1 Aralık 2017
Sayı: KB 2017/46

Devrimci bir sınıf hareketi!
Bu kez faturayı kim ödeyecek?
Posco Assan işçileri sermayeye tepki gösteriyor
MESS’ten işçilere kölelik dayatması ve tehdit
Kalkınma ajansları gerçeği - 1
İhraçlara karşı direniş 41. haftasında
Özelleştirmelerin yüzde doksanı AKP döneminde gerçekleşti
Erdoğan ailesinin milyon dolarlık offshore kazancı
Reza Zarrab’tan rüşvet itirafları
Zindanlarda katliam hazırlığı
Gelecek mutlak sosyalizm!
Haklarımız, eşitliğimiz ve özgürlüğümüz için mücadeleye!
Taciz ve mobbing nedir? Nasıl mücadele edilmelidir?
Almanya’da koalisyon arayışları ve tek program
Zimbabve’de ordu darbesi
Fransa’da Fete de L’Humanite etkinliği
ABD’den “askeri destek” açıklamaları
3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Star-Socar işçilerin kanı üzerinden büyüyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Reza Zarrab’tan rüşvet itirafları

 

İran’a yönelik uluslararası ambargoyu delmek gerekçesiyle ABD’de tutuklanan Reza Zarrab, 29 Kasım’daki duruşmada “tanık” sıfatıyla ifade vermeye başladı. New York’taki duruşmada Zarrab 17-25 Aralık 2013’te düzenlenen yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda adı geçen Egemen Bağış ve Zafer Çağlayan ile kirli ilişkilerini anlattı. Davada eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın da aralarında bulunduğu sanıklar “ABD ve özellikle ABD Hazine Bakanlığı’nı dolandırmak”, “Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak”, “Kara para aklamak” gibi iddialarla yargılanıyor.

Takas görüşmeleri başarılı olmadı

Savcı Sidhardha Kamaraju, Zarrab’a avukatlarının Türkiye ile mahkum takası için çalıştığını hatırlatarak, “Erdoğan’ın da dahil olduğu bu görüşmeler (takas görüşmeleri) başarılı oldu mu?” diye sordu. Zarrab “hayır” yanıtını verdi. Zarrab, kendisiyle takas edileceklerin kimler olacağına dair ise bir şey söylemedi.

Hesap açmasına Egemen Bağış yardım etmiş

Eski Halkbank yöneticisi Hakan Atilla aleyhine tanıklık yapan Zarrab, İran’la iş yaptığı için Türkiye’deki Aktif Bank’ta hesap açmasının reddedildiğini ve eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın devreye girerek kendisine yardım ettiğini söyledi.

Zarrab ifadesinde 2010 ve 2011 yıllarında İran Merkez Bankası Başkanı Mahmud Bahmani ile görüşmeler yaptığını, İran Merkez Bankası’na finansal hizmetler vermek konusunda anlaştığını da anlattı.

Hakan Atilla işi yaptırımlara uydurmuş

Zarrab ilerleyen süreçte Aktif Bank’ın doğrudan İranlı yetkililerle çalışmaya başladığını ve kendisinin devre dışı bırakıldığını, bunun üzerine Halkbank’a gittiğini söyledi. “Oluşturduğumuz yapının Amerikan yaptırımlarıyla uyumlu gözükmesi için katkıda bulundu” dedi.

Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon avro rüşvet vermiş

İran’ın gaz ve petrol satışlarından elde ettiği geliri kullanamadığını söyleyen Zarrab, yaptırım kurallarına en iyi hakim olan kişi olması nedeniyle Hakan Atilla’yı aradığını belirtti.

Zarrab, Halkbank ile ilk temasın 2012’de kurulduğunu ancak ilişkilerin daha eskiye dayandığını söyledi. Eşi Ebru Gündeş’in ünlü bir isim olması nedeniyle eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın kendisiyle çalışmak istemediğini bunun üzerine devreye dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın girdiğini ifade etti.

Zarrab, Halkbank ile bağlantının kurulması için Zafer Çağlayan’a toplamda 45 ila 50 milyon avronun yanı sıra 7 milyon dolar ve 2.465 milyon TL rüşvet verdiğini söyledi. Zarrab ayrıca, Çağlayan’ın İran’a para transferi karşılığında elde edilecek kârın yüzde 50’sini istediğini de anlattı.

