Derneği’nde “Emeğimiz ve geleceğimiz için 1 Mayıs’a!” şiarı ile etkinlik gerçekleştirdi.

Etkinlik, İşçilerin Birliği Derneği adına yapılan açılış konuşması ve 1 Mayıs şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından BDSP’nin hazırladığı 1 Mayıs sinevizyonu izlendi.

Sinevizyon gösterimi sonrasında gerçekleştirilen BDSP konuşmasında 1 Mayıs’ın tüm dünya proletaryası için taşıdığı önem vurgulandı. Konuşmada geride bırakılan referandum süreci ve referandumun ardından yaşanan gelişmeler de değerlendirildi. AKP iktidarının baskıyla, saldırılarla, hırsızlıkla tek adam rejimini oluşturmaya çalıştığı, buna karşılık işçi ve emekçilerin öfkesini dizginleyemediği belirtildi. Referandum süreci öncesinde ve sonrasında açığa çıkan potansiyelin devrim ve sosyalizm mücadelesine akıtılmasının önemi vurgulandı. Referandumun ardından yaşanan eylemli süreçlerin 1 Mayıs’a taşınmasının önemi üzerinde duruldu. Konuşmada 1977 1 Mayıs’ının 40. yılı olduğu hatırlatılarak ve 1 Mayıs’ta Taksim’de olmanın önemi üzerinde duruldu.

Devrimci Liseliler Birliği (DLB), TKİP ölüm orucu şehidi Hatice Yürekli’yi anarak şiir dinletisi sundu. Mücadele ezgileri ve 1 Mayıs’a katılım çağrısıyla etkinlik sonlandırıldı.

Esenyurt

İstanbul Esenyurt’ta da “1 Mayıs 1977’den 2017’ye katliamın kırkıncı yıl dönümünde mücadele sürüyor, sürecek… Yaşasın 1 Mayıs!” şiarıyla etkinlik gerçekleştirildi.

BDSP ve Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası’nın (DEV TEKSTİL) ortaklaşa düzenlediği etkinlik DEV TEKSTİL’in genel merkez binasında gerçekleştirildi.

Salon 1 Mayıs pankartları ve fotoğraflarıyla süslenirken açılan standda da Kızıl Bayrak ve sendika bülteni yer aldı.

Açılış konuşmasında zorlu bir dönemden geçildiğine işaret edilerek etkinliğin sömürü düzenine ve sermaye diktatörlüğüne karşı işçilerin birliğinin simgesi olduğu vurgulandı. Mayıs şehitleri ve Hatice Yürekli anılarak saygı duruşu gerçekleştirildi.

Ardından 1 Mayıs’ın tarihçesini ve Türkiye’deki 1 Mayıs sürecini anlatan sinevizyon gösterildi.

Etkinlik bileşenleri adına yapılan konuşmada ise sermaye iktidarının işçi ve emekçilere bir gelecek vadetmediği belirtilerek Türkiye ve dünyadaki sömürü, baskı ve savaş politikaları teşhir edildi. İşçi sınıfının iktidarı yolunda, sermayenin sosyal ve siyasal saldırılarına karşı devrimci sınıf hareketi yaratma görevine vurgu yapıldı. Yakın zamandaki siyasal süreçler ve referandum süreci değerlendirildi.

2017 1 Mayıs’ının; sınıfın devrimci hareketini ortaya çıkarma mücadelesinin güçlendirilmesi açısından militan, devrimci rolüne uygun bir bilinçle örgütlenmesinin anlamına vurgu yapıldı.

Şiir dinletisiyle devam eden etkinlik Gölgedekiler Müzik Topluluğu’nun dinletisiyle sürdü. Hep birlikte söylenen 1 Mayıs Marşı ve halaylarla etkinlik sonlandırıldı.

Kartal

Üç Fidan Gençlik Kültür Evi’nde gerçekleştirilen etkinlik dünyada ve Türkiye’de 1 Mayıs'larda yaşamını yitirenler ve 22 Nisan 2002’de ölüm orucunda şehit düşen Hatice Yürekli şahsında saygı duruşuyla başladı.

