28 Ocak 2011
Sayı: SİKB 2011/04

 Kızıl Bayrak'tan
Ağır saldırı zayıf eylemlerle göğüslenemez!
Sermayenin ‘torba’sı mecliste
emekçiler sokakta
Kıdem tazminatının
gasbı için hazırlıklar
Çürüme ve bürokratikleşmede
son nokta!
Belediye işçisi örgütlülüğüne
sahip çıkıyor
İş Bankası Kuleleri önünde direnen Nemtrans işçileri ile konuştuk
PTT işçileri baskı ve
tehditlere karşı direniyor
İzmir’de işçi kurultayı çağrısı
Öztiryakiler işçisi direnişte
Art’de patron ve uşaklarından
faşist saldırı
Torba yasa ve metal işçilerinin
grev kararlılığı
Metal işçileri kararlı
Cahit Atalay serbest bırakılsın!
Gençliğe “iğrenç” saldırı
Genç-Sen’liler uğurlandı.
Emperyalistler silahsızlanma değil egemenlik peşinde!
Almanya’da Afganistan işgaline protesto eylemleri.
Tunus’ta emekçi halkın
isyanı devam ediyor
Arnavutluk'ta sosyal öfke kabından taştı
Lübnan halkları gerici
güçlerin hedefinde
Dünyadan
Kapitalizmin Dilovası felaketi
Tecrit derinleştiriliyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Torba yasa ve metal işçilerinin
grev kararlılığı

“Torba Yasa”nın meclis alt komisyonlarında görüşülmesi geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Komisyonlarda onaylanan haliyle tasarının meclis genel kurulunda görüşülmesine ise 26 Ocak günü başlandı.

24 Ocak kararlarının 31. yıldönümünde meclis gündemine gelen “Torba Yasa” mevcut hali ile işçi sınıfına yönelik birçok hak gaspını içeriyor. Farklı konulardaki birçok düzenleme ile iç içe geçirilen bu kapsamlı saldırı paketine karşı güçlü bir yanıt verebilmek ise sınıf hareketi adına özel bir önem taşıyor.

Aylardır gündemde olan bu kapsamlı saldırı paketine karşı işçi sınıfı cephesinden gelişen tepkiler ise halen ciddi bir sınırlılık taşıyor. Sendikal bürokrasi, ancak aylar sonra yasa tasarısının meclis genel kuruluna gelmesi ile birlikte çeşitli adımlar atmaya başladı. Bu adımlarda ise üretimden gelen gücün kullanılmasının adı bile geçmezken sendika ağaları bir kez daha göstermelik eylemlerle işçi sınıfında biriken öfkeyi yatıştırmaya çalışıyorlar.

“Torba Yasa” ve metal işçileri

“Torba Yasa”dan doğrudan etkilenmekte olan belediye işçilerini dışta tutarsak şu ana kadar bu saldırı paketine tepki gösteren asıl işçi bölüğünü metal işçileri oluşturuyor. MESS Grup TİS görüşmeleri başladığı günden beri bu cepheden “Torba Yasa” ve bu yasa ile hayata geçirilmeye çalışılan uygulamalar derinden ön plana çıkıyor.

Bilindiği gibi MESS, grup TİS görüşmelerinde bir kez daha çalışma hayatını daha da esnekleştirecek saldırı planları ile metal işçilerinin karşısına çıkmıştı. Bir yandan bu planlara karşı işçilerin öfkesi nedeniyle, ama daha da önemlisi bu planların “Torba Yasa” ve gündeme getirilecek diğer yasal değişikliklerle güvence altına alınacak olması nedeniyle MESS geri adım atmıştı. Türk Metal çetesi oynanan orta oyunun bir parçası olarak MESS’in elini rahatlatırken Birleşik Metal üyesi işçiler ise “mücadeleye devam” dediler. Genel yasal düzenlemeler sayesinde toplu sözleşmede de birçok hak gaspının yaşanacağının bilinci ile MESS dayatmalarına ve sermayenin saldırılarına karşı mücadele yolunu seçtiler, grev kararlılıklarını dile getirdiler.

Zira, torba yasa tasarısı ile 4857 Sayılı yasada yapılması planlanan değişikliklere karşı metal işçilerinin önemli duyarlılıkları bulunuyor. Zaten ağır bir işkolunda ve ağır çalışma koşulları altında çalışan, bunun karşılığında ise kölece bir yaşam sürmek zorunda bırakılan metal işçileri çalışma yaşamını daha da esnekleştirecek girişimlere karşı ciddi bir duyarlılık taşıyorlar. Bugün için seçim sonrasına bırakıldığı açıklansa da kıdem tazminatının gasbedilmesi hedefleri de bu duyarlılığı arttıran başka bir unsur olarak ön plana çıkıyor.

