Yurdumun
kadın manzaları
Türk kadını eşarbını yakın tutar alnına
Dilinde kocaman cümleler taşır
Perçemi kıvrılır tok yanağından
Her nerde ise hazırdır ağlaması
Kürt kadını ağzında ağıt taşı
Ya koca ya oğul bekler uzaklardan
Fistanı gurbetle bütün
Yazmasına özlem nakşeder
Her nerde ise hüzün taşır yanında
Izdırabın türküsünü söyler Arap kadını
Zehir gibi bakar erine
Haritadan silinmiş anlamıyla
Lisanı yasak doğum yerine
Kaybettiklerini anlatır çenesinde dövmeler
Dili savaş, dili gözyaşının dilidir
Her nerede ise dulluğunu yanında taşır
Aslında yok vatanı bin yıllardır günahgar
Kimliği söylemez, tükürülür
Tarih buyurmuş yaşamak için
Oynamak zorunda Çingen kadını
Hayalinde hep çeribaşı
Her nereye giderse çengisini yanında taşır
Vesikasız aşklar geçirir
Umudun gümrüğünden
Girer çıkar yurdu yok sevdasının gurbeti yok
Alınır satılır asılsız zamanlara
On dördünde başlar pembe düşleri
Pembe çantasında aşk satar yalandan yaşayanlara
Aslında yaşamları yalandır hayat kadınlarının
Sarıgazi’den emekçi bir kadın
Çorlu’da “Katı atık istemiyoruz!” paneli
Türkiye’nin en verimli alanlarından biri olan Ergene Havzası’na kurulmak istenen katı atık tesisinin doğaya ve insan yaşamına vereceği zararlara karşı faaliyetlerini sürdüren Ergene İnisiyatifi, 12 Şubat Pazar günü Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde panel düzenledi.
Panele, Çevre Mühendisleri Odası’ndan Eylem Tuncaelli ve Tekirdağ Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cemal Polat katıldı.
Panelin ilk bölümünde konuşan Eylem Tuncaelli katı atık tesislerinin insan sağlığına zarar verdiğini ve bu konudaki denetimlerin gevşek ve danışıklı olduğunu belirtti. Bu plana karşı birlikte karşı koymak gerektiğini söyleyen Tuncaelli’nin ardından Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cemal Polat, katı atık tesislerinin toprağa verdiği zararları anlattı.
Ayrıca bölgede yaşayan insanların bu konunun ciddiyetini ve önemini anlamadıklarını vurgulayarak Trakya topraklarının çok verimli topraklar olduğunu, bu topraklara sahip çıkılmazsa Ergene Vadisi’nde balık, topraklarda da insan yaşayamayacak duruma gelineceğini ifade etti.
Panelistlerin konuşmasının ardından soru cevap bölümüyle devam eden etkinliğe 40 kişi katıldı.
Kızıl Bayrak / Çorlu
Tutukulu yakınlarından eylem
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ nde çalışan DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyelerinin tutukluluklarının 286.gününde tutuklu yakınları tarafından eylem yapıldı.
Her hafta yapılan 11 Şubat günü İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde gerçekleştirildi. Eylemde “İzmir’de adalet istiyoruz/Tutuklu yakınları” pankartı açıldı.
Açıklamada tutukluluk sürecine avukatlar aracılığıyla itiraz ediliği ve yine “red” cevabı alındığı ifade edildi. Ayrıca Bergama Cezaevi’nde tutuklu bulunanların yeni açılacak olan ve inşaatı devam eden Şakran Cezaevi’ne götürüldükleri söylendi. Tutukluların eşyalarını almasına izin verilmediği belirtilerek yaşanan hukuksuzluk eleştirildi.
Eylem beyaz güvercinlerin uçurulmasıyla bitirildi.
Kızl Bayrak / İzmir
Çorlu'da Uludere protestosuna soruşturma terörü
30 Aralık 2011 tarihinde Çorlu HDK, TKP, BDSP, Gençlik Muhalefeti, Halk Cephesi tarafından gerçekleştirilen ve yaklaşık 100 kişinin katıldığı eylemle ilgili olarak 40 gün sonra 31 kişi hakkında 2911 sayılı kanuna muhalefet etmekten soruşturma başlatıldı. Soruşturma açılanlar arasında HDK daimi meclis üyesi, BDP PM üyesi, BDP Tekirdağ İl, Çorlu, Çerkezköy ilçe başkanları, EMEP Çorlu İlçe Başkanı, ESP Çorlu İlçe Başkanı, TKP Çorlu İlçe Örgütü üyeleri, Namık Kemal Üniversitesi öğrencileri, BDSP çalışanları, Gençlik Muhalefeti üyeleri ve HDK üyeleri bulunuyor.
Soruşturmaya gerekçe olarak Çorlu Cumhuriyet Meydanı'ndaki eyleme toplu olarak gelinmesi, yürüyüş ve sloganlar gerekçe gösterilirken, Çorlu Emniyeti rastgele ve keyfi bir biçimde, yürüyüşe katılmayan fakat meydandaki eyleme katılanlar hakkında da yürüyüşe katılmaktan dolayı soruşturma yürütüyor.
Açılan soruşturmada yöneltilen soru devletin zihniyetinin itirafı gibiydi. Emniyet tarafından sorulan soruya göre "Şırnak ili Uludere ilçesinde yürütülen KCK/PKK operasyonu sonucu hayatını kaybeden kişiler için yapılan eyleme ve yürüyüşe katılıp slogan attınız mı" suçlaması yöneltildi. İfade veren kişiler, yaşanan saldırının emniyetin ifade ettiği gibi KCK/PKK operasyonu olmadığı, ölenlerin sivil kişiler olduğu ve devletin dahi olayın bir hata olduğunu kabul ettiği açıkken, emniyet tarafından hayatını kaybeden insanların suçlanmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı. Aynı zamanda sorulan bu soruyla, katliamı protesto edenler bilinçli olarak "terörizmi övme" kapsamına alınması yönünde gayret gösteriliyor.
Kızıl Bayrak / Çorlu
|