16 Mart 2018
Sayı: KB 2018/11

Savaşa ve işgale karşı işçilerin birliği, halkların kardeşliği!
Kadına ve çocuğa yönelik istismara karşı mücadele
Dünden bugüne tek tip kıyafet
Sermaye devletinin “çılgın” yıkım projeleri
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi mutlaka engellenmeli!
Berkin Elvan katledilişinin 4. yıl dönümünde anıldı
MİB MYK Mart Ayı Toplantısı Sonuçları
Metalde kıyımlar başladı!
Sağlık çalışanları tükeniyor, intihar ediyor, şiddete uğruyor
Ortadoğu, Türkiye ve Kürt sorunu - I - H. Fırat
Alman ve Türk sermaye devletleri arasındaki kirli pazarlıklar üzerine
Almanya’da büyüyen yoksulluk ve yabancı düşmanlığı
İnsan ve kadın olmanın ağır yükünü omuzlayan Olga Lyubatoviç
Karanlığa inat, 8 Mart’a kadınların öfke ve tepkisi damgasını vurdu!
Kızıl fularlı kadınlar yürüyor
Sermayenin gözünden mesleki eğitim
İstanbul direnişi yol ayrımında…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sermayenin gözünden mesleki eğitim

 

Sermaye devleti özellikle son yıllarda meslek liselerini stratejik bir hedef olarak önüne koyuyor. Mevcut lise öğrencilerinin arasında mesleki eğitim alan öğrenci oranını yüzde 70’e çıkarma hedefiyle hareket eden sermaye devleti, mahalli yerleştirme sistemi ile meslek liselerini zorunlu bir şekilde dayatırken -kuşkusuz bu sistemle bir yandan da boş kalan imam hatip liselerini doldurmak istiyor- kamu spotları vb. araçlarla meslek liselerini özellikle öne çıkarıyor. Gelişen üretim teknolojilerine uyumlu ara eleman yetiştirme amacı güden sermaye ve devleti meslek liselileri bugünün ve yarının ucuz iş gücü olarak görüyor.

Sermaye grupları da çeşitli projelerle, hibelerle, burs imkânları ile mesleki eğitime destek(!) sunuyor. Sektöründeki en büyük patron örgütü olan MESS, bunu “İşveren” isimli dergisinde de işliyor. Dergide yer alan “Mesleki Eğitime Destekte Çıtayı Yükseltiyoruz” başlıklı yazıda “Mesleki Eğitime Tam Destek” projesinde meslek liselilere verdikleri burs miktarını ve burs verdikleri öğrenci sayısını arttıracaklarını duyuruyor. Okul-işletme işbirliği projesinden de övünçle bahsedilen yazıda projeye dair ayrıntılar sunuluyor.

Tuzla’da bulunan İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi yönetiminin -eski adıyla Mermerciler OSB- dört ayda bir çıkardığı “Sınaî” isimli dergide çıkan bir yazıda ise, sermayenin meslek liselilere dönük hedefleri net bir şekilde tarifleniyor. Söz konusu yazının başlığı: “İstihdamın Sigortası Mesleki Eğitim.” Bakırköy Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Erol Demir’in yazdığı bu yazıda Türkiye’deki işsizlik gerçeğine değinilerek eğitim-istihdam ilişkisinde sorunlar yaşandığı vurgulanıyor ve buna çözüm olarak da mesleki eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Yazının devamında mesleki eğitimde öğretim gören öğrenci sayısının, ortaöğretim içerisindeki oranının yüzde elliyi aştığı halde sektörün nitelikli eleman ihtiyacının neden karşılanmadığı konusunda yakınılıyor. 2010 yılında hayata geçirilen UMEM projesi ile işletmelere gidilerek “ne kadar, hangi mesleklerde elemana ihtiyacınız var” diye sorulduğu, bu doğrultuda yüzün üzerinde meslek lisesi seçildiği ve son teknoloji ile donatıldığı belirtiliyor. Yani mesleki eğitim projelerinde öğrencinin ve toplumun ihtiyaçlarının değil, sermayenin ihtiyaçlarının belirleyici olduğu itiraf ediliyor. Demir yazının devamında patronlara şu şekilde sesleniyor; “Mesleki eğitim almış, genç, kadın, engelli istihdam eden hatta yeni mezun üniversiteli istihdamında, bir yıl maaşın yüzde 50’si, ikinci yıl yüzde 25’i devletten, yemek ve yol vergiden düşülebilecek. 42 aya kadar SGK işveren payı desteği, bir personel için yaklaşık 275 TL asgari ücret avantajıyla işbaşı eğitim programında, ‘Yetiştirdiğin elemanı beğenirsen çalıştırmaya devam edebilirsin’ deniliyor. Daha ne kaldı? Her şey düşünülmüş. Hâlâ kayıtsız ve yabancı eleman çalıştırmaya gerek var mı?”