Mücadele kararlılığı “Torba Yasa”yı da aştı

Metal işçilerinin “Torba Yasa” ile birlikte gündeme getirdikleri grev kararlılıkları ise bugün bu sınırları da aşmış bulunmaktadır. Hazırlanan taslakta atılan kısmi geri adımlara rağmen metal işçilerinin en önemli talebi halen mevcut yasal düzenlemelerle saldırıya uğrayan hakların sabit düzenlemelerle toplu sözleşmelere geçmesidir. Bunun bir yanı haftalık çalışma süreleri ve diğer yanı esnek çalışmayı engelleyici hükümler iken, diğer bir yanı da kıdem tazminatı hakkının güvence altına alınmasıdır.

Bu taleplerin kendisi ise MESS ile yıllardır kurulan dengelerin bütünüyle değişmesi, toplu sözleşmelerde köklü değişikliklerin yaşanması anlamına gelmektedir. Birleşik Metal yönetiminin de dile getirdiği gibi 21 yıl sonra ilk kez grev metal işkolunda işyerlerinin kapısından içeri girmek üzeredir. Bunun doğal sonucu ise MESS-Türk Metal kirli ittifakı ile dayatılan kölelik koşullarına karşı artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağıdır. Metal işçilerinin gösterdiği bu kararlılıkla birlikte MESS’in Türk Metal çetesiyle birlikte yazdığı satış geleneği bozulmak üzeredir. Metal işçilerinin grev yoluna çıkması ile birlikte bu etkisini, sektörde ve tüm işçi hareketinde etkisini çok daha güçlü bir şekilde hissettirecektir.

Metal işçileri yol gösteriyor!

Metal grup TİS’lerinin geldiği aşama ile birlikte Birleşik Metal üyesi işçiler bir öncü gibi işçi sınıfına yol göstermiştir. “Torba Yasa” ile artan duyarlılık onu da aşan bir şekilde MESS’in 30 yıllık saltanatına karşı bir meydan okuma aşamasına gelmiştir. Tersinden bu kararlılığın torba yasa gündeminde de kendisini hissettirmesi sektörde yaşanacak grevin kendi sınırlarını da aşması için önemli bir imkan yaratacak, birleşik bir sınıf hareketi için ciddi bir zemin oluşturacaktır.

Bu kararlılığın başka bir önemi ise torba yasa gibi kapsamlı bir saldırı dalgasına karşı göstermelik eylemlerle günü geçiştirmeye çalışan sendikal bürokrasiyi köşeye sıkıştıran tutumdur. Tek tek işyerlerinde ve sektörlerde olduğu gibi sınıfa yönelik genel saldırılarda da sermaye sınıfına cevap vermenin en temel yolu üretimden gelen gücün etkin bir şekilde kullanılmasındadır. 2008’deki TİS sürecinde yönetim kademesinin kararsızlığı ile birlikte bu önemli kozlarını yitiren metal işçileri, bu kez gündemdeki saldırı dalgasına karşı bu en önemli silaha başvurmak üzeredir.

Zayıflıkları aşıp grev yoluna çıkalım!

Grev silahının kullanımı için süre her geçen gün daha da kısalmaktadır. 17 Ocak ile birlikte resmi arabulucu süreci de sona ermiştir. Arabulucunun raporunun taraflara ulaşmasının ardından Şubat ayı içinde resmi grev kararı da alınacak ve fabrika kapılarına asılacaktır.

O zamana kadar grev hazırlıklarını daha da güçlendirmek, halen mücadeleyi sekteye uğratma riskini taşıyan zayıflıkları aşarak grev kararlılığını kuşanmak bugün önümüzde duran en önemli görevdir. Bu görev ise sadece Birleşik Metal üyelerinin değil, başta Türk Metal üyeleri olmak üzere tüm metal işçilerinin ve  dahası tüm işçi sınıfının omuzlarında yükselmektedir.