 

 

 

 

MGK toplantısından ‘Afrin’e saldırı’ sinyali

 

Milli Güvenlik Kurulu (MGK), 29 Kasım’da Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Kaçak Saray’da yapılan ve yaklaşık 3,5 saat süren toplantının ardından yayınlanan bildiride, Afrin’e yönelik saldırı sinyali dikkat çekerken, Kürt halkının bölgedeki kazanımlarına düşmanlık da kendini gösterdi.

Bildiride şu maddeler yer aldı:

* Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının İdlib gerginliği azaltma bölgesi’nde ‘gözlem misyonu’nu başarıyla sürdürdüğü, bu görevin Batı Halep’le Afrin yakınlarında da yerine getirilmesiyle huzur ve güven ortamını gerçek manada sağlanabileceği mütalaa edilmiştir. İdlib’deki misyon Afrin yakınlarında da yerine getirilmeli.

* (Norveç’teki NATO tatbikatında yaşanan skandal) Bu tür olayların NATO ittifakının temelini oluşturan ‘dayanışma ilkesinin’ zarar görmesine neden olabileceği, Norveç ve NATO makamlarınca başlatılan soruşturmaların sıralı sorumluları kapsayacak şekilde genişletilmesinin beklendiği, NATO’yu kendi amaçları için araç olarak kullanmaya çalışan kesimlere müsaade edilmemesi gerektiği, gelişmelerin bu doğrultuda yakından izleneceği belirtilmiştir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Türk milletinin ve devletinin temsilcisi Cumhurbaşkanına yönelik bu tarz düşmanca yaklaşımların ve ifadelerin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği bir kez daha vurgulanmıştır.

* PKK/PYD-YPG terör örgütünün Suriye’nin demografik yapısını örtülü etnik temizlik yapmak suretiyle bozmasının ve toprak edinme çabalarının, uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olduğu bu cihetle de kabul edilemez bulunduğu, Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlamak maksadıyla özellikle hudut bölgesinde gereken her türlü tedbiri almaya devam edeceği bir kez daha vurgulanmıştır.”

 

 

 

 

Polis terörü mahkemelerde ve mecliste aklanıyor

 

Sermaye düzeni polis cinayetlerini aklayan yargı kararlarıyla dikkat çekerken Kürt halkını, ilerici ve devrimci güçleri hedef alan polis terörü de olağan hale getirilmeye çalışılıyor.

Geçtiğimiz aylarda Esenyurt’ta bir lise öğrencisini katleden polis hakkında açılan davada katil polise iyi hal ve haksız tahrik indirimi uygulandı. Öte yandan Hakkari’de köylülerin uğradığı polis işkencesine ilişkin meclise sunulan soru önergeleri “sorulamayacak konu” bahanesini öne süren meclis başkanı İsmail Kahraman tarafından reddedildi.

Mahkemeden katil polise art arda indirim

Esenyurt’ta lise öğrencisi Ömer Barış Topkara’nın polis tarafından katledilmesine ilişkin dava 27 Kasım’da Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonuçlandı. Mahkeme ilk olarak polise “kasten öldürme” suçundan ceza verirken, sonrasında art arda ceza indirimi uyguladı. “Eylemin haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddetin etkisi altında haksız tahrik”le işlendiğini iddia eden mahkeme ayrıca polise “iyi hal” uygulayarak hapis cezasını 11 yıl 8 aya düşürdü.

Meclise işkence “sorulamaz”

Hakkari’nin Şapatan köyünde ortaya çıkan polis işkencesine ilişkin HDP milletvekili Lezgin Botan’ın meclise sunduğu soru önergesi meclis başkanı İsmail Kahraman tarafından reddedildi. Ağustos ayında verilen önergenin reddedilmesine Meclis İç Tüzüğü’nde “Sorulamayacak konular” başlığındaki 97. madde gerekçe olarak gösterildi. Ardından tekrar hazırlanan önerge, geçen hafta aynı gerekçe öne sürülerek tekrar reddedildi.


 
§