21 Ekim 2016
Sayı: KB 2016/39

Sermaye iktidarı savaş ve yıkım dayatıyor
Savaş ve anti-emperyalist mücadelenin güncel sorun ve ihtiyaçları
Erdoğan “piyon değil, at olmak” istiyor
Bol “U” dönüşlü Türkiye’nin dış politikası
Dinci-gerici AKP iktidarının kaçınılmaz akıbeti
Kölelik zincirlerini parçalayacak tek güç işçi sınıfının devrimci birliği ve eylemidir!
Greif’te ihanet sözleşmesine imza atmak için hazırlık
Metalde işten atmalara karşı devrimci sınıf politikasını yükseltelim!
İşsizliğin kaynağı kapitalizm!
Ankara İşçi Meclisi Sonuç Deklarasyonu
Ortadoğu’da gerilim ve Türkiye
Halep’te yarım kalan hesaplaşma Musul’da tamamlanacak mı?
“Kapitalizmin En Yüksek Aşaması: Emperyalizm” 100 yaşında
Şiddet üreten sisteme karşı, direniş!
Kapitalizm, depresyon, kadın
YÖK’e ve YÖK düzenine karşı mücadeleye!
“Umudu büyütmeye devam edeceğiz!”
İÜ direnişçisi: “Geleceğiz korkularınızı büyütmek için!”
Sistemin projesi belli: Geleceksizlik!
OHAL’e karşı direniş!
“OHAL devrimci tutsakları teslim alamıyor”
Radikal palyaço: Dario Fo
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sistemin projesi belli: Geleceksizlik!

 

Dizginlerinden boşalan bir saldırı dalgasıyla yüz yüzeyiz. Yüzlerce öğretmen okullarından uzaklaştırılıyor, görevden alınıyor. Okullar iktidar sahiplerinin istediği şekilde yeniden dizayn ediliyor.

Son olarak, Türkiye’nin en yüksek puanlı okullarına yönelik yeni bir düzenleme gerçekleştiriliyor: “Proje okul!” Ocak 2015’te İstanbul Erkek Lisesi’nin de içinde olduğu 40’ın üzerinde lise “proje okul” olarak belirlenmişti. Bugün 155 “proje okul” olduğu ifade ediliyor.

Bu okullarda ise özel projelerin gerçekleştirileceği, akademisyenlerin danışmanlık hizmeti vereceği ve okulların imkanlarının fazlalaştırılacağı söyleniyor. Peki proje okul uygulaması bu kadar iyi niyetli mi?

Proje okullarda neler oluyor?

Belirlenen okullarda yöneticilerin ve öğretmenlerin atamasını il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri yerine doğrudan milli eğitim bakanı yapacak.

Uygulamaya göre öğretmenler merkezlere çağrılabiliyor. Yıllar boyunca emek vermiş öğretmenler yetersiz bulunarak bir anda görevden alınabiliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı’nın konuyla ilgili açıklaması şöyle: “Toplam 155 proje okulda 4 bin 598 öğretmen var. Bunların 1.187’si 8 yıldan daha uzun süredir çalışıyor. Bir kısmı zaten okullarında çalışmaya devam edecek.” Bugün birçok okulda öğretmenlerin yarısı gönderilmiş durumda.

Yine Türkiye’nin en yüksek puanlı okullarına, örneğin Kabataş Erkek Lisesi’nin boş kontenjanlarına taban puanı aranmadan düşük puanlı öğrenciler geçiş yapabiliyor. Kabataş Erkek Lisesi’nin taban puanı 494 iken 362 puanla öğrenci aldı. Demek oluyor ki bu okullara girmek için Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir “dayı”nın varlığı yetiyor.

Öte yandan geçen yıldan bu yana birçok lisede eylemlilikler yaşandı. Geçen dönem İstanbul Erkek Lisesi Müdür Yardımcısı Hikmet Konar’ın konuşması sırasında öğrenciler sırtlarını dönerek protesto etmişti. Hikmet Konar Milli Eğitim Bakanı tarafından sınavsız atanmıştı. Daha sonra birçok lisede öğrenciler, okul yönetimini ve gerici uygulamalarını protesto ederek bildiriler yayınlamıştı.

Bu yeni dönemde bir dizi okulda “#projenizdeğiliz” ve “#öğretmenlerimedokunma” hashtagleri ile kampanyalar başlatıldı. Kabataş Erkek Lisesi’nde tüm öğrencilerin katıldığı oturma eylemi gerçekleştirildi. Kadıköy Anadolu Lisesi’nde öğrenciler ve veliler oturma eylemleri yaparak protestolar gerçekleştirdi.

“Proje okul” uygulamasının asıl hedefi bellidir. İktidar, her alanda olduğu gibi eğitimde de kendisine muhalif olanları susturmak ve okullardan göndermek, yerine kendisine biat edenleri yerleştirmek istemektedir. Diğer yandan da dinci gerici, itaatkar bireyler yaratabilmeyi ve bu köklü liselerin kültürel yapısını değiştirerek kendi gerici politikaları ekseninde şekillendirmeyi hedeflemektedir.

