16 Mart 2018
Sayı: KB 2018/11

Savaşa ve işgale karşı işçilerin birliği, halkların kardeşliği!
Kadına ve çocuğa yönelik istismara karşı mücadele
Dünden bugüne tek tip kıyafet
Sermaye devletinin “çılgın” yıkım projeleri
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi mutlaka engellenmeli!
Berkin Elvan katledilişinin 4. yıl dönümünde anıldı
MİB MYK Mart Ayı Toplantısı Sonuçları
Metalde kıyımlar başladı!
Sağlık çalışanları tükeniyor, intihar ediyor, şiddete uğruyor
Ortadoğu, Türkiye ve Kürt sorunu - I - H. Fırat
Alman ve Türk sermaye devletleri arasındaki kirli pazarlıklar üzerine
Almanya’da büyüyen yoksulluk ve yabancı düşmanlığı
İnsan ve kadın olmanın ağır yükünü omuzlayan Olga Lyubatoviç
Karanlığa inat, 8 Mart’a kadınların öfke ve tepkisi damgasını vurdu!
Kızıl fularlı kadınlar yürüyor
Sermayenin gözünden mesleki eğitim
İstanbul direnişi yol ayrımında…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

14 Mart Tıp Bayramı:

Sağlık çalışanları tükeniyor, intihar ediyor, şiddete uğruyor

 

Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayamıyor. Çünkü sağlığı bir ticaret, rant alanı olarak gören sermaye devletinin ve dümenindeki AKP’nin “dönüşüm” adı altında hayata geçirdiği programlar hastaların yanı sıra sağlık çalışanları için de ayrıca bir soruna dönüşüyor.

AKP eliyle 2011 yılında hayata geçirilen ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ sağlık çalışanlarının yükünü 5 kat arttırırken tükenmişlik sendromunu yaygınlaştırdı.

Sağlık çalışanları içinde en önemli sorunlardan biri haline gelen tükenmişlik duygusunun oranı yüzde 24 seviyesine çıkmış bulunuyor.

Çünkü sağlık çalışanlarına 33 saati aşan nöbetler, 100 saati aşan haftalık çalışma süreleri ve her 5 dakikada 1 hastaya bakma dayatmaları söz konusu.

2007-2017 yıları arasında 215 sağlık çalışanı, şiddet, baskı, mobbing ve tükenmişliğe iten çalışma koşulları nedeniyle iş cinayetine kurban gitti.

CHP Ankara milletvekili Murat Emir’in Başbakanlık Bilgi Edinme Merkezi’ne (BİMER) yaptığı başvuru üzerine son 3 yıla ilişkin açıklanan veriler ise sağlık çalışanlarının karşılaştığı vahim tabloyu bir kez daha ortaya koydu.

Verilere göre;

*Son üç yılda iş yükü altında kalan 431 sağlık çalışanı intihar etti.

*2015’te 10 hekim, 71 hemşire, 99 diğer personel olmak üzere toplam 180 sağlık çalışanı intihar etti.

*2016’da 11’i hekim, 56’sı hemşire, 62’si diğer personel olmak üzere 129 sağlık çalışanı intihar etti.

*2017’de ise 3’ü hekim, 53’ü hemşire, 66’sı diğer personelden oluşan 122 sağlık çalışanı intihar etti.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES), 800 sağlık çalışanının katılımıyla düzenlediği ankete göre;

*Sağlık çalışanlarının 441’i sözel, 57’si fiziksel olmak üzere 498’i yani yüzde 62.3’ü şiddete uğradığını belirtti.

*156 sağlık çalışanı birden çok kez şiddete uğradığını yani şiddet oranının yüzde 82’ye çıktığı belirtti.

*En çok şiddete maruz kalanlar hemşire, hekim ve güvenlik görevlileri olarak sıralandı.

*Şiddetin yüzde 78’i hasta ve yakınları, yüzde 10’u yöneticiler, yüzde 4’ü birim sorumluları, yüzde 4’ü çalışma arkadaşları tarafından uygulandı.

*Ayrıca şiddet görmüş 33 sağlık çalışanının beyaz kod vermesine karşın hiçbir sonuç alamadığı vurgulandı.

 

 

 

 

Ankara’da sağlık emekçilerine polis saldırısı

 

Ankara’da polis terörü 14 Mart’ta da Tıp Bayramı dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirmek isteyen sağlık çalışanlarını hedef aldı.

Saat 12.30 sularında Numune Hastanesi önünde toplanan sağlık emekçileri, polisin “valilik kararı nedeniyle eylem yapmanız yasak” dayatmasıyla karşılaştı.

Sağlık emekçilerine yönelik şiddete, performans dayatmalarına ve güvencesiz çalışmaya dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yapmak isteyen emekçiler, yasağın kanunsuz olduğunu söyleyerek açıklama yapacaklarını vurguladı. Bunun üzerine “dağılın” dayatması ve saldırı tehditleri savuran polis, açıklama yapmaya başlayan emekçilere saldırdı.

