25 Ocak 2019
Sayı: KB 2019/04

Seçimler ve yalanlar
Emperyalizme çok yönlü uşaklık!
Yüzümüzü sahte seçim vaatlerine değil, kendi taleplerimize dönelim!
Rektörlük atamaları
Özelleştirme saldırısı ve sendika bürokratlarının “vatan-millet” söylemi!
İş cinayetlerine devlet katkısı
Kısa çalışma ödeneği İşsizlik Fonu’ndan sağlanıyor!
“Grevden vazgeçmeyeceğiz, bu kadar!”
2019, örgütlü güç olmanın yılı olsun!
MİB MYK Ocak 2019 toplantısı sonuç metni
Enternasyonalizm, Spartakistler ve dünya devrimi - V. İ. Lenin
Ölümünün 100. yılında Franz Mehring’e saygıyla...
Suriye’de yıkım, “yeniden imar” ve kapitalizm
Almanya-Fransa “dostluk” anlaşması
Rusya ile Japonya arasında adalar anlaşmazlığı
Kadın cinayetleri devlet kurumlarının gözü önünde işleniyor!
Birliğimizi güçlendirelim, mücadeleyi büyütelim!
İklim sorununa kitlesel tepki
Kapitalizm her şeye düşman!
Hapishanelerde saldırılara karşı direniş sürüyor
“Beni devrimciler gibi uğurlayın!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ölümünün 100. yılında Franz Mehring’e saygıyla...

Marksizm’e geç ama tam gelen devrimci!

A. Eren

 

Eduard Fuchs, Franz Mehring’in arşivini yöneten ve Mehring’in son anlarında yanında olan kişidir. Fuchs, Rosa ve Karl’ın katledilmeleri haberini alan Mehring’in acısına şöyle tanıklık eder:

Mehring yoldaşları Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg katledilişlerin dolayı öldü… Yaşlı adam böyle bir şeyin olacağına bir türlü inanmak istemiyordu. Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg’un hunharca katledilişlerinin haberini aldıktan sonra, şaşkın bir şekilde saatlerce odada dolanıp durdu. Ta ki o yaşlı vücudu yorulup koltuğa yığılana kadar... Ama yeniden ayağa fırladı ve huzursuz bir şekilde devam etti... Gözleri kuruydu ama kini ve hırsı yüzünden belli oluyordu. ‘Bugüne kadar hiçbir hükümet bu kadar alçalmadı’, diye mırıldanıp duruyordu.”

Mehring yoldaşlarının kaybının acısını kaldıramadı, onlardan yalnızca iki hafta sonra, 29 Ocak 1919’da yaşamını yitirdi. Rosa Luxemburg’un biyografi yazarı Peter Nettl, hızlı ölümünü kastederek, “büyük ölçüde dostlarının ölümünün kurbanı olarak hayata gözlerini yumdu” der.

***

Mehring, 27 Şubat 1846’da, Pomeranya’nın şimdi Polonya sınırları içinde kalan Schlawe (lehçe Slawno) kentinde, Prusyalı burjuva Protestan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1866-1870 yıllarında klasik filoloji ve felsefe öğrenimi gördü. 1869’dan itibaren birçok burjuva demokrat ve radikal gazetede çalıştı ve yöneticilik yaptı. 1880’li yıllardan itibaren Marx ve Engels’in eserleriyle tanıştı ve böylece politikada radikal tutuma yöneldi. Bismarck yönetiminin kötü ünlü Sosyalistlere Karşı Yasa’sının uygulamada olduğu yıllardı. Mehring çalıştığı burjuva demokrat yayın organlarında buna karşı makaleler yayınladı. Bu onun için burjuva demokrat konumdan radikal biçimde koparak Marksizm’e yöneldiği sancılı süreçti. Bu kopuş sürecini 1891 yılında, yani hayli ileri bir yaşta, dönemin marksist sosyalist partisi SPD’ye üye olarak tamamladı.

SPD’nin teorik dergisi Neue Zeit’ın yazarı (1891-1913) ve aynı zamanda Liebzige Volkszeitung redaktörü (1902-1907) olarak, oportünizm ve revizyonizme karşı ideolojik-teorik cephede verilen mücadeleler içinde etkin biçimde yer aldı. Bu çabasıyla SPD solunun en tanınmış temsilcilerinden biri oldu. Edebiyat, tarih, felsefe ve diğer birçok alanda marksist dünya görüşüne dayalı araştırmalar yaptı. 1897-1898 yıllarında sosyal demokrat hareketin tarihini ele alan dört ciltlik bir eser yayımladı.

