OHAL koşullarında hapishaneler
Hasta tutsaklar yaşamak için açlık grevine gidiyor
OHAL sürecinde hapishanelerde artan hak ihlalleri, baskı ve işkenceye hasta tutsaklar da aynı şekilde tabi tutuluyorlar. Özellikle ağır hasta tutsaklara uygulanan basit denebilecek bir hak ihlali bile ölümcül sonuçlar doğuruyor. Bandırma Hapishanesi’nde kalp krizi geçiren Murat Saat tam donanımlı bir ambulans yerine hapishane ring aracıyla, üstelik kalp krizi geçirdikten birkaç saat sonra hastaneye götürüldü. Hastaneye Murat Saat’in cansız bedeni yetiştirildi. Nitelik olarak değil ama biçimsel olarak basit gibi görünebilecek bu hak ihlali Murat Saat’in ölümüne neden oldu.
Sadece yürek burkan bu örnek üzerinden bile söylemek gerekirse, azımsanmayacak bir çoğunluğu kanser olan hasta tutsakların aksamayan tedaviye ihtiyaçları var.
Güya hasta tutsakları iyileştirme amacıyla kurulduğu iddia edilen Menemen R Tipi Hapishanesi’nde hasta tutsaklar biçimsel olarak bile basit görülemeyecek hak ihlallerine değil, dolaysız olarak katletme amaçlı hak gasplarına uğruyor.
Menemen R Tipi Hapishanesi’nde pek çok hak gaspı var ama 4 ağır hasta tutsak en başta tedavi haklarının gaspına karşı 20 Nisan’da açlık grevine başladılar. Yaşama talebiyle başlayan açlık grevi eylemi uyarı amaçlı 5 günü hedefliyordu. Ne var ki hapishane idaresinin tutsaklara dönük saldırgan tutumu karşısında Ergin Aktaş, Yusuf Bulut, Dicle Bozan ve Exmede Xemi açlık grevi eylemine süresiz-dönüşümsüz biçimde başladılar.
Dicle Bozan Elazığ T Tipi Hapishanesi’ne gönderildiği için, Yusuf Bulut da inancı gereği Ramazan’da oruç tutacağı için açlık grevi eylemine son verdiler. Ergin Aktaş ve Exmedi Xemi açlık grevini sürdürüyorlar.
Açlık grevindeki hasta tutsakların sağlık durumu
Ergin Aktaş’ın iki eli bileğinden kesik. Hapishanede KOAH hastalığına yakalanan Aktaş’ın bel fıtığı rahatsızlığı da bulunuyor. Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından 3 defa “Tek başına hapishanede kalamaz” raporu verilmesine rağmen, savcılık “Toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturacağı” gerekçesi ile Aktaş’ın tahliye taleplerini defalarca reddettiği gibi, Aktaş, Menemen R Tipi Hapishanesi’nde tek kişilik hücrede tutuluyor.
Yusuf Bulut 68 yaşında. Hapishane şartları ve yaşından ötürü birçok hastalığı var. Çektiği sancılar üzerine en son hastaneye kaldırıldığında bağırsak kanseri teşhisi konuldu. Sağlık problemleri nedeniyle uzun süre yatağa bağlı olarak yaşamını idame ettirmeye çalışan Bulut’un, ailesi Adana’da yaşadığından, sürekli bir ziyaretçisi de yok. Bu zamana kadar yaptığı sevk talepleri ise her seferinde reddedildi. Bulut kanser hastalığından kaynaklı sürekli ilaç kullanmak durumunda. Açlık grevindeyken kendisi için yaşamsal önemi olan ilaçları kullanamıyor. Yusuf Bulut talepleri kabul edildiği için değil, inancı gereği Ramazan’da oruç tutacağı için açlık grevi dışında kaldı.
