17 Mayıs 2013
Sayı: KB 2013/20

 Kızıl Bayrak'tan
Reyhanlı katliamının sorumluları emperyalistler ve yerli taşeronlarıdır!
Tayyip Erdoğan Washington’da
Amerikancı gericilerin özlü sözü
Sahibinin sesi medya iş başında
Bu fotoğrafa iyi bakın!
Reyhanlı için emekçiler hesap soruyor!
THY siyonist İsrail’e sponsor oldu
Kargo işçisi geleceği için direniyor!
THY’de baskılara rağmen grev kararlılığı
“Bu işin peşini bırakmayacağız!”
Taşeron cumhuriyeti - Volkan Yaraşır
Anti-emperyalist mücadele ve ulusal etken - H.Fırat
Libya’da çeteler savaşı
Ölümü değersiz gören değersiz yaşayanlara dair... - T. Kor
15-16 Haziran direniş ruhuyla...
“Bedeller ödemeliyiz ki yarın çocuklarımız daha iyi bir dünyada yaşasınlar!”
Üniversitelerden...
Geleceğimiz ve özgürlüğümüz için
yaz kampında buluşalım!
Faşizmin işkencehanelerinde
devrim savunması!
Nükleer tekellerin çıkarına insan ve doğa sağlığı katlediliyor!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Üniversitelerden...

 

DEVRİM’in ışığı sönmeyecek!

ODTÜ Bahar Şenlikleri’nin 2. gününde, geleneksel devrim yürüyüşü binlerce öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından Devrim Stadyumu’na ulaşan kitle bir kez daha mumlarla “DEVRİM” yazdı.

Aralarında Ekim Gençliği’nin de bulunduğu birçok devrimci ve ilerici kurum tarafından örgütlenen “devrim yürüyüşü” 17.30’da Fizik Bölümü önünde toplanmayla başladı. Diğer üniversitelerden katılım sağlayan öğrenciler ise 17.00’da A-1 ve A-4 kapılarından toplu giriş yaptılar. Yürüyüşe başlamadan önce Fizik önünde devrim şehitleri anısına saygı duruşu gerçekleştirildi. Saygı duruşu esnasında okunan şehit isimlerinin ardından “Yaşıyor!” sesleri yankılandı. Ardından “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganı atılarak yürüyüş başlatıldı.

Genç komünistler yürüyüşe “Bu çürümüş düzenin tek alternatifi sosyalizmdir! Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” pankartı ve kızıl bayraklarla katılım sağladılar.

Yürüyüşe Öğrenci Kolektifleri, Gençlik Muhalefeti, Genç-Sen, Anarşist Platform, Ankara Gençlik Derneği, +İvme Dergisi, SDH, SGD, TKP’li Öğrenciler ve Yurtsever Öğrenciler pankartlarıyla katılım sağlarken ODTÜ Öğrencileri de yürüyüşün en önünde yer aldı.

Stada gelindiğinde oldukça geniş bir alana mumlarla ‘DEVRİM’ yazıldı. Mumların aynı anda yakılmasıyla birlikte tribüne koşan kitle aynı zamanda “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganını haykırdı. Bu esnada sahneye çıkan Grup Kibele seslendirdiği ezgilerle coşkuyu arttırdı. Şenliklerin 2. günü, gecenin ilerleyen saatlerinde sahneye çıkan Kardeş Türküler’in söylediği kardeşlik ezgileriyle sona erdi.

Üniversitelerde Kürtçe’ye saldırı

AKP’nin “barış” havası yaratmaya çalıştığı bugünlerde iki üniversiteden gelen haberler esasta devletin Kürt halkına yönelik bakışını değiştirmediğini gösteriyor.

Kürdistan’a izin yok!”

Bolu’daki Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde Ulusal Gençlik Sempozyumu programında konser veren Simurg Müzik Grubu, ilk şarkılarını seslendirdirkten sonra yaptığı konuşma nedeniyle sahneden indirildi. Simurg’un sahneden indirilmesine neden olan “Türkiye’den, Ortadoğu’dan ve Kürdistan’dan topladığımız şarkıları sizlerle paylaşacağız” demesiydi.

Simurg Müzik Grubu yaşanan durum üzerine yaptığı açıklamada, “Yapılan saygısızlığı grubumuza değil, sadece bize değil barışa, kardeşliğe, paylaşıma karşı yapılmış varsayıyoruz” dedi. Açıklamada ayrıca “Barış ve kardeşlik için çıktığımız bu müzik yolculuğuna bütün bu olumsuzluklara rağmen barışa olan umudumuzla nefesimiz yettiğince devam edeceğiz” denilerek tepki gösterildi.

KTÜ yurdunda Kürtçe konuşana saldırı!

Simurg’un Kürdistan kelimesi programdan çıkarılmasına neden olurken Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Eğitim Fakültesi’nde de bir öğrenci Kürtçe konuştuğu için saldırıya uğradı.

Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu (DÖDEF) üyesi öğrenciler Rektörlük önünde basın açıklaması yaparak faşist saldırıyı protesto ettiler.

AÜ’de soruşturmalara karşı eylem

DTCF’de sürekli devam eden soruşturma terörü, Yeni Akit’in hedef göstermesi ile birlikte Cebeci Kampüsü’ne de taşındı. Görünüm Gazetesi’nin dağıtımının engellenmesi, yemekhane eylemleri, Newroz kutlaması, 16 Mart katliam protestoları ve daha birçok basın açıklaması gerekçe gösterilerek 50’yi aşkın öğrenciye yüzlerce soruşturma açıldı. Soruşturmaların gerekçeleri ve uygulanış biçimleri, 10 Mayıs günü AÜ öğrencileri tarafından rektörlük önünde yapılan eylemle protesto edildi.