Yıllarca robot gibi çalışıp sınavlara da hazırlansak, Türkiye’nin en iyi liselerinin sıralarında da otursak, düzen sahiplerinin sunduğu gelecek koyu bir geleceksizlikten başka bir şey değil.

Çünkü eğitim sistemi muktedirlerin iki dudağı arasındadır. Ne senin geleceğin ne de bir başkasının geleceği umurlarında... Umurlarında olan, bu işten ne kadar “kâr geleceği”dir sadece. Senin yıllarca hazırlanıp girdiğin okullara, bazıları sadece torpille kolayca girebiliyor. Bu böyleyse, kim bilir üniversitelerde, hatta iş yerlerinde durum nasıldır diye bir de siz düşünün. Şimdi hala susarak, mücadele etmeden iyi bir geleceğinizin olacağından emin misiniz?

Bugün bizlerin geleceği, eğitim sisteminde istedikleri her an köklü değişiklikler yapanların ellerinde değil. Gelecek, okul sıralarında hakkımızı arayarak, bu sistemin projesi olmayı reddedip mücadele ederek bizim olacak.

Devrimci Liseliler Birliği

 

 

 

 

Füsun Yönder Anadolu Lisesi’nde de protesto

OHAL bahanesiyle proje okullarındaki öğretmenlerin sürülmesinden sonra proje okullarına yandaş öğretmenler atanmaya başlandı. Füsun Yönder Anadolu Lisesi’nde de yaklaşık 3 haftadır temel dersler boş geçiyor.

Öğrenciler, okul müdürüyle konuşmak istediklerinde tatmin etmeyen cevaplarla karşılaştılar. 1 hafta boyunca “Siz eşit ağırlık örgencisisiniz matematik görmenize gerek yok”, ”Öğretmen yok’’, “Yapacak bir şey yok’”, “Yüksek puanlı bölümlerde okumanıza gerek yok başka bölümler tercih edersiniz” gibi son derece keyfi cevaplar aldılar. Bunun üzerine 14 Ekim Cuma günü okul çıkışı tören öncesi öğrenciler 1 dakika boyunca alkış protestosunda bulundu, bunun üzerine okul müdürü 2 öğrenciyi odasına götürüp ifade aldı.

Protesto geniş kapsamlı olmasa da 17 Ekim Pazartesi günü “öğretmen eksiği” kalmamıştı. Bu olay gösteriyor ki sesimizi yükselttiğimiz zaman haklarımızı elde edebiliriz.

Füsun Yönder Anadolu Lisesi'n den bir DLB’li

 

 

 

 

Kadıköy Anadolu Lisesi’nde eylem

 

Proje okul” kapsamında 71 öğretmenin sürgün edildiği, öğrencilerin oturma eylemi yaparak durumu protesto ettikleri için müdür tarafından sorguya alındığı Kadıköy Anadolu Lisesi’nde (KAL) 14 Ekim günü eylem gerçekleştirildi.

KAL önünde bir araya gelen veliler okulun çıkış zili çalmadan önce basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylem için lisenin etrafının çevik kuvvet, TOMA ve çok sayıda sivil polisle ablukaya alındığı görüldü.

Velilerin, eski mezunların, sürgün edilen öğretmenlerin, Eğitim Sen üyelerinin ve milletvekillerinin katıldığı basın açıklamasında söz alan bir veli, çocuklarının müdür tarafından sorguya çekildiğini, “sizin üst aklınız kim” diye sorulduğunu ve tehdit edildiklerini belirtti.

Veliler, “proje okul” kapsamında eğitimde dinci-gerici uygulamaların getirildiğini vurguladılar ve bütün bunlara karşı susmayacaklarını dile getirdiler. Ayrıca eğitimdeki ticari uygulamalara dikkat çektiler.

Liseliler polis tarafından korkutulmaya çalışıldı

Lisenin çıkış zilinin çalmasıyla okuldan çıkmak isteyen KAL öğrencilerinin ana kapıdan çıkması engellendi. Öğrencilerin çevik kuvvet ve TOMA’nın beklediği kapıdan çıkması sağlanarak  gözdağı verilmeye çalışıldı. Buna rağmen KAL öğrencileri “Asla yalnız K.A.L.mayacaksın!” sloganlarıyla okuldan çıkarak eyleme katıldılar. “Birleşe birleşe kazanacağız!” ve “Projeniz değiliz!” sloganlarını attılar.

DGB’lilerle konuşmaları engellenmeye çalışıldı

Eyleme katılan DGB’liler birçok öğrenciyle yaşanan süreç hakkında sohbet etti. Sivil polislerse DGB’lilerle konuşan liselilerin yanına giderek “Çevik kuvvet bunlar için geliyor, onlarla konuşmayın gözaltına alırız” diye tehditlerde bulundular. Eylem velilerin getirdiği lokma aracının lokma dağıtımıyla son buldu. Eylemde liselilere Liselilerin Sesi de ulaştırıldı.

 
§