Dicle Bozan Batı Kürdistanlı. 2017 yılında Dersim’de yaralı olarak yakalandıktan sonra Elazığ Hapishanesi’ne konuldu. Bir süre sonra da yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle, “Tedaviye götürüyoruz” denilerek, Menemen R Tipi Kapalı Hapishanesi’ne götürüldü. Sol ayağı kesik olan Bozan’ın diğer ayağı da yaralı. Bozan’ın zedelendiği için dışarıya alınan bağırsakları iyileştiği takdirde 3 ay sonra vücuduna geri alınacağı belirtilmesine rağmen 9 aydır bu halde. Bozan banyo yaparken bile dışarıda olan bağırsaklarını poşetle sarıyor. Dicle Bozan Elazığ T Tipi Hapishanesi’ne sevk edildiği için açlık grevi eylemine son verdi.
Ehmedê Xemî’de Batı Kürdistanlı. Bugün 18 yaşında olan Xemi 14 yaşında tutuklanıyor. Belden aşağısı felç olduğu için tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşamını sürdürmekte. Göğüs ve sırt bölgesinden daha önce defalarca cerrahi operasyon yaşadı. Tek kişilik hücrede tutulan Xemi, günlük ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlanıyor. Yine mesane (idrar torbası) ve bez ihtiyacı da karşılanmamakta.
Hasta tutsakların sağlık durumuna kabaca bakıldığında bile, bir günlük açlık grevinin bile ölümcül bir risk taşıdığını söylemek için doktor olmak gerekmiyor.
Tutsakların yaşamı dışarının kendilerine desteğine bağlı
Sadece Menemen R Tipi Hapishanesi’nde açlık grevine giden hasta tutsakların değil; hatta sadece ağır hasta tutsakların da değil, tutsakların tümünün yaşamı dışarıda onlara destek olan seslerin çoğalmasına bağlı.
Devrimci, ilerici, yurtsever tutsaklar sermaye devletinin dayatmalarına boyun eğmiyor. Bugün için direnişin temel biçimi bu saldırılara ve dayatmalara boyun eğmemek olarak görünüyor. Saldırıların son örneklerden biri olan askeri düzende ayakta sayım dayatmasını kabul etmeyen tutsaklar ağır fiziki işkence görüyor. Bu dayatmaya tabi tutulan ve boyun eğmeyen hasta tutsaklar da aynı fiziki işkenceyi görüyor. Tek tip elbise dayatması yürürlüğe girdiğinde fiziki işkencenin misliyle artacağını biliyoruz.
Tek tip elbise dayatması yürürlüğe girdiğinde sermaye devleti bugün hasta tutsaklar üzerinde uyguladığı, sürece yayarak katletmenin yanı sıra Ulucanlar, 19 Aralık katliamları gibi kitlesel katliamlara da girişebilir. Katliamların önüne geçmek için dışarıda set olmalıyız.
Güncel olarak Menemen R Tipi Hapishanesi’nde açlık grevine giren ağır hasta tutsakların yaşamak için yükselttiği direnişin sesini dışarıda gürleştirmeliyiz.
Tetikçilere af, HDP’ye tehdit
Dinci-faşist ittifakın ortağı MHP’nin başkanı Devlet Bahçeli, hapishanelerde “af”fı gündeme getirdi. AKP “af” gündemimizde yok dese de Bahçeli “af” konusunda ısrarlı.
Bahçeli, devrimci tutsakları, HDP’li milletvekilleri ve muhalif gazetecileri kapsayacak bir “af”fın önünü almak için kapsamını kendilerinin belirleyeceği bir “af” çıkarılmasını isterken, en başta devletin tetikçilerinin bırakılmasını istiyor.
MHP’nin “af”fını istediği tetikçilerinden Alaattin Çakıcı ise son olarak HDP’yi tehdit etti. Kırıkkale Keskin T Tipi Hapishanesinde yatan Alaattin Çakıcı, ‘basın danışmanı’ Ferhat Aydoğan aracılığıyla yaptığı açıklamada, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’yi bir daha kendisi ve Devlet Bahçeli hakkında açıklama yapmaması için tehdit içeren ifadeler kullandı. Çakıcı aynı zamanda, “talimat vermesi halinde koridora dahi çıkamayacağını” söyleyerek Selahattin Demirtaş’ı da tehdit etti. |