13 Ekim 2017
Sayı: KB 2017/39

Efendi-uşak ilişkisinde kriz büyüyor
İdlib savaşı ve bölgede değişen dengeler
Rant ve talanın önündeki engeller kalkıyor!
İzmir’de ev baskınları: 4 gözaltı
Krizin faturasını yine işçi ve emekçiler ödeyecek
MİB MYK Ekim ayı toplantısı sonuçları
“İşte barış, dünyayla yarış” mı, “sınıfa karşı sınıf” tutumu mu?
Otomotiv iş kolunda kırılan “rekor”lar sermayedarlara yetmedi
Trakya Cam’da işten atma ve direniş
Nuriye Gülmen: Boyun eğmeyeceğim!
Gerçek ve kalıcı çözüm için devrim, devrim için devrimci sınıf hareketi!
Avrupa’da burjuva demokrasisinden koyu polis devletine doğru
Katalonya’da bağımsızlık ilanı askıya alınıyor
Avrupa’da Ekim Devrimi etkinlikleri
İlan edilen “şehitliğin” ardında gizlenen suç ortaklığı
Düzen yargısı kadın cinayetlerinin, şiddetin önünü açıyor
Ucuz iş gücü yetiştirme eğitimi
İstanbul’da 10 Ekim anmaları
Sarıgazi Halk Festivali yine yasaklandı!
İstanbul ve Çorlu’da devrimci faaliyetler
Ağaçlar kökleri yaşadıkça yaşar
Sosyalist devrim ve demokrasi mücadelesi - V. İ. Lenin
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İlan edilen “şehitliğin” ardında gizlenen suç ortaklığı

 

IŞİD tarafından kaçırılıp yakılarak öldürülen iki askerden biri olan Sefter Taş'ın ölümü sermaye devleti tarafından 11 ay sonra doğrulandı.

IŞİD’in yayınladığı videonun ardından siyasi iktidar sessizliğe gömülmüş, internet yavaşlatılmış ve yapılan tek resmi açıklamada, dönemin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un ağzından, görüntüler için “uyduruk” denilmişti.

IŞİD'in yayınladığı video ile öldürülme anlarının paylaşıldığı Taş'ın ailesi ise 11 aydır çocuklarının akıbetini soruyordu. Tüm başvurular sonuçsuz kalınca, aile “gaiplik” davası açmıştı. Gelinen yerde dava sonuçlandı ve Taş'a verilen “şehitlik” unvanı ile sermaye devleti görüntüleri doğrulamış oldu.

Sermaye devletinin Taş anısına anıt yaptırma sözü de vermesi ile konu iktidar tarafından kapanmış oluyor. Ancak iktidarın bu hamlesi bu vahşet üzerinden bir kez daha ortaya çıkan emperyalist kapitalist sistemin IŞİD’le olan suç ortaklığının ve sermaye devletinin ikiyüzlü “şehitlik” naralarının üzerini örtmeyi başaramayacak.

IŞİD vahşeti

Emperyalist kapitalist sistemin kirli emelleri uğruna başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın bir dizi yerinde tırmandırılan savaş politikaları insanlığa bombalar, katliamlar, tecavüzler, sürgünler ve açlık olarak döndü, dönmeye devam ediyor. Teknolojinin nimetlerinden yararlanarak kullanılan savaş aygıtları ile imza attıkları kanlı katliamlar gelinen yerde insanlığı yıkımla yüz yüze bırakıyor.

Kan havuzunun gerisinde emperyalist çıkarlar uğruna girişilen hegemonya çatışması dururken, ölüm makineleri ile yetinmeyen bu sistemin yardımına ise kendi yetiştirdikleri çeteler yetişiyor. Ortadoğu'da IŞİD, El Kaide, ÖSO gibi çeteler eliyle emellerine ulaşmak isteyenler, bu çetelerin gerçekleştirdiği katliamların birinci dereceden sorumlusu olarak orta yerde duruyor. IŞİD'i yaratarak besleyenlerin başında bulunan Türk sermaye devleti ise toplamda Suriye'deki vahşetin mimarı olarak öne çıkıyor. IŞİD ve daha birçok çete bugün misyonlarını oynayarak sahneden çekilmeye zorlanırken, ortaya çıkan vahşeti timsah göz yaşları ile izleyen emperyalist güçler yeni güç dengelerini kurmanın derdindeler.

