4 Mayıs 2012
Sayı: SYKB 2012/18

 Kızıl Bayrak'tan
Coşkulu, yaygın ve kitlesel
1 Mayıs
BDP heyetinin ABD gezisi
Yüzbinlerce işçi ve emekçi Taksim Meydanı’nı doldurdu
İzmir’de coşkulu ve kitlesel
1 Mayıs
Ankara’da kitlesel ve coşkulu
1 Mayıs!
Bursa’da iki 1 Mayıs
Türkiye’nin dört bir yanında
1 Mayıs kutlamaları
Kürdistan’da kitlesel 1 Mayıs
1 Mayıs’ta iş cinayetleri
TOGO’da direniş başladı!
Devrimci mirası yaşatmak,
daha ileriye taşımakla
mümkündür!
1 Mayıs dünya genelinde coşkuyla kutlandı
Almanya’da 1 Mayıs

Avrupa’da 1 Mayıs
Özelleştirmenin önündeki hukuki engeller kaldırıldı

“Karar; cezasızlıktır, karar beraattir,
karar yargısız infazı aklamaktır!”
Karadağ cinayeti davasında 7. duruşma
Fethiye davası üzerine
İzmir Öğrenci Kurultayı
üzerine
“Dilimin sınırları,
dünyamın sınırlarıdır!”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Halkevlerinin pervasız tavrı üzerine...

Tüm dünyada ve ülkemizde coşkulu ve kitlesel bir biçimde kutlanan 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Burjuva medyanın tabiriyle “bu sene 1 Mayıs eylemleri bayram havasında geçti”. İhanetçi sendikaların ayrı kutlama yapmalarını dışta tutarsak, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs birleşik şekilde kutlandı.

Ancak Ankara 1 Mayıs’ında birlik ve dayanışmayı zedeleyen bir pratik sergileyen Halkevleri, bu tavrı artık bir çizgi haline getirmiş bulunuyor. Tekel direnişi sırasında merkezi bir eylemde devrimci kortejleri “ezip geçmek” isteyen bu çevre 8 Ekim’de yapılan merkezi eylemde de “öne geçmek” için devrimci kortejlere saldırmıştı. (Bu eylemin ardından bir Kızıl Bayrak okurunun kaleme aldığı eleştiriyi okuyan Halkevleri temsilcileri kendilerine haksızlık yapıldığını iddia etmişlerdi.) Ankara’da Karşıyaka Mezarlığı’nda komünistler tarafından gerçekleştirilen Kızıldere anmasında da bu dayatmacı tutumlarını sürdüren Halkevleri yöneticileri ,“bizim kitlemiz sizinkinden daha fazla, o yüzden önce yapmak bizim hakkımız, gerekirse biz sizin önünüze geçmesini biliriz” diyebilmişlerdi.

Halkevleri’nin bakışını ve duruşunu ortaya koyan bu pratikler bu sene 1 Mayıs eyleminde de sergilendi. Yine “öne geçmek” isteyen Halkevleri, DHF’lilerin bulunduğu korteje saldırdı. Bu girişimleri başarısız kalınca geri adım attılar. Alana geldiklerinde ise “isimlerinin okunmadığı iddiasıyla” kürsüyü işgal ettiler. Flama ve pankartlarıyla kürsüde boy göstererek reklam yapan Halkevciler, kürsüden konuşma yapmak isteyen Cansel Malatyalı ve ona destek veren devrimcilere de saldırdılar. İsimleri kürsüden zikredildikten sonra emekçilerin protestoları eşliğinde “sahne”den indiler.

Düzeni yıkmak iddiasını/devrim perspektifini çoktan yitiren ve düzenin çizdiği sınırları aşamayan bu çevre, kitlesel eylem ve anmalarda devrimcilere ve komünistlere saldırı tutumunu ise ısrarla sürdürmektedir.

