11 Mayıs 2018
Sayı: KB 2018/19

Emekçiler sadece mücadeleyle kazanabilir!
Ara sıra devrimden söz etmek!..
AKP’nin seçim politikası rüşvet
Toplumda mücadele mayalanıyor!
PAGEV raporunu yayınladı: Petrokimya patronları büyüyor!
Sayın Mammadov, sahip olduklarınız bizden çaldıklarınızdır!
“Sorumlular patronlar ve patronları koruyanlar!”
Direnişçi kamu emekçileri: “OHAL’e yeter, TAMAM”
Kayseri 1 Mayıs’ı üzerine…
İşçiler, emekçiler ve öğrenciler ne diyor?
24 Haziran seçimleri üzerine… Düzene karşı DEVRİM!
Kore Yarımadası’nda “yeni bir tarih”
Lübnan halkı direnişi tercih etti!
Ermeni emekçileri Sarkisyan’a geçit vermedi
Bir acıdan bin acıya göç
Kapitalizmde anne olmak
Gebze İşçilerin Birliği Derneği’nden engelleme açıklaması
İŞKUR, işsizlik fonunun yağmasını pazarlıyor
DGB ve DLB üç fidanı mezarları başında andı
Bazen Şerif oldun, bazen Mahzuni
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Direnişçi kamu emekçileri: “OHAL’e yeter, TAMAM”

 

OHAL kapsamında çıkarılan KHK’larla ihraç edilen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyelerinin İstanbul’daki direnişi devam ediyor.

Denizler direniş alanında anıldı

Direnişte 63. haftanın geride bırakıldığı 5 Mayıs günü yapılan eylemlerde emekçiler 6 Mayıs 1972’de idam edilen devrimci önderler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı andı. Saat 14.00’te Kadıköy Altıyol’da direnişlerine başlayan emekçiler “KHK’lar gidecek biz kalacağız” pankartını açarak basın açıklaması gerçekleştirirken Üç Fidan’ın fotoğraflarının yer aldığı “Mücadeleleri direnişimize ışık tutuyor” ozalitini de alana astılar.

Özgür Karadaş yaptığı konuşmayla Denizleri andı. Onların anti-emperyalist mücadeledeki rolüne dikkat çeken Karadaş, sermaye devleti tarafından katledildiklerini, ancak mücadelelerinin bugün de devam ettiğini vurguladı. Direnişçi emekçilerden Mehmet Sarı ise AKP’nin OHAL ve KHK saldırıları ile kendilerini haksız hukuksuz bir şekilde ihraç ettiğini ve OHAL’de muhalif olan herkesin saldırılarla karşılaştığını, gözaltına alındığını, tutuklandığını söyledi. Sarı, açıklamanın devamında ihraçların yanı sıra taşeron işçilerinin karşılaştığı işsizlik saldırısını, kamusal alanların sermayeye peşkeş çekilmesini, özelleştirme saldırılarını, işçi ve emekçilere dayatılan sefaleti teşhir ederek, bu sorunların artmasına neden olan OHAL ve KHK düzenine son verilmesi talebini dile getirdi.

Eş zamanlı olarak Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda başlayan eylemde yaptıkları açıklamada direnişçiler gece yarıları çıkarılan KHK’ların ardından beklendiği gibi iktidara biat etmediklerini, direndiklerini vurguladılar.

Avukatlar, öğrenciler, milletvekilleri, insan hakları savunucuları, gazeteciler, belediye başkanlarının tutuklandığı, ülkenin kocaman bir hapishaneye çevrildiğine dikkat çekilen açıklamada sadece kendileri için direnmedikleri, ihraç edildikten sonra intihar eden doktorların, akademisyenlerin de sesi oldukları belirtildi.

Emekçilerin hakları seçim rüşveti olamaz”

7 Mayıs günü direniş 64. haftasına girdi. Kadıköy Altıyol’da emekçiler adına basın açıklamasını okuyan Hüseyin Demir seçim nedeniyle bolca vaatte bulunanların emekçilerin hakkı olanları rüşvet olarak dağıtmasını teşhir etti. Bakırköy Özgürlük Meydanı’ndaki eylemde açıklamayı okuyan Nuğyen Nedim AKP’nin 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek kendisine muhalif olan her kesime çok yönlü baskılar yönelttiğine dikkat çekerek, bulundukları kurumlarda cemaat yapılanmalarına geçit vermedikleri, parasız eğitim ve sağlık istedikleri için ihraç edildiklerini söyledi.

