28 Kasım 2014
Sayı: KB 2014/47

Sermaye düzeninin zorbalığı sökmeyecek!
Tecrit ve sansüre karşı ortak mücadele
“Yayın yasağı yok hükmünde”
Rojava kantonları IŞİD tehdidi altında
Sağlıkta dönüşüm fiyaskosu!
İşçiye mezar, babasına lastik ayakkabı!
BirGün ve Evrensel’in turnusol kağıdı: Ülker reklamı - T. Kor
‘74 Ülker işgali yol gösteriyor!
Diplomalı işsizlik gerçeği!
MESS dayatmalarına karşı fabrika eylemleri
“Benim gibi isyan eden yüzlerce işçi var”
İzmir’de DEV TEKSTİL tanıtım toplantısı
Karayolu işçisinin iradesi sendikal bürokrasiyi aşmaya yetmedi
Fabrika ile barikat arasında
Devrim için devrimci parti, devrimci sınıf!
TKİP’nin 16. kuruluş yıldönümü etkinliği
16. yıl etkinliğine parti örgütlerinden mesajlar
Ferguson’da büyük öfke!
İntifada ruhu ezilmek isteniyor!
Gebze’de liseliler Oğuzhan Çalışkan için buluştu!
“Şiddete karşı mücadelede vardık, varız, varolacağız!”
EKK’dan 25 Kasım etkinlikleri
Burjuvazinin nüfusunu planlama değil, kökünü kurutma savaşı - Z. Eylül
“İnsan nasıl insan oldu” - Evrim Erdoğdu*
TKİP militanı Alaattin Karadağ mezarı başında anıldı
Basına sansür, tutsaklara tecrit!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

16. yıl etkinliğine parti örgütlerinden mesajlar…

Toplumumuzun devrimci geleceği TKİP, işçi sınıfı hareketinin devrimci geleceği Greif...

 

Gelecek bizimdir!

 

Sevgili dostlar, yoldaşlar!

“Kavel’den Greif’a, işçi sınıfı savaşacak sosyalizm kazanacak!” şiarıyla düzenlediğiniz gecemizi devrimci inancımız ve coşkumuzla selamlıyoruz. Bu şiarın yükselttiği çağrı, yeni bir dünyanın davetidir.

Emperyalist savaş ve saldırganlık politikalarının emekçilere kan kusturduğu bir dönemde, Kobanê’de Kürt halkının direniş ruhuyla, İstanbul’un dört bir yanında direnen işçilerin disipliniyle, dünyada ayağa kalkan emekçilerin inancıyla, Greif Direnişi'nin yarattığı coşkuyla, yeni dünyanın davetine yanıt veriyoruz!

Yeni bir devrimci yükseliş dönemi sınıf devrimciliği dönemi olacaktır. Devrimciliğin sınıf zemini üzerinden, sınıfın ideolojisiyle, politikasıyla, değerleri ile yapılabildiği bir dönem, sola ve sosyalizme proletarya sosyalizminin damgasını vurduğu bir dönem olacaktır” dedik. Ve Haziran günlerinin ardından, “Haziran başlangıç, işçi sınıfı gelecek!” dediğimiz günlerde, Greif Direnişi'ni selamladık.

“Parti iktidara aday örgütlü yapıdır. İktidar ise politik savaşım ile kazanılır.” İşçi sınıfının politik savaşımında Greif artık bir çığırdır. Siyasal sınıf hareketi için bir eşiğin ifadesidir.

TKİP IV. Kongresi’nin ardından komünistlerin sınıfı devrime kazanma seferberliğinin bir ürünüdür.

Bu çerçevede belli noktaları vurgulamak istiyoruz.

Greif, işçi sınıfının iktidara aday olabilecek tek sınıf olduğunu bir kez daha göstermiştir. Sınıftan kaçan, devrimden dönen, iddiasını yitiren sola verilmiş son derece anlamlı bir yanıt olmuştur.