Bu yaşananlar esnasında sağduyulu davranan, olayın biçimsiz bir boyut kazanmasını engellemeye çalışan devrimcilere ve komünistlere hakaretler yağdıran Halkevleri’ni bir kez daha özeleştiri vermeye ve bu tür saldırılara son vermeye çağırıyoruz. Eylemlere Halkevi kortejiyle katılan tüm samimi işçileri, emekçileri ve gençleri Halkevleri’ni bu konuda uyarmaya ve devrimcilere yönelik saldırılarından hesap sormaya çağırıyoruz.

Ankara’dan bir Kızıl Bayrak okuru

 

 

 

 

Çerkesler sokağa çıktı

Çerkes Hakları İnisiyatifi (ÇHİ), Türkiye’de en kalabalık Çerkez nüfusunu barındıran kentlerden biri olan Kayseri’de 29 Nisan günü miting yaptı. Miting, ÇHİ’nin geçen yıl organize ettiği İstanbul ve Ankara mitinglerinden sonra üçüncü büyük eylemi oldu.

Mitingde ÇHİ temsilcilerinin yanı sıra Kabardey-Balkar İnsan Hakları Merkezi Başkanı Valeri Hatajukov da bir konuşma yaptı. Valeri Hatajukov şöyle konuştu: “TC kurulmadan önce Çerkezlerin eğitim gördüğü okullar vardı. Şimdi okullarımız yok. Dilimizi çocuklarımıza özgürce öğretmek istiyoruz. 24 saat Çerkezce eğitim yapan radyo ve televizyon istiyoruz. Bu isteklerimizden vazgeçmeyeceğiz. TC’nin tek dil anlayışını kabul etmiyoruz. Dillerin, kültürlerin yok sayıldığı asimilasyon politikalarından vazgeçilsin. Yaşasın dilimiz ve kültürümüz” dedi. Programda ayrıca Adıgeyli sanatçı Kuısoko Sima ve Türkiyeli Çerkes sanatçıların şarkıları da dinlendi. Diğer konuşmacılar da Çerkeslerin demokratik hak ve taleplerini gündeme taşıdılar. Özellikle yeni anayasa hazırlıkları sürecinde, anadilde radyo-televizyon, anadil eğitimi gibi demokratik hakların garanti altına alınması vb. taleplerini dile getirdiler.

Gerici Çerkes derneklerinin ve polisin mitingi karalamaya yönelik sistematik çabasına rağmen 500 Çerkes emekçinin bir araya gelmesi son derece anlamlıydı.

Kızıl Bayrak / Kayseri


 

 

 

RedHack fiş çektirdi

RedHack, Anonymous, DGVirus ve AnarchyCrew adlı hacker grupları 27 Nisan gecesi Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı ve Yargıtay başta olmak üzere çok sayıda devlet kurumunun internet sitesine sanal saldırı düzenledi. TTNet’in tek çözümü ise “internetin fişini çekmek” oldu. Bu sebeple TTNet kullanıcıları 27 Nisan akşamı yaklaşık iki saat boyunca internete erişemedi.

Siber saldırı ile ilgili açıklama yapan RedHack, eylemlerinin kotalı ve düşük hızda sunulan internet hizmeti ile yaratılan sömürüye karşı özgür ve parasız bir internetin gelişi için başlangıç olmasını umduğunu belirtti.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Talebimiz biran önce TTNet'in yapılan bu "fiş çekme" olayından dolayı kullanıcılara ‘uyuyun’ demek yerine yabancı ülkelerdeki gibi bir güzellik yapması, hatta ‘adil net’ gibi ‘kazikci’ uygulamaları kaldırarak ‘her vatandaş” için hızlı internet hizmeti getirerek halkı soymayı BIRAKMASIDIR.

Ayrıca RedHack tutuklularının bırakılması, Facebook'ta yorumlardan dolayı muhaliflere karşı imamın yaverlerinin gestapo usulü soruşturulmalarının durdurulmasını da ivedilikle talep ediyoruz. Aksi halde saldırılarımız katlanarak sürecektir.

Korkmayın, bir avuç insan bu komprodorları bu hale getirdiyse, hepimiz ne yapabiliriz bir düşünün? ;)

İmam sandığınız kadar güçlü değil çünkü en büyük silah olan onur ve şeref bizde yani halkımızda.”