İçindekiler:

08 Ocak 2021
Sayı: KB 2021/Özel-02

Yaklaşan baharın ayak sesleri
“Kayyım rektör istemiyoruz”
Bahçeli’nin Boğaziçi korkusu
Rejim pervasızlığını aşıda da sürdürüyor
Pandemi sürecinde komplo teorileri
“Acı reçete” yılını mücadele yılına çevirelim!
Koronayı fırsatçılığının yeni adımı asgari ücret
Direnişçiler buluştu
Şükretmek mi, mücadele mi?
“Cumhuriyet’in kazanımları” çizgisi / 1 H. Fırat
Ortadoğu’da son gelişmeler
ABD ve İsrail’in İran sendromu
Trump destekçileri Kongre’yi bastı
Arjantin’de kadın hareketinin zaferi
Pandemi yılında kadınlar
Bir devrimci işçinin ardından
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Trump destekçileri Kongre’yi bastı

 

ABD’de başkanlık seçimlerinin resmen sonuçlanması beklenen Kongre oturumu, Trump’ın sonuçları kabul etmeyeceğini açıklamasının ardından destekçileri tarafından basıldı.

ABD Başkanı Donald Trump, 6 Ocak günü Washington DC’de miting düzenlemiş, sonuçları kabul etmeyeceğini ilan etmişti. Mitingin sonrasında, seçim sonuçlarının tescil edilmesi beklenen Kongre oturumu Senato ve Temsilciler Meclisi üyelerinin katılımıyla başladı.

Trump destekçileri ise provokasyonlarını sürdürüp polis ile çatışırken, bazı gruplar polis barikatını aşarak kongre binasını bastı.

Bu oturumda, Seçiciler Kurulu delegelerinin 14 Aralık’ta eyaletlerde kullandıkları oyların sayılması ve 3 Kasım seçim sonuçlarının tescil edilmesi bekleniyordu. Trump ise yardımcısı Pence’e delege oylarını reddederek kendi lehine sonuçları tescil etme çağrısı yapmıştı.

Yaşananların ardından Washington DC’de akşam 6’dan sabah 6’ya kadar sürecek sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ulusal Muhafızlar’ın da devreye girdiği bildirildi. Washington Polis Şefi Robert Contee, yaptığı yazılı açıklamada, Kongre içinde polis tarafından vurulan ve daha önce hastanede hayatını kaybeden kadın göstericinin ardından 3 kişinin daha yaşamını yitirdiğini duyurdu.

Gelişmelerin ardından Trump cephesinden “barışçıl kalın, yasalara ve polise uyun” çağrıları geldi. Donald Trump ve kızı Ivanka Trump Twitter’dan ikiyüzlü açıklamalar yaptılar. İlerleyen saatlerde, Trump Twitter’dan da bir video yayımlayarak “barış” çağrısıyla “Şimdi evinize gidin” dedi. “Seçim sonuçlarının çalındığı” iddialarını yineleyen Trump, “Ama barış içinde eve dönün” dedi.

Trump’ın açıklaması, seçimlerin kazananı Joe Biden’ın, Trump’ı bu “kalkışmaya” son vermek için adım atmaya çağıran konuşmasının ardından geldi.

Dünyadan “tepkiler”

Emperyalist şefler, kapitalist hükümetler ve sermayenin siyasi temsilcileri, D. Trump destekçisi faşistlerin Kongre binasını basmalarından dehşete düşmüş görünüyor. Zira baskın, emperyalist burjuvazinin lideri komundaki ABD’nin sözde “demokrasi”sinin imajını sarstı. Çok övündükleri sahte burjuva demokrasisinin maskesi parçalandı. “Hukuk devleti” safsatasına ise koyu bir gölge düştü. 

Kapitalist dünyanın efendileri, polisin yol verdiği faşist çetelerin Kongre işgalini “bunaltıcı”, “yıkıcı”, “korkunç”, “şok edici” gibi ifadelerle değerlendirdiler. Koro halinde “şiddet olaylarını” kınadılar ve demokrasiye bağlılığın önemi üzerine hamaset yaptılar. ABD’de yaşananların başka kötü örnekleri tetikleyebileceği belirtildi ve uluslararası etkisinin yıkıcı olacağına dikkat çekildi.

***

*Alman başbakanı Angela Merkel, Trump’ı “ayaklanmadan” sorumlu tuttu. Trump’ın Kasım seçimlerindeki yenilgisini hala kabul etmediğini ifade eden Merkel, “Bu tür şiddet olaylarının mümkün olduğu atmosferi yarattı.” dedi. Gelişmelerin ve yansıyan manzaraların kendisini “kızdırıp üzdüğünü” belirtti. “Demokrasinin temel kuralı, seçimlerden sonra kazananlar ve kaybedenlerin olmasıdır” diyen Merkel, Washington’daki olayların, dünyanın diğer bölgelerini de etkileyeceğine atıfla “iyi demokratik süreçler için bir örnek değil” dedi.

*AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yayınladığı Twitter mesajında ABD demokrasisine güvendiğini söyledikten sonra şu ifadeleri kullandı: “Barışçıl bir iktidar değişimi odak noktasıdır. Joe Biden seçimi kazandı. Bir sonraki ABD başkanı olarak onunla çalışmayı dört gözle bekliyorum.”

*AB Dışişleri Temsilcisi Josep Borrell, “Dünyanın gözünde Amerikan demokrasisi bu gece kuşatma altında görünüyor” diye yazdı. Yaşananları, ABD demokrasisine, kurumlarına ve hukukun üstünlüğüne bir saldırı olarak nitelendirdi. 