Greif, politik bir işçi eylemidir. Devrimci sınıf önderliği altında örgütlenen işçi sınıfının neleri başarabileceğini göstermiştir.

Türkiye işçi sınıfı hareketi tarihinde gerçek bir çığır, reformist anlayışlara ve sendikal bürokrasiye atılmış bir tokat olmuştur.

İşgal eylemi bir öfke patlaması değil, taban inisiyatifinin açığa çıkarılması üzerinden adım adım örülen bilinçli bir sürecin ürünüdür. Sınıfın partisinin iradesi, ısrarı, kararlılığı sayesinde açığa çıkarılan bir süreçtir. Greif’teki örgütlenme sürecine ve direnişe yön veren sınıf bakış açısı, aynı anlama gelmek üzere devrimci sınıf çizgisi olmuştur. Dolayısıyla Greif’ın onuru, işçi sınıfı şahsında partimizindir.

Dostlar, yoldaşlar!

Yeni tarihsel çağın çağrısı bizleri işaret ediyor. Bu çağrıya yanıt verecek, yeni Greiflar’ı yaratma sorumluluğu ile “varolana saldırıp, değiştireceğiz!” İşçi sınıfının komünist öncüleri olarak, parti bayrağımızı Yeni Greiflar’la dalgalandırmaya devam edeceğiz.

Devrim bayrağını ancak yeni dönemi göğüsleyebilecek, Marksizmi sınıf özüyle kavramış olan partimiz taşıyabilir. “TKİP toplumumuzun devrimci geleceğini kucaklamanın partisidir.” Greif ise “Türkiye işçi sınıfı hareketinin devrimci geleceğidir.” Aralarında kopmaz bir bağ vardır. İşte bu yüzden gelecek bizimdir!

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

Şan olsun şanlı Ekim Devrimi’nin 97., Komünist hareketin 27., Yeni Ekimlerin partisinin 16. yılına!

İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!

İstanbul İl Komitesi

***

 

Yeni Haziranlar işçi sınıfı ile gelecek…

 

Merhaba dostlar, merhaba yoldaşlar!

Kavel’den Greif’a… İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!” şiarıyla gerçekleştirdiğiniz etkinliğinizi Ankara’dan komünistler olarak tüm devrimci coşkumuzla selamlıyoruz.

Arap isyanlarından Wall Street eylemlerine, Haziran’dan Kobanê direnişine, dünya ve bulunduğumuz coğrafyadaki her gelişme, bunalımların ve çalkantıların içinde, devrimler dönemini muştuluyor.

Onyıllardır toplumun en geniş kesimlerinde biriken hoşnutsuzluk, işçi sınıfı içinde de mayalanmaya devam ediyor. Haziran Direnişi’nin ardından kitlesel ve militan 1 Mayıs eylemleri, kapitalizmin vahşi kâr hırsının sonucu gerçekleşen iş cinayetlerine karşı gelişen tepkiler, kentimizde asimilasyon politikası anlamına gelen cami-cemevi projesine karşı gerçekleşen protestolar, Kızılay yasağına karşı her vesileyle yaşanan eylemler bunun göstergesidir. Ancak biliyoruz ki, yeni Haziran’lar, tarihin değiştirici dönüştürücü öznesi, tek devrimci sınıf olan işçi sınıfı ile gelecek.

Sınıfımızın tarihi, Paris Komünü’nden şanlı Ekim Devrimi’ne, ülkemizde 15-16 Haziran’lardan Kavel direnişine, işçi sınıfının tarihsel devrimci rolünü gösterdi. Bugün Greif Direnişi de, yeni dönemin ilk işaret fişeği olarak, işçi sınıfının geleceğini temsil ediyor.

Dostlar, yoldaşlar!

