30 Kasım 2018
Sayı: KB 2018/45

İnsanca bir yaşam ve çalışma koşulları için mücadeleye!
Emekçiler geçim, onlar seçim derdinde!
ABD ile saray rejiminin Suriye’ye karşı savaşı devam ediyor!
Sermaye devleti “derin devlet”in ta kendisidir!
Yalan ve aldatmacayla sınıf mücadelesinin önüne geçilemez
Devrimci basına sahip çıkalım!
Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanıyor
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!
İşsizlik Fonu nasıl talan edildi?
“İnşaat işçilerinin tutuklanması tüm işçilere gözdağıdır”
TKİP’nin 20. yılı etkinliğinde yapılan konuşma…
200. yıl gecesi: Coşkulu, kitlesel, devrimci bir etkinlik!
200. yıl etkinliğine gönderilen mesajlar
“The General” 198 yaşında!
Rusya-Ukrayna gerilimi
Sarı Yelekliler ya da Fransa’daki toplumsal hareketin yeni yüzü
Üniversitelere dönük ablukayı dağıtmak için mücadeleye!
Kadınlardan 25 Kasım eylem ve etkinlikleri
Ücretli poşet ile çevre dostluğu
“Black Friday” mi yoksa kapitalizmin karanlığı mı?
4 Aralık Dünya Madenciler Günü
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Black Friday” mi yoksa kapitalizmin karanlığı mı?

 

Black Friday”, yani bilinen adıyla “Kara Cuma”, Türkiye’deki adıyla “Efsane Cuma” sona erdi. Alışveriş yapmak için güneş doğmadan sıraya girenleri, sanki bedava dağıtılıyormuşçasına uzayan insan kuyruklarını, birbirini ezen insanların izdiham görüntülerini izledik.

Black Friday”, ABD’nin en büyük mağaza zincirlerinden biri olan “Macy’s”in, Noel öncesi Noel Baba’nın yer aldığı bir geçit töreni düzenlemesi ile başlıyor. 1920’lerde Noel Baba reklamı “Macy’s”e hayli kazandırıyor. Bunun ardından rekabet piyasası devreye giriyor. Birçok firma alışverişi arttırmak için bu tarihlerde indirim yapmaya başlıyor. Kasım ayının dördüncü cumasında, Noel öncesi son alışveriş olarak büyük indirimler sunulmaya başlıyor.

1950’lere gelindiğinde, Philadelphia şehri polisleri, turistler ve alışveriş yapmaya gelen kitleden kaynaklı şehirde yaşanan kaosu anlatmak için “Black Friday” ismini kullanıyor.

70’ler ve ‘80’lerde alışveriş merkezleri furyası ile artan “Balck Friday” curcunası Amerikalılar için bir vazgeçilmez haline geldi. Noel alışverişlerinin büyük bölümü indirimlerden yararlanmak için o gün yapılmaya başlandı. Bu alışveriş çılgınlığını birçok gün izledi. “Cyber Monday” yani “Siber Pazartesi” e-ticaret sitelerindeki indirim günleri anlamına geliyor. Noel sonrası onu takip eden pazartesi günü yapılıyor.

Kapitalizmin kanunu bu. Tüketim, daha fazla tüketim! İnsanlar üç kuruş indirim için kavgaya tutuşuyor, bu kavga şirketlerin kazanmasına yarıyor. ABD Ulusal Perakendeciler Birliği’nin (NRF) verilerine göre, 2016 yılında 116 milyon Amerikalı bu yarışa katıldı. Mastercard ise yapılan alışveriş tutarının 23 milyar dolarla rekor kırdığını açıkladı. 2008 yılı dışında (Mortgage Krizi) son 15 yıl içinde gerçekleşen Black Friday harcamaları, her geçen yıl katlanarak devam etmiş. Bu yıl da yaklaşık yüzde 4 artarak, 682 milyar dolarlık bir harcamanın gerçekleşmesi öngörülmüştü.

Özellikle kriz dönemlerinde, emekçiler için olmayan para ile indirimi kaçırmamak, ama şirketler için kazançlarına kazanç katmak anlamına geliyor. “Kara Cuma” sözde ülke ekonomisini güçlendirirken, emekçileri borçlandırmak dışında bir şeye hizmet etmiyor.

