4 Aralık 2015
Sayı: KB 2015/45

Çözüm devrimci sınıf mücadelesi
Uçak krizi derinleşiyor IŞİD destekçileri sıkışıyor
Türkiye: Sermaye için cazip ve istikrarlı bir ülke!
Elçi’nin katledilmesi eylemlerle lanetlendi
"Tanıklar dinlenmedi, deliller ilk günden karartıldı!"
Kürt halkı azgın devlet terörüne boyun eğmiyor!
Söz, basın ve örgütlenme özgürlüğü için mücadeleye!
Baskı ve yasakta yeni perde: Dündar ve Gül tutuklandı!
“Hak ihlalleri 30 yıldır aynı şekilde sürüyor”
Haklar ve özgürlükler için eller şaltere, ayaklar sokağa!
“İnsanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret!” mücadelesini yükseltelim!
Direnişin kalesi Renault’ta eylemler sürüyor
Devrimci bir sınıf hareketi için ileri!
TKİP’nin 17. kuruluş yıldönümü etkinliği
Parti örgütlerinin mesajlarından...
Alaattin Yoldaş anısına…
Paris katliamı ve tekellerin militarizm tutkusu
Dünya İklim Zirvesi: Yeni bir ikiyüzlülük, yeni bir aldatmaca
5 Aralık "Türk kadını"nın seçme ve seçilme hakkı üzerine...
Türkiye kadın hareketi tarihinin önemli deneyimi
Kadın işçileri örgütleme seferberliğine güç verelim!
Bu eğitimcilerin eğitimi şart!
DGB 1 yaşında
Emperyalizme karşı Erdal olunmalı!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

DGB 1 yaşında...

Birliğimizin gücüyle gelecek yürüyüşümüz sürüyor!

 

Birinci Genel Kurulumuzu toplamamızın üzerinden tam bir yıl geçti. Elbette ki Genel kKurulumuzu önceleyen bir sürecimiz var. Bir yılı aşkın bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştirdiğimiz tartışmalar, oluşturduğumuz geçici örgütsel zeminler ve yoğun bir siyasal faaliyetin ardından DGB’yi kurduk. Kısacası bizler DGB'yi mücadele içinde inşa ettik. Bu vesileyle geride kalan yılların değerlendirmesini yapmak kadar; misyonumuzu, gençlik hareketinin ihtiyaçlarını ve hedeflerimizi tekrardan ortaya koymak önemli bir yerde duruyor. Özellikle önümüzdeki aylarda toplayacağımız 2. Genel Kurulumuz öncesinde bunun bir ihtiyaç, aynı zamanda gençlik hareketine karşı bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz.

DGB’nin kuruluşunun temel misyonu,
gençlik içinde devrime hazırlıktır”

Peki, ne demiştik bir yıl öncesinde? DGB I. Genel Kurul Sonuç Bildirgesi metninden hatırlayalım:

Gelinen yerde gençliğin devrimci birliğini yaratma doğrultusunda önemli bir adım atmış bulunuyoruz. Bugün ortaya koyduğumuz irade, politik platform ve örgütsel zemin gençliğin devrimci geleceğini örgütleme yolunda ilk imkanların yaratılması anlamına gelmektedir.

Artık kitleleri devrimci politikalar ekseninde kucaklayacak, özneleştirecek bir devrimci gençlik örgütü bulunmaktadır. Herkes bunu böyle bilmelidir.”

Genel kurulumuzun bizim için anlamı her şeyden önce bu doğumu gerçekleştirmekti. Gençlik hareketi üzerinden şimdiye kadar ortaya koyduğumuz politik yaklaşımları güçlü bir şekilde ete kemiğe büründürmekti. Bu politik platformu tüm genel kurul bileşenlerine mal etmek, genel kurul ile ortak bir iradeye dönüştürmek ve derinleştirmekti. Bunu asgari düzeyde başardık. Bu süreci güçlü bir ön hazırlıkla; coşkulu, nitelikli ve kitlesel bir genel kurulla tamamladık. Artık, şimdiye kadar ortaya koyduğumuz birikim güvence altındadır.”

Bugün DGB açısından yeni bir başlangıç yapmaktayız ve yolun henüz daha başındayız. Şimdi görev DGB 1. Genel Kurulu’nun tanımladığı politik platformun gençlik kitlelerine mal edilmesidir. Şimdi görev ayağa kalkan, yüzünü mücadeleye dönen tüm gençleri DGB saflarına kazanmaktır.”

Unutmayalım ki, şimdi zaman bizim zamanımızdır, devrimin zamanıdır, devrimcilerin zamanıdır. Gençlik de, devrim de geleceği ifade etmektedir. Geleceği kazanmak bugünden gençliği devrime kazanmaktan geçmektedir.

Şimdi zaman, DGB olarak gençlik hareketine önderlik etme, gençliğin devrimci potansiyelini açığa çıkartma, örgütleme ve düzene karşı devrim çizgisine kazanma zamanıdır.

Şimdi zaman bizim zamanımızdır, devrime hazırlığın, devrimci hazırlığın zamanıdır.

DGB’nin kuruluşunun temel misyonu, gençlik içinde devrime hazırlıktır, devrimci hazırlıktır. Bunu böyle kavradık ve genel kurulumuzu bu bakışla başarıyla geride bıraktık. Şimdi DGB’yi gençlik kitlelerinin örgütü yapmak, gençlik hareketindeki devrimci önderlik boşluğunu doldurmak görevi bizleri bekliyor.”

