İçindekiler:

4 Haziran 2021
Sayı: KB 2021/Özel-21

Kirli savaşların hesabını emekçiler soracak!
Kudurgan tehditlerin örtemediği acizlik
Suriye’de işlenen savaş suçları
AKP’den askerlere yargı zırhı
Yoksullaştıran büyüme
Rant ve talana geçit vermeyelim!
“Karanlık gider, Gezi kalır”
Sinbo’da “15-16 Haziran” direniş okulu
İşçiler grev ve eylemlerle haklarını arıyor
Tarihsel TKP’nin Kadrocu inkârı / 3 - H. Fırat
İEKK: İstanbul Sözleşmesi’nin iptali...
Emekçi kadının en güçlü silahı...
Filistin Direnişi ve kadınlar
Suriye’de seçimler ve yankıları
Belarus ve devletlerin hava korsanlığı
Emperyalistlerin soykırım riyakarlığı
Eğitim yapboz, öğrenciler kobay!
Boğaziçi’nde direniş 150 günü geride bıraktı…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Boğaziçi’nde direniş 150. günü geride bıraktı…

“Kabul etmiyor, vazgeçmiyoruz!”

 

Boğaziçi Üniversitesi’nde “özerk-demokratik üniversite” mücadelesi sürüyor. AKP-MHP iktidarının direnişe dönük tahammülsüzlüğü ise devam ediyor.

Üniversitenin dış kapısına ve kampüs içerisinde birçok noktaya demir parmaklıklı kapılar takılırken, üniversitenin çeşitli bölgelerine kameralar koyuldu. Akademik alanda da tümüyle keyfi adımlar atılmaya devam edilirken, yarı zamanlı ders veren öğretim görevlilerinden, direnişi de destekleyen Fevzi Erçin’in dersleri, kayyım yardımcısı Naci İnci tarafından sonlandırıldı.

Haziran Direnişi’nin 8. yıldönümü vesilesiyle öğrenciler 31 Mayıs’ta kampüslerinde çadırlarla nöbet tutmak istedi. Görevleri sonlandırılan hocalarına da sahip çıkan öğrenciler gün içinde ÖGB saldırısıyla karşılaştı. Çadır kurmaları engellenmeye çalışılan öğrenciler bu saldırıya rağmen direnişlerini gece sürdürdü. Öğrenciler bu kez de gece yarısı polisin saldırısıyla karşılaştı. Çadırlara el konularak öğrenciler üniversitenin dışına sürüklendi.

1 Haziran günü ise üniversitenin dış kapısına kilit vurularak öğrencilerin üniversiteye girişi engellendi. ÖGB-polis saldırısı da devam ederken, iki öğrenci gözaltına alındı. Öğrencilerin ve akademisyenlerin ısrarı sonucu öğrenciler bırakılırken kapı da açıldı. Aynı günün akşamı bu kez iki öğrencinin evlerine polis baskın yaptı. Polis, “savcılığın talimatı” gerekçesini öne sürerek iki öğrenciyi gözaltına aldı.

“Kayyım gidene kadar akademik hayatı durduralım”

2 Haziran’da ortak bildiri yayımlanarak, direnişe yönelik devam eden baskı ve saldırılara karşı “Direnişten vazgeçmiyoruz” denildi. Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü (BÜLGBTİ+), Boğaziçi Dayanışması, Boğaziçi Kadın+ Hakları Dayanışması, Boğaziçi’nin Sesi, Hashtag Akademi, Kelepçesiz Akademi, Direniş Postası tarafından yayımlanan bildiride direnişlerini büyüterek sürdürecekleri deklare edilirken, üniversitenin tüm bileşenlerini akademik hayatı durdurmaya ve boykot etmeye çağırdı.

“Kabul etmeyen ve vazgeçmeyen herkese” başlıklı bildiride şu ifadeler yer aldı:

“Halihazırda devam eden ve kayyumun her geçen gün üzerindeki tahakkümünü güçlendirdiği akademik faaliyetler hem direnişteki öğrenciler olarak eylemliliğimizi zayıflatmakta hem de bu gidişatın normalize edilmesine ve meşruiyet sahibi olduğu izlenimi verilmesine neden oluyor. Mevcut bürokratik yolların direnişin başına kıyasla ciddi anlamda tükendiğini, bu bürokrasinin bizlere karşı kullanılmasının direnişe en çok destek veren hocaların hedef alınmasından başlayarak kayyuma biat etmeyen tüm bileşenlere sıçrayacağının da farkındayız. Böyle bir durumda akademik faaliyetleri durdurmak, bu okulun bileşenleri olmadan Boğaziçi Üniversitesi olmadığını göstermenin tek ve en kuvvetli yoludur.