 

 

 

“Greve hazırlanıyoruz”

Ferdi Bayram (SCM İşyeri Baştemsilcisi / Bursa): Şu anda sendikamızın aldığı eylem kararları var. Cuma yürüyüşleri ve basın açıklamaları yapılıyor. Bunun dışında fabrikanın durumuna göre eylemler yapılıyor. Sanayinin girişinde araçlardan inerek yürüyüşler yapıyoruz. Toplu giriş-çıkışları alkış ve sloganlarla yapıyoruz. Çalışırken Birleşik Metal şapkalarımızı takıyoruz. Kokart eylemimiz de başlayacak. Torba yasayla ilgili eylemler yapılıyor. Bunlara katılıyoruz. Grev kararı alınmadan önce başlatılan grev fonu var. Arkadaşlarımız grev konusunda kararlılar. Bulunduğumuz sanayi bölgesinde 100 bin işçi çalışıyor ve tek örgütlü yer biziz. Eylemlerimiz bu yüzden büyük ilgi görüyor. Ben bu grevin sonuna kadar götürülmesi taraftarıyım. Biz eylem ve etkinliklerimize fabrika içinden değil fabrika dışından arkadaşlarımızı da katıyoruz. SCM olarak böyle bir hava yakaladık. İşler de çok yoğun. İşveren fabrikayı ya kapatır gider ya da işgaller olur. Son olarak DİSK'in Bursa'daki toplantısına katıldık. Birlik çağrısı yapıldı. Torba yasayla ilgili Türkiye genelinde eylem olacak. O yüzden AKP önünü her gün aşındıralım. Bursa diğer illere göre eylem ve etkinliği zayıf bir il. Uyuyanları uyandırmaya çalışıyoruz. Türk Metal'in MESS grubunda Bursa'da 40 bin üyesi var. Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Biz eğer 500 kişi olsaydık Bursa'da ortalığı ayağa kaldırırdık. Hedefimiz hep mücadele etmektir. Masa başında değil sokakta kazanmak istiyoruz.

Gökhan Aydın (Pyrsmian İşyeri Temsilcisi / Bursa): Örgütümüzün aldığı kararlar bütün fabrikalarda olduğu gibi bizim işletmemizde de uygulanıyor. Basını, kamuoyunu aydınlatmak amacıyla vardiya çıkışlarında yürüyüşler ve basın açıklamaları yapıyoruz. Şubat ayı gibi grev kararı gelecek. MESS'in tavrına göre greve çıkıp çıkmayacağımız netlik kazanacak. İşçi arkadaşlarımıza grev sürecinde yaşayacağımız zorlukları anlatıyoruz. Onları motive etmeye çalışıyoruz. Toplu iş sözleşmesini hazırlarken oluşturduğumuz TİS komisyonu uyuşmazlığın ardından grev komitesine dönüştü. Bunlar ileriki süreçte grev komitesi olacak. İşyeri komiteleri bizim kurullarımızda önceden beri vardır. İleriki süreçte üzerine düşen rolü oynayacaktır.

Rıfat Codura (Paksan İşyeri Baştemsilcisi / Birleşik Metal İstanbul 2 Nolu Şube Sekreteri): Sendikamızın 6 Kasım'dan itibaren aldığı eylemlilik kararını yerine getiriyoruz. Fabrika önündeki basın açıklamaları eksiksiz sürüyor. Mesai eylemi sürüyor. Arabulucu raporu tutulduktan sonra ortam biraz daha gerildi. MESS 27 Ocak'ta sendikamızın örgütlü olduğu MESS üyesi fabrikaların yöneticilerini toplantıya çağırdı. Biz işyerlerinde grev komitelerimizi oluşturduk. Grev sandığımızı oluşturduk. Geçtiğimiz cuma günü sendikamızın önlüklerini giydik, şapkalarını taktık. Son iki haftadır emek dostları yanımızdaydı. Sendikamızın örgütlü olduğu Güven Elektrik'ten işçiler destek verdi. Destek gittikçe çoğalıyor. Çadırlar tozlanmıştı, geriye çadırlarımızı kurmak kaldı.

Bayram Dilek (RSA İşyeri Baştemsilcisi / İstanbul 2 Nolu Şube): Greve hazırlık yapıyoruz. Grev fonuna aktarmak amacıyla önlemler alıyoruz. Zeytinin yarısını paylaşmaya başladık. Her cuma eylemlerimiz oluyor. Grevle ilgili toplantılar yapıyoruz. Sözleşmenin bu şekilde imzalanmayacağını söyledik ve bu kararımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.