Sermaye devletinin önüne koyduğu hedeflerden biri olan “4 gün atölye, 1 gün okul” sistemine de değinilen yazıda Milli Eğitim Şube Müdürü, “gençler neden hâlâ üniversite kapısına yığılıyor, bu ülkenin bu kadar üniversite mezununa ihtiyacı var mı” diye sorarak “Biz meslek lisesi öğrencisini lise birinci sınıftan itibaren meslek seçtirip, ilk yıl haftada bir gün, her yıl bir gün artırarak ve iş hayatına dâhil ederek işbaşında meslek öğretimine geçmezsek, bu buluşmayı son sınıfa bırakırsak, meslek sevgisini, üretmenin-kazanmanın-başarmanın hazzını gençlere tattırmazsak sorunu çözemeyiz. Mezun olmadan dört yıl staj yaptığı işyerinde başarılı olup kendisini kabul ettiren öğrencilerin, bence iş aramak gibi bir sorunu olmayacaktır” diyerek işsizliğe sözde çözüm buluyor.

Sermaye devletinin eğitim müdürlerinden birinin bir sermaye grubunun dergisine yazdıkları aslında devletin mesleki eğitime bakışını gözler önüne seriyor. Devlet her türlü teşvikle sermayeye kolaylık sağlarken bir yandan da ucuz işçi orduları hazırlıyor.

Sermayenin işçi sınıfının geleceği olan meslek liselilere verdiği önem ortadayken, sınıf hareketinin temel bir halkası olan bu alana önümüzdeki günlerde daha fazla yüklenmek gerektiği ise açık.

 

 

 

 

Ankara’da Berkin anmasına polis saldırısı: 4 gözaltı

 

Devrimci Gençlik Birliği (DGB) ve Devrimci Liseliler Birliği (DLB) tarafından Ankara’da Berkin Elvan için yapılan eyleme polis saldırdı.

Berkin Elvan’ın polis tarafından katledilmesinin 4. yıl dönümünde (11 Mart) DGB ve DLB’liler Konur Sokak’ta eylem yaptı. Ajitasyon ve kuşlamalar yapan DGB ve DLB’liler, emekçileri Berkin’in hesabını sormaya çağırdı.

Katillerden hesabı soracağız! Berkin Elvan onurumuzdur!” yazılı pankart açan DGB ve DLB’lilere polis saldırdı. 2 DGB’li ve 2 DLB’li, işkenceyle gözaltına alındı. Gözlerine direkt olarak biber gazı sıkılan devrimciler kafaları yere vurularak ve tekmelenerek gözaltına alındı. Ters kelepçe işkencesi yapılarak gözaltı aracına atılan DGB’lilerden birinin dudağı yarıldı. Bunun yanı sıra polisler, çevreye toplanan ve yapılan işkenceye tepki gösterenlere de “dağılmamaları halinde gözaltına alınacakları” tehditleri savurdu.

Gözaltına alınan devrimciler, Devlet Demiryolları Hastanesi’ne götürüldü. Gözaltılar daha sonra para cezası kesilerek bırakıldı.






Çocuğa yönelik şiddete karşı mücadele çağrısı

 

Devrimci Liseliler Birliği (DLB), “Çocuğa yönelik şiddete son!” şiarlı kampanya kapsamında, Sarıgazi Demokrasi Caddesi ve çevresinde bulunan sokaklarda liselilerin yoğun olarak kullandığı duraklara “Haberin var mı?” şiarlı duvar gazetelerini astı. Faaliyet liseliler ve emekçiler tarafından ilgiyle karşılandı.

DLB ve Meslek Liseliler Birliği (MLB), Esenler ilçesinde bulunan bir lisede “Çocuğa yönelik şiddete son!” ve “Çocuk işçilik yasaklansın!” şiarlı yazılamalar yaptı ve “Çocuğa yönelik şiddete son!” kampanyası kapsamında anket ve imza çalışması gerçekleştirdi. Birçok liseli ile çocuk işçilik üzerine sohbetler edildi.

Öte yandan, 13 Mart’ta Avcılar metrobüs çıkışında Kızıl Bayrak gazetesi dağıtımı gerçekleştirildi. Devrimci basına yönelik baskıların teşhir edildiği ajitasyonlar ile devrimci basını sahiplenme çağrısı yapıldı. Kızıl Bayrak gazetesi işçi ve emekçilere ulaştırıldı.

 

 

 

 

DGB’den TTE karşıtı faaliyet

 

Sermaye devleti hapishanelerde tek tip elbise (TTE) dayatmasını hayata geçirmeye çalışırken, dışarıda da saldırıya karşı faaliyet sürüyor.

Devrimci Gençlik Birliği (DGB) Avcılar’da merkezi noktalarda “Tek tip elbiseye hayır! Tek tipleşmeyeceğiz!”, “TTE saldırısına son!” yazılamaları yaparak gençliği mücadeleye çağırdı.

 
§