<

4 Aralık 2009
Sayı: SİKB 2009/46

  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimci bir çıkışın
artan imkanları ve görevler.
  TKİP MK’nın Alaattin Karadağ yoldaşın katledilmesine ilişkin açıklaması.
Alaattin Karadağ cinayeti polis-yargı işbirliğiyle örtbas edilmeye çalışılıyor!
Alaattin Karadağ çeşitli illerde gerçekleştirilen eylemlerle anıldı.
Kazanana kadar grev,
kazanana kadar mücadele!
  Kamu emekçileri GREV’e çıktı,
hayat durdu!..
  Şovenist saldırganlığa karşı
birleşik mücadele!
  Kürdistan’da sokak gösterileri ve
dizginsiz devlet terörü
  Dünyaya gururla bakan proleter devrimci Alaattin yoldaşa..
  Alaattin Karadağ (Nurettin) yoldaşın Parti üyeliği başvurusu
  Alaattin Karadağ’a
yoldaşlarından
  III. Parti Kongresi kitlesel bir coşkuyla selamlandı!
  Kapitalist kriz tipleri IV
- Volkan Yaraşır
  Metal İşçileri Kurultayı
gerçekleştirildi!
  Metal İşçileri Kurultayı
Sonuç Bildirgesi
  Ulusal soruna devrimci yaklaşımın paradoksları - 3 - M. Can Yüce.
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

III. Parti Kongresi kitlesel bir coşkuyla selamlandı!..

Devrimci bir program,
başarılı bir etkinlik!

Bir ayı aşkın bir süre boyunca hazırlıklarını yaptığımız “Kapitalizm krizde, çözüm sosyalizmde!” gecesi, 21 Kasım 2009 tarihinde Almanya’nın Köln kentinde gerçekleştirildi. Geceye yaklaşık bin işçi, emekçi, kadın ve genç katıldı. Gençlerin yoğun katılımı dikkat çekti.

Gece, Partimizin III. Kongresi’ni gerçekleştirdiği bir dönemde yapıldı. Sevinçli, coşkulu ve gururluyduk. Etkinliğe bir gün kala ise sermaye devletinin eli kanlı katiller sürüsü İstanbul polisinin, partimizin üyesi Alaatin Karadağ yoldaşı alçakça katlettiği haberi ile sarsıldık. Bu olay doğal olarak öfkemizi biledi, gecemizin başından sonuna dek canlı ve coşkulu geçmesine vesile oldu. Denilebilir ki bu yılki gecemiz, bugüne kadarki en coşkulu geceydi.

Gecemizde TKP/ML, MLKP, TİKB, TİKB-B stant açtı. Ayrıca MLKP ve TKP/ML-YDB mesajlarıyla gecemizi selamladı. Yerli devrimci partilerden ise MLPD ve KPD-ML gecemize katılıp stant açtı. MLPD temsilcisi ise kısa bir konuşma yaptı.

TKİP İstanbul İl Komitesi’nin mesajı gecede okunurken, İzmir İl Komitesi, Ankara’dan Komünistler, Adana’dan Komünistler, Bursa’dan Komünistler, Esenyurt’tan Komünistler, Ümraniye’den Komünistler, Pendik’ten Komünistler, Kartal’dan Komünistler, Zindandan Komünistler ve Genç Komünistler etkinliğimizi mesajlarıyla selamladılar...

Başarıyı sağlayan güçlü bir ön hazırlık

Önceki deneylerden çıkardığımız dersler ışığında, bu yıl her şeyi önden planladık ve ayrıntılı bir işbölümü yaptık. Bu sayede gece programının sunuluş ve gerçekleştirilmesinden sahne ve salonun düzenlemesine kadar her şey planlandığı gibi gerçekleşti. Denebilir ki gecemiz bugüne dek gerçekleştirdiğimiz gecelerin en sade, akıcı, düzenli ve disiplinlisi oldu.

Etkinliğimizi, yurtdışında politik çalışmanın dibe vurduğu, sıradan emekçiler bir yana, çeşitli devrimci çevrelerle yakınlığı olanların dahi devrimci örgütlere oldukça mesafeli durduğu bir dönemde gerçekleştirecektik. Genel politikamıza uygun olarak programımızda hiçbir popüler sanatçı ya da grup yoktu. Dolayısıyla katılım da dahil tüm hedeflerimize devrimci politik-pratik bir çalışma ile ulaşacaktık.

En büyük silahımız partimizdi. Tüm çalışmamızda, onun program ve ilkelerini anlatacak ve Türkiye devrimi açısından bir şans olduğunu vurgulayacaktık. Tok bir biçimde kapitalizmi teşhir edecek, kapitalizme karşı tek seçeneğin devrim ve sosyalizm olduğunu anlatacak, emekçilerin ve samimi devrimcilerin gecemize katılması için çağrı yapacaktık. Her yerde ve yeterince olmasa da, bunu yaptık.

