İçindekiler:

1 Ağustos 2023
Sayı: KB 2023/12

İktidarı ve muhalefetiyle kokuşmuş bir düzen
Mafya şeflerinin şefi: Devlet Bahçeli!
Tarikatların karanlığını yaymak tercihi
Doğayı savunmak için topyekün direniş
AKP şefinin "Siyonizm'e hizmet maratonu"
Zorbalık "AB şalı" ile örtülebilir mi?
Doğalgaz "müjdesi" çok kullanışlı
Rant-talan politikaları
Sınıfa karşı sınıf
Metal işçilerinden TM'ye tepki
Metal TİSleri öncesi TM'nin bahaneleri
"Birlik olduğumuzda sesimiz daha gür çıkıyor!"
"İkinci Keman"dan da öte
Peru'da Lima'nın işgali
Yunanistan'da gerici saldırılar yoğunlaşıyor
Siyonist rejimin iç krizi derinleşiyor
Tahıl koridoru ve timsah gözyaşları
Lozan Antlaşması'na karşı yürüyüş
Frankfurt Havalimanı'nda işçi eylemi!
Gaz ve Nükleere "yeşil enerji" etiketi!
Grevdeki Corning Kablo işçileri anlatıyor...
Belediye işçisinin mücadelesi ve açmazları!
Kız çocukları gericiliğin girdabında!
"İmamların okula girmesine karşıyız!"
"Mücadelemizi güçlendirerek devam ettireceğiz"
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Metal TİS’leri öncesi Türk Metal’in bahaneleri...

 

Metal İşçileri Birliği, facebook sayfasında yaptığı açıklamada, metal TİS’ler öncesinde mücadeleden kaçmak için bahaneler üreten Türk Metal çetesinin “bahanelerine karnımız tok, tek çare mücadele” dedi.

Metal İşçileri Birliği’nin açıklaması şöyle:

Soruyoruz!

- Nasıl bir sözleşme on binlerce işçiyi sefalete iterken MESS kodamanları kârına kâr katıyor?

- Nasıl bir sözleşme binlerce işçiyi bir anda işte atılmasına engel olacak maddelere sahip değil?

- Nasıl bir sözleşme her sene binlerce işçiyi bel, boyun ve sağlık sorunlarına dair en ufak bir güvence altına alamıyor?

- Nasıl bir sözleşme alım gücünün giderek erimesine karşı en ufak bir tedbir alıp güncel durum belirleyemiyor?

- Bu nasıl bir sözleşme ki sadece patronlara yarıyor.

Geçinemiyoruz!

Bugün fabrikalarda esas durum bu: Geçinemiyoruz!

İşçi kardeşler, bugünün meselesi “sen AKP’ye oy verdin, ben vermedim” demek değil, bu söylem mevcut durumumuzu değiştirmiyor. Çünkü esas problem tek başına AKP-MHP iktidarının değişmesi değil, biz işçilerin, işçi sınıfının bu saldırılara karşılık vermemesidir. Bunun dışındaki tartışmalar bizleri fabrika içinde bölmekten öteye götürmüyor. Yani fabrika çarklarında her bir kapitaliste ve onları koruyan yasalara karşı işçiler birlik olmadıkça koşullarımız insani anlamda değişmeyecektir.

Birçok işçi ek zam talebini yer yer dile getirirken bu talepleri örgütleyip mücadeleye çevirmesi gereken Türk Metal temsilcileri işçilere gerçekle alakası olmayan bahaneler uyduruyor. “MESS sözleşmesi bizi bağlıyor bu yüzden sözleşme dışında hareket edemeyiz” diyorlar. Oysa biz sözleşmenin 2015’te mücadeleyle değiştiğini de biliyoruz.

Kardeşler, işçilerin çıkarlarını korumayan hiçbir sözleşmenin geçerliliği yoktur. Resmen işçinin elini kolunu bağlayan bu orta oyunu bozulmalıdır.

Bizim elimizi bağlayan bahsettikleri gibi sözleşme değil birlik olup mücadele etmemektir, çözmemiz gereken de budur. Bunun çözümü ise fabrika çarklarında bir araya gelmek komiteler kurmak söz, yetki, karar hakkını eline alıp hem ek zam mücadelesini büyütmek hem mücadelemizin önündeki engelleri kaldırmak hem de MESS kodamanlarına karşı insanca bir yaşam kavgasını büyütmektir.

Metal İşçileri Birliği

 

 

DEDAŞ işçilerinin mücadelesi sürüyor!

 

Talepleri için iş bırakan DEDAŞ işçilerinin eylemlilik süreçlerini Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin ile konuştuk. DEDAŞ’ta çalışan binlerce elektrik dağıtım işçisi geçtiğimiz hafta birçok ilde iş bıraktı.  İş bırakan işçilerin talepleri şu şekilde:

“Sendikaya üye olmak, asgari ücret artı yüzde 80 zamlı net ücret, 6 ayda 1 maaş ikramiye, banka promosyonu,

Ramazan ve Kurban Bayramı promosyonu,

yıpranma payı hakları,

yol ve yemek ücretlerinde devletin belirlediği ücret,

mesai ücret artışı ve resmî tatil ücreti, gece vardiyası yüzde 15 ek ücret.”

