03 Eylül 2005
Sayı: 2005/35 (35)


  Kızıl Bayrak'tan
  Ters tepen oyunlar ve büyüyen korkular
  Genelkurmay Başkanı'nın 30 Ağustos açıklamaları üzerine
   İncirlik yürüyüşü
  İncirlik yürüyüşü ve destek eylemleri
  Batman'da 20 bin kişi Hasan İş'i uğurladı
Özelleştirme tekelleşmeye hizmet ediyor
Kamuda toplu görüşme oyunu bitti
  Demokratikleşme paketlerinden yeni saldırılar çıkıyor
  Ekim Gençliği; Yeni döneme güçlü bir başlangıç için!
  TİSK:Sendikaya dost(!), işçi sınıfına düşman!
  "Sen 'sen' ol" ihanete geçit verme
  Ümraniye İşçi Kurultayı faaliyetlerinden...
  Küçükçekmece İşçi Kurultayı çalışmaları
  Sınıf çalışmasının sorunları ve kurultay çalışması
  Irak işgalindeki başarısızlık gizlenemiyor
  İşgalciler Irak'ı kaosa sürüklüyor

  Filistin direnişini bitirme planları tutmayacak

  Dünya Katolik Gençlik Günü ve gösterdikleri
  AKP H ükümeti "ucuz konut" adı altında emekçileri kandırıyor
  Türkiye'de aydın olmak!
  İçi boşaltılan kavramlar: Savaş ve barış!
  Düzene mahkum olmaktansa düzenin mahkumu olmak yeğdir
  Genç komünistlerin deneyimlerinden
  Bültenlerden / GOP İşçi Bülteni
  Emniyet gençleri "sevmeye" çağırıyor...
  İspanya'nın kızıl karanfili; Garcia Lorca
  Basından: Savaş bitiyor / Y. Türker
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Filistin direnişini bitirme planları tutmayacak!

Siyonistler 38 yıldır gaspettikleri toprakları esas sahiplerine iade etmek zorunda kalmanın yasını tutarken, ırkçı zulümden kısmen de olsa kurtulan Filistinliler,elde edilen başarıyı sokaklara taşarak kutladılar. Etrafı işgalci ordu tarafından kuşatılmış, havada ölüm taşıyıcısı İsrail uçakları olsa da, nihayet Gazze'yi geri alabilmişlerdi.

1967'den beri devam eden İsrail işgali öylesine vahşi bir hal almıştır ki, Filistinliler için yaşam tam bir cehenneme çevrilmiştir. Evde, sokakta, bostanda, kısacası her yerde, her an bir askerin veya Yahudi yerleşimcinin silahından çıkacak kurşunlara hedef olmak mümkündür. Gazzeli gencin çekilmeye dair sözleri bu durumun yalın bir anlatımıdır. Cebaliye mülteci kampından 17 yaşındaki Muhammed, İsrail saldırılarıyla yıkılmış evleri gösterirken, “Son aylarda biraz daha rahatız. Geri çekilme inşallah daha iyi günler getirecek. Filistinliler'in de rahat yaşamak, evlerinde televizyon seyretmek, denize rahatça girmek en tabii hakkı'” diye konuşuyor.

Irkçı-siyonist icraatlar sürüyor

Yahudi yerleşimcilerin tahliyesini gerekçe gösteren siyonistler, barış yolunda önemli bir adım attıklarını, bundan sonraki gelişmelerin Filistin tarafının atacağı adımlara bağlı olacağı yalanını yayıyorlar. Gerici medya tekelleri de bu riyakarlığın propaganda edilmesine büyük katkı sunuyor.

İlkin, yerleşimcilerin küçük bir kısmının tahliyesi, Filistin topraklarındaki yerleşimci sayısını azaltmadı. Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimci nüfusunun bu yıl, işgal topraklarının bir kısmını boşaltma planı çerçevesinde çekilen 9 bini aşkın yerleşimciden daha fazla arttığı bildirildi. İsrail İçişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, İsrail'in geçen hafta Gazze Şeridi'ndeki 21, Batı Şeria'dan da 4 yerleşimden çekilmesine rağmen, bu yıl Batı Şeria'da yaşayanların nüfusunun 10 bin dolayında arttığını belirtti.

İsrail devletinin devam eden icraatları ise, barışa dair edilen sözlerin çirkin bir yalandan ibaret olduğunu ortaya koymuştur. İsrail ordusu, çekilmenin hemen ardından, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkarim'de bir mülteci kampına saldırdı. Saldırıda 2'si çocuk 5 Filistinli katledildi.

İsrail devleti Gazze'de attığı adımı Filistin direnişini bitirmenin olanağına çevirmek istiyor. AB Dış Politika ve Ortak Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile görüştükten sonra devlet radyosuna açıklama yapan İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom, “Terörist örgütlerin dağılmaması halinde yol haritasına dönüş düşünülemez” dedi.

Bölgeye barış getireceği iddia edilen “yol haritası”nı daha önce kabul eden ancak uygulanmasını engelleyen siyonist şefler, şimdi sözkonusu planın uygulanması için yeni şartlar koşuyor. İsrail Başbakan Yardımcısı Ehud Olmert'de, Hamas gibi Filistinli örgütlerin silahsızlanmaması halinde “yol haritası”nda ilerleme olmayacağını ilan etti. Bu açıklamanın ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice ile görüşmenin ardından yapılması, savaş çetesinin İsrail'in bu dayatmasına destek verdiğini gösteriyor.