Net bir şekilde misyonumuzu ve hedeflerimizi o günden ortaya koyduk. Bu sözler bizler için kağıt üzerinde kalacak, toplantı salonlarında söylemekle yetinilecek sözler değildi. Bu sözlerin gereğini mücadelede ortaya koyduk. Elbette eşyanın tabiatı gereği aksayan, eksik kalan yanlarımız oldu. Bunları eleştirmesini, ortaya koymasını bildik. Ancak burada ilk günden beri bizler için temel olan şey devrimci bir taraf olmaktı. Devrimci hazırlığın, devrimci politikanın ve devrimci örgütlenmenin tarafı olmaktı. Gençlik hareketinin devrimci önderlik boşluğunu doldurmaktı.

Bu konuda geride kalan bir yıl içerisinde önemli bir çaba ortaya koymuş olsak da, halen yolun başında olduğumuz açıktır.

Son bir yılın gerçeği: Tek kurtuluş devrimde!

Bizler ve herkes için net olan ve son bir yılda tekrar tekrar yaşanan gelişmelerin doğruladığı bir gerçeklik var ki, o da tek kurtuluşun devrim olduğudur. Her gün kan ve gözyaşı üreten, savaşlarla, saldırganlıkla, baskıyla ayakta duran kapitalist sistemin yıkılması gerektiği gerçeğidir. Bu gerçeği Ortadoğu’ya baktığımızda, emperyalist savaş ve saldırganlık politikalarına baktığımızda görüyoruz. Emperyalistler arası çıkar çatışmalarının, onların sularında politika yapanların çözümsüzlüğünü gördük ve görüyoruz.

Son bir yılda iki seçim geçirdik. 7 Haziran seçimleri de, 1 Kasım seçimleri de bir kez daha göstermiştir ki çözüm sandıkta değildir. Çözüm sokaktadır. Sandıklar bizleri kandırmak için kurulmaktadır. Burjuvazi istediği sonucu alana kadar sandıkları kurmaya, kan dökmeye devam edecektir. Çözümü sandıkta görenlerin, kitleleri sandığa çağıranların karşısına gençlik içinde “Gençliğin seçimi sandığa sığmaz” diyerek çıktık.

Son bir yılda Suruç ve Ankara katliamlarını yaşadık. Onlarca Kürt genci katledildi. Yüzlerce muhalif, devrimci tutuklandı, operasyonlarla baskı her geçen gün arttı ve artmaya da devam ediyor. Son olarak da Tahir Elçi kameraların önünde devlet tarafından katledildi. Katliamlar sadece bu topraklarda yaşanmadı. Emperyalistlerce beslenen gerici çeteler katliamlarını Ortadoğu’nun dışına taşıdı. Paris’te, Beyrut’ta emperyalist savaş politikalarının sonucu olarak yüzlerce insan hayatını kaybetti. Bütün bu kan denizini temizleyecek olan tek güç devrimdir. Çünkü kapitalist sistem savaşları beslemektedir. İçine girdiği bunalımlardan çıkışı savaşlarda aramaktadır. Bu düzen yıkılmadan gerçek ve kalıcı bir barış sağlanamayacaktır.

Son bir yılda üniversitelerimizde baskıların, yasakların arttığına, siyasal faaliyete karşı tahammülsüzlüklere, paralı eğitim uygulamalarının hız kazandığına, formasyon ‘hakkı’ ile biz gençliğe kırıntı düzeyinde gelecek veren sistemin o kırıntıları da almaya kalktığına tanıklık ettik. Düzenin efendilerinin gençlik ve devrimden duyduğu korkuyu gördük.

Son bir yılda işçi sınıfının ayağa kalkışına da tanıklık ettik. Başta Bursa’da Metal Fırtınası olmak üzere bir dizi ilde, fabrikada işçi sınıfı grev ve direnişlerle kendisini ortaya koydu. İşçi sınıfının düzeni yıkabilecek tek güç olduğunu bir kez daha gördük. İşçi sınıfı karşısında tir tir titreyen patronları da gördük. Her seferinde “Yolumuz işçi sınıfın yoludur!” şiarı devrim hedefimizde bize yol gösterdi.

Genel kurul ile gelecek yürüyüşümüzü büyütelim...

Ve aradan geçen bir yılda gençliği devrime kazanma mücadelesinde bir dizi adım attık. Yerel ve Türkiye meclislerimizi topladık. “Birliğimizin gücüyle geleceğe yürüyoruz” şiarıyla ilk yaz kampımızı gerçekleştirdik. Ve şimdi önümüzde 5 Mart’ta “Geleceğe yürüyoruz!” şiarıyla örgütleyeceğimiz 2. Genel Kurulumuz var.

Genel Kurul, DGB’nin kuruluşu ile gençlik içinde attığımız tarihsel adımın ileriye taşınması anlamına geliyor. Gençlik hareketinin ihtiyaçlarına, güncel gelişmelere, gençliğin politik gündemlerine devrimci bir yanıt oluşturmak anlamına geliyor. Örgütlülüğümüzü büyütmek, işleyişimizi sağlam temellere oturtmak anlamına geliyor. “Geleceğe yürüyoruz!” şiarı bizim için önemli bir yerde duruyor. Çünkü gençlik gelecek demektir. Gelecek her yerde devrime aittir ve geleceğe yürüyoruz şiarı gençliği kazanma, gençlikle devrime yürümek iddiası demektir.

İşte II. Genel Kurulumuz bu iddiamızda bir adım daha ileri çıkacağımız, gençlik içerisinde mücadeleyi büyüteceğimiz bir sürecin ürünü olarak şekillenecektir.

Devrimci Gençlik Birliği


 
§