5 Ocak 2018
Sayı: KB 2018/01

İşçi sınıfı ve emekçileri çetin bir mücadele yılı bekliyor
AKP kendi kontrgerillasını inşa ediyor
Tek tip elbise saldırısı gündemde
Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu
İşçi sınıfı sefalet ücretini reddetmeli, mücadele sahnesine çıkmalıdır!
Taşerona kadro yalanının detayları
İSDEMİR, MESS ve Çelik-İş
Direnişçi kamu emekçilerinden yıl sonu eylemi
Asıl olan sınıf mücadelesinin yasalarıdır!
İşçi sınıfı tarihinde önemli bir sayfa: Singer işgali
İran’da kitle hareketi ve handikapları
2017 yılı ve gençlik mücadelesi
“Devrimci bir sınıf hareketi için Mesleki Eğitim Kurultayı”na giderken...
Mesleki Eğitim Kurultayı’na hazırlıklar sürüyor
2017’de kadınlar direnişi seçti!
Ekim Devrimi’nin 100. yılında Kollontay’ı okurken... / I
Faşist diktatörler de, diktatörlükler de kapitalist düzenin eseridir!
Ahed Tamimi, “Filistin’in cesur kızı”na...
Metin Göktepe katledileli 22 yıl oldu!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Nisan-Mayıs 2017 tarihlerini kapsayan Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu’nu açıkladı.

3 Ocak günü saat 12.00’de dernek binasında yapılan toplantıda basın açıklamasını Aylin Hacaloğlu okudu. Raporda, Marmara Bölgesi’nde bulunan Tekirdağ 1 ve 2 No’lu F Tipi hapishaneleri, Edirne F Tipi Hapishanesi, Maltepe 1 No’lu L Tipi Hapishanesi, Silivri Kapalı Hapishanesi, Kocaeli 2 No’lu F Tipi Hapishanesi, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi, Bandırma 2 No’lu T Tipi Hapishanesi, Balıkesir L Tipi Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlalleri yer aldı.

Hapishanelerin tümünde hak ihlali, saldırı ve işkence yapılıyor

Açıklanan raporda öncelikle ortak hak ihlalleri şöyle sıralandı. “Sürgün sevkler; kapasiteden fazla tutsak bulunması. Gazete, dergi, kitap vb. yayınların engellenmesi; ‘Görüldü’ damgalı yazılara, dilekçe, faks veya mektuplara el konulması veya bunların engellenmesi. Sağlık hakkının ihlali; OHAL kaynaklı hak ihlalleri ve işkence. Ayrımcı uygulamalar.”

Tecrit her alanda derinleştiriliyor

Ortak hak ihlali ve saldırıların tek tek hapishaneler özgülünde olanları içinde Tekirdağ Hapishanesi özellikle dikkat çekti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Derneğimize yapılan başvurularda mahpusların hastane sevklerinde tek başlarına kafes şeklinde ringlerle götürülmeye çalışıldığı, uygulamayı kabul etmeyen mahpusların hastaneye götürülmediği belirtilmiştir. Yine mahpus yakınları tarafından yapılan başvurularda ziyarete giden ailelerin kampüs içerisinde kafes şeklinde ring araçları ile getirilip götürüldüğü belirtilmiştir. Mahpuslarla yapılan görüşmelerde hastane sevklerinde gecikmeler yaşandığı belirtilmiştir. Ayrıca son bir aydır hapishaneye ulaşan kitap, dergi gibi yazılı yayınların kendilerine verilmediği, engellendiği de bildirilmiştir.”

Tecrit ve işkence hak ihlallerinin ana başlığı

Raporun sonuç bölümünde ise şunlar söylendi: “Darbe teşebbüsünün ve OHAL ilanının üzerinden bir buçuk sene geçmiş olmasına rağmen toplumsal muhalefete yönelik baskı nedeni ile tutuklamaların aralıksız sürdürülmesi kapasitesi yetersiz olan hapishanelerdeki aşırı doluluğu arttırmaya devam ettirmektedir ve bu durum hapishaneleri yaşanılmaz bir yere dönüştürmüştür.