*Hollanda Başbakanı Mark Rutte Trump’a doğrudan hitap ederek, “Washington’da korkunç fotoğraflar var. Sevgili Bay Trump, Joe Biden’ın bugünkü seçim zaferini kabul edin” ifadelerini kullandı.

*Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz ise yayınladığı Twitter mesajında, “Washington’daki sahneler karşısında şok oldum” dedi. 

*İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, şiddetin “siyasi hakların ve demokratik özgürlüklerin kullanılmasıyla bağdaşmadığını” söyledi. 

*İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel de BBC’ye verdiği demeçte, Trump’ın yorumları bu şiddete yol açtı. O, bu şiddeti körükledi ve şiddeti azaltmak için hiçbir şey yapmadı” ifadesini kullandı. Trump ile her zaman iyi ilişkileri olduğunu söyleyen İngiltere Başbakan Boris Johnson ise, Washington’da “utanç verici sahneler”den söz ettti.

*İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu da kervana katılarak “Bu, mümkün olan en güçlü şekilde kınanması gereken utanç verici bir eylemdi” dedi. İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Ashkenazi ise Twitter paylaşımında “Büyük ve gerçek dostumuz Amerika, bağımsızlığından bu yana demokrasinin işaretçisi olmuştur ve özgürlük, adalet ve bağımsızlık değerlerini temsil etmektedir” ifadelerini kullanarak Trump’a dalkavukluk yaptı. 

*Trump gibi faşist olan Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda ise olayları “ABD’nin iç meselesi” olarak nitelendirdi. Twitter mesajında “Polonya Amerikan demokrasisinin gücüne inanıyor” ifadelerini kullanarak Trump’a yaranmaya çalıştı. 

*İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise, huzursuzluğu batı demokrasisinin başarısızlığı olarak nitelendirdi. TV’de yaptığı konuşmada Ruhani, “Popülist bir adam ülkesinin itibarına zarar verdi” dedi.  

*BM Genel Sekreteri António Guterres, Kongre binası işgalini kınadı ve bu gibi durumlarda siyasi liderlerin takipçilerini şiddet içermeyen davranışlara teşvik etmeleri, demokratik sürece ve hukukun üstünlüğüne saygı duyulması gerektiğine işaret etti.

*Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Twitter’dan yayımladığı video mesajında “Dünyanın en eski demokrasilerinden birinde görevi bırakan başkanın destekçilerinin seçimin meşru sonuçlarına meydan okumak için şiddete başvurduğunu” söyledi.

*NATO Genel Sekreteri John Stoltenberg, “Washington’daki görüntüler şok edici. Demokratik seçimin sonucuna saygı gösterilmeli” ifadesini kullandı.

*Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying  «sükunet” çağrısında bulunarak “Çin, ABD vatandaşlarının en kısa sürede barış, istikrar ve güvenliğe kavuşmasını umuyor” dedi. Bununla birlikte Çin›e bağlı yayın organları ise iki yıl önce Hong Kong›da yaşanan ve Pekin›in sert tepki gösterdiği eylemler ile Washington›daki olaylar arasında benzerlik kuran paylaşımlar yaptı.

Amerikan tekelleri Trump’tan desteğini çekiyor

Amerikan ekonomisinin başını çeken tekellerin yöneticileri, Washington’da yaşanan şiddet olaylarının ardından, Trump’ın istifa etmesi ve başkanlığı barışçıl yolla teslim etmesi gerektiğini vurguladılar.

Amerika’nın en büyük bankası JPMorgan Chase’in yöneticisi Jamie Dimon seçilmiş olan halkın temsilcilerini, barışçıl bir başkanlık devir teslimine destek çağrısında bulundu ve “Yüzyıllardır varolan demokrasimizin gereği budur” dedi.

Blackstone Group adlı sermaye grubunun başkanı ve kurucusu, Trump’ın önde gelen destekçilerinden biri olarak biliniyor. Buna rağmen Washington’da yaşanan saldırılar için, “Bu demokrasimize yapılmış bir hakarettir” diyerek tepki gösterdi.

Tepki gösteren bir diğer isim, dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketi Black Rock’un CEO’su ve kurucu ortağı Larry Fink oldu. Tepkisini, “Bu, ulusumuza, demokrasimize ve halkın iradesine yapılmış bir saldırıdır.” sözleriyle dile getirdi.

Investmentbank’in yöneticisi David Solomon ise ABD’nin “demokrasiye yatırım yapması gerektiğini” öne sürdü. Apple’ın yöneticisi Tim Cook da saldırıdan sorumlu olanların hesap vermesi gerektiğini belirtti.

Ayrıca Facebook’un kurucusu ve yöneticisi Mark Zuckerberg, Facebook’ta Trump’ın görüntülü çağrılarının bloke edilmesinin doğru olduğunu, bu durumun bir olağanüstü hal yaptırımı gibi algılanması gerektiğini vurguladı.

Büyük kapitalist tekellerin temsilcilerinin gösterdiği bu ve benzer tepkiler, “ABD demokrasisi”nin imajına çizik atan olaylardan duyulan rahatsızlığın dışa vurumudur. Tekellerin sözcülerinin çağrıları, Kongre binasının basılmasından duyulan rahatsızlığı gösteriyor. Seçimleri kaybeden Trump’ı bir yana bırakan tekellerin, Biden yönetimiyle işbirliğine hazırlandıkları görülüyor.