Bundan sonrası için bir adım geri atmak şöyle dursun, iktidarın maşası kayyumların baskıcı politikalarına karşı topyekûn seferberlik örmenin gerekliliğine hiç olmadığı kadar inanıyoruz. Bu itibarla, üniversitemizin tüm bileşenlerini ve nöbetlerini sürdüren akademisyenleri artık iktidarın çizdiği zeminden çıkararak akademik hayatı durdurmaya, bütün akademik faaliyetlerini kayyum Melih Bulu gidene kadar boykot etmeye, topyekûn direnmeye davet ediyoruz!”

 

 

 

 

 

“Buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz”

 

Boğaziçi Üniversitesi’nde 25 Mart’ta Kuzey Kampüsü önünde LGBTİ+ bayrakları taşıdıkları için gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 12 kişinin ilk duruşması 3 Haziran’da görüldü.

Duruşma öncesinde Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Kulübü (BÜLGBTİ+) basın açıklaması gerçekleştirildi. Kağıthane Kaymakamlığı tarafından yasaklanan adliye ve çevresine bir günlük eylem yasağı getirilmesine rağmen açıklama gerçekleştirildi ve “Gökkuşağı yargılanamaz” pankartı açıldı.

Polis ablukası altında yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:

“Bugün 3 Haziran ve biz yine Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, LGBTİ+lar ve mevcut hükümetin keyfi insan hakları ihlallerine karşı çıkanlar olarak Çağlayan Adliyesi önünde haksızca yargılanan arkadaşlarımızla dayanışmak için toplandık. Burada toplanışlarımızın ne ilki ne de sonu. Bunu biliyoruz ancak varoluş haklarımızı savunmaktan da bir gün bile geri duymayacağımızı avazımız çıktığınca haykırıyoruz. Boğaziçi direnişinin ilk gününden beri bu mücadeleye omuz veren ve direnişin en çok saldırıya uğrayan kesimlerinden olan LGBTİ+lar olarak üzerimizdeki baskıların başarısız olduğunu, bizleri ayrıştırmak yerine daha sıkı kenetlenmemizi sağladığını herkese defaatle gösteriyoruz.”

Açıklamanın devamında tüm baskılara rağmen direnişin sürdüğü ifade edilerek şunlar belirtildi: “Kulübümüzü kapattığınızı zannettiniz, biz her kulüp bülgbti+dır diye cevap verdik. Alanlarda taşıdığımız bayraklarımıza ülkeyi boğmak için kullandığınız medyanızla saldırdınız, bizse meydanları ve sokakları renklerimizle donattık. Onur yürüyüşlerimizi hedef aldınız, bizler onur haftamızda sizlerin hiçbir saldırısından korkmadığımızı haykırmak için karşınıza dikildik. Protesto hakkımızı bir gün önceden kaymakamlık eliyle çıkardığınız yasaklar ile engellemeye çalıştınız ama gördüğünüz gibi biz yine de buradayız. Varlığımıza alışacaksınız, barışacaksınız, çünkü buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz.”

Açıklamada son olarak şunlar vurgulandı: “Bizi kendimiz olmaktan bir gün bile alıkoyamayacaksınız. Gökkuşağını gökyüzünden silmek ne bir bulutun, ne bir rüzgarın, ne de faşist diktanın elinden gelir. Tüm renklerimizle parlamaya devam edeceğiz ve sizlerin üzerimize bir set gibi çekmeye çalıştığı karanlığı boğacağız. Varoluşumuz yasaklanamaz, LGBTİ+lar susturulamaz ve gökkuşağı yargılanamaz.”

Duruşma 28 Haziran’a ertelendi ve yargılanan öğrencilerin adli kontrol kapsamında uygulanan imza atma zorunluluğu kaldırıldı, yurt dışına çıkış yasaklarının ise sürmesine karar verildi. 

Kızıl Bayrak / İstanbul