13 Ekim 2017
Sayı: KB 2017/39

Efendi-uşak ilişkisinde kriz büyüyor
İdlib savaşı ve bölgede değişen dengeler
Rant ve talanın önündeki engeller kalkıyor!
İzmir’de ev baskınları: 4 gözaltı
Krizin faturasını yine işçi ve emekçiler ödeyecek
MİB MYK Ekim ayı toplantısı sonuçları
“İşte barış, dünyayla yarış” mı, “sınıfa karşı sınıf” tutumu mu?
Otomotiv iş kolunda kırılan “rekor”lar sermayedarlara yetmedi
Trakya Cam’da işten atma ve direniş
Nuriye Gülmen: Boyun eğmeyeceğim!
Gerçek ve kalıcı çözüm için devrim, devrim için devrimci sınıf hareketi!
Avrupa’da burjuva demokrasisinden koyu polis devletine doğru
Katalonya’da bağımsızlık ilanı askıya alınıyor
Avrupa’da Ekim Devrimi etkinlikleri
İlan edilen “şehitliğin” ardında gizlenen suç ortaklığı
Düzen yargısı kadın cinayetlerinin, şiddetin önünü açıyor
Ucuz iş gücü yetiştirme eğitimi
İstanbul’da 10 Ekim anmaları
Sarıgazi Halk Festivali yine yasaklandı!
İstanbul ve Çorlu’da devrimci faaliyetler
Ağaçlar kökleri yaşadıkça yaşar
Sosyalist devrim ve demokrasi mücadelesi - V. İ. Lenin
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ucuz iş gücü yetiştirme eğitimi

 

Sermaye sınıfı dinci-gerici parti iktidarıyla sömürüye, açlığa, zulme başkaldırmayıp biat eden bir işçi, emekçi nesli ortaya çıkarmak için zaten geri olan okul müfredatını, düzen sınırları içindeki kurumların bile itiraz edeceği boyutta gericileştirdi. Kuşkusuz AKP’nin “dindar-kindar bir nesil” yetiştirme kaygısı da var. Ama bu has sermaye partisinin öncelikli kaygısı biat eden, ucuz iş gücü olan bir nesil yaratmak. Başkaldırmak bir yana, sorgulayamayan bir nesil yaratmak için dinci-gerici “eğitimi” müfredata işledi. Bu koşullarda AKP ve yandaş kurum ve yayınlar dışında her kurum eğitimin gerilediğini raporlarına yansıtıyor.

“Eğitim İzleme Raporu 2016-2017’’

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından hazırlanan “Eğitim İzleme Raporu 2016-2017” açıklandı. Raporun önsözünün başında “Eğitim sistemi; özgür ve sorgulayan, farklılıklara saygı duyan, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin eşit insanların bulunduğu topluma saygı gösteren, özgür bireyler yetiştirmeyi amaçlasa da maalesef uygulamada böyle değildir” deniyor. Elbette ERG’nin raporunda, haksızlıklara karşı başkaldırmanın törpülendiği vurgulanmıyor. Bununla birlikte sorgulamayan bir neslin yetiştirilmeye çalışıldığı belirtiliyor.

Çocuk işçiler, çocuk “gelinler”

Raporda dikkat çeken başka bir nesnellik de çocuk işçilerin ve çocuk “gelinlerin” artması: “Özellikle erken okul terk oranı, kısmen erken yaşta evlenme nedeni ile kız çocukların okula gönderilmemesi, erken evlendirilen kız çocukların/’çocuk gelinlerin’ çokluğu ve eğitimden alıkoyulmaları da en önemli sorunlar arasında.”

Çocuk işçiliği de şöyle örneklendiriliyor: “Kağıt toplayıcılığı yapan bir çocuğun ‘İlkokul diplomam var ama ilkokuldan sonra okuyamadım. Okuldan sonra kendimi hurda toplarken veya gündelik işlerde çalışırken buldum’ sözleri eğitim hayatına geri dönüşü olmayan birçok çocuğun da kaderi.”

İmam hatiplere daha çok bütçe ve paralı eğitim

Paralı eğitim AKP’nin değil sermaye devletlerinin bir “icadı.” AKP’nin yaptığı tek şey, paralı eğitimi daha pahalı hale getirmesi. Bununla birlikte bazı okullara daha fazla teşvik verilmesi; misal imam-hatip liselerini emekçi bir ailenin gelirine göre nispeten daha “elverişli” hale getiriyor. Raporda yer alan “Türkiye’de okul türlerine ayrışma ile sosyoekonomik durum arasında önemli bir ilişki bulunuyor” açıklamasının ilerisinde “Son yıllarda, mesleki ve teknik liseler ile imam-hatip liselerinin sayısındaki artışa paralel olarak, bu okul türlerine yapılan harcamaların arttığı ve 2012’den bu yana genel liselere yapılan harcamaların üzerine çıktığı görülüyor” deniyor.

İmam hatiplerde ve meslek liselerinde okuyan öğrencilerin neredeyse tümünün ailesi işçi, emekçi. Tekil örnekler dışında buralarda okuyan gençler de potansiyel, hatta şimdiden işçi ve emekçi durumundalar.