23 Nisan'larda işçilerin açlık ve yoksulluk, çocuklarının ise istismar, çocuk işçilik, çocuk cinayetleriyle “terbiye edildiği” ifade edilen açılış konuşmasının ardından Nazım Hikmet’in “Dünyayı çocuklara verelim” şiiriyle Kızıl Afacanların hazırladığı şiir ve müzik dinletisi sunuldu.

BDSP konuşmasında ise burjuva cumhuriyetin kuruluşundan bu yana işçi ve emekçilerin payına açlık, yoksulluk ve sefalet düştüğü belirtildi. Ekim Devrimi’nin 100. yılında sosyalist işçi-emekçi cumhuriyeti alternatifini yükseltmek gerektiği vurgulandı. 1 Mayıs’ta alanlara çağrı yapılan konuşmanın ardından metal işçileri sosyalizm ve işçi sınıfı vurgulu şiir dinletisini sundu.

Maltepe Cemevi’nde zakirlik yapan emekçi bir kadın türkü dinletisiyle etkinliğe destek oldu. İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) konuşmasında ise, kadınların ikinci sınıf insan konumuna sürüklenmesi, yok sayılması, aşağılanması, ucuz işgücü, ücretsiz emek olarak görülmesi teşhir edilerek 1 Mayıs’a katılım çağrısı yapıldı, Hatice Yürekli anıldı.

DLB adına yapılan konuşma Deniz Gezmişler’in ölüm yıldönümü olan 6 Mayıs’ta Ankara’da olma çağrısıyla sonlandırıldı.

Etkinlik 1 Mayıs’ta sokağa çıkma çağrısıyla sonlandırıldı.

Ümraniye

Ümraniye BDSP de “Baskıya, sömürüye ve kölelik düzenine karşı 1 Mayıs’ta alanlara!” şiarıyla etkinlik gerçekleştirdi.

Açılış konuşmasında Türkiye ve dünyada yaşanan savaş, saldırganlık ve baskı politikalarına değinilerek, ‘77 Taksim 1 Mayıs’ındaki katliamın 40. yılında alanlarda olmanın, katliamların hesabını sormanın önemine değinildi.

Hatice Yürekli şahsında devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler için gerçekleştirilen saygı duruşunu sinevizyon gösterimi izledi.

Meslek Liseliler Birliği’nin (MLB) sunduğu şiir dinletisinin ardından söyleşi bölümüne geçildi.

KHK’larla ihraç edilen direnişçi kamu emekçisi kendi süreçlerini ve direnişlerini anlatarak toplumsal hareketin gerilemesiyle tasfiye saldırılarının arttığına dikkat çekti. 1 Mayıs’ta alanlarda olmanın önemine değindi.

İMES’te çalışan bir kadın işçi, referandum sürecinde işyerinde yaşanan sorunlara değinerek kitlelerle daha çok yüz yüze gelme, daha güçlü çalışmalar örgütleme çağrısı yaptı.  Akpınar Hayır Meclisi de referandum çalışmalarını anlatırken çözümün sokaklarda olduğunu vurguladı.

Bir metal işçisi 16 Nisan sonrası sermayenin saldırılarının hızlandığından, kıdem hakkının gasp edileceğinden bahsetti.

Bir tekstil işçisi ise, işçilerin sınıf kimliğinin eksik olduğuna ve gerici, siyasal ayrımlar yerine sınıf ayrımları üzerinden bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

MLB’li öğrenciler ise işçi sınıfının bugünden parçası olduklarını, özellikle motor, inşaat, metal gibi bölümlerin fabrikalardan farklı olmadığını belirttiler.

Söyleşide Ekim Devrimi ve sosyalizm deneyimlerinden de bahsedilen etkinlik sosyalist işçi-emekçi iktidarının tek kurtuluş olduğunun vurgulanmasıyla sonlandırıldı.

