23 Eylül 2016
Sayı: KB 2016/35

İşçi sınıfının alternatifi sosyalizmdir!
ABD yıkıcı savaştan çıkışın yollarını tıkıyor
ABD’nin Suriye’deki “mızrak”ı “Fırat Kalkanı”
Baskı ve zulme karşı direnişi büyütelim!
Burjuva yargısı kirli icraatlarını sürdürüyor
Hapishanelerde OHAL işkenceleri
Cerattepe davasında mahkeme heyeti reddedildi
İş cinayetleri sürüyor
İzmir’de Hasan Ülker’le dayanışma etkinliği
İşsizliğin panzehiri sosyalizm için mücadeleye!
Onlar partimizin özü ve özetidirler - H. Fırat
Kanlı ve kirli tarihiyle, burjuvazi yıkılmayı bekliyor!
Devrimci tutsaklarla dayanışmayı yükseltmek için...
Kirpiklerimiz yere düşmesin diye… / 1
Susma, kabullenme, gericiliğe karşı direnişe!
Güç ve eylem birlikleri üzerine
NATO yetmedi, şimdi de Avrupa Ordusu gündemde
Dünyadan işçi ve emekçi eylemleri
İsrail askerleri Filistinlileri katletmeye devam ediyor
1. Enternasyonal 152 yaşında!
Suat Derviş ve Fosforlu Cevriye
“Yeryüzünde konaklayan” bir ozanın tanıklıktan taraflaşmaya serüveni
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hapishanelerde OHAL işkenceleri

 

Sermaye devleti darbe girişimini fırsat bilerek ilan ettiği OHAL’le birlikte hapishanelerdeki devrimci-ilerici tutsaklara dönük saldırılarını işkence boyutuna vardırdı.

Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde hasta tutuklu ve hükümlülerin durumu, sohbet hakkı uygulaması ile kitap ve yayın yasakları ile ilgili başlatılan direnişe saldıran gardiyanlar tutsaklara işkence yaptı. Yarım saat boyunca 1. ve 2. müdür ile 40-50 gardiyanın saldırısına uğrayan tutsaklara “ikinci bir emre kadar” revire çıkmak yasaklandı. Aynı günün akşamı da tutsaklar yumruklu saldırıya uğradı. Saldırıda, bel fıtığı ameliyatı olan Rıza Şahin 1.5 metrelik merdiven boşluğundan atıldı.

İzmir’deki Şakran Kadın Kapalı Hapishanesi’nde de saldırı ve baskılar arttı. 17 Eylül günü Şakran’da tutuklu olan TKİP dava tutsağı Evrim Erdoğdu’nun görüşçüsü Ayla Subaşı tarafından İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi'nde yapılan açıklamada hapishanedeki saldırılara dair şu bilgiler paylaşıldı: “5 Eylül Pazartesi günü aylık açık görüşün yapıldığı gün görüşe çıkıp, görüş bittikten sonra koğuşlarına dönen tutsaklar yoldaşları Filiz Gencer’in koğuşta olmadığını görünce gardiyanlara Filiz Gencer’in nerede olduğunu soruyorlar. Farklı farklı cevaplar verilirken, bir gardiyan kendisinin sevk istediğini, başka bir gardiyansa abisinin sevk istediğini söyleyerek sürekli bir oyalamayla olayın üstünü örtmek istemişlerdir. Bunun üzerine Filiz Gencer’den haber alamayan devrimci tutsaklar, buna tepki olarak yaptıkları koğuş yakma eylemi sonrasında işkence gördüklerini ve tek kişilik hücrelere koyulduklarını bayram görüşünde ailelerine anlattı.”

Saldırı sırasında Nurhan Yılmaz isimli devrimci tutsağın kolu iki yerinden kırılırken, Subaşı saldırı sonrası süreci şöyle anlattı: “Tutsaklar, daha sonra tek tek hücrelere koyuldu. Üç gün boyunca yerde yattılar ve yemek verilmedi. 7 Eylül’den bayrama kadar hücrede kaldılar. 12 Eylül Pazartesi günü yatmak için eşya verildi.”

Subaşı, tutsakların koğuşları ateşe verdikten sonra Erdoğdu’nun revire götürüldüğü, koğuşa gelen cezaevi ikinci müdürü Mehmet Davarcıoğlu ile Sinem ve Buse isimli gardiyanlar tarafından ıslatılarak yere yatırılıp işkence gördükleri bilgisini verdi. Erdoğdu ailesine, Davarcıoğlu’nun revire gelerek kendisini dövdüğünü, boğazını sıktığını, Davarcıoğlu’nun elinden orada bulunan başka görevlilerin aldığını belirtti. Erdoğdu, saldırıya uğradığı esnada olayı gören cezaevi doktorunun oradan kaçtığı söylendi.