Basın açıklamasında dönemin başından itibaren açılan soruşturma konularına ve yaşanan hukuksuzluklara değinildi. En demokratik eylemin bile soruşturmaya tabi tutulduğu belirtilen açıklamada, soruşturmaların ÖGB’lerin fişlemesi ve polislerin yönlendirmesiyle açıldığına değinilerek “Baskılar bizi yıldıramayacak. Demokratik haklarımızı kullanmaya, basın açıklamaları yapmaya ve katılmaya devam edeceğiz. Soruşturmalar geri çekilsin, eğitim hakkımız engellenemez” denildi.

Açıklamanın ardından “soruşturmaların geri çekilmesi” talebinin rektörlüğe iletilmesi için temsilci öğrenciler rektörlüğe girdiler. İki saate yakın süren görüşme sonunda öğrenciler “rektörlük söylemlerimizi, taleplerimizi değerlendirecek. Bu süre içerisinde eylemlerimiz devam edecek” demeleri üzerine, oraya gelen öğrenciler somut bir adım atılmadan ve rektör gelmeden rektörlüğün önünden ayrılmayacaklarını söylediler. Tekrar görüşmeye giden temsilci öğrenciler 28 Mayıs saat 9.30 tarihinde rektör yardımcısı ile yeniden görüşeceklerini, bu tarihe kadar rekörlüğün ne gibi adımlar atacağını kararlaştıracağını belirttiler.

Hasta tutsaklarla dayanışma

DÖDEF, başta tutuklu öğrenciler Uğur Tekdal ve Mesut Tanrıkulu olmak üzere tüm hasta tutsakların serbest bırakılması, hapishanelerde yeni ölümler yaşanmaması için eylemdeydi. 9 Mayıs’ta İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi önünde buluşan DÖDEF’li öğrenciler “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!”, “Cezaevlerinden ağıtların yükselmesini istemiyoruz!” yazılı ozalitlerle Beyazıt Ana Kapı’ya yürüdüler.

Merkez Kampüs ve Fen Edebiyat Fakültesi’nden gelen öğrencilerin ana kapıda buluşmasının ardından eylem başlatıldı. “Haberiniz var mı?” sorusuyla kitlenin içinde dolaşan öğrenciler, hasta tutsakların isimlerini sayarak yaşanabilecek ölümlere dikkat çeken tiyatral bir anlatım gerçekleştirildi.

Kaya, açıklamaya hasta tutsaklardan durumu ağır olanların bigisini sunarak devam ederken “122’si ağır 400’ü aşkın tutsak cezaevlerindeki ağır koşullarda yaşama tutunmaya çalışmaktadır” dedi.

Aynur Kaya açıklamayı şöyle bitirdi: “Biz devrimci demokrat yurtsever öğrenciler olarak bütün hasta tutsakların bir an önce tahliye edilmesini istiyoruz. Cezaevleri ölümevleri olmasın diyen tüm vicdan sahibi insanları daha duyarlı olmaya çağırıyoruz”

DEÜ’de faşist saldırı

DEÜ’de 8 Mayıs’ta faşistlerin Ahmet Kültür Alternatif Öğrenci Şenliği’nin hazırlıkları kapsamında afişleme çalışması yapan Kürt öğrencilerin afişlerini yırtmasıyla başlayan gerginlik, 9 Mayıs günü faşitlerin Kürt öğrencilere saldırısıyla devam etti. Kürt öğrenciler, pusuya düşürülerek demir sopalı 7 faşistin saldırısına uğradılar. Edebiyat ve İktisat fakültelerinde okuyan bu iki öğrenciye yönelik saldırının ardından, okuldaki diğer Kürt öğrenciler ve Ekim Gençliği okurları saldırının gerçekleştiği bölgeye doğru yöneldi, fakat faşistler okuldan kaçtılar.

Gerçekleştirilen faşist saldırı sonucunda, bir öğrencinin kafasında birden fazla yerde kırık ve omzunda çıkık bulunmakta, diğerinin ise çok ciddi bir sağlık problemi olmamakla beraber sağ gözünde ve belinde ağrılar bulunmaktadır.

Saldırı, ÖGB kulübesinin yanında gerçekleştiği halde ÖGB’lerin faşistler kaçıncaya kadar olay mahaline gelmemesi, kaçarken ayağı takılarak düşen faşist öğrenciyi yakalamaya çalışan devrimci ve ilerici öğrencileri engellemeleri, yerden kalkan faşiste kaçması yönlü telkinlerde bulunmaları, geçtiğimiz hafta gerçekleşen faşist saldırının ardından stand açmak için toplanan ilerici ve devrimci öğrencilere müdahale etmek için hazır bulunan polislerin ortada bulunmayışları, faşist saldırının münferit bir olay olmanın çok ötesinde, sivil faşist-polis-ÖGB koordinasyonlu gerçekleştirilen, hedefi belli bir saldırı olduğunu kanıtlamaktadır.

Dokuz Eylül Üniveristesi Dokuzçeşmeler Kampüsü’nde 9 Mayıs’ta yaşanan saldırıdan sonra 10 Mayıs’ta Demokratik Yurtsever Gençlik tarafından basın açıklaması ve yürüyüş gerçekleştirildi.