Oğuz yoldaşa...
“Kazanacağız,
mutlaka kazanacağız!”
Oğuz yoldaş emekçi bir kimliğin yansımasıdır. Hayata geldiğinden beri emekçilik ona zorunluluk olarak dayatılmıştır. İlkokula giderken Yenikent’in, Ayaş’ın köylerinde çobanlık yapmıştı. Daha sonra ailesinin baskıcı tavırlarına dayanamayarak 13-14 yaşlarında Mardin’i terkederek tek başına Sincan-Yenikent’e yerleşti. Sohbetlerimizde ara ara bunlara değinirdik. Çok derinlemesine bahsetmezdi ama anlatırken ne kadar sıkıntı çektiği anlaşılırdı. Sokakta kalmaları, geceleri camide yatmaları vb. bunun gibi birçok şey yaşamıştı. Fakat o bunların nerdeyse tamamını tek başına aşabilmişti. O’nun güçlü, emekçi kişiliği buradan geliyordu. Birçok işte çalışmıştı. Çok yürekliydi. Eğer bir şeye coşku ya da öfke duymuşsa kabına sığmazdı. Eylemlerde bunu görebilirdiniz. O haksızlığa gelemezdi. Örneğin okulda iki kişi tartışsın; biri güçsüz ve haklı olsun diğeri de arkasını racon diyebileceğimiz kişilere yaslasın. O gene de güçsüzün ve haklının yanında olurdu. Evinde misafir kalan bilir; bir tane yastık varsa onu mutlaka misafire verirdi. Pratik çalışmalarda fedakardı, yorulmak bilmezdi.
Çok da insani bir kişiliği vardı Oğuz'un. Sokakta kalmış, lisede, ilkokulda, memleketinde, çalıştığı yerlerde hep kavga içinde büyümüş bir insan düşünün. Bu sert ortama rağmen hiç kimseyi ezmeye, küçük düşürmeye, üstünlük taslamaya çalışmazdı. O kadar güzel ve temiz gülüşü vardı ki insanın ona saatlerce sarılası gelirdi. Acı çekmenin insanı olgunlaştırdığını iyi bilir ve söylerdi.
Oğuz’un kimliğinden öğrenmeyi bilmeliyiz. Bir yandan da onun mücadelesini sürdürmeliyiz. Onu öldürenler bugün halkları katletmeye devam ediyor. Bugün “çözüm süreci”nin bir tarafında oturan devlet, Cizre’de, Hakkari’de, 6-8 Eylül Kobanê eylemlerinde Kürdistan’ın ve Türkiye’nin her yerinde onlarca insanı katlediyor. Rojava’nın, Şengal'in, Telafer’in ve Musul’un her bir karış toprağında Türk sermaye devletinin, AKP’nin, onların arkasındaki patronlar sınıfının ve ABD’nin parmağı vardır. O halde Oğuz yoldaşı anmak bu güçlere karşı savaşmaktan geçiyor.
Devletin bize karşı açtığı savaşı görüyoruz. Yapmamız gereken savaşa hazırlanmaktır.
Gün bizleri basın açıklamasına hapsedip, yürüyüşlerimize izin vermeyenlerin üzerine yürüme günüdür.
Gün devrimci bilgi ile donanma günüdür.
Gün kapitalizmin en temel hücresi ve düşmanın kalbi olan fabrikalarda örgütlenme günüdür.
Gün devrimci örgütümüzü büyütme günüdür.
Gün ezilen ama direniş yolundan sapmayan Kürt halkının yanında olma günüdür.
Gün Yılmaz Güney’in inançla dediği gibi “kazanacağız, mutlaka kazanacağız” ruhuyla mücadeleyi büyütme günüdür.
Sincan’dan bir sınıf devrimcisi
Oğuz Saruhan anıldı
Kobanê’de YPG saflarında mücadele eden MLKP’li Oğuz Saruhan, 30 Aralık günü çetelerin intihar saldırısında yaşamını yitirdi.
MLKP militanı Oğuz Saruhan (Algan Zafir), Kobanê’nin doğu cephesindeki çatışmalar sırasında şehit düştü.
Saruhan uğurlandı
Saruhan için Kobanê’de bir tören düzenlenirken Saruhan’ın cenazesi törenin ardından memleketi Mardin’in Derik ilçesine gönderilmek üzere Kuzey Kürdistan’a uğurlandı. Derik’te Saruhan için düzenlenen cenaze törenine ise binlerce kişi katıldı. Törende ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy ve HDP Milletvekili Gülser Yıldırım da söz aldılar.
İstanbul’da Saruhan için HDP Esenler İlçe Örgütü binasında taziye açılırken ESP Adana İl Örgütü de Saruhan için anma etkinliği düzenledi.
3 Ocak’ta HDP’nin çağrısıyla Mersin’de gerçekleştirilen eylem Özgür Çocuk Parkı’nda yapıldı. Eylemde, Saruhan’ın yaşamı ve mücadelesi hakkında bilgiler verildi.
Ankara’da anma
Ankara’da bir araya gelen devrimci ve ilerici güçler, Oğuz Saruhan’ı andı. 3 Ocak’ta Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen ilerici ve devrimci güçler, Oğuz Saruhan’ın resminin olduğu flamalar ve kızıl bayraklarla sloganlar eşliğinde bir süre bekleyişlerini sürdürdüler. Burada yapılan açılış konuşmasının ardından Saruhan şahsında başta Kobanê’de şehit düşenler olmak üzere, tüm devrim ve sosyalizm şehitleri anısına saygı duruşu yapıldı.
HDP ve ESP adına yapılan konuşmalarda Saruhan’ın devrimci kimliği ve yaşamı, emekçi karakteri, azmi, fedakarlığı, militanlığı gibi özelliklerine vurgu yapıldı. Ardından Kobanê’de şehit düşen Suphi Nejat Ağırnaslı’nın babası Hikmet Acun konuşma yaptı. |