İçindekiler:

1 Ağustos 2023
Sayı: KB 2023/12

İktidarı ve muhalefetiyle kokuşmuş bir düzen
Mafya şeflerinin şefi: Devlet Bahçeli!
Tarikatların karanlığını yaymak tercihi
Doğayı savunmak için topyekün direniş
AKP şefinin "Siyonizm'e hizmet maratonu"
Zorbalık "AB şalı" ile örtülebilir mi?
Doğalgaz "müjdesi" çok kullanışlı
Rant-talan politikaları
Sınıfa karşı sınıf
Metal işçilerinden TM'ye tepki
Metal TİSleri öncesi TM'nin bahaneleri
"Birlik olduğumuzda sesimiz daha gür çıkıyor!"
"İkinci Keman"dan da öte
Peru'da Lima'nın işgali
Yunanistan'da gerici saldırılar yoğunlaşıyor
Siyonist rejimin iç krizi derinleşiyor
Tahıl koridoru ve timsah gözyaşları
Lozan Antlaşması'na karşı yürüyüş
Frankfurt Havalimanı'nda işçi eylemi!
Gaz ve Nükleere "yeşil enerji" etiketi!
Grevdeki Corning Kablo işçileri anlatıyor...
Belediye işçisinin mücadelesi ve açmazları!
Kız çocukları gericiliğin girdabında!
"İmamların okula girmesine karşıyız!"
"Mücadelemizi güçlendirerek devam ettireceğiz"
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Doğayı savunmak için topyekun direniş

 

AKP iktidarı para için doğayı katletmeye devam ediyor. Ormanın talanına karşı Muğla İkizköy’de köylüler ve çevreciler yaşam alanlarını savunmak için deyim yerindeyse bütün güçleriyle direnişe geçtiler. İllerde yaygın bir şekilde protesto eylemleri yapıldı.

Çevreci ve duyarlı azımsanmayacak sayıda insan çeşitli yerlerden Akbelen’e direnişe desteğe gitti. Kuşkusuz bütün bu yapılanlar anlamlı. İllerde yapılan protesto eylemine katılanlar, eylemi örgütleyenler, günah savmak için değil, Akbelen’de ağaç katliamını engellemek için protesto eylemi yaptı. Ne yazık ki protesto sınırlarında kalan bir eylemler kazanım elde etmeye yetmiyor. AKP iktidarının saldırganlığı karşısında tek başına protesto eylemlerinin saldırıyı engelleme gücü yok.

2013 Haziran’ında topyekûn direniş

2013 Haziran’ında Gezi Parkı’nda ve diğer illerde yapılan eylemler protesto sınırında kalsaydı, AKP iktidarı geri adım atar mıydı? Haziran Direnişi’nde birkaç il dışında yapılan basın açıklamaları bile süreklilik taşıyordu. Direniş Taksim’le sınırlı kalmamış Türkiye’ye yayılmıştı. Direniş Taksim’le sınırlı kalsaydı, ülke genelindeki direnişe katılım sayısı bile düşerdi. “Her yer Taksi her yer direniş!” sloganı Türkiye genelinde haykırıldı ve somut bir gerçekliğe dönüştü.

Bugün de “Her yer Akbelen her yer direniş!” sloganı somut bir gerçekliğe dönüşmeli. Ancak böyle bir güçle orman katliamı durdurulabilir.

Topyekûn saldırıya karşı topyekûn direniş!

Üstelik orman katliamı sadece Akbelen’de yok. Antakya’da, Kürt illerinde, İkizdere’de, tehdit olarak Kaz dağlarında da var. Yani sadece çevreci bir duyarlılıkla olsa dahi, yaygın bir saldırı olduğu için yaygın bir direniş gerekliliği var.

Ayrıca saldırı sadece doğa katliamıyla sınırlı değil. Kriz emekçilere fatura edildiği için milyonlar açlık sınırında yaşıyor. Açlık sınırının altında yaşayan emekçi sayısının ne denli çok olduğunu görmek için, asgari ücrete bakmak dahi yeterli olur. Şu günlerde derinleşen yoksulluk ve zam yağmuruna karşı eylemler de yapılıyor. Ama bunlar da protesto eyleminin ötesine geçmiyor.

Haziran Direnişi’nin ortaya koyduğu dersle, sadece Akbelen’deki orman katliamını durdurmak için bile ülke genelinde topyekûn bir direniş gerekiyor. Sadece Akbelen için değil, yaşamak için topyekûn direniş topyekûn mücadele!

H. Ortakçı