OHAL KHK’larının verdiği yetki ile mevcut yasal haklardan birçoğunun kısıtlanmış olması da ayrıca üzerinde durulması gereken ciddi insan hakları sorunlarıdır. Hapishanelerdeki tecrit uygulamaları, her türden keyfi muameleler, işkence ve kötü muamele iddiaları, sürgün ve sevk uygulamaları, keyfi disiplin cezaları, mahpusların sağlık sorunlarının zamanında ve etkili bir şekilde çözülmemesi, ağır hasta mahpusların tedavi edilmemesinin yanı sıra tahliye edilmemeleri gibi sıralayabileceğimiz çok sayıda sorun bulunmaktadır.”

Raporun paylaşılmasının ardından, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, hapishanelerden gelen başvuruların engellemelerden kaynaklı olarak azaldığını belirtti.

 

 

 

 

Silivri Hapishanesi’nde falaka ve tecrit uygulamaları

 

İstanbul’daki Silivri 9 No’lu Hapishanesi’ndeki müvekkilleriyle görüşen avukat Ezgi Çakır, tutsakların maruz kaldığı saldırıları anlattı. Avukat Çakır, 22 Aralık günü Umut Gündüz Altın ve Hasan Farsak’ın idarenin dayatmalarına karşı kapı dövme eylemi yapmaları ve havalandırma kapısını kırmaları bahanesiyle hücrelerine giren gardiyanlarca falakaya yatırıldığını belirtti. Hapishanede baskı ve keyfi uygulamalar da artarken Av. Çakır, sohbet hakkının da idare tarafından seçilen tutsaklar arasında ve soğuk havada halı sahada yapılmasının dayatıldığını aktardı.

Aynı hapishanedeki Fatih Özgür Aydın ve Şerif Turunç isimli tutsakların da darp edilerek süngerli odaya atıldığı öğrenilirken, gardiyanların işkence sırasında birbirlerini “Burada kamera var” diye uyardıkları ifade ediliyor. İşkenceye uğrayan tutsaklardan Şerif Turunç’un hastanelik olduğu ancak kaldırıldığı hastaneden “Bir şeyin yok” denilerek geri gönderildiği bilgisi edinildi.

Öte yandan Fatih Özgür Aydın’ın aynı hapishanede tutsak olan eşi Yeter Gönül ile mektuplaşmasının da “Aynı hapishanede olduğunuz için mektuplaşamazsınız” gerekçesiyle engellendiği öğrenildi.

İhraç edilmesine karşı önce İstanbul sonra Yüksel Caddesi’nde direnen ve Silivri Hapishanesi’nde tutuklu bulunan kamu emekçisi Nazife Onay’ın da vücudunda tespit edilen kistin kontrol edilmesi talebinin reddedildiği ve tedavisinin yapılmadığı ifade ediliyor.

 

 

 

 

OHAL ve KHK’lar protesto edildi

 

İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu 29 Aralık günü saat 18.30’da Kadıköy’deki Eminönü İskelesi önünde yaptığı basın açıklamasıyla son yayınlanan 695 ve 696 sayılı KHK’larla OHAL rejimini protesto etti.

OHAL ve KHK rejimine hayır” yazılı pankartın açıldığı eylemde “OHAL halka zararlıdır!”, “Nuriye, Semih yalnız değildir!” sloganları atıldı. Basın metnini Cihan Uysal okudu. KHK’ların HÖH, SADAT ve benzeri çetelerin cezasızlık zırhı ile kuşandırılması anlamına geldiğini belirten Uysal, “Bu madde bir an önce iptal edilmelidir” dedi. Uysal, asla teslim olmayacaklarını vurguladı.

Aynı KHK’larda yer alan tek tip elbise saldırısına karşı “Tek tip uygulamasıyla yargılamanın önüne yeni bir engel daha çıkarılmaktadır” diyen Uysal, düzenlemenin geri çekilmesi gerektiğini dile getirdi. Son çıkan KHK’lardaki taşeron düzenlemesine de dikkat çeken Uysal şunları söyledi: “Hatırlayalım, ‘şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifadeyle anında müdahale ediyoruz. Diyoruz ki hayır, burada greve müsaade etmiyoruz, çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız’ cümlelerini sarf etmekte beis görmeyen bir tek adamın işçilerin lehine bir düzenleme yapması beklenemezdi. Taşeron düzenlemesi değil taşeron çalıştırmanın yasaklanmasını istiyoruz.”

 
§