DEDAŞ’ta iş bırakan işçilerin eylemlilik sürecini DİSK’e bağlı Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin’le konuştuk.

“Sendika ve TİS olmayan tek dağıtım şirketi”

İş cinayetlerinin en fazla yaşandığı dağıtım şirketlerinden bir tanesinin DEDAŞ olduğunu belirten Keskin şöyle devam etti:

“Hatta kısa bir süre önce orada çalışan iki arkadaşımız ağır bir şekilde yaralandı. İşçiler bu ağır çalışma koşullarına karşı asgari ücrete mahkûm ediliyorlar. Sendika olmayan, toplu iş sözleşmesi olmayan tek dağıtım şirketi burası.”

6 ilde faaliyet gösteren DEDAŞ’ta binlerce işçinin bir günde organize edilen bir eylemde iş bıraktığını belirten Keskin iş bırakma eyleminin pazartesi devam edeceğini duyurdu.

“Birliğin sağlandığı yerlerde atılan işçiler geri aldırıldı”

Keskin iş bırakma sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Şirket işçilere bir teklifte bulundu. Yüzde 37 zam ve yemek ücretlerini 120 TL’ye çıkarttıkları söylediler. İşçi arkadaşlar değerlendiriyorlar ancak kabul etmiyorlar. Öte yandan işten çıkarma haberleri geliyor. Kod 49 öne sürülerek işten atıyorlar. Ancak işçi arkadaşlarımızın söylediği şu; güvenlik personelleri ziyarete gelen milletvekillerini içeriye aldığı için işten çıkarılmış. Direnen işçilere su verenler işten atılmış, yıllık izinde olmalarına rağmen eyleme desteğe gelenler var işten atılanlar arasında. Birliğin sağlandığı yerlerde atılan işçiler geri aldırıldı. SGK mesajla atılan işçilerin aldırıldığını bildirdi. Ancak birliğin sağlanamadığı örgütlülüğün sağlanamadığı yerlerde maalesef geri alınma olmadı.”

“Pazartesi’den itibaren bölgede olacağız”

Şirketin pazartesi günü eylemlerin devam etmesi durumunda işten atma tehdidini sürdürdüğüne dikkat çeken Keskin şunları vurguladı:

“Bir taraftan da işçiler sendikaya üye olmaya devam ediyorlar. Binin üzerinde arkadaşımızın sendikaya üyelik işlemini gerçekleştirdik. Pazartesi’den itibaren biz de bölgede olacağız.”

Bölgede Dicle Edaş bünyesinde 3 farklı taşeron şirketin olduğunu belirten Keskin “taşeron ve kadro çalışanlar arasında ücret farkı yok. Herkes asgari ücrete mahkûm edilmiş durumda çalışıyor” dedi. Taşeron ve kadrolu işçilerin birlikte iş bıraktığını vurgulayan Keskin “işçilerin birlikte hareket etmesi çok değerli” diye belirtti.

Keskin, Enerji-Sen olarak elektrik dağıtım işçileriyle TİS görüşmeleri temelinde bir çalışma yürüttüklerini ancak yaklaşık 8 bin işçinin talepleri için iş bırakmasının işçi inisiyatifi ile kendiliğinden geliştiğini belirtti. 

Kızıl Bayrak/ İstanbul

 

 

Colins Eroğlu işçisi Öz İplik-İş’in saltanatını sarsıyor!

 

Aksaray ilinde bulunan Colins Eroğlu Tekstil Fabrikası’nda Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası yetkili. İşçilerin neredeyse asgari ücret düzeyinde ücret artışına onay veren toplu iş sözleşmesine imza atan sendikacılara yönelik tepkisi büyüyor. Bu nedenle işçiler Öz İplik-İş Sendikası’ndan istifa etmeye başladılar.

İstifa eden işçiler, var olan toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için dayanışma aidat dilekçelerini yönetime vermek istediler. Colins kapitalisti, yasal olmayan bir tutum aldı ve işçilerin dilekçelerini kabul etmedi.

Dilekçeleri kabul edilmeyen işçiler CİMER’e başvuru da bulundular. Uzun süre Colins kapitalisti ve yetkili sendika Öz İplik-İş engelleyici bir tutum içinde oldular.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan DİSK Dev Yapı-İş Kayseri Bölge Temsilcisi Haydar Baran, işçiye reva görülen mevcut yasayı bile tanımayan uygulamayı eleştirerek, şunları söyledi: “İşçi özgür iradesini kullanıyor, Aksaray Colins Eroğlu’nda yetkili olan Öz İplik-İş Sendikası’ndan istifa ediyorlar. İşçiler toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için dayanışma aidat dilekçesi vermek istiyorlar. Dilekçeleri kabul edilmiyor. Bu tutum ne meşrudur ne de yasaldır. Eroğlu yönetimi işçilerin özgür iradesini engelleyerek, Öz İplik-İş Sendikası’nı kollayarak suç işlemektedir.”

İşçinin yükselen tepkisi karşısında Colins kapitalisti geri adım attı ve dayanışma aidat dilekçelerini işleme koydu. Yaşanan gelişmeler işçilerin kendine olan güvenini büyüttü ve istifalar artarak sürüyor.

Kızıl Bayrak / Aksaray