27 Kasım’da Yüksekova’da yapılan eylemde polis tarafından vurularak tutuklanan ve onlarca ameliyat geçiren Sibel Çapraz ise kendi başına yaşamını idame ettirmede zorlanmasına rağmen İzmir’deki Menemen R Tipi Hapishanesi’nde tutulmaya devam ediliyor. Hapishanede keyfi yönetim devam ederken, bayram açık görüşünde “başka birinin erkek görüşçüsüyle aynı yerde görüş yapılacağı için” Çapraz’ın ailesiyle görüşmesinde zorluk çıkarıldı.

Ağırlıkla devrimci tutsakların kaldığı Tekirdağ 1 ve 2 No'lu F Tipi hapishanelerinde ise kitap-yayın yasakları, açık görüş hakkının süresinin kısaltılmasının ardından iki ayda bir yapılan açık görüş ise işkenceci hapishane yönetiminin keyfi tutumu nedeniyle engelleniyor. Son olarak bu ay yapılacak olan açık görüş hapishane yönetimi tarafından iptal edilerek tutsaklara kapalı görüş yaptırıldı.

 

 

 

 

Yeni öğretim yılı gerici propagandayla açıldı

 

2016-2017 eğitim öğretim yılı 19 Eylül’de başladı. 19 milyon öğrencinin okul sıralarında yerini aldığı günün ilk dersi, AKP’nin gerici propagandaları oldu. Okullarda dualar okutuldu, darbe girişimini anlatan broşürler dağıtıldı, videolar izletildi.

Okul kapıları dualarla açıldı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma” haftası programı çerçevesinde okullarda yapılan açılış törenlerinde dinci gericiliğin propagandası yapıldı. Okul müdürleri tarafından yapılan konuşmalarda darbe girişimi ve “iman gücü” anlatıldı. Kimi okulların bahçelerinde açılış törenlerinde dualar okunduğu görüldü.

Erdoğan’ın mesajı ve 15 Temmuz sözlüğü

Öğrencilere yılın ilk materyali olarak Eğitim Bilişim Ağı (EBA) tarafından hazırlanan broşürler dağıtıldı. Broşürlerde Tayyip Erdoğan’ın mesajı ve “15 Temmuz Sözlüğü” bölümleri yer aldı. Sözlük bölümünde “darbe girişimi, demokrasi, FETÖ” vb. ifadelerin anlamları açıklandı.

Gerici videolar izletildi

Okullarda öğrencilere iki ayrı video izletildi. İlk videoda 15 Temmuz gecesi yaşananlar ve Yenikapı mitinginden görüntüler yer aldı. İkinci videoda ise darbe girişiminin ardından bir süre devam eden “demokrasi nöbeti” eylemleri gösterildi.

Öte yandan, okul girişlerine ve koridorlara da bakanlık talimatıyla panolar yerleştirildi. Panolarda 15 Temmuz’la ilgili görsellere, hayatını kaybedenlerin fotoğraflarına yer verildi.

 

 

 

 

OHAL’in üç ay daha uzatılması gündemde

 

Darbe girişiminin ardından “FETÖ operasyonları” bahanesiyle ilan edilen OHAL, sermaye devletinin tüm baskı ve saldırılarına yasal kılıf oldu. OHAL bahanesiyle işçi eylemleri yasaklandı, devrimci ve ilerici güçlere yönelik operasyonlar yapıldı, gözaltına alınanlar günlerce mahkemeye çıkarılmadan bekletildi, tutuklamalar arttı vb. Bununla beraber sermayenin istediği sosyal yıkım saldırıları hiçbir tepkiyle karşılaşmaksızın hayata geçirildi.

OHAL koşullarının kendisi için sunduğu bu fırsatı sürdürmek isteyen sermaye devletinin OHAL’i üç ay daha uzatabileceği belirtildi.

Daha önce de gündeme gelen OHAL’in uzatılması konusu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için ABD’de bulunan dinci partinin şefi Tayyip Erdoğan tarafından bir kez daha dile getirildi. Reuters’a demeç veren Erdoğan, gerekli olduğu durumda OHAL’in üç ay daha uzatılabileceğini belirterek şöyle dedi: “Üç aylığına veya daha fazla uzatılabilir. Gülen’in adamları her yere gizlice sızmış. Darbecilerin kimliğini belirlemeye ve onları yakalamaya devam edeceğiz. OHAL’in uzatılması da bu sürece katkı sunacak.”

OHAL’in meclis kararıyla uzatılabileceğini söyleyen Erdoğan, böylece meclise yeni bir OHAL kararı için talimat verdi.

 
§