6 Ocak 2017
Sayı: KB 2017/01

Katliamlara ve barbarlığa geçit verme!
Kitle katliamlarını “lütfa” çevirenler
İşçi sınıfı mücadeleyi 2017’ye taşıyor
İşçi derneklerine yönelik saldırılar ve devrimci sorumluluk
Asgari ücret AGİ dahil 1404 TL oldu
İşçi sınıfı yasalara değil, kendi tarihine sırtını dayamalı!
Metal Fırtına ruhunu kuşanmaya!
Metal işçisinin mücadele tarihi yol gösteriyor!
“Hep birlikte tekstil işçilerinin birliğini ve mücadelesini örelim!”
Temel özellikleriyle kapitalist emperyalizm
Türkiye-AB ilişkilerinde “yeni” gelişmeler
“Operasyonel mekanizma”dan “Fırat Kalkanı”na...
Suriye savaşı yeni bir aşamada
Kapitalizmin “küreselleşme” efsanesinin çöküşü
Kadın işçi grevlerinin gösterdikleri:3
Kapitalist üretimde kadın iş gücü
“Kadınlar için önemli”
Komer’in arabası 49 yıldır yanıyor!
Kauçuk granül skandalı
Hasret Gültekin: Bir insan ömrünü neye vermeli?
Metin Göktepe'nin katledilmesinin üzerinden 21 yıl geçti!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Komer’in arabası 49 yıldır yanıyor!

 

1968 Kasım’ında ABD Büyükelçisi olarak Robert Komer Türkiye’ye atanır. ABD emperyalizminin “Vietnam kasabı“ olarak bilinen Komer’in bu coğrafyaya gelişi büyük eylemliliklere neden olur. Daha bir kaç ay önce 15-18 Temmuz’da 6. Filo'yu Dolmabahçe’de denize dökerek anti-emperyalist mücadelenin meşalesini yakanlar Komer’i İstanbul’dan, Ankara’ya protestolar ile karşılarlar. İstanbul’da yapılan protestolarda tutuklananlar arasında Deniz Gezmiş de vardır. Robert Komer, ODTÜ Rektörü Kemal Kurdaş’la görüşmek için 6 Ocak 1969’da ODTÜ kampüsüne gelir. ODTÜ’lü öğrenciler Komer’in ziyaretini “Yankee go home” sloganları eşliğinde direnişe çevirir, Komer’in arabası yakılır. 9 Ocak’ta direniş ile ilgili 7 öğrencinin tutuklanması kararı verildiğinde ise 3 bin ODTÜ’lü dilekçe vererek “Biz de vardık” der.

Kapitalist emperyalist sistemin yarattığı yıkımlara bakarken bu topraklarda, Denizler’in yarattığı anti-emperyalist mücadele geleneğini incelemek önemli bir yerde duruyor. Vietnam’da yüz binleri katleden, bu coğrafyada “Marshall yardımı” ve “NATO” ile yer edinen ABD emperyalizminin, Dolmabahçe’den ODTÜ’ye gençlik tarafından büyük protestolarla karşılanması ve Komer’in arabasının yakılması gençlik cephesinde anti-emperyalist duruşun ifadesidir. Bu duruş zamanla düzenin icazetçi sınırlarına da sığmaz ve devrimci bir kopuşa döner.

Bugün temelinde emek sermaye çelişkisi olan emperyalist kapitalist sistemin yarattığı yıkımlar günden güne çoğalıyor. Ortadoğu, emperyalistlerin pay kapma savaşı içinde kan gölüne çevrilmiş durumda. Emperyalistlerin kirli masalarında halkların kaderleri tayin ediliyor. Bir yandan savaşlarla halklar katledilirken bir yandan da milyonlarca işçi ve emekçi kölelik koşulları dayatmasıyla azgınca sömürülüyor. Bedeller ödenerek kazanılmış haklar bir bir geri alınırken dünyanın dört bir yanında OHAL uygulamaları ile toplumun her kesimine dönük baskılar arttırılıyor. Bugün bütün yaşananlara baktığımızda bu sistemin dünyayı ve insanlığı bir yok oluşa sürüklediğini görüyoruz.

6. Filo eylemlerinden Komer’in arabasının yakılışına ve günümüze kadar bu toprakların anti-emperyalist mücadele geleneği uzun yıllardır var. Toplumsal-siyasal sorunlara dönük gençlik her zaman duyarlılığını koruyor. Bugün bu sorunlara dönük oluşan duyarlılıkları, yaşanan yıkımların yegâne sorumlusu olan emperyalist-kapitalist sisteme karşı bir mücadeleye dönüştürmek ise gençliği devrimci temellerde örgütlemekten geçiyor.

 

 

 

 

İÜ’de DGB’lilere dinci çete saldırdı

 

IŞİD çetesinin gerçekleştirdiği katliama ilişkin 4 Ocak günü İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) bildiri dağıtan DGB’lilere (Devrimci Gençlik Birliği) dinci faşistler saldırdı.

