Fransada 6 Mayıs günü, ders yılının başlamasından bu yana 4. grev yaşandı. Ders yılının sonları olmasına rağmen grevler sürüyor ve önümüzdeki süreç için yeni grev çağrıları yapılıyor.
Eğitim Bakanının da sık sık televizyon ve radyolara çıkıp eylemi kırma çabalarına rağmen eğitim sendikaları grevlerin kararlı bir şekilde süreceğini dile getirdiler. Medya da hükümeti savunmaktan, sinsi bir şekilde onun borazanlığını yapmaktan geri durmuyor.
6 Mayıs günü bir kez daha hükümetin eğitim politikası protesto edildi. Üstelik bu sefer sadece emeklilik yasasında yapılmak istenen değişikliklere karşı da değil. Son dönemde gündeme gelen birçok reform yasasına karşı tavır alındı, iktidarın iktisadi ve sosyal politikası teşhir edildi. Eğitim personeli kamu çalışanlarının 13 Mayıs için yaptığı genel grev çağrısına da katılacağını açıkladı.
6 Mayıs grevi ile üç talep çerçevesinde gerçekleşti. Birincisi, bütün kamu çalışanlarını ilgilendiren emeklilik yasasında yapılmak istenen değişikliklere karşı. 1995de hükümet bu yasayı gündeme getirdiğinde Fransa eşine az rastlanır bir grev dalgasıyla karşı karşıya kalmıştı. Bugün bu yasa tekrar gündemde; hükümet kamu çalışanları için emeklilik yaşının uzatılmasını, emekçilerin payına düşen ödentinin yükseltilmesini istiyor. Böylece birçok ülkede tanık olunan mezarda emeklilik yasası Fransada da yürürlüğe konulmak isteniyor.
İkinci saldırı eğitim dünyasını ilgilendiriyor; bütçe kesintileri ile bu sektörde çalışan sayısının azaltılması hedefleniyor. Bunlar öncelikle okullardaki sosyal yardımcılar, psikologlar, yönlendirme danışmanları. Böylece Fransız eğitim sisteminin içi boşaltılmak, kalitesiz bir eğitimle bilinç düzeyi düşük bir emekçi yığını yaratılmak hedefleniyor
Eğitim sektörünü hedefleyen üçüncü saldırı ise, sistemin merkeziyetçi yapısına son verilmek istenmesi. Merkezi eğitim sisteminin parçalanması sonucu sorumluluk yerel idare birimlerine devredilerek eşitlikçi ilkeye son verilmeye çalışılıyor.
6 Mayıs grevi ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Öğretmenler ezici çoğunluğu oluşturuyordu. Eyleme pedagoglar, diğer eğitim görevlileri vb. de katılım sağladılar. Okullarda toplantılar düzenlendi, tartışmalar yürütüldü. Büyük kentlerde ise yürüyüş kararı alınmıştı. Her zaman olduğu gibi en önemli gösteriler Parisde 20 bin ve Marsilyada 15 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti. Fransanın dört bir tarafında da birçok gösteri düzenlendi; Toulouse, Avignon, Toulon, Nice, Rennes, Nantes gibi kentlerde binlerce kişi sokaklara döküldü. Ayrıca Reunion Adasında haftalar önce başlayan eylem yoğun katılımla sürüyor.