12 Ağustos 2011
Sayı: SİKB 2011/31

 Kızıl Bayrak'tan
Özel bir tarihsel dönemin içerisinde!
Emperyalist saldırı ve savaş planlarına geçit vermeyelim!
Kürt halkına karşı kirli bir ittifak kurdular...
Emperyalistlerin Libya’daki kirli planları ifşa oldu
“Savranoğlu’na sendika girecek!”
Birleşik Metal-İş Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Beşeli ile “UİS” üzerine....
BDSP’den mücadele çağrısı
GEA işçileri destek bekliyor
PTT direnişi deneyimimiz...
Bütünlüğü içinde
kapitalizmin krizi…
“Halklar ayakta, emperyalistlerin işi
daha da zor”..
Londra’da öfke patlaması…
İsyan dalgası İsrail’de!
TC’nin transformasyonu, GOP ve hegemonya savaşları / 2 - V.Yaraşır
8. Mamak Kültür Sanat Festivali başarıyla gerçekleştirildi...
Hacıbektaş şenlikleri, gericilik ve devrimci sorumluluk!
Filistinli şair Mahmud Derviş’i saygıyla anıyoruz....
Yerel bültenler yaz sayılarıyla sınıfın nabzını tutuyor.....
Mücadele sonuç verdi: Toplu mezar açılıyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Krize tedbir: İşçiye fatura

Dünya ölçeğinde mali piyasalarda sarsıntılar yaşandığı bir dönemde Tayyip Erdoğan başkanlığında “Ekonomi Değerlendirme Toplantısı” gerçekleştirildi. Birçok bakan ve bürokratın katıldığı toplantının ardından yapılan açıklamada “küresel krizin Türkiye ekonomisi üzerinde uzun dönemli olumsuz etki bırakmayacağı” vurgulanırken, 10 maddelik bir “tedbir paketi” açıklandı. Tedbir paketinde yer alan maddeler, özünde krizin faturasını emekçilere ödetmek merkezli politikaların aynı kararlılıkla sürdürüleceğini gösteriyor.

Açıklamada ekonominin dış şoklara oldukça dayanıklı olduğu iddia edilirken, bu iddia da “kamu maliyesi, bankacılık sistemi, işgücü piyasaları, yatırım ortamının iyileştirilmesi ile sosyal ve fiziki altyapının geliştirilmesi alanlarında gerçekleştirilen reformlar”a dayandırıldı.

Açıklamada bundan böyle büyüyen cari açığa odaklanacağı söylenirken, krize karşı alındığı söylenen ve 10 başlıkta ifade edilen tedbir paketi şöyle:

Mali disiplin önümüzdeki dönemde güçlendirilerek devam ettirilecek.

Yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili eylem planı uygulamalarına devam edilecektir.

İstihdam artırıcı politikalar sürdürülecek.

Kayıt dışılıkla mücadele kararlılıkla devam edecek.

Özelleştirme Programı kararlılıkla uygulanacak.

İhracata Dönük Üretim Stratejisi, Girdi Tedarik Stratejisi ve İhracat Pazarlarının Çeşitlendirilmesi Stratejisi çalışmaları tamamlanacak.

İstanbul’un Uluslararası Finans Merkezi olması için yapılan çalışmalar hızlandırılacak.

Enerjide dışa bağımlılığı azaltacak adımlar atılacak.

Ar-Ge ve yenilikçiliğin geliştirilmesine yönelik programlar etkin uygulanacak.

Bu maddeler 2012-2014 Orta Vadeli Programı’nda detaylandırılacak.

Bu on maddelik tedbir paketinin hemen tüm maddelerinin işçi sınıfı ve emekçilere yönelik kapsamlı saldırılar içerdiği görülmektedir. İstihdam arttırıcı politikalar kıdem tazminatı ve diğer önemli hakların gaspı saldırısına işarettir. Özelleştirme ile birlikte nükleer santraller konusundaki kararlılık da böylelikle bir kez daha temel hedef olarak ortaya konulmuştur.



İşsizlikte uzmanlık devri!

