13 Ocak 2017
Sayı: KB 2017/02

Dinci faşist iktidar çark etmeye devam ediyor
Türkiye’nin İncirlik’le imtihanı
Darbe fırsatçılığı sürüyor: OHAL 3 ay daha uzatıldı
Kamu Çalışanları Birliği: İhraçlara karşı direniş mevzilerine!
Kamu Çalışanları Birliği Programı üzerine-2
Kölelik ve sefalet dayatmasına karşı tek seçenek mücadele!
20 Ocak grevi kıvılcım olabilir
Kazanmak için sınıf dayanışması
Petro kimya işçilerinin mücadele tarihine giriş - 1
Günsan Elektrik direnişinin ardından…
Emperyalist güçler arası hegemonya mücadelesi
NATO’dan Doğu Avrupa ülkelerine askeri yığınak
Dünyada işçi eylemleri
Hollanda genel seçime hazırlanıyor
Hollanda’da esnek çalışma ve olmayan grev yasası
Kapitalizm, kriz ve kadınlar
Emperyalist savaşlar ve kadın
“Vardım, varım, varolacağım”
Devrimci kadın önder Rosa Luxemburg’u saygıyla anıyoruz
Nükleer enerji ne kadar güvenli? – I
Asgari ücret değil insanca yaşayacağımız ücret istiyoruz!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dünyada işçi eylemleri

 

Dünyanın farklı ülkelerinde işçiler hakları için mücadeleyi sürdürüyor.

Endonezya’da ücret artışı için grev

Endonezya’nın Doğu Java bölgesindeki ağaç fabrikası PT Cendana Putra Nusantara’nın yüzlerce işçisi greve gitti. Bölgesel asgari ücretin çok altında ücret alan işçiler ücretlerinin iyileştirilmesi için önemli artışlar istiyorlar. 1 milyon 800 bin Rp olan bölgesel asgari ücrete rağmen işçiler 850 bin Rp ücretle çalıştırılıyorlar.

ABD-Momentive işçileri üç aydır grevdeler

New York’da kurulu bulunan Momentive Performence Materials fabrikasında çalışan 700 işçinin 2016’nın Kasım ayında yeni bir toplu iş sözleşmesi için başlattığı grev üç aydır devam ediyor. Kimyasal ürünler üreten işletme yönetimi tatil günlerinden ve sosyal haklarda (emeklilik, sağlık sigortası) kesintiler yapmak isterken, işçiler bu saldırıyı reddediyorlar. Yönetim, fabrikadaki kimyasal maddelerin çevre sakinleri ve işçiler için tehlike yaratmaması bahanesiyle grev kırıcılarını işe alarak grevi kırmaya çalışıyor.

Metro grevi Londra trafiğini felç etti

9 Ocak günü Londra’da yapılan grev nedeniyle metro istasyonları kapalı kaldı, toplu taşımacılık durdu, kent trafiği felç oldu. RMT sendikasının çağrısıyla 830 işyerinin kapatılmasına karşı yapılan grevde sendika, daha güvenli bir toplu taşımacılık için işyerlerinin yok edilmesinden ziyade yüzlerce yeni iş alanlarına ihtiyaç olduğunu açıkladı.

Zambia’da maden ocaklarında grev

Zambia’nın dört değişik kentinde maden tekeli Vedanta Resources’a bağlı Konkola Copper Mines (KCM) şirketinin bakır maden ocaklarında sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 4 Ocak Çarşamba günü işçiler greve çıktı.

İşçilerin fiilen başlattıkları grev sonrası şirket yetkilileri ise karalama kampanyalarını devreye soktu. Chililabombwe’deki maden ocağındaki KCM yetkilisi Shapi Shachinda, eylemin yasa dışı olduğu iddiasını ortaya atarak işçilerin haklarını gasp ettikleri gerçeğinin üzerini örttü.

Kenya’da sağlık çalışanları bir aydır grevde

Kenya’da ücret artışı, sağlık alanında iyileştirmeler ve kamunun sağlık ihtiyaçlarının karşılanması talebiyle greve çıkan sağlık çalışanlarının grevi sürüyor.

Kenya Doktorlar ve Diş Hekimleri Birliği (KMPDU) ile hükümet arasında 2013 yılında yapılan anlaşmaya göre doktorların maaşına %300 oranında zam yapılacak ve kamu hastanelerine ilaç ve ekipmanlar sağlanacaktı. Fakat aradan geçen üç yıla rağmen hükümet cephesinden bir adım atılmaması üzerine sağlık çalışanları greve çıktılar. Aralık ayı başında greve çıkan sağlık çalışanları talepleri karşılanıncaya değin mücadelelerini sürdürmekte kararlı olduklarını dile getiriyor.