Bugün ucuz işgücü olarak çalışan, sömürü çarkları içinde öğütülen işçi sınıfının, çifte baskı ezilmişlik cenderesine alınan kadınların, geleceksizliğe mahkum edilen gençliğin, haklı ve meşru talepleri yok sayılan Kürt halkının gerçek kurtuluşu, işçi sınıfı önderliğinde gerçekleşecek bir devrimle olanaklıdır. İçinden geçtiğimiz tarihsel süreç, koşulları olgunlaştırdığı gibi, yeni Greifler de süreci hızlandırıp yakınlaştıracaktır.

Sosyalizmin kazanacağına dair sonsuz inancımızla sizleri devrimci coşkumuzla selamlıyoruz!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Yaşasın TKİP!

Ankara İl Komitesi

***

 

Gelecek sosyalizmdir, gelecek ellerimizde!

 

Merhaba kızıl bir geleceğe inancı gözlerinde ışıtanlar,

Kızıl yüreklerinde rengarenk bir yeryüzünün sevdasını taşıyanlar merhaba...

Merhaba işçi sınıfının devrimci programını bayraklaştıranlar,

Kızıl geleceğimizin yolunda omuz omuza yürüdüklerimiz merhaba...

Günler sancılı yoldaşlar... Bu sancı yeni doğumların habercisidir. Bizlerin ellerinde şekillenecektir doğacak yeni toplum. Ondandır ki durmak yoktur bu koşuda, teslim olmak yoktur. Duranlar gerilemektedir, duranlar burjuvazinin rüzgarında savrulmaktadır. Oysa bu topraklarda devrimcilerin koşma zamanıdır.

Geleceğin çağrısı var bizlere yoldaşlar! Geleceğin kızıl ufkuna ilerleyen yolda güneşe uğurladıklarımızın sesleri kulaklarımızda. Bu ses Habip’in sesi, bu ses Ümit’in sesi, bu ses Hatice’nin sesi, bu ses Alaattin’in sesi... Yoldaşlarımız diyorlar ki; “Dalgalanıyor partimizin bayrağı her birinizin elinde, ve gün gelecek dalgalanacak fabrikalardan sokaklara dökülen her bir işçinin elinde. Gelecek sosyalizmdir, gelecek ellerimizde!”

Geleceği mayalayan partimiz TKİP diyor ki; “Savaşlar, bunalımlar ve devrimler çağındayız. Et ve tırnak gibi olmalıyız işçi sınıfıyla.” Bizler de Gebze’den komünistler olarak  diyoruz ki; “Kavel’de yakılan mücadele ateşi Greif’ta meşaleye dönüşmüştür. Bu meşalenin kıvılcımları Gebze ‘nin fabrikalarını tutuşturacaktır. Bunun inancıyla, partimizden aldığımız bilinç ve güçle yeni Greif’ları yaratmak için yükleniyoruz güne!”

Selam olsun yoldaşlar, “Kavel’den Greif’a işçi sınıfı savaşacak sosyalizm kazanacak!” gecenize!

Selam olsun işçi sınıfının devrimci partisi,

partimiz TKİP’ye!

Gebze’den komünistler

(www.tkip.org sitesinden alınmıştır…)

 

 

 

 

 

Sol örgütlerden 16. yıl etkinliğine mesajlar...


Filipin Komünist Partisi’nin,
Türkiye Komünist İşçi Partisi’ne dayanışma mesajı

Filipin Komünist Partisi, Wuppertal’da düzenlemiş olduğunuz gecenize, Türkiye Komünist İşçi Partisi’ne dostça ve devrimci selamlarını sunar. Gerici AKP rejimine ve Erdoğan’a karşı inatçı proleter direnişinizi içtenlikle selamlıyoruz.

Türkiye ve Filipinler’deki insanlar aynı amaca sahipler; emperyalizme ve onun kuklalarına karşı, yani Türkiye’de Erdoğan rejimine ve Filipinler’de ise Aquino rejimine karşı, gerçek özgürlüğü elde etmek ve sosyalizmi kurmak.

