<

4 Aralık 2009
Sayı: SİKB 2009/46

  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimci bir çıkışın
artan imkanları ve görevler.
  TKİP MK’nın Alaattin Karadağ yoldaşın katledilmesine ilişkin açıklaması.
Alaattin Karadağ cinayeti polis-yargı işbirliğiyle örtbas edilmeye çalışılıyor!
Alaattin Karadağ çeşitli illerde gerçekleştirilen eylemlerle anıldı.
Kazanana kadar grev,
kazanana kadar mücadele!
  Kamu emekçileri GREV’e çıktı,
hayat durdu!..
  Şovenist saldırganlığa karşı
birleşik mücadele!
  Kürdistan’da sokak gösterileri ve
dizginsiz devlet terörü
  Dünyaya gururla bakan proleter devrimci Alaattin yoldaşa..
  Alaattin Karadağ (Nurettin) yoldaşın Parti üyeliği başvurusu
  Alaattin Karadağ’a
yoldaşlarından
  III. Parti Kongresi kitlesel bir coşkuyla selamlandı!
  Kapitalist kriz tipleri IV
- Volkan Yaraşır
  Metal İşçileri Kurultayı
gerçekleştirildi!
  Metal İşçileri Kurultayı
Sonuç Bildirgesi
  Ulusal soruna devrimci yaklaşımın paradoksları - 3 - M. Can Yüce.
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Alaattin Karadağ cinayeti polis-yargı işbirliğiyle örtbas edilmeye çalışılıyor!

Alaattin Karadağ 19 Kasım akşamı Esenyurt-Avcılar’da polisler tarafından alçakça katledildi. Alaattin Karadağ’ın devrimci kimliğinin ve özgeçmişinin ortaya çıkmasının ardından burjuva medya tarafından sözkonusu polis cinayetine yönelik topyekûn bir meşrulaştırma kampanyası başlatıldı. Yayınlanan haberlerde ne Alaattin’in vücudunun polis kurşunları ile delik deşik edilmesinden ne yaralı halde yerde yatarken tıbbi müdahale yapılmaksızın bekletilmesinden ne de olay yerine gelen ve doğrudan Alaattin’i infaz eden sivil polisten bahsedildi. Yalnızca Alaattin Karadağ’ın ölüm orucu direnişçisi olduğuna ve kesinleşmiş cezası bulunduğuna vurgu yapılarak apaçık bir biçimde katledilmesi haklı ve meşru gösterilmeye çalışıldı. 

Yargı mekanizması yargısız infazı aklamaya çalışıyor!

Burjuva medya eliyle yürütülen manipülasyon dolu bu kampanyanın ardından Karadağ’ı vuran polisi aklama ve olayla ilgili çelişkileri örtbas ederek cinayetin üstünü kapatma görevi ile yargı mekanizmalarının da devreye girdiği görüldü. Ailesinin Karadağ’a sahip çıkmak üzere İstanbul’a gelmesinin ardından Alaattin Karadağ üzerinde otopsi işleminin, aile fertleri tarafından teşhis yapılması gerekliliği yerine getirilmeksizin, (yasada teşhis ön koşulu bulunmasına rağmen) bir çırpıda gerçekleştirildiği öğrenildi.

Aynı zamanda soruşturma dosyasının güncel kapsamına bakıldığında bir dizi çelişkili ve kesinlikten uzak konunun basına somut bilgiymişcesine yansıtıldığı da görüldü. Bunların başında yaralanan minibüs şoförü geliyor. Gerek dosyada beyanı bulunan görgü tanıkları tarafından gerekse bizzat ifade veren polislerce Karadağ’ın minibüsün ön tarafına bakan yerde bulunduğunun belirtilmesine rağmen şoförün Karadağ tarafından vurulduğu sanki su götürmez bir gerçekmiş gibi lanse edilmişti. Oysa ki şoförün sırtından vurulduğu raporlarla belgelenmiş durumda. Bu durumda şoförün kimin tarafından vurulduğunun şu aşamada bilinemediği açık. Ayrıca sırtından vurulduğu bilgisi, arka tarafta yer alan polislerce açılan ateşe maruz kaldığı düşüncesini de güçlendiriyor.