Milyonlarca kişinin kronik işsizliğin pençesinde olduğu Türkiye’de, hükümet işsizliği bir uzmanlık konusu haline getiriyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek yeni bir uygulamaya göre, işsizler içerisinden seçilecek belli sayıda kişi “iş ve meslek danışmanı” olarak istihdam edilecek. 2 bin kişiden oluşacak bu danışmanlar iş arayanlara rehberlik yapacak.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik tarafından açıklanan uygulama, işsizlik sorununa çözüm bulmak iddiasındaki hükümet politikalarının bir parçası olarak gündeme getirildi. Çelik açıklamasında her işsizin bir “iş ve meslek danışmanı”nın olacağını ve böylelikle işsizlere birebir hizmet verileceğini söyledi. Bakan şöyle devam etti:

‘’Mesleği olan ya da olmayan ayrımı yapılmaksızın tüm iş arayanlara ‘mesleğe yönlendirme’ ve ‘iş bulma’ hizmeti sunulacaktır. Ayrıca, danışmanlar, kişilerin mesleki ve kişisel özelliklerini dikkate alarak iş ortamına daha iyi uyum sağlamaları için yardımcı olacaklardır. Böylece meslek edinme, iş arama, iş bulma ve işte kalma konusunda birebir, kişiye özgü ve yakından takip edilen bir süreç hayata geçirilecektir.

Bu sayede, ‘doğru kursiyerin doğru kursa ve doğru işsizin doğru işe’ yönlendirilmesiyle işsizlik oranı ve süresinin azaltılmasında ve kaynakların etkin kullanılmasında önemli katkılar sağlanacaktır.”

Bakan Çelik tarafından ballandıra ballandıra anlatılan bu uygulama, esasında hükümetin işsizlik sorunundaki çaresizliğini, ama aynı zamanda fırsatçılığını gösteriyor. Çünkü bu uygulama ile bir yandan işsizlik sorunu olağanlaştırılıyor, diğer yandan ise “Özel İstihdam Büroları” gibi uygulamaların zemini hazırlanıyor. Öyle ki, işe alınacak 2 bin kişilik “uzman” görecekleri iş bakımından Özel İstihdam Büroları’nın kadroları olmaya aday görünüyor.



Suçu işçiye attılar

Şimdiye kadar kendi yayınlarında yer verdiği araştırmalarda, iş kazalarını nedenlerini “işçinin dikkatsizliğine” bağlayan metal patronlarının örgütü MESS, son araştırmasında da suçu işçiye attı.

Her yıl düzenli olarak yapılan “MESS Üyelerinde İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri’’ araştırmasına göre, iş kazalarının yüzde 78’i, “Dikkatsiz çalışma ve kişisel koruyucu kullanmama’’ gibi nedenlerden meydana geldi.

MESS üyesi 154 işyerindeki toplam 120 bin 776 mavi ve beyaz yakalı çalışana ilişkin verilerin yer aldığı istatistiklerde, ölüm, maluliyet, sürekli ve geçici iş göremezlik ile “iş günü kaybı yaratmayan’’ basit iş kazalarına ait rakamlara da yer verildi.

MESS üyesi iş yerlerinde 4 bin 918 iş kazası ile 11 çeşit meslek hastalığı yaşandığı bilgisinin yer aldığı araştırmada, 2010 yılında, iş kazası ve bu kazalar sonucu yaşanan kayıp iş günü oranlarında azalma meydana geldiği iddia edildi.

Araştırmaya göre, iş kazalarının en fazla pazartesi günleri yaşanması, “haftanın ilk iş günü olması nedeniyle “tatil rehavetine” bağlanırken, kazaların yaşa göre dağılımında, 26-35 yaş aralığı yüzde 53,74’le ilk sırada yer aldı, bunu yüzde 26,05 ile 36-45, yüzde 16,04 ile 18-25, yüzde 3,97 ile 46-55 ve yüzde 0,20 ile de 55 ve üzeri yaş takip etti. Çalışmanın ilk 3 saatlik zaman diliminde yaşanan kazalar, toplam kazaların yüzde 40’ını oluşturdu.

Meslek örgütleri ve sendikalar ise iş kazalarının yüzde 98’inin en basit işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmamasından kaynaklandığını belirtiyor. Kapitalistler güvenlik önlemlerini ek maliyet olarak gördükleri için işçileri ölümle burun buruna çalıştırıyor.