ABD emperyalizmi, Ortadoğu’da hegemonyal çıkarları için Türk faşist rejimini küçük ortak olarak kullanıyor. Ve bütün bölgeyi istikrarsızlaştırmak ve ABD emperyalist diktelere karşı direnen Suriye gibi egemen ülkelerde rejim değişikliklerini sağlamak için ise IŞİD gibi en gerici güçleri kullanıyor. Türkiye, kendi çıkarlarıyla örtüştüğü için ve bölgesel güç olabildiği için, ABD’nin küçük ortağı olmasına sevinmekte.

Erdoğan, bir tarafta büyük güç olma hevesi içindeyken, diğer tarafta Türkiye halkına karşı faşizan saldırılar gerçekleştirmekte. Geçen senelerde, işçi, genç ve toplumsal değişik katmanların barışçıl yürüyüşlerinin şiddete başvurarak dağıtıldıklarına tanık olduk. 

Tekrar, Türkiye Komünist İşçi Partisi’ni selamlıyoruz ve gelecek senelerdeki devrimci faaliyetlerinde başarılar diliyoruz.

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

Emperyalizme ve gericiliğe karşı mücadele!

Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!

21 Kasım 2014

 

***

 

MLPD’nin TKİP’ye mesajı…

Sayın Yoldaşlar,

Almanya Marksist Leninist Partisi, gençlik kolu REBELL ve çocuk örgütü Rotfüchse, 22 Kasım 2014 tarihinde Wuppertal’da gerçekleştirdiğiniz geceyi devrimci duygularla selamlıyoruz.

16. mücadele yılınızı kutluyoruz. İşçi ve halk hareketi mücadelesinde partiniz bugün Türkiye’de ilk sırada geliyor. Greif işçilerinin mücadelesinde olduğu gibi. TKİP, MLPD gibi, revizyonist yozlaşmaya cevap olarak oluştu ve bütün baskı ve takibatlara direndi.

Devrimci hareketin ve işçi hareketinin uluslararası birleşmesi için mücadele, emek ve Almanya’daki sınıf hareketi partilerimizin arasındaki yoldaş bağını daha da derinleştirdi.

En son olarak İCOR, MLKP ve MLPD’nin düzenlemiş olduğu, Ortadoğu’dan ve Avrupa’dan katılımcılar ile gerçekleşen Ortadoğu Konferansı’na partiniz katıldı ve böylece ortak çalışmamız gelişti.

Ortak çalışmamızın 2015 senesinde daha da derinleşmesini temenni ederiz; örneğin uluslararası sanayi proletaryasının birleşmesinde, kadın ve gençlik hareketinde, Kürdistan özgürlük mücadelesi dayanışmasında veya gelişen küresel çevre faciasına karşı uluslararası direniş cephesinin inşasında…

Proleter enternasyonalizm ruhuyla, gecenize başarılar diliyoruz.

Dünya proleterleri birleşin!

Dünya proleterleri ve ezilenleri birleşin!

Uluslararası sosyalist devrim için ileri!

18 Kasım 2014

 

***

 

Halkların birleşik devrimci mücadelesini geliştirelim!

Değerli dostlar,

Öncelikle, etkinliği düzenleyen TKİP’li dostlarımız başta olmak üzere tüm katılımcıları, en içten devrimci duygularımızla selamlıyoruz. Sizlerin huzurunda, tüm devrim ve komünizm şehitlerini bir kez daha anıyoruz. Emperyalist-kapitalist dünya gericiliğinin, insanlığı ve doğayı, sömürü ve talan politikalarıyla ve emperyalist-kapitalist sistemin bizzat kendisine karşı mücadele eden ve tavır koyan çeşitli devrimci ve ilerici dinamikler, yine dünya gericiliğinin her türlü saldırılarına maruz kalarak bastırılmaya çalışılmaktadır. Fakat bizler işçi sınıfı ve ezilenlerin tarihsel tecrübelerinden bilmekteyiz ki hiçbir gerici politika ve saldırı insanlığın altınçağ yürüyüşünü durduramadığı gibi dünya gericiliğinin eninde sonunda hak ettiği yer olan tarihin çöplüğüne gömülmesini engelleyemecektir.