Mustafa Tozkoparan (Sarkuysan İşyeri Temsilcisi / Gebze): Sendikamızın aldığı kararlar fabrikamızda uygulanıyor. Sarkuysan işçisi de greve hazır. Şu anda yasal sürecin tamamlanmasını bekliyoruz. Bunun dışında rutin çalışmamızı sürdürüyoruz. Süreçle ilgili Sarkuysan işçisi üzerine düşeni yerine getiriyor. Sendikamızın merkezi kararları hayata geçiriliyor. Yapılan eylemler işçiyi yanyana getiriyor. Kokart takma eylemi fabrikamızda devam ediyor. Sabah yürüyüşü bu hafta kaldırıldı. Onun yerine, işveren temsilcileriyle grev ve toplu sözleşmeyle ilgili konuşmama kararı aldık. Bu karar uygulanıyor. Önümüzdeki süreçle ilgili alınacak kararlar uygulanacak.

Yusuf Rişvan (Bosal Mimaysan İşyeri Baştemsilcisi / Gebze): Bu hafta itibariyle kokart takma eylemleri başladı. Şu anda buna devam ediyoruz. Grev komitileri biraraya geliyor ve eğitimler devam ediyor. 11 Aralık'ta Merkez TİS Komisyonu bir karar verdi. MESS ayrı bir teklif yapmadığı sürece biz grev silahımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu kararlılıkla yürüyoruz.

Kahraman Aynacı (Bekaert İşyeri Baştemsilcisi / Kocaeli): Bu işin sonu greve doğru gidiyor. Hazırlıklarımızı bu yönde yapıyoruz. Karşı tarafta bir değişiklik olmazsa, bizim taleplerimiz karşısında aynı tutumlarını sürdürürlerse bu yolun sonu grevdir. Biz şu anda işyerinde eylemlerimize devam ediyoruz. Giriş-çıkışları toplu yapıyoruz. Çaylara, yemeklere geç ve toplu olarak gidiyoruz. Üretimi yavaşlatmaya çalışıyoruz. Vardiyalarda grev komiteleri kurduk. MESS'in tavrının değişmesini bekliyoruz. Bizim bir taslağımız var. Torba yasaya karşı mücadele kararlılığımız var. Torba yasanın işçileri zarara uğratacağını anlatıyoruz. Sadece bizimle bitmiyor bu iş. Diğer sendikaların da buna karşı olması gerekir.

Murat Gür (Süsler Doruk İşyeri Baştemsilcisi / Birleşik Metal Eskişehir Şube): Grev sürecine girdik. Bu saatten sonra pilavdan dönenin kaşığı kırılsın. Bugün (26 Ocak) Renta'da grev kararını astık. Elimizden geldiği kadarıyla arkadaşlarımızı bilgilendiriyoruz. Şu anda kapı önündeki eylemlerimiz devam ediyor. MESS bizi dinlemezse dinletmek için elimizden gelen her şeyi yaparız. Gerekirse üretimden gelen gücümüzü kullanırız. Merkez TİS Komisyonu'muzun aldığı kararları uyguluyoruz. Kokart eylemimiz başlayacak. Yemeklere alkışlarla gidiyoruz. Fabrikaya alkışlar ve sloganlarla girip çıkıyoruz.

Ragıp İmrenk (Başöz Enerji İşyeri Temsilcisi / Birleşik Metal Anadolu Şube): Şu anda greve odaklandık. Kendimizi ve arkadaşlarımızı maddi-manevi olarak greve hazırlıyoruz. Gözümüzü kapattık artık. Grev sürecine girdik sayılır. TİS komisyonumuzu grev komisyonuna çevirdik. Şu anda mesai eylemi sürüyor. Yemeklere toplu olarak gidiyoruz. Basın açıklamaları yapıyoruz. Bulunduğumuz bölge yeni yapılanan bir bölge olduğu için sıkıntılar yaşanıyor. Şu anda düzenli olarak mesai eylemlerimize devam ediyoruz.

Murat Yılmaz (Dudullu ABB İşyeri Temsilcisi / Birleşik Metal İstanbul 1 Nolu Şube): Arabulucu sürecinde anlaşma sağlanamadı. Bunun üzerine merkez örgütümüz karar aldı ve yeni bir eylem süreci geliştirdi. Cuma sabahları işe girişlerde ve akşam çıkışlarda yürüyüş yapılıyordu. Bunun yerine sabahları hergün işe girişlerde sloganlarla, alkışlarla giriş yapıldı. Öğle yemeğine ise alkış ve sloganlarla gidiliyor. Yarım saatlik yemek arasında yemekhanede oturuyoruz ve alkış, sloganlarla kalkıyoruz. Biz de bu kararları hayata geçirmeye çalışıyoruz. Yeni gönderilen “greve hazırız” kokartlarını iki gündür takıyoruz. Torba yasayla ilgili çay saatlerinde arkadaşlarla bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Genel olarak fabrikadaki hava çok iyi.

Kızıl Bayrak / İstanbul