Gebze

Birçok iş kolundan işçilerin bir araya gelmesi ile adımı atılan Gebze İşçi Birliği Girişimi, “Emperyalist savaşa, sömürüye, kölelik düzenine karşı 1 Mayıs’a!” şiarıyla etkinlik gerçekleştirdi.

Gebze İşçilerin Birliği Derneği’nde başlayan etkinliğin açılış konuşmasında, 1 Mayıs’ın güncel önemine değinilerek işçilerin örgütlü gücünü büyütme ve 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı yapıldı. Ardından Amerika’da idam edilen 4 işçi önderi ve sınıf mücadelesinde yaşamını yitirenler adına saygı duruşu gerçekleştirildi.

Dünyada ve Türkiye’de 1 Mayıs’ın tarihçesini anlatan sinevizyonun gösterimiyle devam eden etkinlikte Gebze İşçi Birliği Girişimi adına da konuşma yapıldı. Konuşmada, dünyada emperyalist güçlerin hegemonya yarışının Suriye’deki savaşa yol açtığı üzerinde durularak savaşın işçi ve emekçilere yansımasından bahsedildi. Referandum ve hile ile çıkartılan ‘Evet’ sonucunun işçi sınıfı için ekonomik ve sosyal saldırı anlamına geldiği belirtilen konuşmada, ilk saldırılardan birinin kıdem tazminatının gaspı olacağı vurgulandı. Sermaye iktidarının rejim krizini, örgütlü gücünü arttırmanın fırsatına çevirmeye çalıştığı ve bunun karşısında işçi sınıfının da birlik olması, hak arama mücadelesini büyütmesi gerektiği belirtildi. Bu açıdan 1 Mayıs alanında olmanın önemi vurgulandı.

Gebze İşçilerin Birliği Derneği Müzik Atölyesi’nin seslendirdiği türkü ve marşlarla etkinlik sonlandırıldı.

Bursa

Metal İşçileri Birliği (MİB) Bursa’da ‘Birlik ve Dayanışma Pikniği’ gerçekleştirdi.

Pikniğe çok sayıda fabrikadan işçiler aileleriyle birlikte katılırken avukatlar da piknikte yer aldı.

Piknik alanına gelinmesiyle birlikte ilk olarak yemek hazırlıkları kolektif bir iş bölümüyle gerçekleştirildi.

Bu arada serbest alanda sohbetler gerçekleştirildi. Yemekten sonra 1 Mayıs’ın tarihsel ve güncel önemini anlatan bir konuşma yapıldı. Konuşmada 1 Mayıs’ın nasıl doğduğu, Osmanlı’dan günümüze, ‘60-70’li yıllarda yaşanan mücadeleler ve Türkiye’de 1 Mayıs'lar anlatıldı. Kanlı 1 Mayıs olarak tarihe geçen 1977 1 Mayıs’ının 40. yılında iki sınıfın karşı karşıya geldiği bugün de işçilerin hakları için mücadele alanlarına çıkması gerektiği belirtildi.

Türkiye’de 1 Mayıs süreçleri anlatılarak sokaktaki mücadelenin hiçbir dönem engellenemediği belirtildi.

OHAL bahanesiyle 1 Mayıs’ların yasaklanabileceğine değinilirken, işçi sınıfının bu yasakları tanımayacağı belirtildi. Emperyalist kapitalist sistemin başta Ortadoğu olmak üzere kardeş halklara ve emekçilere savaşı dayattığına değinilerek emperyalist savaşlara karşı mücadelenin önemi vurgulandı.

Kıdem tazminatı başta olmak üzere, sosyal güvencenin ortadan kaldırılarak bireysel emeklilik sisteminin dayatıldığı, sosyal ve ekonomik anlamda yıkımın dayatıldığı şu günlerde örgütlenme çalışmalarının daha fazla arttırılması, 1 Mayıs alanlarında bu taleplerle yer alınması gerektiği söylendi.