1905 yılından itibaren Rosa Luxemburg, Karl Liebknecht ve Clara Zetkin ile birlikte, o sıralar artık oportünizme batmış durumdaki SPD içinde, sol akımın önemli bir üyesi olarak yer aldı ve oportünizme karşı açıktan mücadeleye etkin biçimde katıldı. 1905 Rus Devrimi’nin ortaya çıkardığı stratejik ve taktik sorunlar, bu arada kitle grevlerinin/eylemlerinin devrimin gelişimindeki çok özel rolü üzerine yapılan tartışmalarda Bolşeviklerden yana açık tutum aldı.

1906-1911 yılları arasında SPD’nin parti okulunda tarih dersleri verdi. Mehring bu süreçte Ortaçağ’dan Bu Yana Alman Tarihi başlıklı eserini yayımladı. 1914’ten itibaren oportünizme, sosyal-yurtseverliği, savaş çığırtkanlığına karşı ön cephede mücadele etti. Spartaküs grubunun kurucuları arasında yer aldı. Rosa Luxemburg’la birlikte 1915’ten itibaren Internationale ve Spartaküs Mektupları’nı yayımladı.

Mehring, Ekim Devrimi’ni ve dünya ölçüsündeki tarihsel etkisini doğru değerlendiren devrimci marksistlerin başında gelir. Bolşeviklere açık mektup, devrimci enternasyonalist dayanışmanın ve Rusya’da yaratılan görkemli esere bağlılığın ifadesidir. Mehring Alman işçi sınıfının aynı yolda yürümesi gerektiğini dile getirir.

Aralık 1918 yılı sonunda KPD’nin kuruluşunda yer aldı. Artık yaşlı ve çok hastaydı. Üstüne çok yakın dostları ve mücadele yoldaşları Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in hunharca ve alçakça öldürülmelerinin ağır acısı da binince ölümü hızlandı. KPD’nın kuruluşundan yalnızca bir ay sonra yaşamını yitirdi.

Franz Mehring toplamı 15 ciltten oluşan hacimli bir edebi, tarihsel ve teorik çalışma bıraktı geride. Bunlar arasında Karl Marx’ın biyografisi de bulunmaktadır. (Marx’ın hayatı üzerine ilk kapsamlı inceleme olan bu hacimli eser, iki cilt halinde Türkçe’ye de çevrilmiştir: Karl Marx / Yaşam Öyküsü, İlya Yayınları, 2009).

Franz Mehring, Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht ile birlikte, her zaman büyük bir sevgi ve saygıyla anılacaktır.

 

 

 

 

Polonya hükümetine açık mektup…

“Rosa’nın tabelasını asın!”

 

Zaklin Nastic, Polonya kökenli bir Almanya vatandaşıdır. Sol Parti (Die Linke) İnsan Hakları Komisyon sözcüsüdür. 12 Ocak 2019’da, Rosa Luxemburg’un katledilişinin 100. yılı vesilesiyle ve evinin duvarından indirilen anı tabelanın yeniden asılması talebiyle, Polonya hükümetine bir açık mektup kaleme aldı…

Sayın bayanlar ve baylar, Sayın Wojewoda Przemys?aw Czarnek,

Geçtiğimiz Mart ayına kadar Zamo??’ta, Polonya doğumlu,
Polonya halkının ve hükümetinin gurur duyması gereken, olağanüstü bir kişiliğin anısına bir tabela duvarda asılı duruyordu. Rosa Luxemburg ve ailesinin yaşadığı evin dış duvarında, “1871 doğumlu, enternasyonal işçi hareketinin yılmaz temsilcisi” yazılı bir anı tabelaydı bu.

1 Nisan 2016’da Polonya Parlamentosu “Komünizm Propagandasının Yasaklanması Yasası”nı çıkararak, bütün yerel yönetim kurumlarına, sokakların isimleri, anıtlar, tabelalar gibi sol geçmişle ilişkili tüm anıların silinmesi talimatı verdi. Bu yasa, faşizme karşı hayatlarını ortaya koyan ve halkların hâlâ büyük saygı duyduğu direnişçilerin hatıralarını hiçe saymaktadır. Bu saygıyı özellikle de Polonya halkı göstermiyor?

Eğitim ve kültüre, politik ekonominin eleştirisine, sanat ve edebiyata, demokrasiye katkı sunan ve her şeyden önce halkların birbirini kırdığı savaşa son verilmesi için hayatını veren bu küçük Yahudi kadının kişiliğine saygı göstermek için gerçekte solcu olmak da gerekmiyor…

Nazi liderlerinin gülünç “Yahudi-Bolşevik komplo” çığlıkları attığı bir atmosferde 30 milyon Yahudi, Sovyet, Polonya, Alman ve diğer ülkelerden insanların katledilmesinin kulaklarınızda çınlaması gerekiyor…

Bir an önce bu anı tabelayı geri asmalısınız!

Sarah Nastic