Daha sonra biber gazı ve plastik mermilerle kitleye saldıran polis açıklama yapmaya başlayan SES Genel Başkanı İbrahim Kara’yı işkenceyle gözaltına aldı. Ayrıca, Ankara Tabip Odası’ndan Onur Naci Karahancı ve SES Yönetim Kurulu Üyesi Adem Bulat da gözaltına alındı.

 

 

 

 

KHK’lar gidecek biz kalacağız!”

 

KHK’larla ihraç edilen kamu emekçilerinin İstanbul, Ankara ve Düzce’deki direnişleri devam ediyor.

İstanbul

KESK’li emekçiler haftanın üç günü Kadıköy ve Bakırköy’de, bir gün ise Kartal’da oturma eylemleri gerçekleştirerek direnişlerini sürdürüyor. 10 Mart günü Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda coşkulu ve kitlesel 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği yapıldı. İlginin yoğun olduğu etkinlikte şarkılar söylendi ve 8 Mart’ın direniş ruhuyla kadın-erkek birlikte mücadele çağrısı yapıldı.

Direnişçiler eylemlerinde yaptıkları açıklamalarda parasız eğitim ve sağlık istedikleri, çağ dışı uygulamalara karşı durdukları ve AKP’nin memuru olmadıkları için ihraç edildiklerini anlatarak mücadele çağrısı yaptılar.

Ankara

Nuriye Gülmen’in 9 Kasım 2016’da başlattığı Yüksel direnişi ihraç edilen diğer emekçiler tarafından sürdürülüyor. Her gün 13.30 ve 18.00’de Konur Sokak’ta açıklama yapmak için toplanan emekçilere saldıran polis işkence ile gözaltı yapıyor. Emekçiler işlerini geri istemenin yanında tutuklu kamu emekçileri ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatlarının serbest bırakılmasını da talep ediyorlar.

Cemal Yıldırım ve Zeynep Yerli’nin Ulus’taki Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü, Mahmut Konuk’un Çankaya Toplum Sağlığı Merkezi önündeki direnişleri de polis saldırılarına karşın sürüyor.

Düzce

Bir yılı aşkın süredir oturma eylemi yapan ve iki kez gözaltına alınan mimar Alev Şahin’e şimdi de para cezası verildi. Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı ‘valiliğin aldığı tedbire aykırı hareket ettiği’ gerekçesiyle 750 TL para cezası verdi.

 

 

 

 

Sider Demir Çelik’te iş cinayeti: İki işçi katledildi

 

İzmir demir-çelik fabrikalarında gün geçmiyor ki yeni bir iş cinayeti, ‘kazası’ yaşanmasın. Bir iş cinayeti haberi de 9 Mart’ta Sider Demir Çelik’ten geldi.

İş kazaları” ile olduğu kadar işçilerin maaşlarını da zamanında ödememesi karşısında yakın zamanda işçilerin eylemiyle gündeme gelen Sider Demir Çelik’te iki işçi iş cinayetine kurban gitti.

Mehmet Emin Arık ve Mehmet Sait isimli işçiler vincin halatı kopması sonucu ezilerek katledildiler.

Çalışan işçilerden aldığımız bilgilere göre; saat 11.00 sularında çelikhane bölümünde ocağın ringi değiştiriliyordu. Bu sırada ringi taşıyan vincin halatları zayıf olduğu için koptu.

Halatın kopması üzerine ring taşeron şirket işçisi olarak çalışan Mehmet Emin Arık ve Mehmet Sait isimli işçilerin üzerine düştü. İki işçi feci şekilde can verdi.

İşçiler; “Burada toz, zehir, kazalar daha kaç can alacak. Patronlar için çok para, çok kazanç. İşçiyi takan yok!

Burada çok kaza oluyor. Ancak ölümcül olunca duyuluyor. Diğerleri yansımıyor bile. Umarım bu son cinayet olur” diyorlar.

İki işçinin katledilmesi karşısında Ege İşçi Birliği de üzerine “Dün Denizciler’de, Bugün Sider’de iş cinayetlerine son” şiarlı afişleri Aliağa’da servis noktalarına astı.

 

 

 

 

 


Çimtaş işçileri hakları için eylemde

 

Toplu sözleşme süreci tıkanan Çimtaş’ta işçiler 12 Mart’ta gündüz vardiyasında protesto eylemi yaptı.

Gemlik’te kurulu fabrikada, haklı taleplerini kabul etmeyen Çimtaş yönetimini protesto eden işçiler, sıklıkla “Direne direne kazanacağız!” ve “Bu daha başlangıç!” sloganlarını haykırdı.

Arabulucu aşamasında devam eden toplu sözleşme sürecinde, son yapılan arabulucu toplantısında fabrika yönetimi; ilk altı ay için enflasyon+2, ikinci altı ay için enflasyon, üçüncü altı ay için enflasyon+2, dördüncü altı ay için enflasyon, beşinci altı ay için enflasyon+2, altıncı altı ay için enflasyon oranında zam teklifiyle 3 yıllık sözleşme ve sefalet sundu.

 
§