3 Ocak Salı günü hükümet ve birlik temsilcilerinin görüşmesinde Kenya hükümeti sağlık çalışanlarının ücretlerine en az 560 dolar zam önerdi. Sağlık alanında iyileştirmeler yapılmaması ve halk sağlığı fonlarının arttırılmaması sebebiyle öneriyi reddeden KMPDU, greve devam edeceğini duyurdu.

 

 

 

Paris’te binler katledilenler için buluştu

 

PKK kurucularından Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Üyesi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi Üyesi Leyla Şaylemez’i anmak için, katledilişlerinin 4. yıldönümünde Fransa’nın değişik kentleri ve Avrupa’nın değişik ülkelerinden gelen binlerce kişinin katılımıyla başkent Paris’te Gare du Nord’dan Republique Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirildi.

7 Ocak Cumartesi günü Saat 11.00’de kitlenin toplanmasıyla katliamı lanetleyen ve adalet talep eden Fransızca pankartlar arkasında yürüyüşe geçildi. Katledilen 3 Kürt kadının flamalarının ve resimlerinin yanı sıra, katliamı lanetleyen adalet talebini dile getiren, gerçek katilin Türk sermaye devleti olduğunu dile getiren dövizler taşındı.

Ses cihazlarından Fransızca yapılan açıklamalar ve sloganlar eşliğinde Republique Meydanı’na varılmasının ardından gerçekleşen mitingde düzenleyici kurum ve Kürt kurumlarının yanı sıra Fransız parti, örgüt ve kurum temsilcileri de konuşmalar yaptı.

Cansız, Doğan ve Şaylemez aileleri yaptıkları konuşmalarda katliamda Fransa’yı sorumlu tutarak, davanın peşini bırakmayacaklarını belirttiler.

Paris Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Helene Bidard da yaptığı konuşmada, Kürt kadınlarıyla dayanışma içerisinde olduğunu belirterek, “Adalet yerine gelene kadar ve tekrar mahkeme açılana dek sizinle dayanışma içerisinde olduğumu belirtiyorum” diye konuştu.

Mitingde Partie de Gauche / (Sol Parti)’den Eric Coqurelle ise yaptığı konuşmada Fransa’nın Kürtlere adalet borcu olduğunu, Charlie Hebdo Katliamı’nı yapanlarla bu katliamı yapanların aynı zihniyete sahip olduklarını belirtti.

Fransız Komünist Partisi Senatörü Laurence Cohen; Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’i anarak başladığı konuşmasında, 3 kadının katledilmesinin altında yatanın, Kürt özgürlük mücadelesine darbe vurmak olduğunu ve Fransa’nın da ekonomik çıkarları gereği Türkiye’ye karşı sesini çıkarmadığını belirterek davayı kapatma uğraşı içinde olduğunu belirtti.

KONGRA-GEL Eş Başkanı Remzi Kartal da üç kadını anarak, katiller ortaya çıkarılana kadar mücadelelerini yürüteceklerini söyledi. Katliamın arkasındaki güçlerin ortaya çıkması için Kürt halkının 4 yıldır mücadele yürüttüğünü hatırlatan Kartal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Ancak Fransa yetkilileri ve yargısı gerçeği ortaya çıkarmak yerine sürekli mahkemeyi uzattı. Biz katil zanlısının mahkemeye çıkmasını istiyorduk. Bu katliamın Türk MİT’inin eliyle planladığına dair birçok belge ve kanıt var. Bu açık ve net olmasına rağmen mahkeme uzatılarak, zamana bırakıldı. Bu katliam Fransa’da yapıldı. Fransa mahkemesi ve hukuku bu davayı kirli ilişkilere kurban etmemelidir. Ancak ne yazık ki Fransa hükümeti Kürt halkının ve kadınlarının sesine kulak vermedi. Biz burada açık ve net biçimde Fransa hükümetine şunu söylüyoruz: Bu hakikat ve gerçeklik ortaya çıkana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

Yapılan konuşmaların ardından sonlandırılan eylemde, Fransız polisi ve jandarması tarafından, eylemin başlangıç ve bitiş noktası arası güzergah ve alana giriş yapılan bölgeye yapılan yığınak dikkat çekti.

TKİP Paris taraftarları ve İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu da (BİR-KAR) bayrak ve flamalarıyla eyleme katıldılar.

 
§