Raporda çocuk işçiliği konusunda DİSK verileri paylaşılıyor: “2015 yılı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Türkiye’de Çocuk İşçiliği Gerçeği Raporu’na göre ise; Türkiye’de 6-18 yaş arasında ekonomik faaliyette bulunan 900 bin çocuk bulunuyor; bu çocukların %44’ü mevsimlik tarım işinde çalışıyor. Bu çocukların neredeyse yarısının okula erişimi bulunmuyor; kayıtlı mevsimlik tarım işçisi çocukların birçoğu da okula düzenli devam edemiyor.”

Rapor akademik bir araştırma olarak hazırlanmış. Bu yüzden öğretmenlerle ilgili bölümde akademik ve öğretmenlerin sayısal ve nitelik üzerinde yetersizlikleri üzerine söylemler oldukça fazla. Ama ihraç edilen ve ataması yapılmayan öğretmenlerden bahsetmiyor. Sonuç olarak düzen sınırları içinde bir sivil toplum örgütünün raporundan daha fazlasından söz etmesini beklemek safdillilik olur. Bununla beraber, yukarıda aktardıklarımız bile sermaye devletinin güncel “eğitimi” hakkında yeterince fikir veriyor.

H. Ortakçı

 

 

 

 

İÜ’de 10 Ekim anmasına saldırı

 

İstanbul Üniversitesi’nde 10 Ekim Ankara Katliamı’nın yıl dönümünde yapılmak istenen anmaya polis saldırdı.

İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nde öğrenciler, 10 Ekim 2015’te Ankara’da gerçekleşen katliamda yaşamını yitirenleri anmak için havuzlu bahçede bir araya geldi. Polis slogan atılmadan ve konuşma yapılmadan havuza karanfil bırakılarak sessizce ana kapıya yürüyüp burada basın açıklaması yapılması dayatmasında bulundu. Öğrencilerin slogan atması üzerine saldırıya geçen sivil polisler ve çevik kuvvet 66 öğrenciyi gözaltına aldı.

Sivil ve çevik kuvvet polislerinin saldırısında gözaltına alınanlar ilk olarak kampüsün esnaf kapısındaki bir gözaltı aracına bindirildi. Bu kapıdan üniversiteye giriş-çıkışlar ÖGB tarafından engellenirken, polis basını da engellemeye çalıştı.

Polis terörü devam ederken, gözaltına alınan diğer öğrenciler işkence ve darp edilerek Beyazıt Meydanı’na açılan kapıdan 3 gözaltı aracına bindirildi. Ana kapıdaki güvenlik kulübesi yanında bekletilen öğrencilerin “Katil AKP üniversiteden defol!” sloganı atması üzerine özel güvenlik de öğrencilere saldırdı. Gözaltı aracına götürülürken “10 Ekim’i unutma, unutturma!” diye slogan atan öğrencilerin de darp edildiği görüldü.

Bu sırada çevrede terör estiren polis bekleyenleri uzaklaştırdı.

Slogan atan gençlere saldırmaya kalkan bir faşist, polis tarafından sadece uzaklaştırılırken, çevrede küfür etmeye devam etti.

Beyazıt Meydanı’nda iki genç daha polis tarafından hakaretlerle tartaklanarak alıkonulurken, gençler daha sonra serbest bırakıldı. 66 öğrenci ertesi gün akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

 

 

 

 

DGB Ankara İl Meclisi toplandı

 

Devrimci Gençlik Birliği (DGB) Ankara İl Meclisi 4 Ekim Çarşamba günü toplandı. Toplantı DGB’nin 23 Eylül’de gerçekleştirilen Türkiye Meclisinin sunumu ve değerlendirilmesi ile başladı, Türkiye Meclisinin aldığı kararların Ankara’da nasıl pratiğe döküleceğine ilişkin tartışma ve kararların ardından gündem önerilerine geçildi.

28 Ekim’de düzenlenecek olan Bilimsel ve Demokratik Eğitim Kurultayı’na ilişkin tartışılmalar yapılırken, kurultayın genel planlaması üzerine konuşuldu. Kurultayın duyurusu için kullanılacak araçların belirlenmesinden sonra meclis, Ekim Devrimi gündemiyle devam etti.

Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin 100. yılında neler yapılması gerektiğine dair önerilerin sunulduğu mecliste, Ekim Devrimi’ne ilişkin yapılacak sinevizyon gösterimi için film önerilerinde bulunuldu. Ayrıca Ekim Devrimi’nin 100. yılına dair şiar önerileri sunuldu.

YÖK’ün kuruluş yıl dönümü olan 6 Kasım’da YÖK’ün anlam ve içeriğinin üniversitelilere nasıl taşınacağına dair tartışmalar yürütülerek buna ilişkin kararlar alındı. Meclis toplantısı Ankara genelinde okulların durumuna ilişkin tartışmaların ardından sona erdi.

Mecliste alınan kararlar şöyle:

- Kurultay çağrısına yönelik materyaller okullarda yaygın bir şekilde kullanılacak ve kurultaya yönelik bir açık uçlu anket çalışması yapılacak.

- Ekim Devrimi’nin 100. yılında devrime ve devrimin mirasına ilişkin film gösterimleri düzenlenecek.

- Yerellerde ve okullarda 6 Kasım’a ilişkin söyleşiler düzenlenecek, Bilimsel ve Demokratik Eğitim Kurultayı’ndan da gelen öneriler ile bir 6 Kasım etkinliği örgütlenecek.


 
§