Proleter dünya devriminin önemli parçalarından biri olan Türkiye-Kuzey Kürdistan’da da ezilen Kürt ulusu başta olmak üzere devrimci ve ilerici güçlere yönelik, emperyalizmin uşağı faşist Türk devletinin her türlü gerici saldırı ve bastırma konsepti pervasız biçimde devam etmektedir. Bu stratejik saldırılar ancak ve ancak birleşik devrimci bir karşı koyuşla püskürtülebilir. Bu çerçevede, halkların birleşik devrimci mücadelesini geliştirmek, içinden geçtiğimiz tarihsel süreç açısından daha bir önem arzetmektedir. Bu bilinç ve perspektifle, TKİP’li siper yoldaşlarımızı ve siz değerli katılımcıları tekrardan devrimci coşkumuzla selamlıyoruz.

Devrim ve komünizm şehitleri ölümsüzdür!

Yaşasın halkların birleşik devrimci mücadelesi!

Yaşasın devrimci dayanışma!

Maoist Komünist Partisi Avrupa Komitesi


***

 

Yaşasın devrimci dayanışma…

Öncelikle “Kavel’den Greif’a işçi sınıfı savaşacak sosyalizm kazanacak!” şiarıyla düzenlemiş olduğunuz gecenizi MLKP Almanya Komitesi olarak selamlıyoruz.

Dostlar,

Başta Filistin, Suriye, Irak olmak üzere, emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından Ortadoğu kan gölüne çevrilmiş durumda.

DAİŞ çeteleri barbarca katliamlara devam ediyor. Özellikle Rojava Devrimi’ni boğmak amacıyla emperyalistler ve yerli işbirlikçileri tarafından Kobanê üzerine gönderilen DAİŞ çetelerine karşı YPG ve YPJ önderliğindeki direniş iki ayı aştı.

Rojava’da çakan kıvılcımın Kürdistan’ın diğer parçalarına da yansıyacağı hesabıyla DAİŞ çeteleri AKP öncülüğündeki faşist diktatörlük tarafından desteklenmektedir.

Türkiye’de işçi sınıfı ve emekçi halkın en ufak demokratik talebi devlet terörüyle bastırılıyor. Sermayedarların aşırı kâr hırsı uğruna iş cinayetleri artarak devam ediyor. Erek egemen sistemin zihniyeti sonucu her gün kadınlar katlediliyor. Barış ve çözüm demagojisiyle Kuzey Kürdistan’da Kürt halkının ulusal özgürlük talebi kanla bastırılıyor.

Avrupa’da krizin faturası işçi ve emekçilere çıkartılıyor. Dahası göçmen işçi ve emekçilere karşı ırkçılık giderek yükselmekte, hak gaspları artmakta ve yaşam koşulları ağırlaştırılmaktadır.

Özcesi, yaşadığımız böylesi bir süreçte gerçekleştirmiş olduğunuz etkinliğinizi bir kez daha selamlıyor, önümüzdeki süreçte mücadelenizde başarılar diliyoruz.

Yaşasın devrimci dayanışma!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Yaşasın Kobanê direnişimiz!

MLKP Almanya Komitesi


***

 

İşçi sınıfının birleşik mücadele gücünü açığa çıkarmak…

Gece Tertip Komitesi’ne

Emperyalist kapitalizm bütün dünya halklarına ideolojik bombardımanın yanında açlık, sefalet, işsizlik ve fiziken imhayı dayatarak teslim almayı hedefliyor. Direnen halkların üzerine ölüm kusuyorlar.

Rojava’da olduğu gibi halkların birlikte mücadelesi, savaşması, emperyalistleri ve uşaklarını tarihin çöplüğüne atacaktır.

Başta işçi sınıfı, ezilen yığınlar ve halklar olmak üzere işçi sınıfının birleşik mücadele gücünü açığa çıkarıp savaştırdığımızda devrim ve sosyalizme doğru güçlü adımlar atmış olacağız.

