Güney Kürdistan’da düzen partilerine büyük öfke
Güney Kürdistan’da ücret gasplarına ve siyasi krize karşı başlayan eylemler 10 Ekim’de de devam etti. Süleymaniye’nin Qeladize ilçesinde katledilen 2 kişi için yine aynı ilçede eylem yapıldı. Yüzlerce kişi, “İntikam!” sloganları ile Piremerd Parkı’nda siyasi parti bürolarına doğru yürüyüşe geçti. Goran Hareketi binasına saldıran kitle, daha sonra İslami Birlik Partisi’ne ait binaya yürüyüş yaptı. Raperin Mahallesi’nde ise KDP binası ateşe verildi.
Eylemlerde Qeladıze’de de 12 yaşındaki Diyar Xıdır’ın kolluk güçleri tarafından katledildiği ifade edildi.
Süleymaniye’ye bağlı Pencewîn’de KDP binasına yürüyün kitleye binadan ateş açıldı. Saldırı sonucunda 17 kişinin yaralandığı belirtildi.
Seyid Sadık ilçesinde de KDP’liler, partiyi protesto eden kitleye saldırdı. Çıkan çatışmalarda 17 kişinin yaralandığı kaydedildi.
Süleymaniye merkezinde ise Otel Palas önünde bir araya gelen yüzlerce kişi, KDP binasına doğru yürüyüşe geçti. Kolluk güçleri kitleye biber gazı ve tazyikli su ile saldırdı. Rûdaw Süleymaniye Temsilciliği’ne ise ateş açıldığı iddia edildi.
Eylemlerin gün boyunca devam etmesi üzerine Süleymaniye’de 13 Ekim’e dek tüm resmi kuruluşlar tatil edildi.
KDP’liler 2 kişiyi katletti
Kelar İlçe Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan eğitim emekçileri, gasp edilen ücretlerinin bir an önce ödenmesini istedi. Daha sonra KDP binasına doğru yapılan yürüyüş sırasında polisin kitleyi engellemesi üzerine çatışma çıktı. KDP binası önünde yapılan eylem sırasında eylemcilere ateş açıldı. KDP’liler, 19 yaşındaki Osman Ednan ve 39 yaşındaki Aram Bayze’yi katletti.
Saldırı sonrasında öfkeli kitlenin binayı ateşe verdiği ifade edildi.
KDP Kelar Sorumlusu:
Maaş sorunu yok, PKK kışkırtıyor(!)
Öte yandan KDP Kelar Sorumlusu Ekrem Germiyani, eylemleri PKK’nin kışkırttığı iddiasını ortaya attı. Emekçilerin taleplerinin üzerini örtmek isteyen KDP sorumlusu “Bu konunun maaşla ilgisi yoktur. Hiçbir öğretmen veya memur göstericilerin içinde yok. Göstericilerin hepsi de genç ve bilinen siyasi tarafların yönlendirilmesiyle saldırıyorlar” dedi. Rudaw TV de kitle içinde Kelar KDP binasının yakılması sırasında “Biji Serok Apo” sloganı atıldığını öne sürdü.
KDP Politbüro tehdit savurdu
Öte yandan KDP Politbürosu, IŞİD’e karşı verilen savaşı demagoji malzemesi olarak kullanarak Goran Genel Sekreteri Newşirvan Mustafa’yı hedef aldı. Newşirwan Mustafa’yı “olayları tetikleyen birinci sorumlu” olarak duyuran KDP, “Yapılanların karşılıksız kalmayacağı” tehdidini savururken diğer yandan da şu ifadeleri kullandı:
“Süleymaniye ve Germiyan’da son birkaç gündür parti teşkilatlarımız zincirleme olarak, üyelerimizin hemen hepsi IŞİD’e karşı savaş cephesinde Kürdistan toprağını korumakla uğraşırken, protesto adı altında göstericilerin hedefindedir. Gösterilerde planlanarak bu aşamaya geldiği oldukça açıktır.”
Taraftarlarına silaha başvurmama çağrısı yapan KDP, diğer yandan KYB’ye bağlı güçlerin, KDP binalarına yapılan saldırıları izlediğini öne sürdü.
El-Nusra’dan Alevilere yönelik katliam çağrısı
Rusya’nın hava saldırıları ve Esad’a bağlı askeri güçlerin ilerlemesinden dolayı köşeye sıkışan El-Nusra adlı gerici çete Alevilere yönelik katliam çağrısı yaptı. Mayıs ayında Al Jazeera’nin yayınladığı bir açıklamasında sözde Alevileri hedeflemediklerini iddia eden El-Nusra lideri Ebu Muhammed El Culani, bu laflarının yalan olduğunu da açıkça göstermiş oldu. Emperyalistlerin desteklediği El-Nusra çetesinin açıklamaları, ABD ve Rusya’nın emperyalist politikalarına geçit verildiği sürece emekçilerin daha da fazla katliamla ve barbarlıkla karşı karşıya olduğunu da gösteriyor.
Türk sermaye devleti başta olmak üzere ABD emperyalistleri ve bölgedeki taşeronları tarafından desteklenen katliam çetesi El-Nusra’nun lideri Culani yayınladığı sesli mesajla Alevi kasaba ve köylerine saldırı emri verdi. Culani mesajında, “Lazkiye’deki Alevi kasaba ve köylerini vurmaktan başka çare yok. Tüm gruplara, tıpkı Sünni köy ve kasabalarına yaptıkları gibi Alevilerin yaşadığı yerleri de yüzlerce füzeyle vurma çağrısı yapıyorum. Rusya işgali Müslümanların ve Suriye’nin düşmanlarının en yeni silahıdır” diyerek dinci, mezhepçi gericiliğin kanla beslendiğini açıkça gösterdi.
Diğer yandan 12 Ekim’de Esad’a bağlı Suriye ordusunun Hama kentinde yer alan Kefren Buda kasabasını, Nusra ve Ahrar’uş Şam örgütlerinin bağlı olduğu Fetih Ordusu’ndan aldığı bildirildi.
Husilerden BM çözümüne
dair açıklama
Husilerin sözcüsü Mohammed Abdulsalam bir televizyon kanalına verdiği demeçte Umman’da yürütülen görüşmelerde BM tarafından öne sürülen “barış” planına onay verdiklerini, ancak herkesin buna destek vermesi gerektiğini belirtti.
BM’nin “çözüm” planına göre Husilerin ele geçirdikleri bölgelerden geri çekilmesi ve silah bırakması öngörülüyor. Bununla birlikte Husilerin Yemen yönetiminde yer alması ve siyasi parti ile temsil edilmesi kabul ediliyor.
Yemen’in bir önceki cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ve partisi GPC (Halkların Genel Kongresi) de “barış” planına onay verirken Husilerin hareketinin yükselmesiyle ülkeyi terk eden Cumhurbaşkanı Mansur Hadi henüz plana dair bir açıklama yapmadı.
Çatışmalar sürüyor
Suudi öncülüğündeki koalisyonun bombardımanları sürerken başkent Sana’nın güneydoğusunda bulunan Sanban şehrinde, Muhammed al-Sanabani isimli aşiret liderinin çocuklarının düğünü bombalandı. Bombalamada 15 kişi hayatını kaybederken 25 kişi de yaralandı.
Husiler’in, Sirwah bölgesindeki saldırılarında ise Suudi güçlerinden 160 kişinin öldürüldüğü bildirildi. Suudilerin saldırılarının da bu kayıplara yanıt olduğu belirtildi. |