Erken bir tarihte partimizin sembollerinin süslediği materyallerimizi hazırladık. Özellikle geceye ev sahipliği yapacak olan Köln’de ve yakınındaki kentlerde yaygın bir afiş çalışması yaptık, binlerce çağrı metni dağıttık. Tüm toplantı ve gece türü etkinliklerden, geceye dönük çalışmaların uygun zemini olarak yararlandık. Bir yandan da emekçi evlerine ziyaretler gerçekleştirdik, sözlü propaganda eşliğinde gece bileti satışları gerçekleştirdik. En çok verimi de bu çalışma sayesinde elde ettik.

Geceye dönük ön hazırlık çalışması sırasında, özellikle gecemizin yapıldığı kentte ve yakın bölgede yoğunlaştık. Çalışmamızı olabildiğince planladık, sık sık gözden geçirip, aksamaları giderdik.

“Yine iddialıyız ve yine başaracağız!” demiştik, bu sözümüzü yerine getirdik.

Devrimci bir program, başarılı bir etkinlik

Her yıl yaptığımız gibi bu yıl da partimize yaraşır bir devrimci etkinlik gerçekleştirecektik. Üstelik bu yılki etkinliği, III. Kongre’mizin gerçekleştirildiği bir sırada yapacaktık. Bunun kendisi, her bakımdan devrimci bir program hazırlamamızı emrediyordu. 21 yıllık gerçek bir devrimci emeğin yansıtılacağı, kendi öz çabalarımızın ifadesi ürünlerimizin sergileneceği bir etkinlik planladık.

Bir ayı aşkın bir çalışmanın ardından nihayet, III. Kongre’nin heyecanıyla ve Alaattin Karadağ yoldaşın katledilmesi nedeniyle sermaye devletine duyduğumuz öfkeyle yüklü olarak etkinliğimize başladık.

Gecenin salonu gerçekten de özenle hazırlanmıştı. Sahnede, altında “TKİP III. Kongresi” imzası olan “Parti, Sınıf, Devrim!” yazılı büyük boy bir pankart asılmıştı. Salonun sol ön cephesinde, üzerinde “Ekim Devrimi 92., Yeni Ekimler’in Partisi 11. yılında!” yazılı pankart yer alıyordu. Sol yanda ise sırasıyla; “Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!”, “Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak!” ve “Kahrolsun sömürgecilik! Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!” pankartları asılmıştı. Ayrıca sahnenin ön cephesinde, üzerinde, Mustafa Suphi’nin “Dünya devriminin seyrinde Türkiye proletaryası şerefli bir mevki işgal edecektir!” sözlerinin yazılı olduğu bir pankart boylu boyunca uzanıyordu. Salonun sağ ön cephesinde, “Şan olsun TKİP III. Kongresi’ne!” pankartı asılmıştı. Ve duvar boydan boya Marks, Engels, Lenin, M. Suphi, Deniz, Mahir, İbrahim, Mazlum, Fatih, Habip, Ümit ve Hatice’nin özenle yapılmış posterleri ile süslenmişti. Sağ yanda ise, üzerinde “Sınıfa karşı sınıf, düzene karşı devrim, kapitalizme karşı sosyalizm!”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!” pankartları yer alıyordu.

Etkinliğimiz Grup Su ve Zündstoff’un Almanca, Türkçe ve Fransızca olarak söyledikleri Enternasyonal marşı ile başladı.

Bunu, Alaattin Karadağ yoldaş ve onun şahsında tüm devrim ve sosyalizm kavgasında ölümsüzleşenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşu izledi. Ardından TKİP Merkez Komitesi’nin ve TKİP Yurtdışı Komitesi’nin Alaattin yoldaşa ilişkin açıklamaları okundu. Tüm kitle bu sırada Alaattin yoldaşa ve onun şahsında parti şehitlerine duyulan derin sevgi, saygı ve bağlılığın bir ifadesi olarak gür, öfkeli ve coşkulu biçimde atılan “Alaattin yoldaş ölümsüzdür!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganlarını haykırdı.

Sloganların ardından Grup Zündstoff sahneye çıktı. Dost devrimci grup Zündstoff, Bertold Brecht ve Nazım Hikmet’in şiirlerinden derleyip, Almanca ve Türkçe olarak söyledikleri militan marş ve türkülerle salonu bir anda hareketlendirdi, kitleyi coşturdu. Yoğun biçimde alkış alan grup, “Yaşasın Enternasyonal dayanışma!” sloganıyla uğurlandı.

