18 Ocak 2013
Sayı: KB 2013/03

 Kızıl Bayrak'tan
Paris katliamı ve “İmralı görüşmeleri” üzerine
Sermaye iktidarı, Suriye’deki çatışmaları körüklemeye devam ediyor
Kürt halkı tepkili,
AKP pervasız ve pişkin!
Devrimci Kadın Kurultayı’ndan 8 Mart’a
Yeni Akit, eski hikaye!
Devrimci sınıf faaliyetlerinden
Bir direnişin ardından... / Can Şafak
Teknopark işçileri: Ücret hakkımızı gaspettirmeyeceğiz!
Manisalı metal işçileri, birliğin çatısı altında güçleniyor!
Daiyang-SK Metal işçileriyle dayanışma etkinliği
“Eylemlerimizi sürdüreceğiz!”
Türk Metalciler’in gardiyanı olduğu
bir çalışma kampı!
Hatice Yürekli Parti Okulu Açılış Konuşması
Gıdanın jeo-politiği / Volkan Yaraşır
Mali’ye emperyalist müdahale, yalanlar ve gerçekler
Onbinler Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’i andı
Yeni YÖK Yasa Taslağı’nın son hali hazırlandı
RedHack YÖK’ü hackledi
Emperyalizmin Ortadoğu projesinin faturasını en çok kadınlar ödüyor!
Devrimci Kadın Kurultayı hazırlıklarından
“Sistem değişmedikçe
kadın sorunu da çözülemez!”
Kapitalizm enerji sorununu çözer mi?
Çocuk işçiliği üzerine
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mali’ye emperyalist müdahale, yalanlar ve gerçekler...

 

Fransa bir Kuzey Afrika ülkesi olan Mali’deki iç karışıklıkları, somut olarak da, Mali’nin kuzeyinin silahlı eylemci bir grubun eline geçmesini bahane ederek bu yoksul ülkeyi işgal girişimi başlatmış bulunuyor. Mali, bir yandan savaş uçakları tarafından havadan bombalanırken diğer yandan sürekli Mali’ye asker sevkiyatı yapılıyor.

Mali’de iç karışıklıklar olduğu bir veridir. Fransa işte bu zemini istismar ediyor. Fransa da diğer emperyalist devletler gibi işgali, iç çatışmaları durdurmak, özellikle bu çatışmalara dahil olduğunu ileri sürdüğü El Kaide militanlarına müdahale etmek ve ülkede huzuru sağlamak olarak gerekçelendiriyor.

Hiç kuşkusuz bu gerekçelerin inandırıcılığı bulunmamaktadır. Bu, emperyalist yalanların yeni bir örneğidir. Mali halkının huzuru ve güvenliği onları hiç mi hiç ilgilendirmemektedir. Mali’nin devlet olarak egemenlik hakları da onların umurunda değildir. Mali, yoksul ve perişan halkının iradesi hilafına müdahale edilmiştir. Söz konusu olan açık bir emperyalist işgaldir.

Fransız devlet ve hükümet yetkilileri daha şimdiden yüzün üzerinde insanın yaşamına mal olan ve daha büyük acılara ve yıkıma yol açacağı muhtemel bu saldırıyı emperyalistlere özgü bir pervasızlıkla cepheden ve kararlıca savunuyorlar. Ve bu kanlı operasyonun devam edeceğini açıklıyorlar.

Fransa Cumhurbaşkanı Francis Hollande seçimler sırasında dilinden hiç düşürmediği özgürlük ve barış söylemini gelinen yerde bir yana bırakmıştır. Bunda şaşılacak bir şey yoktur. Nihayetinde, o da, tıpkı Sarkozy gibi Fransa’nın devlet çıkarlarını ve sömürgelerindeki egemenlik haklarını savunmaktadır. İşgal gerekçeleri ile Mali halkına yönelik kanlı icraatları zorunlu görmesi ve savunması itibarıyla Sarkozy’den bir farkı bulunmamaktadır. Seçimler sırasında söyledikleri de, emperyalistlere özgü ikiyüzlülükten başka bir anlam taşımamaktadır. Mali’ye dönük işgal girişimi bunu açığa çıkarmıştır, hepsi bu.

Fransız emperyalizmi bu kanlı operasyonda yalnız değildir. Başta yakın müttefiki Almanya olmak üzere, İngiltere de, söz konusu emperyalist müdahalenin haklı olduğunu açıktan dile getirmekte ve desteklemektedir. Almanya 80 askerini, sözde eğitim amacıyla Mali’ye göndereceğini açıklamıştır. Bu da bildiğimiz bir açıklamadır. Fakat öte yandan bunun gerçekleri gizlemek amacıyla ileri sürülmüş yalanlar olduğunu da biliyoruz.

Almanya, militarist politikalar izlemek ve dünya egemenliği uğruna yeni bir emperyalist savaşa hazırlanmak bakımından dünyada başa oynuyor. Yeni savaş teknolojisi geliştirmekte, Avrupa’da silah ticaretinde başı çekmekte ve her yerde asker bulundurmaktadır. Afganistan’daki işgalci temel güçtür ve buradaki katliamların en öndeki sorumlularındandır.

Fransa’nın Almanya’dan sonraki diğer destekçisi ise İngiltere’dir. İngiliz devlet ve hükümet yetkilileri de, Mali’ye dönük emperyalist saldırganlığın haklı bir zemini olduğunu dile getiriyorlar. Çeşitli yardımlarda bulunuyorlar. Ayrıca, Senegal ve Nijer askerleri de, Fransız askerleri ile birlikte operasyonlara katılmaktadır. Bu arada BM 3 bin askerin Mali’ye gönderilmesini kararlaştırmış bulunuyor.