Vahşetle özdeşleşen IŞİD ise yaratıcılarının hamurundan karıldığını icraatları ile doğruluyor yalnızca. Diri diri insan yakma vahşetinin sayısız örnekleri emperyalist kapitalist dünyanın tarihinde bulunuyor. Bunun için sadece İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nı hatırlamak bile kafidir. Kaldı ki, Türk sermaye devletinin Kürt halkına yaşattığı katliamlar IŞİD vahşetinin yanında fazlasıyla masum kalıyor.

Bu açıdan IŞİD emperyalist kapitalist sistemin öz çocuğu olurken onunla özdeşleşen vahşet ise sistemin karakterine ışık tutuyor.

Sermaye devleti şovenizmin ekmeğini yiyor

Vahşetin baş sorumluları ikiyüzlülüklerini de bu vesileyle bir kez daha ortaya serdiler. “Vatan” adına sarf edilen onca sözün birer aldatmaca olduğu da ortaya çıktı. “Vatan” demagojisine “terör”ü de ekleyerek şovenizmin ekmeğini bolca yiyen sermaye devleti sözde “vatani görev”inin başındaki bir gencin akıbetini 11 ay sonra ailenin ısrarlarını dindirip konuyu kapatmak için “aydınlattı.” İşçi ve emekçi çocuklarının kendi çıkarları uğruna kirli savaşlara sürmek ve onları şovenizmle aldatmak bu sistemin ayakta kalmasının reçetelerinden yalnızca biridir ve bir hayli eskidir.

 

 

 

 

Irak’tan yeni yaptırımlar

 

Irak Kürdistan’ındaki referandum sonrasında, Irak merkezi hükümetinden Kürdistan’ın bağımsızlığına yönelik sert açıklamalar gelirken, Irak ve komşu ülkeler IKBY uçuşlarını askıya almıştı.

Ayrıca, IKBY’nin sınır kontrollerinin ele geçirileceği, petrol ticareti başta olmak üzere çeşitli alanlarda yaptırımların devreye sokulacağı öne sürülüyordu.

Bunlara karşın, IKBY ile Irak cumhurbaşkanı yardımcıları arasında yapılan görüşmede, tarafların 4 madde üzerinden anlaşmaya vardığı duyuruldu.

IKBY Başkanı Mesud Barzani ile Irak Cumhurbaşkanı Yardımcıları Iyad Allavi ve Usame Nuceyfi arasında Süleymaniye’de gerçekleşen görüşme sonrası IKBY, anlaşma sağlanan maddeleri şöyle duyurdu:

“Irak'taki gergin atmosferin yatıştırılması için siyasi partiler ve taraflar arasında görüşmelerin başlaması, görüşmelerin açık bir ajanda üzerinden yürütülmesi, IKBY üzerindeki yaptırımların ivedi bir şekilde kaldırılması ve en yakın zamanda Bağdat ile Erbil arasında toplantıların başlaması.”

Yeni yaptırım kararları

IKBY ile Irak Cumhurbaşkanı yardımcıları arasında yapılan anlaşmayı tanımayan Irak merkezi hükümeti ise, IKBY’ye yönelik yeni yaptırım kararları aldı.

Başbakan Haydar el-İbadi başkanlığında toplanan Irak Milli Güvenlik Kurulu, Irak Kürdistan’ındaki referandumda görev alan memurlar hakkında “hukuki işlem” başlattı.

Hemen ardından ise Irak Federal Mahkemesi referandumu gerçekleştiren Yüksek Seçim Komiserliği Başkanı ve üyeleri hakkında tutuklama kararı verdi.

IKBY’ye yönelik ekonomik yaptırımların da görüşüldüğü toplantıda; İran ve Türkiye’ye, IKBY sınırlarını kapatmaları, IKBY ile olan ticari ilişkilerini durdurmaları ve tüm ilişkiler açısından Irak merkezi hükümetini muhatap almaları taleplerinin iletilmesi kararı alındı.

 
§