Filistinliler'in topraklarını gaspetme pervasızlığı da devam ediyor. İsrail ordusu, Batı Şeria'daki en büyük Yahudi yerleşimi olan Maaleh Adimum'un çevresine “güvenlik duvarı” örmek için ilk adımları attı. İstimlak talimatı veren işgalci ordunun inşa planına göre, duvar Batı Şeria'nın 25 kilometre içine girecek.

Bush liderliğindeki çetenin onayı olmadan önemli adım atmayan Şaron, toprak gaspı için de Beyaz Saray'ın desteğini bekliyor. Kudüs'teki diplomatik kaynaklar da, hafta sonu verilen istimlak talimatlarının “Amerikan yönetimindeki üst düzey yetkililer tarafından dikkatle incelenmekte” olduğunu kaydediyorlar.

Abbas ekibinin açmazı

Şaron hükümetinin adımları, ABD'den barış beklentisi içinde olan Abbas ekibini hayal kırıklığına uğratıyor. Filistin lideri Mahmut Abbas, İsrail'den Filistinliler'e “umut verecek şeyler yapmasınıı” istedi. İsrail radyosuna demeç veren Abbas, İsrail hükümetinden, özellikle yeni yerleşim birimleri açmayı, Batı Şeria'da güvenlik duvarı örmeyi, Doğu Kudüs'ü Musevileştirmeyi durdurmasını istedi.

Başbakan Ahmet Kurey ise, Reuters ajansına verdiği demeçte, çok tehlikeli gelişmeler olduğunun altını çizerek “Kudüs'ün sınırlarını Ürdün vadisine kadar genişletiyorlar. Bunu kim kabul edebilir? Kudüs ya da Batı Şeria karşılığında Gazze'yi kim kabul edebilir” dedi. Filistinli Bakan El Hatib de, “İsrail'in yerleşim birimlerini genişletmedeki ısrarının, Filistinliler'e savaş ilanı olduğunu, çünkü bunun amacının işgali güçlendirerek ve uzatarak Filistin devletinin kurulmasını engellemek amacı güttüğünü“ söyledi.

Filistinli yetkililer ciddi bir açmaz içindeler. Zira onlar, Şaron hükümetinin ABD desteğiyle attığı pervasız adımların engellenmesi için, yine ABD'den medet umuyorlar.

Direnişçiler silah bırakmıyor

Filistinli direnişçiler ise, ABD destekli silahsızlandırma dayatmasına boyun eğmemek konusunda kararlılar. Kural tanımaz bir ordu tarafından kuşatma altında tutulan bir halkın silahsızlanmayı kabul etmesinin, köleliğe gönüllü olarak boyun eğmek anlamına geldiğini hemen her Filistinli bilmektedir. Dolayısıyla bu dayatmanın bu şartlarda sonuç vermesi mümkün değildir.

İsrail'in dayatmasına meydan okuyan Hamas, İslami Cihad gibi örgütler, Gazze'den çekilmenin sergiledikleri direnişin bir sonucu olduğunu vurguluyorlar ve İsrail'in Batı Şeria'yla Kudüs'teki işgali sona erene dek direnişlerini sürdüreceklerini belirtiyorlar.

Bush-Şaron ikilisinin, Gazze'yi üstü açık hapishaneye çevirme karşılığında Filistin direnişini bitirme girişimleri fiyaskoyla sonuçlanmaya mahkumdur. Siyonist-emperyalist planlar bir kez daha boşa düşürülecektir.

--------------------------------------------------------------------------------------

İşgalciler gazeteci katletmeye devam ediyor

Dünyanın her yerinde işgalci ordular, basın mensuplarını katletmek, yaralamak, tutuklamak gibi faşizan uygulamalara sık sık başvurular. Bu uygulamalar vahşi olmakla birlikte anlaşılır tarafı da vardır. Zira işgalci güçler, ezilen halklara karşı zulümde sınır tanımadığı için, icraatlarının dünya kamuoyuna yansıtılmasından rahatsız oluyorlar. İşgal sonrasında Irak bu alanda dünyada başı çekiyor. Hem kitlesel katliamların yaygınlığı, hem de işgal orduları ile işbirliği yapmayan gazetecilerin katledilmesi bu ülkede doruğa çıkmıştır. Bunun son örneği, Bağdat'ta bir Reuters çalışanın Amerikalı keskin nişancıların açtığı ateş sonucu katledilmesi ile yaşandı.

Bağdat'ta bir çatışmayı izlerken, ABD askerlerinin açtığı ateşte katledilen Reuters Haber Ajansı ses teknisyeni Velid Halid için cenaze töreni düzenlendi. Öfkeli kalabalık ABD karşıtı sloganlar attı.

Aynı olayda yaralanan Reuters kameramanı Haydar Kadim'in durumu ise hâlâ açıklığa kavuşmadı. Sırtından yaralanan, aynı zamanda olayın da tek görgü tanığı olan Kadim, ABD askerleri tarafından gözaltına alınmıştı. Reuters ajansı, kameramanının derhal serbest bırakılması için bir kez daha çağrı yaptı. Ancak Amerikan ordusundan bu konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi.

Bu son cinayet üzerine Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'a bir mektup göndererek, Irak'ta ABD işgal güçlerinin katlettiği medya mensupları konusunda soruşturma açılmasını istedi. Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü de, Irak işgalinde şimdiye kadar 66 gazeteci/medya çalışanının öldürüldüğünü rapor etti. RSF, 1955-1975 yılları arasında Vietnam'da öldürülen gazeteci sayısının 63 olduğunu hatırlattı.