Ardından partimiz adına gecenin konuşmasını yapması için bir yoldaş kürsüye çağrıldı. Konuşma, partimize yaraşır bir düzeyin ifadesiydi. Tok ve vurucuydu, dikkat çeken son derece net mesajlar içeriyordu. Bu nedenle tüm kitle konuşmayı büyük bir ilgi, merak ve dikkatle dinledi. Konuşma sık sık sloganlarla kesildi.

Gecenin konuşmasını gençliğin, tümüyle kendi bağımsız inisiyatifi, yaratıcılığı ve emeğinin ürünü olan programı izledi. Genç yoldaşların kendi hazırladıkları son derece başarılı konuşma, okudukları şiirler, kapitalizmi eleştiren, sermayenin gençliğe dönük güncel saldırılarını teşhir eden ve hedef olarak devrimi ve sosyalizmi gösteren Rap tarzında hazırladıkları şarkıları ve kızıl bayraklar dalgalandırarak toplu biçimde söyledikleri Çav Bella marşı katılımcıları coşturdu. Gençlerin programı büyük bir sempatiyle karşılandı, gecenin beğenilen çalışmalarından biri oldu.

Gençlik programının ardından Özgür Halk Derneği folklor ekibi sahneye çıktı. Grubun başarılı bir şekilde sergilediği halk dansları ilgiyle izlendi.

Gecenin ilk bölümünün finalinde Grup Su sahneye çıktı. Özenle seçilmiş marş ve türkülerden oluşan programı ile Grup Su ilgiyle dinlendi, sempati ile karşılandı.

Gecemizin ikinci bölümü MLPD temsilcisinin yaptığı kısa konuşma ile başladı. Kapitalizmi teşhir eden, krize ve sonuçlarına değinen ve buna karşı mücadele çağrısı yapan konuşma dikkatle dinlendi. MLPD temsilcisi, sermaye devletinin baskıcı ve katliamcı kimliğine, işçi sınıfına, devrimci harekete ve Kürt halkına dönük uygulamalarına dikkat çekti. Konuşmasının sonunda Alaattin Karadağ yoldaşın katledilmesine değinen MLPD temsilcisi “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganı ile uğurlandı.

Ardından, 20. yüzyıldan başlayarak günümüze dek kapitalist-emperyalist sistemin, bunalımlar ve savaşlar sarmalını dile getiren, devamında, Türkiye’nin ‘20’li yıllarından başlayarak, sosyal mücadele yılları olan ‘60’lı ve ‘70’li yıllarını ve bu dönemin sosyal sınıf mücadelelerini anlatan, ardından komünist hareketin ortaya çıkışı ve partiye büyümesine değinen sinevizyon gösterisi gerçekleştirildi. “Parti, sınıf ve devrim”in birlikteliğinin yaşamsallığını eksen edinen inevizyon dikkatle izlendi.

Sinevizyonun ardından, konuşmasını yapmak üzere Volkan Yaraşır kürsüye geldi. Kapitalizmin küresel krizine ve yıkıcı sonuçlarına değinen Yaraşır’ın konuşması belirgin bir ilgi ve dikkatle dinlendi. Özellikle işçi sınıfının yıkıcı gücüne ve sınıf devrimciliğinin tayin ediciliğine dönük vurguları büyük alkış aldı.

Gecenin finalinde Grup Su bir kez daha sahnedeydi ve bu bölümde çok daha başarılı bir performans sergiledi. Gecemiz Grup Su’nun canlı türküleri eşliğinde çekilen coşkulu halaylarla sona erdi.

Sonuç olarak, bir ayı aşkın bir süre devrimci politik ve pratik bir faaliyet yürüttük. İşimiz kolay değildi ama güçlükler karşısında direndik. Başarıya inandık ve başardık. Etkinliğimizin başarısını sadece ve sadece bu emek ürünü çalışmamıza borçluyuz. Şimdi daha iddialıyız. Bu başarımızı yeni başarıların imkanı haline getireceğiz.

TKİP Yurtdışı Komitesi


 

Yerin yedi kat altına girseler de!..

Parti çalışmasının her alanında ayrım gözetmeksizin bir sıra neferi ruhuyla ve bir profesyonel devrimci bilinci ve deneyimi ile yer alan Alaatin Karadağ yoldaş, son yıllarda Esenyurt’un fabrika bölgeleri ve işçi semtlerinin düzenli olarak illegal parti materyalleri ile donatılmasında etkin rol oynayan parti militanlarından biriydi. Nitekim bu örnek militan tutumunu son olarak da TKİP III. Kongresi’ne ilişkin parti afişlemeleri üzerinden gösterdi ve faşist katiller tarafından tam da böyle bir faaliyet esnasında katledildi.