Partinizin 16. Yılını kutladığınız gecenizin, devrim ve sosyalizme hizmet edeceği inancıyla sizleri selamlıyoruz.

Kurtuluş devrimde, kurtuluş sosyalizmde!

Proleter Devrimci Duruş okurları

(www.tkip.org sitesinden alınmıştır…)

 

 

 

 

 

TKİP dava tutsaklarından 16. yıl etkinliğine mesajlar

 

Devrimin partisi sınıfıyla birleşerek
yeni Ekimler’in yolunu açacaktır!

Dostlar, yoldaşlar

Ortadoğu bir kez daha kan gölüne çevrilmiş bulunuyor. Miadını çoktan doldurmuş olan emperyalist-kapitalizmin yapısal sorunları karşısındaki çözümsüzlüğü, insanlığı yeniden “Ya barbarlık ya sosyalizm!” ikilemiyle yüzyüze bırakıyor.

Dün “Hitler faşizmi” olarak kendini gösteren barbarlık, bugün yeniden emperyalizmin öz be öz çocuğu olan IŞİD çetesi şahsında sergileniyor.

Kürt’ü, Arap’ı, Ezidi’si, Türkmen’i, Şii’si, Alevi’si, Hristiyan’ı, kısacası her milliyetten ve mezhepten emekçi halklar bir kez daha emperyalist-kapitalist düzenden kaynaklanan musibetlerle boğuşmak zorunda kalıyorlar.

Dostlar, yoldaşlar!

“Bunalımlar, savaşlar ve devrimler çağı” olarak tanımladığımız tarihsel sürecin bugünkü kesitinde yaşananlar komünistlerin haklılığını kanıtlamaktadır.

(...)

Bugün servet-sefalet kutuplaşması hiç olmadığı kadar derinleşmiştir. Bir avuç dolar milyarderine karşılık milyonlar, en temel insani ihtiyaçlarından yoksun koşullarda yaşamlarını sürdürmektedirler. Sırf kar mekanizmasına hizmet etmediği için milyonlarca insan “önlenebilir hastalıklar” nedeniyle yaşamlarını kaybetmektedir. İşçiler, emekçiler ve ezilen halklar 19. yüzyılın vahşi kapitalizmini aratmayan kölelik koşullarını 21. yüzyılda yeniden yaşamaktadırlar.

Tüm bunların nedeni, üretim araçları üzerindeki özel mülkiyete ve artı değer sömürüsüne dayanan kapitalist toplumsal-siyasal düzendir.

Dostlar, yoldaşlar!

Tarih, emperyalist-kapitalizmin insanlığa dayattığı tüm musibetlerden nasıl kurtulabilineceğinin yollarını göstermiştir. 97. yılını kutladığımız Ekim Devrimi insanlığın yaşadığı tüm sorunların çözüm yolunu göstermiştir. Proletaryanın sosyalist iktidarında toplumsal zenginlik işçi ve emekçilerin ihtiyaçları için kullanılırken, halklar özgürlük, eşitlik ve gönülllü birlik temelinde kardeşçe bir arada yaşayabilmişlerdir.

Şanlı Ekim Devrimi, çeşitli milliyetlerden işçi ve emekçilerle et ve tırnak gibi kaynaşan Bolşevik Parti öncülüğünde gerçekleşmiştir. Bunun başarılamadığı koşullarda nelerin yaşandığını, Almanya’nın yiğit proletaryasının acı deneyimlerinden ve birçok başka örnekten biliyoruz.

Bu açıdan “Yeni Ekimler için ileri” şiarıyla yola çıkan komünistlerin bin bir emekle ve bedeller ödeyerek ulaşmış olduğu sınıfın devrimci partisinin 16. kuruluş yıldönümü ayrı bir önem taşıyor.