Bir işçi tarafından okunan şiirin ardından canlı tartışmaların yaşandığı sohbet bölümüne geçildi. Tavla turnuvası ve doğa yürüyüşü de gerçekleştirilen piknik Çav Bella marşının hep bir ağızdan söylenmesiyle sonlandırıldı.

Çorlu

DEV TEKSTİL’in çağrısıyla Çorlu’da düzenlenecek 1 Mayıs pikniği hava koşulları nedeniyle başka bir tarihe ertelenirken sendika temsilciliğinde etkinlik gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte 1 Mayıs'ın tarihçesi üzerinde duruldu. Ardından şiir dinletisi ve sinevizyon gösterimiyle etkinlik devam etti. Bir DGB’li, inşaat işçisi olan babasına atfederek “Yapıcılar Türkü Söylüyor” şiirini okudu.

Mayıs şehitleri ve mücadele tarihinin anlatıldığı sinevizyonun ardından Türkiye’deki son süreç ve devrimci çözüm yolları tartışıldı. Türkiye’de ‘71 devrimci hareketinin çıkış noktaları ve gençliğin dinamizmi de ele alındı. Bu yanıyla ‘77 1 Mayıs’ının 40. yılında devrimcilere düşen görevler tartışıldı.

Etkinlik Türkçe, Kürtçe marşlar ve türkülerle son buldu. Etkinlik baştan sona işçiler ve öğrenci gençlik tarafından büyük bir ilgiyle izlendi.

Ankara

Ankara İşçi Meclisi’nin (AİM) 22 Nisan akşamı gerçekleştirdiği etkinliğin sunumunu Klisom işçisi ve ihraçlara karşı direnen bir kamu emekçisi gerçekleştirdi.

Etkinlik, “Dün baskıya ve diktaya hayır diyorduk, bugün savaş ve sömürü düzenine hayır demek için 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyoruz” denilen açılış konuşmasının ardından 1 Mayıs’larda, 10 Ekim Katliamı’nda ve işçi sınıfı mücadelesinde ölümsüzler anısına gerçekleştirilen saygı duruşu ile başladı.

Grup Tersname’nin seslendirdiği marşların ardından AİM adına konuşma yapıldı. Zor bir dönemde 1 Mayıs’ın karşılandığını ifade eden Ankara İşçi Meclisi temsilcisi, sömürü ve savaş düzeninin artık bir çıkmazın içinde olduğunu söyledi. Anayasa referandumu ile birlikte ortaya çıkan tabloya değinen AİM temsilcisi, zorbalık düzenine son verecek gücün işçi sınıfında olduğunu dile getirdi. AİM saflarında 1 Mayıs alanında olma çağrısıyla konuşma sonlandırıldı.

Ekrem Ataer’in seslendirdiği türkülerin ardından söz, KHK’lar ile işten atılan kamu emekçilerine verildi. Direnişçi kamu emekçileri adına işyeri önünde direnişini sürdüren ESM üyesi bir kamu emekçisi konuştu.

Direnişçi kamu emekçisi yaptığı konuşmada, KHK’larla bugüne kadar on binlerce kamu emekçisinin haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edildiğini belirtti. Kamu emekçilerine yönelen bu saldırı karşısında Ankara, İstanbul, Malatya ve Antalya’da direnişlerin sürdüğünü, kendilerinin de işyeri önünde direnişe başladıklarını ve her Perşembe işyeri önünde olacaklarını ifade etti. Saldırı karşısında haklı olduklarının bilinciyle direnişi sürdürdüklerini ve sonunda kazananın mutlaka direnenler olacağını vurgulandı.

Mehmet Özer’in şiir dinletisinin ardından marş ve türküleriyle sahne alan Grup Devinim, Tahir Elçi ve Hatice Yürekli için de şarkılar seslendirdi.

Halayların ardından 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısıyla etkinlik sonlandırıldı.


 
§