İş cinayetlerine, çocuk istismarına, OHAL’e ‘yeter, TAMAM’”

9 Mayıs günü direnişçiler destekçileriyle birlikte alanı düzenleyerek Bakırköy’deki eylemlerini başlattı. Okunan açıklamada şunlar söylendi: “150 binden fazla kamu emekçisini hukuksuz bir şekilde işten atmanıza ‘yeter tamam’ diyoruz. Bu ülkede çocukların, kadınların tacize, tecavüze, cinsel istismara uğramasına ‘yeter tamam’ diyoruz. Gün geçtikçe artan işçi ölümlerine, kölelik koşullarında ucuza çalıştırılarak emeğimizin sömürülmesine ‘yeter tamam’ diyoruz. OHAL düzenine, KHK zulmüne ‘yeter tamam’ diyoruz. Doğanın talanına, yaşam alanlarımızın betonlaştırılmasına, yok edilmesine ‘yeter tamam’ diyoruz. Eğitimin gericileştirilmesine, sağlığın niteliksizleştirilmesine, hastanelerin satılmasına, gazetecilerin, avukatların, milletvekillerinin, sendikacıların tutuklanmasına, sizlere muhalif olan, sesini çıkaran herkesi susturmaya çalışıp işten atmanıza ‘yeter tamam’ diyoruz.”

Kadıköy’de de muhalif kesimlere baskılara ve ülkenin büyük bir hapishaneye çevrilmesine dikkat çekilerek KHK’lar iptal edilene ve emekçiler işlerine dönene kadar direnişin süreceği vurgulandı.

 

 

 

 

Ankara’da direnişçilere gözaltı saldırısı

 

Ankara’da KHK’larla ihraç edilmelerine karşı direnen kamu emekçileri 5 Mayıs günü de polis saldırısıyla gözaltına alındı.

Her gün saat 13.30’da ‘İşimizi geri istiyoruz’ talebiyle gerçekleştirilen eylemde, 5 Mayıs günü polis saldırısı sonucu Mehmet Dersulu, İlker Işık ve Derviş Lermi gözaltına alındı.

İşyeri önünde Zeynep Yerli ile sürdürdüğü eylemi bitirdikten sonra her Cumartesi saat 14.00’te Sakarya Caddesi’nde oturma eylemi yapmaya başlayan Cemal Yıldırım’ın bu hafta “OHAL değil özgürlük! Perihan Pulat onurumuzdur!” şiarlı döviziyle gerçekleştirmek istediği eyleme saldıran polis Cemal Yıldırım, Eser Budak ve İbrahim İnan’ı gözaltına aldı.

Öte yandan 9 Kasım 2016 tarihinde Nuriye Gülmen’in başlattığı Yüksel direnişi de her gün polisin gerçekleştirdiği işkenceli gözaltı saldırılarına karşın sürüyor. Her gün 13.30 ve 18.00’de Konur Sokak’ta toplanan direnişçilerin açıklama yapmasına dahi izin vermeden saldıran polis emekçileri işkenceyle gözaltına alıyor.





KHK’yla ihraç edilenlere binlerce yıllık ceza!

 

AKP iktidarının darbe girişimini fırsata çevirerek ilan ettiği OHAL kapsamındaki KHK’larla ihraç edilen kamu emekçileri, adeta “sivil ölüm”e mahkum ediliyor.

1-7 Mayıs tarihleri arasındaki hak ihlallerini derleyen CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, İŞKUR programına katılmak isteyen KHK ile ihraç edilmiş bir kamu görevlisine, “Son katıldığınız kurs ile Milli Güvenlik, kamu güvenliği, terör, KHK vb. nedenler ile yaptırım uygulanmıştır. 31.12.9999 tarihine kadar başvuru yapamazsınız” denilerek başvurusunun reddedildiğini belirtti.

Yanı sıra, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Ulusal Yapı Denetim Sistemi’ne kayıtlı olan KHK’lı mühendis ve mimarların, yapı denetim şirketlerinde çalışmasının 3025 yılına kadar engellendiği ortaya çıktı.

 
§