“Devrimler çağı” aynı zamanda devrime hazırlanmayı gerektiriyor. Devrimin partisi sınıfıyla birleşerek yeni Ekimler’in yolunu açacaktır. Bu inancımızla, bu anlamlı geceyi hazırlayan ve emeği geçen tüm yoldaşları ve katılarak destek sunan tüm dostları selamlıyoruz.

TKİP Davası Tutsakları adına

Onur Kara

 

Ekim Devrimi:
İnsanlığın üzerine doğan kızıl bir güneş

Bundan 97 yıl önce Rus proletaryası ile Çarlık Rusya’sının ezilen ulusları insanlık tarihinde yepyeni bir sayfa açmıştı. Sınıflı toplumların ortaya çıkışıyla süregelen azınlığın çoğunluk üzerindeki tahakkümü ve iktidarına son verilmiş, milyonlar hem üreten hem de yöneten konumunu kazanmıştı.

Birinci emperyalist paylaşım savaşını devrim için fırsata çeviren ve namluları kendi burjuvazisine yönelten Bolşevikler, temsil ettikleri sınıfı, proletaryayı iktidara taşımışlardır. Bu büyük tarihsel olay insanlık tarihinde yeni bir dönemi başlatmıştır.

İktidarı ele geçiren proletarya, sosyalizmin inşasıyla beraber kapitalizmin çözemediği ve çözemeyeceği birçok soruna el atmış, gerçek özgürlüğün ve demokrasinin uygulayıcısı olmuştur. Kapitalizm koşullarında bir avuç sömürücü asalağın milyonlar üzerindeki ekonomik-siyasal ve her türlü baskının sürdürülmesi demek olan burjuva demokrasisi yerine proleter demokrasinin inşasıyla birlikte milyonlarca emekçi, ekmek ve su kadar yaşamsal olan özgürlüğe kavuşmuştur.

(...)

Sefil çıkarları uğruna çıkartılan bölgesel-iç savaşlar, köle pazarlarında pazarlanan kadınlar, katliamdan geçirilen mazlum halklar, ayyuka çıkan kitlesel tecavüz ve birçok kirli savaş yöntemleri, açlık ve yoksulluk içinde yaşamaya mahkum edilen milyonlar, iş cinayetleri ile katledilen işçiler, en demokratik eylemlerde dahi polis şiddeti ile katledilenler...

(...)

Ekim Devrimi’nin 70. yıldönümünde “Yeni Ekimler için!” şiarı ile tarih sahnesine çıkan Türkiyeli komünistler, son derece zorlu bir süreçte devrim ve sosyalizm bayrağını yükseltmişlerdir. Geçmişten köklü bir kopuş anlamına gelen bu çıkış proleter sosyalizminin de başlangıcı anlamına geliyordu. Bir yandan ideolojik-teorik, diğer yandan örgütsel-pratik çalışmayla amaçlanan öncelikle devrimci sınıf partisinin inşası idi. Zorlu süreçlerin ve sınavların ardından parti kuruluş kongresini toplayan komünistler, hemen ardından alınan darbelere rağmen ayakta kalmışlardır. Mücadele sahnesine çıktıkları günden bugüne Türkiye proletaryasını iktidara taşımak için canla başla mücadele etmektedirler.

Burjuvazinin iktidarını alaşağı edebilecek en önemli silahına/partisine kavuşan Türkiye işçi sınıfı, partisi ile et-tırnak misali kaynaştığında kapitalizm için ölüm çanları çalacaktır. Komünistler bu tarihi buluşmanın gerçekleşmesi için tüm güç ve enerjileri ile çalışmaktadırlar.

Yoldaşlar, devrim ve sosyalizm davasına inancım ile Sincan Hapishanesi’nden Ekim Devrimi’nin 97. yılını ve Yeni Ekimler’in partisinin 16. yılını ve yeni mücadele dönemini coşku ile selamlıyorum.

Şan olsun Ekim Devrimi’ne, şan olsun Yeni Ekimler’in Partisi’ne!

Özgür Karagöl

Sincan 1 No’lu F tipi Cezaevi

 
§