Kaldı ki basına yansıyan tanık beyanlarında da belirtildiği üzere polis tarafından açılan rastgele ateşin böyle bir sonuç yaratmış olması da oldukça güçlü bir ihtimal. Ve yine araca isabet eden kurşunların açtığı deliklerin tespit edilmiş olması, ancak tek bir mermi çekirdeğine rastlanılamamış(!) olması da bu olasılığı güçlendiriyor.

Bütün bunların yanısıra burjuva hukukunun kendi iç savunma mekanizmasının doğal bir ürünü olarak, soruşturma safhası da baştan sona taraflı yürütülüyor. Bunun en güçlü emaresi, polislerin olayda doğrudan taraf olmalarına rağmen, soruşturmada halen bizzat görev alıyor olmaları. Sonuç itibariyle Emniyet Teşkilatı’nın herhangi bir biriminin kendi içerisindeki bir pisliği ortaya çıkartacağını düşünmek safdillik olur. Aksine onların bu soruşturmadaki asıl misyonları Alaattin’in katli sırasında ortada bırakılan boşlukları kapatmak olacaktır.

Yine ilginç bir ayrıntı da soruşturmada ifadesine başvurulan görgü tanıkları içerisinde bir dizi basın yayın organında açık isim ve soyadı ile olaya ilişkin bilgilerini beyan eden tek bir şahsın dahi olmaması. Gazetelere yargısız infazı doğrulayan beyanlar veren kimsenin tanıklığına henüz başvurulmuş değil.

Alaattin’in üzerinden çıktığı iddia edilen silahla ilişkili beyanlar da baştan sona çelişkili. Bir tanık silahın Alaattin yere düşerken elinden düştüğünü iddia ederken, polis “elinden biz aldık” diyor. Polis silahı sol elden aldığını iddia ediyor ama savcılık tutanağında silahın Alaattin’in sağ yanında olduğu belirtiliyor. Özellikle polis ifadelerinde sezilen tek kalemden çıkma hali ise, bütün bu olay örgüsünün kamuoyuna yansıtılan çatışma bilgisine ilişkin soru işareti ortaya çıkmaması için, Alaattin’in infaz edilmesinin ardından sağ el parmaklarının olmadığının fark edilmesi ile oluşturulduğu anlaşılıyor.

Hukuki süreç takipsiz bırakılmayacak!

Alaattin’in ailesinin avukatları dosyanın ilk halini incelemelerinin ardından savcılığa ilk başvurularını da yaptılar. İlk elden, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün olayın tarafı olduğu için objektif olamayacağı gerekçesi ile soruşturmadan el çektirilmelerini talep eden avukatlar, ayrıca gazetelere beyan veren ancak soruşturma dosyası kapsamında ifadesine henüz başvurulmamış tanıkların dinlenmelerini talep etti. Ayrıca avukatlar Alaattin’in üzerindeki giysilerle ilgili gerekli araştırmalar yapılarak atış mesafesinin tespit edilmesini de talep etti.

Yargısız infazın belgesi: Çok sayıda kurşun yarası...

Olayın ardından savcılık tarafından bizzat olay yerinde düzenlenen olay yeri tutanağı ve ölü muayene raporundaki bilirkişi beyanları ise olayın yargısız infaz olduğunu, Alaattin’in ölüm nedeninin doğrudan doğruya kurşunlanma olduğunu açığa çıkartıyor. Bilirkişi ifadesinde yer alan ayrıntılardan bazıları şöyle;

* Sol koltuk altında giriş, sağ koltuk altında çıkış olmak üzere iki adet kurşun yarası

* Sol bacakta uyluk ön yüzde 3 adet, arka yüzde 1 adet kurşun yarası.

* Sol kasıkta sıyrık

* Sağ uyluk ön iç yüzde ve yan yüzde iki adet kurşun yarası

* Göğüste sağ meme üzerinde pıhtılaşmış yoğun kan birikintisi

* Bileğin alt yüzünde yoğun kan birikintisi