İÜ Edebiyat Fakültesi’nin yemekhanesinde bildiri dağıtımı yapan DGB’liler Müs Genç adlı çetecilerin saldırısına uğradı. “Bildiriler müslümanlığa hakaret” iddiasıyla saldırıya geçen dinci faşistler öğrencilerin müdahalesiyle geri püskürtüldü. Saldırının ardından ilerici öğrenciler de DGB’lilere destek için bir araya gelirken öğrenciler toplu bir şekilde Edebiyat Fakültesi bahçesinde bekleyişe geçti. Saldırı sonrasında dinci çeteciler okul dışına çıkarılırken polis okula girdi.

Edebiyat Fakültesi bahçesinde bekleyişini sürdüren üniversiteliler burada açıklama yaparak “IŞİD çetelerini bu okulda barındırmayacağız. IŞİD, İstanbul Üniversitesi’ni tehdit etmiştir, buyursunlar gelsinler. Burada devrimci öğrenciler var” dedi.




Dinci saldırı üzerine

 

Bugün İstanbul Üniversitesi'nde “Sorunun bir parçası olanlar, çözümün parçası olamazlar” başlıklı bildiri dağıtımını gerçekleştirdik. Dağıtımın ardından Edebiyat Fakültesi bahçesine gelen IŞİD yanlısı dinci çeteciler, "bu bildiri İslam'a hakarettir" diyerek bir yoldaşımıza saldırdılar. Çevrede bulunan ilerici öğrencilerin desteğiyle çeteciler püskürtüldü. Çevredeki öğrencilerin yoldaşımızı sahiplenmesi üzerine içeri giren sivil polisler ve çevik kuvvet üniversiteyi terk etmek zorunda kaldı.

Bildiride son dönemde artan IŞİD saldırıları ve IŞİD'in İstanbul Üniversitesi'ne yönelik tehdidini teşhir ederek sermaye devletinin de bu katliamlardaki rolüne dikkat çektik. Güvenmemiz gerekenin devletin sözde “güvenlik önlemleri” olmadığını, yaratacağımız örgütlü gücümüz olduğunu söyledik ve saldırıya uğradık.

Ancak bu saldırılar nafiledir! Biz bu katliamcı düzen gerçekliğini anlatmaktan ve karşısında örgütlü mücadelemizi büyütmekten vazgeçmeyeceğiz!

İstanbul Üniversitesi Deniz Gezmişlerin, Taylan Özgürlerin, Turan Emeksizlerin okuludur.

Çetelere geçit vermeyeceğiz!

Devrimci Gençlik Birliği

4 Ocak 2017

 

 

 

 

İstanbul DGB yeni mücadele yılına hazır!

 

Devrimci Gençlik Birliği (DGB), İstanbul’da yürüttüğü faaliyetle gençliği 2017’de mücadeleyi büyütmeye çağırdı.

Üniversitelerde “Şarlo” dolaşıyor!

İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) DGB’liler Charlie Chaplin’i anmak için bir araya geldiler. Etkinlikte Charlie Chaplin’in yaşamı, filmleri üzerine konuşuldu. Etkinlik Chaplin’in sanat anlayışı üzerine konuşulmasıyla sonlandırıldı.

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde de (YTÜ) DGB’liler “Charlie Chaplin’i ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz” şiarlı afişleri okulun çeşitli yerlerine astılar.

“Denizlere çıkar sokaklar”

İstanbul DGB, topladığı meclis ile geçen yılın değerlendirmesini ve yeni yıl planlaması yaptı. 30 Aralık’ta gerçekleşen toplantıda öncelikle 2016 yılında yaşanan gelişmeler üzerine konuşuldu. Emperyalistler arası hegemonya krizinin derinleşmesi, Ortadoğu’daki savaşın şiddetlenmesi, emperyalist metropollerde patlayan bombaların anlamı üzerine tartışıldı.

Ayrıca ekonomik kriz üzerine konuşulurken, 2017’de keskinleşen çelişkiler üzerinden aslında umudun daha da yükselmesi gerektiği belirtildi. Düzenin yaşadığı krizden çıkış bulamadığı oranda daha fazla saldırdığı, bu saldırılara karşı örgütlü mücadelenin yükseltilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Hazırlanan kartların dağıtılması ve somut planlamaların ardından buluşma sonlandırıldı.

“Kibritçi kız nerede hata yaptı”

31 Aralık’ta DGB Kadıköy’de bildiri dağıtımı gerçekleştirdi. “Yeni yıl mücadele yılı olacak” diyen DGB mücadeleyi büyütmeye çağırdı. “Kibritçi kız nerede hata yaptı” başlıklı, kibritçi kızın hikayesi üzerinden örgütlü mücadele vurgusu yapılan bildiriler ilgiyle karşılandı.


 
§