Burada yayınladığımız metin Ekim’de yayınlanmak üzere partiye 20 Ekim 2009 tarihinde ulaşmıştı. Fakat Ekim’in Kasım 2009 tarihli son sayısı (sayı: 260) tümüyle III. Parti Kongresi metinlerine ayrıldığı için öteki bazı yazılar gibi, Alaattin yoldaşın Ekim ayı başında İstanbul’da yapılan emperyalist haydutlar toplantısına ilişkin olarak İstanbul Esenyurt bölgesinde yürütülen faaliyete ilişkin haber metni de yayınlanamadan elimizde kaldı.

Benzer bir faaliyet içinde yalnızca bir ay sonra katledilmesi, yoldaşımızın Ekim ayı pratik faaliyetlerine ilişkin bu haber metnine apayrı bir politik-manevi değer kazandırmaktadır... Okurlarımızın da metni bu gözle değerlendireceğine inanıyoruz ve işçi sınıfının yiğit evladı profesyonel devrimci Nurettin yoldaşımızın anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz...

***

Emperyalist haydutlar, yerin yedi kat altında özel olarak inşa edilen toplantı salonunda ve büyük bir polis ordusu korumasında, 1-7 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da toplandılar. Savaş örgütlerini ağırlayan sermaye adına ülkeyi yönetenler ise emperyalist-kapitalist düzenin bekası için çalışan emperyalist efendilere saygıda kusur etmediler.

Dünya işçi-emekçileri nazarında sermaye devleti payına utanç verici olan bu durum, Türkiye’deki komünist-devrimci ve ilerici öncü güçleri şahsında politik moral ve kazanımlarla geçti. Yerin yedi kat altında toplanmalarına rağmen emekçilerin militan öfkesinden kurtulamadılar. Verdikleri sosyal mesajın nedeni de esas olarak sokakları kuşatan bu öfkedir. Dünyanın her köşesinde işçi sınıfı ve emekçi halklara karşı işlenmiş sayısız suçla karanlık bir geçmişe sahip olan bu örgütler hak ettikleri biçimde karşılandılar. Yeni bir dünya düzeni kurmak iddiasıyla toplanan emperyalist haydutların zirvesi, sokakları kuşatan protesto gösterilerinin gölgesinde kaldı.

Bizler de kendi yerelimizde işçi-emekçileri bu haydutlara karşı mücadeleye seferber etmek, içlerinde biriken tepkilerini sokaklara akıtmalarına sevk etmek amacıyla yerelimizin belirli merkezi güzergâhlarına yazılamalar gerçekleştirdik. Habib’lerimizin, Ümit’lerimizin yaktığı direniş meşalesi on yıldır bu devrim toprağını aydınlatmaya devam ediyor. Emperyalist haydutların bu zirvesi aynı zamanda 10. Yılını geride bırakan Ulucanlar katliam ve direnişinin yıl dönümüne denk gelmesi dolayısıyla da Ulucanlar gündemli yazılamalarda bulunduk. “Kahrolsun emperyalizm! İMF-DB defol!”, “kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “kahrolsun emperyalizm yaşasın sosyalizm!”, “İMF-DB defol!”, “emperyalizm yenilecek direnen halklar kazanacak”, “Ya barbarlık ya sosyalizm!”, “Yaşasın ulucanlar direnişimiz!”, “Devrimci irade teslim alınamaz!” şiarlarından oluşan yazılamalarımızdı bunlar.

Faaliyetimizi Tokat-Yeşilkent mahallelerinin giriş güzergahları, Esenyurt Tabela ve Köyiçi güzergahları, Kıraç Hadımköy yolu ve fabrikalar bölgesi ile Haramidere mahallelerimize taşımış olduk. İstediğimiz yaygınlıkta olmasa da bu faaliyetimiz yerelimizde kendini hissettirdi. Zira bizim cephemizden gündeme dair bizim dışımızda faaliyet yürüten olmadı.

Emperyalistler ve uşakları, kapitalizmi savunma ve ideolojik olarak pazarlama gücü bulamadıkları için kapitalizmden başka bir seçenek olmadığı söylemine sarılıyorlar. İMF-DB şefleri tarafından geleceğe dair çizilen felaket tabloları aynı zamanda bu amaca hizmet ediyor. Dünya işçi ve emekçi halklarının toplumsal yaşamın önünde bir engele, sırtlarında koca bir ur’a dönüşen emperyalist-kapitalist sistemi yıkmak dışında bir seçenekleri olamaz.

Rosa Luxemburg yoldaşın şiarı bugün her zamankinden daha anlamlı, daha yakıcı ve daha günceldir:

“Ya barbarlık içinde çöküş, ya sosyalizm!”

Esenyurt’tan Komünistler
20 Ekim 2009