Bir de üstüne eklenen tüketim çılgınlığı var tabii ki. Gerçeği yansıtmayan abartılı indirimlerle gereksiz bir tüketim yayılıyor. “Black Friday” sadece Amerika’da değil dünyanın birçok ülkesinde yaygın. İngiltere, İrlanda, Norveç, İspanya, İtalya, Fransa, Almanya gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra Kanada, Meksika, Avustralya, Yeni Zelanda, Brezilya, Rusya ve Güney Afrika’da da uygulanıyor.

***

2012’den bu yana Türkiye’de de “Efsane Cuma”, “Fırsat Cuması” olarak yaygınlaşan bu günde birçok sektörde yüzde 40-80 oranında indirim yapıldığı iddia ediliyor. Tüketici Başvuru Merkezi’nin yaptığı açıklamada, bu konudaki aldatmacaya dikkat çekiliyor: “‘Efsane cuma’ ile 100 liralık bir ürünü 200 lira olarak gösterip yüzde 40 indirim var diye 120 liradan satıyorlar. İndirim değil, zamlı satış bu.”

İçinden geçmekte olduğumuz kriz döneminde, krizi emekçilere fatura etmek için birçok şeye fahiş zamlar yapıldı. AKP iktidarının “Enflasyonla Topyekûn Mücadele” söylemi ile sözde indirimler yayınladılar. “Efsane Cuma” ile krizin bir yükünü daha emekçilerin sırtına yüklüyorlar. Kapitalistler hile, yalan ve kurnazlıkla insanları tüketim çılgınlığına sürükleyerek, daha da borçlandırarak, zenginliklerine zenginlik katıyorlar.

***

Krizi fırsata çevirmenin yanı sıra kapitalizm, insanları “ulaşılabilir lüksler”le sisteme bağlıyor. Aynı ürünler, indirim yalanları ve reklamlarla pazarlanıyor. Kapitalizm bunun üzerine satış stratejileri inşa ediyor. Nobel Ekonomi ödüllerinden biri konuyu araştıran bir iktisatçıya veriliyor.

İşin bir de sosyolojik ve psikolojik boyutları var. Laura Brannon, “Black Friday”in insanların bu sisteme bağımlılığını arttırdığını vuruluyor. Kansas Eyalet Üniversitesi’nde sosyal psikolog olan Brannon da, “tüketicilere özel ve kısıtlı zamanda bir indirim fırsatı yaratarak, tüketicilerin bu indirimleri daha fazla istemesine” yol açtığını savunuyor. Chicago’daki DePaul Üniversitesi’nden James Mourey ise, kullanılan reklam dilinin rekabeti tetiklediğini ifade ediyor. “Bu fırsatı başka bir zaman büyük ihtimalle aynı fiyata bulabileceğini bilmelerine rağmen korku ve elden kaçırma duygusunun harekete geçtiğini” belirtiyor.

Ve bunlara karşı alternatif olarak, “Black Friday” ile aynı gün, “Buy Nothing Day,” yani “Hiçbir şey Almama Günü” çağrısı yapan akımlar da var. Sorun basitçe bir “tüketim çılgınlığı” olsaydı, belki bu akımlar bir çare olabilirdi. Ama sorun bunun ötesinde.

Bu çılgınlığın gerisinde kapitalist sistem tüm çıplaklığı ile duruyor. Piyasanın talep yaratma ihtiyacı ve ürünlerin ne kadar kârlı satıldığı açık. Kapitalizmde kar kapitalistlerin kasasına ancak satış üzerinden yansıyabilir. Kapitalistler mallarını satarken ideolojilerini de yayarlar. Düşleri, hayalleri, beklentileri satarlar. Düşünceleri ve hareketleri belirlerler. Rekabet, ihtiras, bencillik, kurnazlık, yüzeysellik, maymun iştahlılık hep kapitalizme özgü düşünce ve davranışlarıdır. Dünyada her beş insandan birinin psikolojik olarak sorunlu olmasının sebebi de bu sistemdir. Yaratılan tüketim toplumu insanlığı tüketmektedir. İnsanlığın içine düştüğü bu cenderede bir döngü işlemektedir. Üretim araçlarının bu kadar çok üretmesine rağmen üretenlerin bundan yararlanamaması, insanlığın ihtiyaçları için değil “kâr, daha çok kâr” için üretim yapan kapitalizmin karakteristiğidir. Bu döngü kırılmadıkça bireysel olarak az tüketmek ancak vicdanları rahatlatabilir.

Black Friday” sadece bir gün değildir, kapitalizmin bir güne sığdırılmış halidir. Dolayısıyla tek alternatif kapitalizme karşı mücadeledir!