Çağımız hala emperyalizm çağıdır ve neoliberal şarlatanların iddialarının tam tersine, emperyalizmin özü değişmemiştir. Emperyalizm demokrasinin inkarı demektir, tastamam bir siyasal gericiliktir. O her zaman egemenlik peşinde koşar. Ezilen mazlum halklara reva gördüğü şey de özgürlük değil, kayıtsız-koşulsuz köleliktir. Özgürlük ve demokrasi söylemleri de, mazlum halkları aldatma amaçlı emperyalist yalanlardan ve emperyalizme özgü ikiyüzlülükten başka bir şey değildir.

Bir kez daha, Fransız emperyalistlerinin Mali’ye yönelik müdahalesi gerici, haksız ve emperyalist bir müdahaledir. Onlar Mali halkına özgürlük ve demokrasi değil onur kırıcı bir kölelik dayatıyorlar. İç karışıklılıklar ya da çatışmalar, hiçbir gerekçe emperyalist saldırganlık ve işgalleri haklı çıkartmaz, onun gerekçesi yapılamaz. Mali’nin geleceği konusunda karar verecek yegane güç mazlum Mali halkıdır.

Başta dünyanın ezilen halkları olmak üzere ilerici ve devrimci güçler, Mali’ye dönük işgale karşı çıkmalı, onun haksız, gerici ve emperyalist niteliğini deşifre etmelidir. Yine, 11 Eylül saldırısı ile birlikte ağızlara pelesenk edilen “İslami teröre karşı savaş” yalan ve bahanesi ile Mali’de gerçekleştirilen emperyalist işgale derhal son verilmesini ileri sürüp, Mali halkının yanında olunduğunu ilan etmelidirler.

 

 

 

 

Emekçiler hakları için eylemde!

 

Geçtiğimiz günlerde dünyanın birçok ülkesinde işçi ve emekçiler daha iyi çalışma ve yaşama koşulları için greve giderken, Bask ülkesinde yüzbinler politik tutsakların koşullarının düzeltilmesi için sokağa çıktı.

Çin’de binlerce işçi grevde

Elektronik devi Foxconn’a yedek parça üreten Hon Hai Fabrikası’nda çalışan binlerce işçinin geçtiğimiz hafta sonu başlattıkları grev sürüyor. İşçiler kötü çalışma koşullarını ve düşük ücretleri protesto ediyorlar. 11 Ocak günü de Jiangxi eyaletinde bulunan Fengchen’de işçiler fabrika önünde eylem yaptılar. Otobanlara çıkarak yolları işgal eden işçiler, polisle çatıştılar. Foxconn, Apple, Sony ve Nokia için üretim yapıyor.

Lübnan’da kamu emekçileri grevde

Lübnan’da geçtiğimiz hafta devlet elektrik kurumu Electricite du Liban’da (EDL) çalışan kamu emekçilerinin başlattıkları grev sürüyor. Kamu emekçileri sosyal ödeneklerde kısıtlamaya gidilmesine karşı direniyorlar. Ülkede şiddetli fırtınalar nedeniyle tahrip olan elektrik şebekeleri grev nedeniyle tamir edilmiyor. Sendikalar yaptıkları açıklamalarla bunun sorumlusunun işçiler değil, Maliye Bakanlığı olduğunu ifade ediyorlar.

Güney Afrika’da grevdeki tarım işçilerine tutuklama

Güney Afrika’da tarım işçileri grevde. Gazetelerin verdiği habere göre Western Cape’de grevde bulunan tarım işçilerine yönelik tutuklamalar başlatıldı. Gazeteler tutuklananların sayısını 50-62 kişi olarak veriyor.

Üzüm bölgesi olan Western Cape’de 200 bin tarım işçisi çalışıyor ve grev özellikle gündelikçi işçilerin önderliğinde sürüyor. Günlük 69 rand (6,15 euro) alan işçiler, gündelik ücretlerinin 150 randa (13,37 euro) yükseltilmesini talep ediyorlar. Sendikaların açıklamalarına göre greve aktif olarak katılanların sayısı 8 bin civarında.

İngiltere’de 600 inşaat işçisi grevde

14 Ocak günü Liverpool yakınlarında bulunan Runcorn’da 600 inşaat işçisi çalışma koşullarının iyileştirilmesi için greve gitti. Birkaç hafta içinde bitirilmesi gereken Mullheiz santralinde çalışan işçiler sefil koşulları, çok az sayıda tuvalet bulunmasını, sıcak suyun akmamasını, kötü yemek çıkarılmasını protesto etmek için 14 Ocak günü oylama yaparak sandıktan grev kararı çıkarttılar. İşçiler karar sonrası iş bıraktı. Grev oylaması her gün tekrarlanacak.

Bask ülkesinde 110 bin kişi alanlardaydı

12 Ocak günü Bask bölgesinde bulunan Bilbao’da 110 bin kişi İspanya ve Fransa’daki Basklı siyasi tutsaklar için düzenlenen özel yasaları protesto için sokağa çıktı. Şu anda 605 mahkum bu yasalara dayanarak ağır tutukluluk koşullarında cezaevlerinde tutuluyorlar. Göstericilerin ana taleplerinden biri, mahkumları ailelerinin ziyaret edebilmesi için evlerine yakın yerlere nakledilmesi.